30 Haziran 2010 Çarşamba

Yeni başkan, eski başkanın evini mühürledi

İhaleye fesat karıştırmak, imar kanuna muhalefet, görevi kötüye kullanmak gibi suçlarından tutuklu bulunan eski Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran'ın evi, aynı partiye mensup yeni Belediye Başkanı Mustafa İnce yönetimi tarafından mühürlendi.

İZMİR - Mustafa İnce, ilçedeki kaçak yapılarla ilgili çalışma yürüttüklerini ifade etti.

Güzelbahçe'deki Mithat Ünal Caddesi'nde kurulan 160 konutluk Akgün Sitesi'nde, ''balkon çıkması'', ''balkonun kapatılması'', ''sığınak ve depodaki değişiklikler'' gibi nedenlerle İmar Kanunu'na aykırılıklar tespit ettiklerini söyleyen İnce, söz konusu yapılarla ilgili işlem başlattıklarını açıkladı.

Sitedeki konutlara İmar Kanunu'nun 32. ve 40. maddeleri gereğince para cezası uyguladıklarını kaydeden İnce, aralarında eski Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran'ın konutunun da bulunduğu 160 konutu mühürlediklerini söyledi.

İmar Kanunu doğrultusunda gerekli düzenlemelerden sonra mührün açılacağını da dile getiren İnce, para cezasının da Güzelbahçe Belediye Encümeni'nin değil, Bayındırlık Bakanlığı'nın belirlediği ücret yönünde kesildiğini ve cezaların her metrekare için 511 liradan başladığını açıkladı.

Hukuk kuralları doğrultusunda hareket ettiklerini söyleyen İnce, şunları kaydetti: ''Bizim için vatandaş kim olursa olsun, A partili ve B partili hiç önemi değil, hukuk içinde hareket ediyoruz. Bunları uygulamak ve imar kirliliğini önlemek zorundayız. Kanun da buna hükmediyor zaten, bunun aksini yapmak görev suiistimali demektir. Belediye başkanı bu konuda sorumlu ve görevlidir.''

Dönemin belediye başkanı Ertan Avkıran'ın Akgün Sitesi'nde 2 villası bulunduğu, sitedeki 160 konutun tümünün 2010 yılı mayıs ayında mühürlendiği, 160 konuttan 104'ünün de Ertan Avkıran döneminde ruhsatlandırıldığı öğrenildi.

2009'DA TUTUKLANMIŞTI

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin düzenlediği operasyonda, dönemin Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran, o dönemde belediye meclis üyesi olan Güzelbahçe'nin yeni Belediye Başkanı Mustafa İnce, Değirmendere Belediye Başkanı Necati Şemsettin Eren, bazı meclis ve encümen üyeleriyle belediye çalışanlarının da aralarında bulunduğu 74 kişi gözaltına alınmıştı.

"İhaleye fesat karıştırmak, imar kanuna muhalefet, rüşvet alıp vermek, görevi kötüye kullanmak, görevi ihmal etmek, irtikap, devleti zarara uğratmak'' iddialarıyla adliyeye sevk edilen zanlılardan, aralarında Avkıran'ın da bulunduğu 39 kişi tutuklanmış, farklı tarihlerde zanlılardan 21'inin tahliye talebi kabul edilmişti.

Soruşturmayı yürüten savcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş'ın da ifadelerine başvurmuştu.

Operasyonla ilgili Cumhuriyet Savcısı Sait Demiröz tarafından hazırlanan ve İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, eski Belediye Başkanı Ertan Avkıran, belediye bürokratları ve müteahhitlerin de aralarında bulunduğu 66 sanığın cezalandırılmaları talep edilmişti.

İddianamede, dönemin Güzelbahçe Belediye Başkanı Avkıran'ın, ''suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, görevi kötüye kullanma, göreve ilişkin sırrın açıklanması, 5'er kez ihalelere fesat karıştırmak, 6 kez nitelikli dolandırıcılık, 2 kez rüşvet, 12 kez resmi belgede sahtecilik, kamu görevlisi sıfatıyla 7 kez resmi belgede sahtecilik ve zincirleme akaryakıt hırsızlığı'' suçlarını işlediği iddia edilmiş, bu suçlardan toplam 355 yıl hapis cezası istenmişti.


Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/25110831/     Güncelleme: 12:25 TSİ 30 Haziran. 2010 Çarşamba

Kira vergisinden muaf olmanın yolları

Ev sahibi olanların hakları ve uygulanma biçimleri, kira vergisi konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar ...
İşte kira gelirleri ile ilgili püf noktaları;

1) Kendisi de kiracı olan ev sahipleri için:
Kişi sahibi olduğu konutu kiraya verip kendisi de başka bir evde kiracı olarak oturabilir. Bu durumda olanlar için özel avantajlar söz konusu olabilir. Bunlar;
1. Mal sahibi, kira gelirlerini vergi dairesine beyan etmek zorunda.
2. Kira gelirini beyan ederken, ödediği kirayı, aldığı kiradan düşüp, hiç vergi ödemeyebilir.
3. Ödediği kirayı, aldığı kiradan düşmek isteyenlerin "gerçek gider" yöntemini seçmeleri gerekiyor. 4. Daha önce, konut kira gelirini beyan edenler, "götürü gider" yöntemini seçmişlerse, iki yıl süre ile bu yöntemden vazgeçemezler.

2) Yurtdışından kira ödeyenler için
Yurtdışında oturdukları eve kira ödeyenler, Türkiye'deki evlerinden kira geliri elde ediyorlarsa, "gerçek gider" yöntemini seçmek suretiyle, yurt dışında ödedikleri kirayı, Türkiye'de tahsil ettikleri konut kirasından mahsup edebilirler. Böyle olunca, büyük bir olasılıkla Türkiye'de hiç vergi ödenmez.

3) Yeni ev alanlar için
Kiraya verdikleri evi yeni almış olanlar; Satın aldıkları yıldan itibaren 5 yıl süre ile satın alma bedelinin yüzde 5'ini, o evden aldıkları kira gelirinden düşüp, hiç vergi ödemeyebilirler.

4) Kredi ile gayrimenkul alanlar için
Kiraya verdikleri evi ya da işyerini, banka kredisi kullanmak suretiyle alanlar, beyan edecekleri kira gelirinden, ödedikleri faizi düşebilirler.

