25 Aralık 2011 Pazar

Bodrum'da 9 Milyona kelepir ada

TMSF, elektrik ve suyunu kendi üreten Salih Adası'ndaki lüks malikaneyi satışa çıkarıyor

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun 13 adet taşınmazı 19 Aralık'ta satışa çıkarılacak. Toplam 75 milyon lira muhammen bedelle satışa sunulacak taşınmazlar arasında Bodrum açıklarındaki Salih Adası'nda bulunan 32 dönümlük arazi ve üzerindeki lüks malikaneninde bulunduğu bildirildi.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'ndan (TMSF) alınan bilgilere göre, satışa çıkarılacak 13 adet taşınmaz arasında Bodrum açıklarındaki Salih Adası'nda bulunan 32 dönümlük arazi ve üzerindeki lüks malikane de bulunuyor. Yaklaşık 10 adet tekne ve yatın bağlanabileceği çekek yeri ve iskelesi olan malikane için 9 milyon TL muhammen bedel belirlendi.

Zeytinlik içerisinde bulunan malikane, Bodrum Yarımadası'nın kuzeyinde Güvercinlik koyu yakınındaki Salih Adası'nda bulunuyor. 3 ayrı parselin birlikte satışa çıkartıldığı ada muhteşem koylara sahip durumda.

Güvercinlik'ten 20 dakikada tekneyle ulaşılan adada, belirli bölgelerde 15 müstakil villa ile balık üretim çiftlikleri bulunuyor. Adanın Milas-Bodrum Havalimanı'na yakın olması malikaneye ilgiyi artırıyor.

Lüks malikanenin suyu denizden, elektriği güneşten
Denize cephesi olan malikane 291 metrekare kapalı alana sahip. Tripleks olarak yapılan malikanede 110 metrekare dekore edilmiş kapalı teras, 25 metrekare iç bahçe, zemin katta 185 metrekare açık teras ve yine çatı katta 86 metrekare açık teras alanı bulunuyor. Malikanenin arazisinde yaklaşık 10 adet tekne veya yatın rahatlıkla yanaşabileceği iskele, çekek yeri ve dinlenme alanı mevcut.

Parsellerin çevrelediği koy, yatçılar tarafından ''deniz havuzu'' olarak adlandırılıyor. Yatçıların özellikle tercih ettiği kumluk bölge olması malikanenin değerini artırıyor. Parsel üzerinde yaklaşık bin 500 civarında zeytin ağacı bulunuyor. Çok iyi peyzaj düzenlemesi yapılan malikane bahçesi, bin adet süs bitkisine de sahip.

Parsel üzerinde 20 metre derinliğinde artezyenle deniz suyu çıkartılmakta. Tripleks malikanenin teras alanlarının altında 80, 40 ve 12 tonluk su depoları bulunuyor. Son sistem deniz suyundan içme suyu elde eden arıtma ekipmanlarınında bulunduğu malikane güneş enerjisiyle aydınlatılıyor. Deniz suyunu arıtmada kullanılan yöntemin sadece İsrail'de uygulandığı öğrenildi. Malikanede ayrıca 12 ve 25 kilovatlık jeneratörler de bulunuyor.

Adada, üzerinde 15 villanın da bulunduğu arazi hazineye ait. TMSF'nin satışa çıkardığı arazinin ise tapusu mevcut. Adada bulunan villalar, tapuları olmadıkları için kullanılamıyor ve atıl durumda bulunuyor.

Denizciler ve turizmcilerin görüşü
Bodrum'daki denizciler ve turizmciler, TMSF tarafından satışa çıkartılacaklar arasında yer alan Bodrum açıklarındaki Salih Adası'nın üzerinde bulunan 32 dönümlük arazinin, adanın doğal yapısını bozmadan değerlendirilmesini istedi.

İMEAK (İstanbul, Marmara, Ege, Akdeniz,Karadeniz Bölgeleri) Deniz Ticaret Odası (DTO) Meclis Üyesi Arif Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Salih Adası'nın bugüne kadar doğal yapısını koruyarak geldiğini, bundan sonrada doğal yapısının bozulmaması gerektiğini söyledi.

Salih Adası üzerindeki arazi satılsa bile kıyı master planı hazırlanmadan adada hiçbir yapılaşmaya gidilmemesi gerektiğine işaret eden Yılmaz, ''Adanın açıklarında balık çiftlikleri bulunduğu için şimdiye kadar yapılaşmaya gidilmemişti ve ada bakir kalmıştı. Ada satıldıktan sonra ne yapılacağı konusunda bir fikrimiz yok. Ortaya somut bir şey çıkmadan yorum yapmak doğru olmaz ama bizim genel bakışımız, bölge için kıyı master planı hazırlanmasıdır. Herşey bir plan içerisinde ve doğayı koruyarak yapılmalı. Satışı yapılacak arazi doğru değerlendirilmeli ve adanın doğal dokusuna zarar verilmemeli'' dedi.

Türkiye Seyehat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Bodrum Yürütme Kurulu Başkanı Sevinç Gökbel ise Bodrum'un Güvercinlik köyü açıklarında bulunun Salih Adası'nın doğal güzellikleriyle ön plana çıktığını anlattı. Adanın üzerinde özel mülklerin de bulunduğuna dikkati çeken Gökbel, adanın kaderinin satıldıktan sonra netlik kazanacağını ifade etti.

