25 Ekim 2009 Pazar

Yüksel Çakmur: İzmir’in Dostu Mu, Düşmanı Mı?

Çakmur, Mavişehir'de kamuya ait arazilerin takasını önledi, Basmane'ye Dünya Ticaret Merkezi yapılmasını engelledi. Alsancak - Bayraklı arasında gökdelenler için hazırlanan imar planını iptal ettirdi. Son olarak Buca'da Koç Ailesi'ne ait arazinin imara açılmasına karşı çıkıp mahkemeye başvurdu. İzmir'in eski büyükşehir belediye başkanlarından, Yüksel Çakmur, açtığı davalarla kentin geleceğine damgasını vurdu. Tam 11 yıldır temel aşamasında kalan Basmane'deki Dünya Ticaret Merkezi (DTM) çukurundan, Bayraklı'daki, gökdelenlerin yükseleceği Yeni Kent Merkezi'ne kadar hayati önem taşıyan projeler, Çakmur tarafından yargıya götürüldü. "Kent yararına" hareket ettiğini savunan, 67 yaşındaki eski başkan, yatırımcıların "kentin önünü tıkayan adam" ithamlarıyla karşılaştı.

HANGİ DAVALARI AÇTI?
1- Dünya Ticaret Merkezi: İzmirli küçük büyük 3 bin yatırımcının ortak olduğu ve Kemal Zorlu'nun Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı üstlendiği Güçbirliği Holding, Doğru Yol Parti'li (DYP) Burhan Özfatura döneminde izmir Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa Basmane'de Fuar alanının hemen yanında bir Dünya Ticaret Merkezi (DTM) yapmak istedi. İçinde alışveriş merkezi, opera binası da bulunan DTM'nin, temeli 1998'de atıldı, o zamandan bu yana temel çukuru aşamasında durdu. Yüksel Çakmur ve bir grup arkadaşı ilk davayı 3 Temmuz 1998'de, "Büyükşehir Belediyesi'nin inşaat ruhsatı verme yetkisi yoktur" diyerek idare mahkemede ilk davayı açtı. Bu görüş reddedildi. Çakmur ve arkadaşları ardından bu kez 2000 yılında plan ve ruhsatın iptali için mahkemeye başvurdu. İtirazı yerinde bulan 2.İdare Mahkemesi planları ve ruhsatı iptal etti. Bu arada Barosu, Eczacılar Odası, Tabip Odası ıhendisleri Odası da bir dizi dava açtı. Çakmur ve arkadaşlan 2003'te bir kez daha yargıya giderek projenin toptan iptal edilmesini istedi. Ahmet Piriştina'nın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde iki kez tadilattan geçirilen planlar yine Çakmur'a takıldı.

Bu arada Güçbirliği Holding'in ortaklarından tasfiye edilen EGS Gayrimenkul Yatırım Ortaklarının borçları nedeniyle Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu arsayı 2007'de satışa çıkardı. Başkan Aziz Kocaoğlu'nun, DTM için hazırladığı son imar planı, kısa süre önce hem İzmir Valiliği, hem de Çakmur Yüksel arkadaşları tarafından yargıya taşındı.

2- Çiğli'de "Ballı Takas": Foça'da, 12 yıl önce mülkiyeti Yeni Foça Asmadere Yapı Kooperatifı'ne ait 834 bin 435 metre karelik, 1 milyon 204 lira bedel biçilen 11 arsa, SÎT alanında kaldıkları gerekçesiyle, Çiğli'de Hazine'ye ait 830 bin 405 metrekarelik 1 milyon 205 bin lira bedelli arsayla takas edildi. Kooperatif, arsayı ikiye böldü. Parsellerden Kazım Gürsoy, Mehmet Said Kumbaracı ve Abidin Necimoğlu'na devredildi. Söz konusu hazine arazisinin, İzmir'in gözde yerleşimi Mavişehir'in hemen yanında olması nedeniyle olay basma "ballı takas" şeklinde yansıdı. Yüksel Çakmur ve 14 arkadaşının açtığı davayla bu takas yargı tarafından iptal edildi. Ancak, Hazine'nin kooperatife 40 milyon lira tazminat ödemesine hükmedildi. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi de 3 Temmuz 2007'de bu kararı onadı.