5) Kiracı stopajı yatırmazsa
Mal sahibi açısından hiçbir şey olmaz! Nedenine gelince, kiracının yüzde 20 stopajı vergi dairesine beyan etmemesi ya da ödememesi yönünden, mal sahibinin hiçbir sorumluluğu yok. Mal sahibi, beyanname verdiğinde, yüzde 20 stopajı (vergi dairesine yatırılmamış olsa dahi) hesaplanan gelir vergisinden mahsup edebilecek. Ancak, "vergi iadesi" talebinde, stopajın ödenmiş olması koşulu aranıyor.

6) Kredili aldığı yeni evi kiraya verene vergi yok
Bu durumda olanlar, konut kira gelirlerini beyan edecekler ancak "gerçek gider" yöntemini seçmek suretiyle, hiç vergi ödemeyecekler. Aldıkları konut kirası tutarından;
1. Bankaya ödedikleri konut kredisini
2. Yeni evin satın alma bedelinin yüzde 5'ini düşecek, sonuçta hiç vergi ödemeyecekler.


Kaynak: http://www.1insaat.com/tribe/textdetail/id/56629

İşte sahibinden satılık yüzlerce kelepir fabrika !


Kriz nedeniyle kapanan fabrikaların binaları satışa çıktı. Türkiye'nin dört bir yanında satılık yüzlerce üretim tesisi bulmak mümkün

EKONOMİK kriz, en çok sanayiciyi etkiledi. Bunun en önemli göstergesi de satışa çıkarılan fabrikalar. Yeni kurulan fabrikalar da var ama Türkiye genelinde satışa çıkarılan fabrika binası çok daha fazla. Satılan fabrika binalarının hepsinin iskanı ve ruhsatı var. Sanayi elektriği kullandıkları için özel trafoları mevcut. Çoğunun yönetim binası, yemekhanesi ve arıtma tesisi var. Bazılarında misafirhane, yüzme havuzu veya spor tesisi bile bulunuyor.

SATILIK 900'E YAKIN FABRİKA VAR
İstanbul'dan Ankara'ya, Edirne'den Van'a kadar 54 ilde toplam 875 satılık fabrika binası bulunuyor. Fabrika binalarının bazıları içinde kurulu makinelerle birlikte satılıyor. En çok un, zeytinyağı, boya, oto yedek parçası, çelik hasır imalatı, yemek fabrikaları içinde kurulu malzemeleriyle satışa çıkarılmış. Makineleri satılmış ve içleri boşaltılmış fabrika binalarının sayısı ise çok daha fazla.

İSTANBUL İLK SIRADA
En çok fabrika binasının satışa çıktığı il İstanbul. İstanbul Silivri'de, Gaziosmanpaşa'da, Sultanbeyli'de, Kartal'da, Pendik'te, Esenyurt'ta, Çatalca'da, Küçükçekmece'de, Büyükçekmece'de, Ümraniye'de ve Tuzla-Orhanlı'da satılık 164 adet fabrika binası bulunuyor.

Çatalca Hadımköy'de en çok tekstil ve plastik sektöründe faaliyet gösteren fabrikaların kapandığını söyleyen Değişim Emlak'tan Aliyar Erdoğmuş, bölgedeki sanayi tesislerinde fiyatların geçmiş yıllara göre yüzde 20 civarında ucuzladığını belirtiyor.

Buyukçekmece Kıraç'ta nadiren yeri yetmediği için taşınan firmalar olduğunu ama tekstil sektöründe kapanan çok firma bulunduğunu ifade eden Mexera Gayrimenkul'den Mustafa Beceren, fiyatlarda yüzde 10 civarında düşüş olduğunu söylüyor. İstanbul içindeki sanayi tesislerinin Beylikdüzü Kıraç'a ve Çerkezköy'e kaydığını belirten Beceren, yatırım yapmak isteyenler için en uygun zaman olduğunu vurguluyor.

Krizden etkilenip ayakta kalamayan demir-çelik, makine ve tekstil üretimi yapan KOBİ ve orta ölçekli fabrikaların kapandığını söyleyen Forever Gayrimenkul Danışmanlık ve Ekspertiz Hizmetleri'nden Kemal Ersiper, 2008'e göre ticari gayrimenkullerde fiyatların çok gerilediğini ve yatırım yapmayı düşünenlerin elleri çabuk tutmaları gerektiğini belirtiyor.

İZMİR'DE TORBALI İLK SIRADA
İstanbul'dan sonra en çok satılık fabrika binası İzmir'de bulunuyor. İzmir'in Torbalı, Menderes, Bornova, Tire, Gaziemir, Çiğli, Kemalpaşa, Menemen ilçelerinde toplam 113 adet satılık fabrika binası var. En fazla �atılık fabrika�tabelası ise Torbalı'da asılı. Torbalı'da daha çok ticaret amaçlı fabrika binası yapılıp satıldığını söyleyen Hüsmanlar Emlak'tan Cenk Hüsman, bölgede çok nadir iflas ederek kapanan fabrika olduğunu ve yüzde 10'unun da yer değiştirmek için binaların boşaltıldığını belirtiyor. Fabrika binalarının yüzde 60'ının iş yapmak için satın alındığını vurgulayan Hüsman, yüzde 40'ını ise yurtdışındaki vatandaşlarımızın yatırım için satın aldığını söylüyor.

Çok fazla satılık fabrika binası bulunan Torbalı'da 2 bine yakın yeni fabrika binası kuruluyor. Torbalı'da geçtiğimiz yıllara göre fabrika binalarının fiyatlarında ise yüzde 20-25 düşüş olduğu gözleniyor.

BURSA'DA YÜZDEN FAZLA
Bursa'da en çok Orhangazi, Osmangazi, Nilüfer, Kestel ve Gemlik bölgelerinde fabrika binaları satışa çıkarılmış durumda. Bursa ve ilçelerinde toplam 105 satılık fabrika ve fabrika binası var. Fiyatları ise 300 bin liradan başlıyor ve 15 milyon dolara kadar çıkıyor.

Ağırlıklı olarak tekstil fabrikalarının bulunduğu bursa Osmangazi'de maliyetler yükseldiği için Kazakistan'a giden firmalar olduğunu söyleyen Akser Gayrimenkul Danışmanlık Hizmetleri'nden Emre Yaşar, otomotiv yan sanayi firmalarının da fabrikalarını daha uygun yerlere taşıdıklarını belirtiyor. Bölgede sanayi imarlı arsaların metrekaresinin 350-400 dolar olduğunu ifade eden Yaşar, fabrika binalarında fiyatların yüzde 20 civarında düştüğünü ve yatırım yapmak için aslında en uygun dönem olduğunu söylüyor. Talep arttığında satılık fabrika binası bulmanın zorlaştığını belirten Yaşar, bölgelerinde 15'in üzerinde satılık fabrika olduğunu açıkladı.

Bursa'da en çok satılık fabrika tabelası asılı bölgelerden biri de Nilüfer. Bölgelerinde daha çok makine parçası ve tekstil üretimi yapan fabrikaların kapandığını ifade eden Empaş Emlak'tan Ekrem Arda, kapanan fabrikaların da yüzde 80'inin kiracı olduğunu belitti. Yatırım yapmak için uygun dönem olduğunu ve şu an ne alırsan kar edersin diyen Arda, Nilüfer'de satılık 50'den fazla satılık fabrika binası bulunduğunu söylüyor. Bursa Nilüfer'de krizden dolayı zor duruma düşen ve kullandığı krediyi geri ödeyemeyen büyük fabrikalara bankaların el koyduğunu belirten Arda, bölgede İş Bankası'nın elinde çok sayıda fabrika bulunduğunu da sözlerine ekliyor.

YENİ YAPILAN FABRİKALAR DA VAR
Manisa'da kapanan fabrikaların yanı sıra yeni yapılan fabrikalar da var. Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) ve Muradiye Sanayi'de yaklaşık 41 satılık fabrika bulunuyor. 3-4 yıl önce bölgede çok talep olduğunu ama son yıllarda çok azaldığını ifade eden Elit Emlak'tan Mehmet Behzat Önen, yatırımcı açısından uygun fiyatların oluştuğunu söylüyor. Manisa'da 3-4 yıl önce bu fiyatlardan fabrika binası bulunmazdı diyen Önen, fiyatların 500 bin liradan başladığını ve 7 milyon liraya kadar çıktığını söylüyor.

TEKİRDAĞ REVAÇTA
İstanbul'daki sanayi kuruluşlarının yakın olması nedeniyle Tekirdağ'a gitmesi, bölgede fiyatların artmasına neden oluyor. Tekirdağ ve Çerkezköy'de satılık 48 fabrika binası buluyor. Bölgede daha çok tekstil fabrikalarının kapandığını belirten Er-Cey Emlak'tan Erol Ceylan, kapanan fabrikaların yerine başkalarının gelip açtığını söylüyor. İstanbul'daki sanayi kuruluşlarının Tekirdağ'ın Velimeşe ve Veliköy bölgelerine geldiğini ifade eden Ceylan, Dünya Halı'nın icra yoluyla Beks Çorap'a satıldığını ve Gümüşsuyu Halı'nın da satışa çıktığını söyledi. Tekirdağ'da Telra Fabrika'sı da satılmış.

Selim AKÇAHARMAN / Değerleme Uzmanları Derneği Başkanı



YATIRIM YAPARKEN RUHSATLARA ÇOK DİKKAT EDİN !
Fabrika binaları çok komplike bir şey. Ruhsatın çok düzgün olması lazım. Örneğin ruhsatında resmi olarak kapalı alanı 2 bin metrekare olarak gözüken fabrika binası, daha sonra eklemeler yapılar 3 bin metrekareye çıkarılabiliyor ama sonradan bu ruhsata işlenmiyor. Kredi almak için bankalara başvuran fabrika sahiplerinin en çok karşılaştığı sorunların başında da bu geliyor. Kredi için başvurulan bankalar, bizden rapor istiyor. Raporlarda da en çok ruhsatlarda resmi olarak yazan kapalı alan rakamını belirtmemiz isteniyor.

Yatırım yapacakların, ruhsatın yanı sıra altyapısı, suyu, elektriği ve trafosuna dikkat etmesi gerekiyor. Bir de fabrikalar kapalı alanlarını artırırken yan parsellere taşma olabiliyor. Bu hususta da çok büyük sıkıntılar yaşanabiliyor.

Kaynak: http://www.1insaat.com/tribe/textdetail/id/56630

Yunan Adaları Satılık!

Ekonomik krizdeki Yunanistan, çareyi her yıl yüzbinlerce turistin akın ettiği adalarında bazı arazileri satışa çıkarmakta buldu.

İngiliz Guardian gazetesi, hükümetin adaların kamuya ait bölümünün bir kısmını, zenginlere ve lüks turistik tesis inşa edecek girişimcilere satmayı ya da uzun süreli kiralamayı düşündüğünü bildirdi.

Habere göre; Yunanistan, bu strateji sayesinde bölgeye yeni yatırımlar çekerek istihdamı ve vergi gelirlerini artırmak istiyor.

ADALARLA İLGİLENEN O İSİM

Guardian, hükümetin ayrıca yapılacak yatırımlarla adalardaki altyapı sorunlarını çözmek istediğini yazdı. Emlak uzmanları bazı adaların zaten satılık olduğunu ve bu adalara daha çok Rus ve Çinli zenginlerin ilgi gösterdiğini belirtiyor.

Yunan adalarıyla ilgilenenler arasında Rusya'nın en zengin kişilerinden Roman Abramoviç'in de ismi geçiyor.

Yunanistan'ın özelleştirmeyi düşündüğü bölgeler arasında ünlü Mikanos Adası da bulunuyor. Adanın üçte biri kamuya ait ve hükümet, bu bölge için yapılacak teklifleri değerlendirmeye hazır görünüyor.

Yunanistan'ın irili ufaklı yaklaşık 6 bin adası var. Ancak bunlardan yalnızca 227'sinde yerleşim görülüyor.

Guardian'ın "Adalar satılık" haberini yorumlayan analistler, kararın, yunan hükümetinin yükümlülüklerini yerine getirmek için herşeyi yapmaya hazır olduğunu gösterdiğini belirtti.

Kaynak: http://www.1insaat.com/tribe/textdetail/id/56640

12 Haziran 2010 Cumartesi

Uzundere'deki konutlarda yaşam başladı


Kadifekale heyelan bölgesinde oturan vatandaşlar artık yeni konutlarında...

İZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, TOKİ'den satın alınan Uzundere'deki 2 bin 688 konutun ilk sakinleri evlerine yerleşmeye başladı.

Belediye, TOKİ tarafından yapılan 3 bin 80 konuttan bin 764 adedini Kadifekale heyelan bölgesindeki vatandaşlar için, 924'ünü de diğer kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanmak için toplam 2 bin 688 konutu satın almıştı. Anahtar teslim sürecinin kademeli olarak devam ettiği Uzundere'deki konutlardan toplam bin 95 hak sahibi yararlanacak.

Bakanlar Kurulu kararıyla 1978 yılında afete maruz bölge ilan edilen 420 bin metrekare alan üzerindeki İmariye, 19 Mayıs, Vezirağa, Hasan Özdemir, Yeşildere, Kosova, 1.Kadriye, Altay ve Kadifekale mahallelerinde 20 Temmuz 2006 tarihinde kamulaştırma kararı alınmıştı.