3- Bayraklıya Manhattan : Büyükşehir Belediyesi, Alsancak-Turan arasındaki bölgeyi, gökdelenlerle cazibe merkezi haline getirmek için 2000'li yılların başından itibaren çalışma başlattı. Büyükşehir, Haziran 2007'de kamuyonun "Manhattan Projesi" diye bildiği imar planlarını hazırladı. Ancak Yüksel Çakmur ile Büyükşehir Meclisi Üyesi Nimet Haytabay'ın da aralarında bulunduğu 12 kişi, planın iptali için yargıya başvurdu. Mahkeme, deprem riski yüksek olan bu alana ilişkin jeolojik etüdlerin yeterince yapılmadığını belirtip yürütmeyi durdurdu. Büyükşehir Belediyesi, itiraza hazırlandığını açıkladı.

4- Giraud'ların arazisi : İşadamı Rahmi Koç'un dünürü Herve Giraud'a ait İzmir Buca'daki kayıtlara "doğal karakteri korunacak alan" ve "hara" olarak geçen 200 dönüm arazi, Büyükşehir Belediyesi'nin kararıyla, geçen yıl imara açıldı. Böylece, konut yapılaşmasının önü açıldı. Çakmur, yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı.

MESLEK ODALARININ GÖZÜYLE
Hukuku savunmak zorundayız Özdemir Sökmen (İzmir Barosu Başkanı): "Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Baro Başkanı olarak hukukun üstünlüğüne inanan, savunan bir insanım. Mahkeme kararı ile 'izmir'in önü, arkası kapatıldı' gibi yaklaşımlar çok da doğru değil. Tamam, yatırımlar erteleniyor ancak demek ki imar planlarında, parselasyonlarda, zeminle ilgili çalışmalarda eksiklikler var ki hukuk bu durumu ortaya koymuş. 'Bu kararlar yatırımları engelliyor' demek yerine hukuku savunmamız lazım. Bunun için de hukuka uygun planlamalar yapılmalı." Hasan Topal (Mimarlar Odası Başkanı): "Yeni kent merkezi olarak adlandırılan Bayraklı Turan - Alsancak Limanı arasındaki alan uluslararası bir yarışma ile belirlenmiş, İzmir’in en önemli gelişme alanıdır. Bölge planlanırken 1999-2000 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Jeoloji Mühendisliği Bölümü 25 binlik zemin etüdlerini hazırladı. Alanın bütününün planlanması doğrudur. Ayrıca plan notlarında zaten parsellerin ayrıca zemin etüdlerinin yapılması gerektiği bilgisi yer almaktadır. Dolayısıyla, yargının sadece 'zemin' gerekçesiyle yürütmeyi durdurma verdiğini sanmıyorum." Melih Yalçın: (Türkiye Mimarlar Mühendisler Odaları Birliği İzmir Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi): "Biz, Bayraklı'daki Tepekule iş Merkezi'ni eski plana göre yaptık. Ardından iki plan yapıldı ve ikisinin de yürütmesi durduruldu. Burada davayı kimin açtığı değil, hukuka uygun mu değil mi? Onun yanıtını doğru vermek gerekiyor. Ayrıca gözden kaçan bir husus daha var. Yargı kararında bu bölgede 'kesinlikle inşaat yapılamaz' demiyor. Zemin etüdleri ile ilgili ön çalışmalar yerine getirilmemiş deniyor. Plan iptal edilmiyor. Planlardaki eksikliklerin giderilmesiyle birlikte sorun ortadan kalkacaktır."

Tolga Çilingir (İzmir Şehir Plancıları Odası Başkanı): "Bunlar hukuksal kararlar. Bilimsel dayanakları var. Şehir Plancıları Odası olarak biz de Alsancak - Turan bölgesinin emsal değerleri ile ilgili bir dava açmıştık, haklı çıktık. Şimdi tespit edilen zemin etüdü eksikliği yürütmenin durdurulmasında haklı bir gerekçedir. Büyükşehir Belediyesi'nin buradan çıkaracağı ders, kent planlamasında jeolojik etüdleri eksiksiz yerine getirmek olmalıdır. Bu eksikler giderilince sorun da kalmayacaktır."

İŞ DÜNYASININ GÖZÜYLE
Eli Alharal (Yeni Kent Merkezi yatırımcısı): "Bu izmir'in kaderi. Bir ileri iki geri gider. Şimdi geri gitme dönemi. Bir iki yıl sonra ileri gideriz. Ancak bu sırada kenti ileriye götürecek yatırımcı bulur muyuz? Çünkü, geçen sürede yatırımcı profili değişiyor. Bu bölgede yatırım planlayan, bütçeleyen kurumların durumu değişiyor. Yine sıkıntıda olan birçok şirket bu bölgedeki arazilerin değerlendirmesiyle zor durumdan kurtulmayı umuyor. Umutla bekleyen firmalar, yaşanan gecikmeden dolayı daha da zor duruma düşüyor. Bu insanlar nereden çıkıp da böyle kararlar alınmasına vesile oluyorlar. Hayret ediyorum." Kemal Zorlu (Güçbirliği Holding Yönetim Kurulu Başkanı): "Biz hamamda şarkı söylemeye mahkûmuz. Bayraklı olsun, Basmane projesi olsun yaşanan gelişmelerin hiçbirini doğru bulmuyorum, itirazını baştan yapsaydın, iş bu kadar ilerledikten sonra değil. Bölge ile ilgilenen yabancı yatırımcı teknik ekibini, finans danışmanlarını, üst düzey yöneticilerini gönderip, araştırma sonunda yatırıma karar veriyor. Ancak bazıları dava edip, bu dava ile ilgili haberi övünerek gazetelere servis ediyorlar. Bu insanların kentle ilgili alıp veremedikleri var. Kenti sevmekle ilgili söyledikleri her yesin geçersiz olduğu ortaya çıkıyor. Bu davayı açanlara sormak istiyorum. Hayatlarında kaç tane muhtasar beyannamesi verdiler. Devlet bütçesi ile değil, kendi bütçesiyle kente hangi eseri kazandırdılar?" Remzi Doğan (Yeni Kent Merkezi yatırımcısı): "Bu alanda projelerin başlaması Büyükşehir Belediyesi'nin gururu oldu. Bu nedenle hızlı bir biçimde jeolojik etüdlerin tamamlanarak dosyadaki eksiklerin giderilmesi lazım. Davayı açan Yüksel Çakmur, yürekli bir insan. Bu bölge ile ilgili dava dilekçesini rahmetli Ahmet Piriştina döneminde vermişti. O nedenle yeni bir konu değil."

Mesut Sancak (Folkart Yapı Genel Müdürü-Yeni Kent Merkezi yatırımcısı): "Yapacak bir şey yok. Yasa, bu alanda eksiklikler olduğunu tespit etti ve giderilmesini istedi. Ancak ciddi zaman kaybına neden olacak. Ekonomik krizin sona erdiği ve küresel yatırımcının yeni yatırım imkânları araştırdığı dönemde önümüzdeki bir yıl içinde bölgede 20- 25 proje devreye girecekti. 2 milyar dolarlık projelerde binlerce kişi istihdam edilecek ve inşaat sektörü büyük bir hareketlilik yaşacaktı. Bölge 10 senede İzmir’in Maslak'ı olacaktı. Karar sonrası bu yatırım plan ve projeleri 2 yıl ertelendi, izmir'e yazık oldu. Grup olarak biz de bu bölgedeki yatırımımızı erteledik.


Kaynak: Habertürk Egeli - 23 Temmuz 2009
http://www.spoizmir.org/index.php?option=com_content&task=view&id=3496&Itemid=70