VATANDAŞLAR EVLERDEN MEMNUN
Abbas Devebacak adlı vatandaş, yaptığı açıklamada, Kadifekale'de deniz manzaralı 3 katlı evi olduğunu ama heyelan bölgesinde bulunduğu için evleri boşaltma kararı alınınca hiç tereddüt etmeden Uzundere'ye taşınmayı kabul ettiğini belirtti.

Uzundere'deki evleri çok beğendiğini ifade eden Devebacak, ''Buradaki manzara Kadifekale'den çok daha güzel ve her yeri görüyor. Kale'deki bayrağı bile buradan görebiliyoruz'' görüşünü bildirdi.


Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/25105600/  12.Haziran.2010-Cumartesi

İzmir'de bin kişiyi iş sahibi yapacak

İş adamı Kasım Pırlant'ın son yatırımı Ege Park Balçova Alışveriş Merkezi 100 milyon liraya mal oldu.

İZMİR - Ege Park Yönetim Kurulu Başkanı Pırlant, iki yıl önce İzmir Ekonomi Üniversitesi'nden aldıkları inşaat halindeki 23 katlı binada yatırıma başlayarak 2 senelik süre içinde Best Buy mağazasını açtıklarını, bina içindeki Ege Park Alışveriş Merkezi bölümünün de resmi olarak 19 Haziran'da açılmış olacağını dile getirdi.

Binanın 25 bin metrekarelik bölümünde oluşturulan alışveriş merkezinde 75 mağazanın bulunduğunu belirten Pırlant, İzmir'de bulunmayan bir çok markanın getirildiğini, merkezde bine yakın kişinin istihdam edileceğini ifade etti.

Pırlant, bina alımı ve inşaat yatırımlarının toplam 100 milyon liraya mal olduğunu belirterek, oluşturdukları kompleksin İzmir'de benzeri olmayan özellikler taşıdığını savundu.

Merkezin bulunduğu Balçova bölgesinin bir alışveriş merkezleri bölgesi olduğunu, buradaki her merkezin ayrı özelliklerle ön plana çıktığını ifade eden Pırlant, Ege Park kompleksi içinde 6 ay önce açılan Best Buy mağazasının İzmir'de teknoloji pazarının çekim noktası haline geldiğini dile getirdi.

İzmir'de alışveriş merkezi sayısının artmasının kaliteyi artıracağını, bunun tüketicinin yararına olduğunu belirten Pırlant, bölgede alışveriş merkezi yatırımlarına halen ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Pırlant, şu bilgileri verdi: ''İzmir aslında nüfus olarak bu kadar alışveriş merkezi için çok büyük bir şehir değil. Ancak potansiyeli çok yüksek. Avrupa'ya çok yakın, tarihi ve turistik değerleri var. Fakat bunları şu anda yeterince tanıtamıyor. İzmir'de işsizliğin azalması halinde bu potansiyelin daha fazla meydana çıkacağını düşünüyorum. İzmir'de yatırıma devam edeceğiz. Kriz döneminde 100 milyon lira gibi bir yatırım yapan iki üç şirketten biriyiz. Belli lokasyonlarda araştırmalarımız devam ediyor. Ama artık İstanbul'u da düşünüyorum. Bazı teklifler alıyoruz. Şu anda düşünce aşamasında ama o pazara da girmek istiyoruz. Anadolu kentlerinden de çok sayıda teklif geliyor fakat şu anda düşünmüyoruz.''

BEST BUY'IN ETKİSİ
Teknoloji devi Best Buy'ın bu coğrafyadaki ilk yatırımını İzmir'de yapmasının çok önemli olduğunu, bunun İzmir'in tanınması anlamında da önemli etkilerinin bulunacağını dile getiren Pırlant, Best Buy'un İzmir'e getirilmesi için kişisel olarak çok çaba sarfettiğini ifade etti. Best Buy'dan önce başka bir teknoloji şirketi ile görüştüklerini ancak anlaşamadıklarını, Best Buy ile anlaşma sağlanmasıyla diğer firmanın da İzmir'de yatırım kararı aldığını belirten Pırlant, İzmir'in teknoloji marketlerinde cazip bir yatırım merkezi haline geldiğini ifade etti.

CHİCAGO'DAN İZMİR'E
ABD'nin Chicago kentinde yaşadığını, orada iş ve alışveriş merkezlerinin bulunduğunu belirten Pırlant, 5 yıl önce Türkiye'de yatırım kararı aldığını ve hiç düşünmeden İzmir'e geldiğini ifade etti. Pırlant, denizci bir aileden geldiğini, halen İzmir ve KKTC'de armatörlük şirketlerinin bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Doğup büyüdüğüm İzmir'den tahsil için ABD'ye gittim. 2 yıl içinde iş hayatına atıldım ve kendi şirketimi kurdum. 1973'ten beri de Chicago'dayım. Orada ilk iş merkezini 1976 yılında aldım. Halen de yatırımlarımız devam ediyor. 5 sene önce Türkiye'ye yatırım yapma kararı aldığımda İstanbul'dan ısrarlı teklifler geldi. Ben memleketimi seçtim. Aslında sadece parayı düşünseydim İstanbul'a gitmem gerekiyordu. İzmir'deki yatırımlarımdan memnunum. Kriz nedeniyle beklediğimiz dönüşü almamız biraz zaman alacak ancak bu bölgede yatırım yapmaya devam edeceğim. Önümüzdeki dönemde alış veriş merkezleri dışında enerji alanında yatırım yapmayı düşünüyoruz. Pazar araştırması yapıyoruz. İzmir ve çevresinde en uygun yatırım alanını göreceğiz.''

KONAK PIER VE DİĞER YATIRIMLAR
Pırlant, Konak Pier Alışveriş Merkezi'nin alımıyla ilgili dava sürecinin devam ettiğini, sürecin tamamlanması sonrası burada da yatırım planlarının bulunduğunu, İzmir'deki ilk alışveriş merkezleri olan Ege Park Mavişehir'de de yenileme yatırımlarına geçeceklerini ifade etti. Ege Park Balçova Alışveriş Merkezi kompleksi içinde yer alan 21 katlık binayı otel olarak düşündüklerini, uluslararası bir zincirle mutabakata da vardıklarını ifade eden Pırlant, ancak Aralık ayında değişen yönetmelikle ilave yangın merdiveni istenmesi nedeniyle otel projesini şimdilik iptal etmek durumunda kaldıklarını, Bu bölümün iş merkezi olarak değerlendirileceğini kaydetti.

Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/25105360/ 11.Haziran.2010-Cuma

9 Haziran 2010 Çarşamba

Hangi adayı hangi iş adamı satın aldı?


 İşadamlarının yeni yatırım gözdesi Ege açıklarındaki adalar olurken, bunların önemli bölümünde kurulacak tesislerle turizm de ivme kazanacak.

Zorlu ve Dinçkök, bölgede sahip oldukları adalarda turizm yatırımı yapmayı planlarken, bunlara Dikran Masis ve Fikret İnan da eklendi. İşadamlarının yeni yatırım gözdesi Ege Bölgesi açıklarındaki adalar olurken, bu adaların önemli bölümü üzerine kurulacak tesislerle bölge turizmine de ivme kazandıracak. Daha önce tanınmış işadamları Ahmet Nazif Zorlu ve Ömer Dinçkök, Ege'de sahip oldukları adalarda turizm yatırımı yapmayı planlarken, bunlara Eskidji'nin patronu Dikran Masis ve Fi Yapı'nın sahibi Fikret İnan da eklendi. Geçtiğimiz günlerde Dikili açıklarındaki Garip Adası'nı 35 milyon dolara Kalem Adası'nın da sahibi olan Dartar Ailesi'nden satın alan İnan, buraya 350 milyon dolarlık bir turistik tesis yapmayı planlıyor. Yine geçtiğimiz günlerde Ayvalık'ta hissesinin bulunduğu Tavşan Adası'nın kalan bölümünü de Hazine'den alan Masis de buraya turizm yatırımı yapma kararı aldı. Öte yandan, Ege'de şu an "satılık" durumdaki adalarla da turizm yatırımı yapmak isteyen çok sayıda işadamının ilgilendiği belirtiliyor.

TURİZM TESİSLERİ
Türkiye'nin önde gelen işadamları arasında yer alan Ömer Dinçkök, Bodrum Gündoğan Koyu'nun hemen karşısındaki 800 dönümlük Apostrol Adası'nın sahibi. Dinçkök bu adada turizm tesisi kurmayı planlıyor. Hidiv Abbas Paşa'ya ait tarihi bir malikanenin de bulunduğu ada verilen davetlerle ön plana çıkıyor. Tanınmış işadamlarından Haldun Simavi ise Göcek'te yer alan Domuz Adası olarak da bilinen adanın sahibi. Simavi bu adayı eşi Belma Simavi'ye armağan etmişti. Şarık Tara'nın da Bodrum'un merkezinden 9 mil uzaklıkta olan Gökova'daki Kıstak Adası, yöre halkı arasında Eşek Adası olarak biliniyor. Tara, adayı kızına doğum günü hediyesi olarak almıştı.

ZEYTİN ZORLU'NUN
Daha önce Uzan Ailesi'ne ait olan Göcek'in 5.5 kilometre açığında bulunan Zeytin Adası'nı TMSF'den 2005 yılında 15.2 milyon TL'ye satın alan Ahmet Nazif Zorlu, burada henüz bir proje gerçekleştirmedi. Ege sahillerindeki en güzel adalardan biri olan Zeytin Adası'nın yapılacak proje ile turizme kazandırılması planlanıyor. Osmanlı döneminde Hacı Halil'e armağan edilen adayı daha sonra Asil Nadir satın almıştı. Nadir'in iflasının ardından Uzan ailesinin satın aldığı ada 350 dönüm alana sahip ve içinde üç villa, bekçi ve görevlilerin kaldığı dört küçük yapı ve helikopter pisti bulunuyor. Adada ayrıca 30 bin dolayında zeytin ağacı ve küçük bir zeytinyağı tesisi de yer alıyor.

RESTORE EDİLECEK
Geçtiğimiz günlerde Ayvalık'taki Cunda Adası'nın tam karşısında yer alan kendisine ait Tavuk Adası'ndaki Hazine'ye ait bölümü de 49 yıllığına alan Eskidji'nin sahibi Dikran Masis, bu adayı günü birlik turizme kazandırmak için proje hazırladıklarını söyledi. Ada'da yer alan 4 dönümlük arazi üzerinde Ay Yoannu tou Prodromou isimli eski bir manastır bulunduğunu Rahmi Koç'un da talip olduğu bu manastırın kendilerine tahsis edildiğini açıklayan Masis, "Tavuk Adası'nın toplam alanı 18 dönüm. Biz manastırı 10 milyon liralık bir yatırımla restore ederek müze haline getireceğiz. Cunda Adası'na çok yakın olan adaya elektrik ve su tedarik etmek de mümkün. Adanın diğer bölümlerinde de tesisler kurarak günü birlik turizme kazandıracağız" dedi.

TERMAL TESİS
358 dönüm büyüklüğe sahip olan Garip Adası'nı 35 milyon dolara satın aldıklarını ve Fi-İsland ismini verdikleri adaya 350 milyon dolarlık bir yatırım yapacaklarını dile getiren Fiyapı Yönetim Kurulu Başkanı Fikret İnan, tesisin işletmesinin Fi-Turizm A.Ş tarafından yapılacağını söyledi. Dikili'ye 4, Çandarlı'ya 10, Bergama'ya 19 kilometre uzaklığında bulunan adada termal turizm tesisi kuracaklarını vurgulayan İnan, "Garip Ada'sı Yunanistan'ın Midilli Adası'na sadece 13 deniz mili uzaklıkta. Dikili'nin Bademli Koyu'nun karşısında yer alıyor. Ada ve çevresinde sıcak su kaynakları bulunuyor. 200 bin metrekare inşaat alanı bulunan adada 5 bin yataklı 5 yıldızlı otel inşa edeceğiz. Yılın 9 ayı açık olacak tesise futbol sahaları da yaparak kulüplerin kamp yapmalarını sağlayacağız. Otele yılda 150 bin ziyaretçi gelmesini hedefliyoruz" diye konuştu.

Kalem Adası'ndaki tesis ilgi görüyor.

Dikili'de Garip Ada'sı ile Bademli köyü kıyıları arasında yer alan ve ana karaya 450 metre mesafede bulunan Kalem Adası'nın sahibi, Dartar Ailesi. 480 bin metrekare alana sahip olan Kalemli Adası, Midilli Adası'na ise sadece 13 deniz mili uzaklıkta bulunuyor. Adada yer alan turizm tesisini de yine Dartar Ailesi işletiyor. Ada ve üzerindeki tesis yerli, yabancı konuklarından büyük ilgi görüyor. 2000 yılında vefat eden işadamı Yüksel Dartar, Kalem Adası'nı adayı 1973 yılında satın almıştı.

Hangisi, hangi işadamının?
Adı / İşadamı / Yeri
Zeytin Adası Ahmet Nazif Zorlu Göcek
Tavuk Adası Dikran Masis Ayvalık
Garip Ada Fikret İnan Dikili
Apostrol Adası Ömer Dinçkök Bodrum
Domuz Adası Belma Simavi Göcek
Kıstak Adası Şarık Tara Gökova
Kalem Adası Dartar Ailesi Dikili

Hazine'den satılık adalar
Adı / Kime ait / Yeri / Değeri
Çiçek Adası Hatırlı Ailesi Ayvalık 8 milyon dolar
Gelibolu Adası Hazine Gökova Körfezi 25 milyon euro
Karaca Ada Hazine Gökova Körfezi 25 milyon dolar



Kaynak: http://www.1insaat.com/tribe/textdetail/id/56124

Alaçatı'ya 11 milyon dolarlık otel


İzmirli Akdede Grubu, ekonomik krize rağmen 2 yıldan bu yana inşasını sürdürdüğü Alaçatı Çark Plajı Mevkii'ndeki 11 milyon dolarlık otel yatırımını tamamladı. 15 bin metrekare alan üzerine kurulu 88 oda 170 yatak kapasiteli ‘Solto' adını taşıyan butik otel 27 Haziran'da hizmete açılacak.

Deri, gıda ve inşaat sektöründe hizmet verdiklerini belirten Akdede Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akdede, “İyonya medeniyetlerine ev sahipliği yapmış bu bölgede, mimarımız Sadık Aktar'ın çizdiği projede, bu medeniyeti Alaçatı mimarisiyle bütünleştirdik” açıklaması yaptı. 2 yıldan bu yana süren 11 milyon dolara mal olan otelin denize sıfır konumu, 88 odası ve 170 yatak kapasitesiyle İzmir turizmine taze bir kan olması bekleniyor. Otelin içinde özel olarak getirtiler 800 yıllık zeytin ağaçları da yer alıyor.

NOT: Krizle birlikte en zengin Rus unvanını ele geçiren Rus işadamı Prohorov, İzmir Çeşme’de, Altınkum Mevkii’nde Tur Site denilen bölgede 184 dönüm arazi aldı. Burada 7 yıldızlı otel kurmak için izin başvurusu yaptı. Planları ilgili kurullardan geçti. Prohorov’un burada 140 villa yapacağı belirtiliyor. Otelin inşaatı, inşaat yasağının bitmesiyle eylül sonunda.


Kaynak: http://www.1insaat.com/tribe/textdetail/id/56252

Seferihisar'a 12 milyon dolarlık yat limanı


İzmir'in Seferihisar ilçesinde yaptırılan ve adını bölgedeki 3 bin yıllık antik kentten alan Teos Marina 18 Haziran'da açılacak.

Ulaştırma Bakanlığı Demiryollar Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğünün (DLH) yap-işlet-devret modeli ile Kolin İnşaat firmasına yaptırdığı Sığacık mevkisindeki Teos Marina tamamlandı.

Toplam yatırım maliyeti 12 milyon doları bulan ve Kolin Grubu bünyesinde kurulan Teos AŞ adlı firma tarafından 25 yıl süreyle işletilecek Teos Marina, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Teos Marina Müdürü Cüneyd Acar ve Kolin İnşaat temsilcisi Fırat Koloğlu tarafından marinada düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı.

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sığacık'ta yaptırılan marinanın Seferihisar'a çok büyük değer katacağını ifade etti. İlçenin ''sakin şehir'' ağına üye olduğunu hatırlatan Soyer, şunları kaydetti: ''Sakin şehir, bir başlangıçtı, bu liman Sığacık'ı taçlandıracak. Eşsiz doğal güzelliği, olağanüstü iklimi, tarihi, antik kentleri, jeotermali gibi özelliklerini üst üste koyduğumuz zaman Seferihisar'ın ne kadar eşsiz bir yer olduğunu anlıyoruz. Burada akla hayale sığmayan bir gelecek var. Önümüzde kötü gelişim modelleri var. Bunlardan ders çıkarıyoruz. Bu işte sabır ve bilimsellik gerekiyor. Bu ilçenin potansiyelinin büyüklüğünü aklımızdan çıkarmadan çalışmamız gerekiyor. Bu muazzam rekabet ortamında, belediye, yatırımcılar hep bir arada olmak zorundayız.'' Soyer, marinanın 18 Haziran'daki açılışa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılmasını beklediklerini kaydetti.

''TEOS AÇIK HAVA MÜZESİ OLABİLİR''
Marinanın adını taşıdığı Teos Antik Kenti'ne de değinen Soyer, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptıkları görüşmeler sonucunda Teos'ta bu yıl kazı çalışmalarına başlanacağını bildirdi. Soyer, Teos'un dünya kültürel mirası açısından çok önemli olduğunu ve burasının dünyanın en güzel açık hava müzesi olabileceğini ifade ederek, ''Düşünün ki, dünyanın ilk 'oyuncular birliği' burada kurulmuş, burada sahneye çıkmış. Bu Hollywood için bile önemli bir malzemedir. Bunu kullanmak lazım'' dedi.

''ÜLKE DENİZCİLİĞİNİN GELİŞMESİNE KATKI SAĞLAYACAK''
Teos Marina Müdürü Cüneyd Acar ise yaptırılan marinanın, devlet ve yerel yönetimlerin sahip çıkmasıyla uzun vadede ülke denizciliğinin gelişmesine katkı sağlayacağını söyledi. Acar, şöyle konuştu: ''Günümüzde yatçılık sektöründe özellikle Akdeniz çanağına karşı talep artmakta olup, Akdeniz çanağı yatçılık ve yat turizmi açılarından dünyanın en önemli bölgesi haline gelmiştir. Yat, yatçılık ve yat limanı üçlüsü, yat turizminin birbirinden ayrılmayan, birbirlerini destekleyen unsurlardır. Yat turizminin gelişebilmesi için sektörü besleyen en önemli kaynak da marinalardır. Büyük bir emeğin, zamanın ve maliyetin eseri olan Teos Marina, 2010 yılında sektördeki yerini almıştır. Tesisimizin ülkemiz turizmi için hayırlı ve kazançlı olmasını temenni ediyoruz.''

MARİNA KAPASİTESİ VE TEKNİK ÖZELLİKLERİ
Seferihisar Sığacık'ta yaklaşık 50 bin metre kare deniz ve 50 bin metrekare kara alanı üzerine inşa edilen Teos Marina, sahip olduğu bin 500 metre tul uzunluğunda beton rıhtım ve 800 metre uzunluğunda yüzer iskeleyle 440 adet denizde, 80 adet de çekek yerinde tekne barındırma kapasitesine sahip bulunuyor. Teknelere her türlü hizmetin verilebildiği marinada, butik dükkanlar, restoranlar, kafeteryalar, kafe barlar, hamam ve diğer sosyal tesisler de yer alıyor.


Kaynak: http://www.1insaat.com/tribe/textdetail/id/56192

Ev sahibine mahkemeden kötü haber

BEDELSİZ olarak başkalarının (dayı, amca, teyze, hala, kayınvalide, kayınpeder, kayınbirader, amca oğlu, teyze oğlu ya da tanıdık ve arkadaşların) kullanımına bırakılan gayrimenkuller için emsal kira bedeli yani emlak vergisi değerinin yüzde 5’i kadar kira bedeli bildirilmesi gerektiğine dair düzenlemenin iptaline dair başvuru Anayasa Mahkemesi’nin 22 Haziran 2010 tarih ve 27619 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1.4.2010 tarih ve E.2008/110, K.2010/55 sayılı kararıyla reddedildi.

Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı ile bu konudaki yasa hükmü Anayasa’ya aykırı bulunmadı ve söz konusu uygulama bir anlamda onaylanmış oldu.


Kaynak: http://www.1insaat.com/tribe/textdetail/id/56612

3 Haziran 2010 Perşembe

SUV Yapı'dan İzmir'e bir Prestij Projesi: Mi'marin Mavişehir


Sungur İnşaat ve Mahir&Ekin Vural İnşaat ile Türkiye'nin önde gelen bağlantı elemanları üreticisi Norm Group'un aralarına katılmasıyla kurulan SUV Yapı, Çeşme'den sonra şimdi de Mavişehir'de, yeni projesi mi'mimarin Mavişehir Residance'la, şehirli ve konformist bir yaşam sunuyor.

10 katlı 2 bloktan ve toplam 40 adet rezidanstan oluşan proje, elit bir aile rezidansı yaratma fikrine dayandırılmış. SUV Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ekin Vural, açık yüzme havuzu, fitnessı, saunası, oyun salonu, masaj ve dinlenme odaları, seyir terasları ile mi'marin Mavişehir Residance'ın şehrin ortasında olmasına karşın kendi içine dönük yapısıyla, huzurlu, dingin ve konformist bir ortamda yaşama fırsatı sunduğunu dile getirdi. Vural, "Projenin en önemli artılarından biri ise güvenliğe verilen önem. mi'marin Mavişehir Residance, 24 saat tam eğitimli güvenlik görevlileri, yüz tanıma sistemi, site giriş kontrol noktası, blok girişi ve görevli dairesiyle irtibatlı görüntülü intercom sistemi ve tüm sitede kameralı kontrol gibi son teknolojilerle donatılmış bir güvenlik sistemine sahip. Satışına henüz başlanan projemizi 2012 yılının Haziran ayında teslim etmeyi planlıyoruz."


Kaynak: YENİ ASIR - 31.05.2010

Üçkuyulardaki Levent Marina'nın ihalesine: Tek geçerli teklif İzmirli İndeks'den


Üçkuyulardaki Levent Marina'nın ihalesine katılan Göztepe Spor Kulübü, Zeus ve Çeldem Limited firmaları eksik evrak nedeniyle elendi.

Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'nın 5+2 yıllığına kiralamak için ihaleye çıkardığı Üçkuyular'daki Levent Marina ihalesi dün yapıldı. Vakıftan ihale sonucuyla ilgili bir açıklamada bulunulmadı. Ancak, ihalede tek geçerli teklifi İzmir merkezli İndeks A.Ş'nin verdiği öğrenildi. Vakfın bir hafta, 10 gün içinde bir değerlendirme yaptıktan sonra, işletmeyi İndeks A.Ş.'ye vermesi ya da ihaleyi iptal etmesi bekleniyor. Firmanın ihalede, muammen bedel olarak 50 bin lira aylık kira teklifinde bulunduğu öğrenildi.

ÖNEMLİ YATIRIM
54 firmanın şartname aldığı ihaleye İndeks A.Ş, Göztepe Spor Kulübü, Zeus ve Çeldem Limited firmaları teklif verdi. Firmaların 3'ü dosyada eksik evrak bulunduğu için elendi. İndeks A.Ş'nin teklifi geçerli sayıldı. İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ve Menemen Serbest Bölgesi'ndeki tesislerinde jeneratör, iş makineleri, savunma sanayi araçları ve yat üretimi yapan İndeks A.Ş'nin Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Can Bayoğlu, İzmir'e 2-3 milyon dolar yatırımla güzel bir tesis kazandıramak istediklerini söyledi.

DELİ LAZIMDI
Yaklaşık bir yıl önce Levent Marina'daki bir restoranda yemek yerken tesisin bakımsızlığına üzüldüğünü dile getiren Bayoğlu, "O zamandan bu yana ihale sürecini bekliyordum. Şartname ağır. Ancak burasını kente kazandırmak için deli adam lazımdı. Bir tane deli de biziz herhalde. Tesis bize devredildiği takdirde teknelerle ilgili bakım hizmeti vermek ve kente güzel bir yat limanı kazandırmak istiyoruz. Kar amaçlı değil prestij için işleteceğiz. 2-3 ay içinde işletmeye hazır hale getiririz. Tesisin ruhsat problemleri var. Bu konuda devletin desteğini bekliyoruz" diye konuştu.

PRESTİJLİ MARKALAR
Tesisteki barakaları yıkıp yeni binalar yapacaklarını, 80 yat kapasiteli marinayı da büyütmeyi planladıklarını açıklayan Bayoğlu, "Yat turizmi Atina'yı ihya etmiş. Neden turist İzmir'i ziyarete yatıyla gelmesin? Burada çok güzel deniz fuarları düzenlenebilir. Keşke 5 marina olsa, 500 tekne İzmir'e gelse. Herkes bayram eder" dedi. Levent Marina'yla Deniz Ticaret Odası ve Göztepe Spor Kulübü'nün de yakından ilgilendiğini bildiklerini belirten Bayoğlu, bu kurumların tesisten yararlanmasını istediklerini söyledi. Bayoğlu, "Pınarbaşı'ndaki tesisimizin yanında bir arsa kiralayıp, herkesi bedava at bindiriyordum. Burada da deniz sporları konusunda her türlü desteği vereceğiz. Sporcular korkmasın, kimseyi oradan atmayacağız. Ancak oradaki barakaları yıkıp, güzel tesisler yapacağız" dedi.

Kaynak: YENİ ASIR - 26.05.2010

2 Haziran 2010 Çarşamba

Veryeriler İnşaat 350 bin Euro'ya taş ev yaptı, marka oldu


İş hayatına marangozlukla adım atan Veryeriler İnşaat, ahşabı volkanik taşla birleştirerek "taş ev"de marka yarattı.

Veryeriler İnşaat'ın İzmir Alaçatı'da oluşturduğu yeni mimari doku içinde, yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan "tüf" denilen kesme taşlarla yaptığı evler, kışın sıcak yazın serin tutuyor. Veryeriler İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Alpan Veryeri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mehmet Veryeri tarafından 1949 yılında İzmir'de kereste atölyesi olarak kurulan Vertaş Veryeriler Orman Ürünleri ile ticaret hayatına başlayan Veryeri ailesinin, 1960'da kurduğu kereste fabrikasıyla Veryeriler Kereste adını aldığını, 1965'de keresteciliğin yanı sıra inşaat sektörüne de "ek iş" olarak giriş yapan Mehmet Veryeri'nin, ikinci kuşakla birlikte inşaat sektöründeki ağırlığını arttırdığını belirtti.
 
Özellikle Alaçatı'yı kendileri için merkez üs olarak seçen Veryeriler İnşaat'ın Alaçatı'da kazandığı başarıda babalarının kurduğu dostluk zincirinin ve oluşturulan güven duygusunun etkili rol oynadığını vurgulayan Veryeri, "Biz 9 yıldır Alaçatı'da 150 adet ev yaptık. 2010 Eylül ayında başlayacağımız toplam 46 adetlik taş ev projesi ile Alaçatı'ya yeni mahalleler kazandırmaya devam edeceğiz" dedi.

Alaçatı'da yaptıkları konutlar için eski Rum mimarisini örnek aldıklarını söyleyen Alpan Veryeri, "Yaptığımız inşaatlarda hiçbir zaman kolaya kaçmıyoruz. Örneğin tamamen el işçiliğiyle 3 haftada ancak bir duvar yapıyoruz. Taş dizimi artık bizim imzamız oldu, hemen ayırt ediliyor. Çok emek veriyoruz ama Alaçatı'yı da inci gibi işliyoruz. Eski Rum mahalleleri benzeri olarak bugünün mahallelerini yaratıyoruz" dedi.

KÖYLÜNÜN ELİNDE KALMIŞ ARSALARI DEĞERLENDİRDİK: Alaçatı'da inşaat yaparken doğal ortamı bozmadıklarını, yeşil alanları yok etmediklerini, köylülerin elinde kalmış kullanılmayan arsaları satın alarak değerlendirdiklerini belirten Alpan Veryeri, "Doğal dengeyi bozmayı bir yana bırakın, sokaklarımızı ağaçlarla çiçeklerle donattık. Anlaşma sağladığımız ev sahiplerinin bahçelerine büyük zeytin ağaçları, meyve ağaçları ve dev palmiyeler diktik. Biz her şeyiyle 1900'lü yılları 2010'lu yıllara taşıyoruz. Özünü asla bozmuyoruz" diye konuştu.

BU TAŞ MEVSİM ŞARTLARINA GÖRE DEĞİŞEBİLEN RENKLERE SAHİP: Veryeri, "Tüf" denilen kesme taşlarla, ahşabın sıcaklığını bir araya getirdiklerini, bu kombinasyonun evlerin kışın sıcak yazın da serin tutma özelliğini sağladığını belirtti.

Alpan Veryeri, şunları kaydetti: "Tüf, sözcük anlamıyla yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan genellikle açık renkli hafif gözenekli bir tür çökelti taşı olan, doğal bir yapı malzemesidir. Tüf Taşı ocaktan çıkarıldığında yumuşak bir yapıda olup; hava, rüzgar ve güneş ile temas sonucunda sertleşerek doğal bir yapı malzemesine dönüşür. Sahip olduğu doğal ve volkanik özelliklerden dolayı son derece sağlam yapılar inşa edilmesine ve ciddi bir ısı yalıtımına olanak sağlar. Tüf taşı kullanılan yapılarda demir kullanılmasına, iç ve dış cephelerde sıva, badana ve benzeri uygulamalara gereksinim duyulmaz. Uygulandıktan sonra günden güne taşların birbirine kenetlenmesi ile yapı daha da sağlamlaşır. Bu taş ayrıca mevsim şartlarına göre değişebilen renklere sahip. Biz bu taşları tamamen el işçiliği ile şekillendirip 60 cm kalınlığında duvarlar oluşturarak kullanıyoruz."

EVLER 225 BİN İLE 350 BİN AVRO FİYAT ARALIĞINDA: Alaçatı Taş Evler projesinin hedef kitlesini "beyaz yakalı" diye adlandırılan kişilerin oluşturduğunu vurgulayan Alpan Veryeri, özellikle son yıllarda üst gelir grubunda yer alan kitlenin de projeye yoğun ilgi gösterdiğini ifade etti. Veryeri, "Şu ana kadar satışlarımızın yüzde 90'ını İstanbul'da ikamet edenlere gerçekleştirdik. Talebin yüzde 5'i İzmir'den, diğer yüzde 5 ise yurt dışından geldi. Sanatçı Demet Akbağ ve Koç Holding'in Üst Yöneticisi (CEO) Turgay Durak gibi birçok ünlü de projeden ev alarak Alaçatılı oldu" dedi.

Alaçatı Taş Evleri'nin 225 bin ile 350 bin avro fiyat aralığında satıldığını ifade eden Veryeri, evlerin kullanım alanlarının 110–150 metrekare, bahçelerin ise 200 ile 250 metrekare arasında değiştiğini kaydetti.

Şu ana kadar 130 adet evin tamamlandığını, 24 adet evin bu yıl teslim edileceğini bildiren Alpan Veryeri, Alaçatı'nın dışında İzmir'de de inşaat yaptıklarını belirterek, "Bugüne kadar İzmir merkezde apartman daireleri, İzmir Narlıdere'de 3 bin dönüm içinde 750 metrekare bahçeli evler, İzmir Çeşme'de yazlık evler ve siteler yaptık. Sektörde yan işlerle birlikte 200 kişiye istihdam sağlıyoruz" diye konuştu. Edinilen bilgiye göre, bir taş ev ortalama 9 ayda bitiyor. Bir eve ortalama 10 kamyon taş giderken en az 200 metrekare taş duvar örülüyor.


Kaynak: http://www.1insaat.com/tribe/textdetail/id/56287