Bazı bölgelerin turizme açılacak diye satın alındığını ama bir süre sonra bu bölgelerde villaların yükseldiğini belirten Gökbel, ''Eğer ada üzerinde böyle bir şey yapılacaksa tabii bunu doğru bulmayız. Biz turizmi doğayı koruyarak sürdürülebilir şekilde yapmalıyız. Şimdi satılırsa, adanın üzerindeki 32 dönümlük arazinin hangi amaçla değerlendirileceğini bilmiyoruz. Ama bu arazi mutlaka adanın doğal yapısını bozmadan değerlendirilmeli. İlla turizm yapacağız diye güzelim bakir bölgelere zarar vermemeliyiz'' diye konuştu.

Kaynak: HT Ekonomi - 07.12.2011

Çeşme’yi plan vurdu

Şehir Plancıları’nın açtığı dava sonuçlandı ve Çevre Düzeni Revizyon Planı’na “uyumsuzluk” gerekçesiyle yargıdan durdurma kararı çıktı

İzmir 2. İdare Mahkemesi Şehir Plancıları İzmir Şubesi’nin açtığı davada 1/25.000 ölçekli Çeşme Çevre Düzeni Revizyon Planı’nın yürütmesini üst ölçekli planı uyumsuzluğu gerekçesiyle durdurdu. Çeşme’de sit derecelerinin değişmesinden sonra 5 yıl önce yapımına başlanan ancak 1 yıl önce onaylanan planın durması ilçedeki yatırımcıları etkileyecek.

Planlarda aykırılıklar
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14 Haziran 2010 ve İl Genel Meclisi’nin 4 Ağustos 2010’da onayladığı “1/25.000 ölçekli Çeşme (İzmir) Çevre Düzeni Revizyon Planı’nın yürütmesinin İzmir 2. İdare Mahkemesi tarafından durdurulduğunu açıkladı. Plan’ın iptali istemiyle ilgili davanın sürdüğünü belirten Şube yönetimi, İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin revizyon planın imar mevzuatına ve üst ölçekli planlarda belirlenen ana ilkelere uyarlılık bulunmadığı sonuca varıldığına dikkat çekti.
İzmir 2. İdare Mahkemesi durdurma kararını 1/25.000 ölçekli Çeşme Çevre Düzeni Revizyonu Planı’nı bağlayıcı nitelikte olan Manisa-Kütahya-İzmir Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na ait Uygulama Hükümlerinde “Planlama Alt Bölgesi Planı” tanımına uyulmadığı için verdi. Çevre Düzeni Planlarının bu alt bölgeler genelinde yapılması, yalnızca Çeşme bölgesini kapsayacak sınırlar belirlenmemesi gerektiğine dikkat çeken Mahkeme üst ölçekli plana aykırılık gerekçesiyle yürütmeyi durdurdu.

İmar mevzuatına aykırı
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi de konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada “İzmir 2. İdare Mahkemesi, planların bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendiği ve alt ölçekli planların, üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu bulunduğunun açık olduğunu belirtti. Dava konusu işlemin imar mevzuatına ve üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldı. Hukuka aykırılığı açık olan 1/25.000 ölçekli Çeşme Çevre Düzeni Revizyon Planı’nın yürütmesinin durduruldu” bilgisi verdi.

Yatırımcı için hayal kırıklığı
Sit derecelerini değişmesinden sonra yapımına 2006 yılında yapılan plan 4 yıl sonra 2010 yılında İl Genel Meclisi tarafından kabul edilmişti. Çeşme Belediyesi 1/25.000 ölçekli plana uygun 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarıyla da kararlar uygulamaya geçecekti. Planların onaylanmasını özellikle yatırım yapmak isteyen müteşebbisler ve müteahhitler bekliyordu.

Kaynak: Milliyet - 29.11.2011

1 Aralık 2011 Perşembe

12 Yunan adası satışa çıktı

Krizdeki Yunanistan tek tek adalarını satmaya başladı. 12 Yunan adası internetten satışa çıktı. Türk emlakçılar fiyatları 'kelepir' buldu.

Sitedeki ilanlarda, çoğunluğu imara ve turizme açık olan adalardan 6'sının fiyatının, alıcının talebine göre belirleneceği, pazarlığa tabi olduğu belirtiliyor. Adaların fiyatı 1.5 milyon eurodan başlıyor, 15 milyon euroya kadar ulaşıyor. Yunanistan'a en yakın merkezlerden olan Marmaris'teki emlakçılar, Yunan adalarının fiyatlarının kelepir olduğunu söyledi.

Yapılaşmaya açık
Marmaris Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Kenan Akkuş, "Marmaris'te 2 satılık ada var. Biri 11 dönüm ve 16 milyon euro. Diğeri de 20 dönüm ve 17 milyon euro. Üstelik Türk adaları yapılaşmaya kapalıyken Yunan adalarının çoğu ise hem yapılaşmaya hem de turizme açık. Dolayısıyla, söz konusu fiyatlar düşük değil kelepir" dedi. Güney Ege Turistik Otelciler Birliği Başkanı İlhan Açıkgöz ise, özellikle içerisinde lüks bir otel ve golf sahasının bulunduğu 494 dönümlük Küçük Amargos adasının 6 milyon 100 bin euroluk fiyatına şaşırdığını söyledi. Emlakçılar birçok Türk yatırımcının adalarla ilgilendiğini belirtti.

Yasak kalktı
Yunanistan, 2 Haziran'da sınır bölgelerinde yabancıların gayrimenkul almasının önündeki engellerin kaldırıldığını duyurmuştu. Yunanistan parlamentosunda oylanan yasa değişikliğiyle; sınır bölgelerinde gayrimenkul satın almak isteyenlerin Yunan Savunma Bakanlığı'ndan izin alma zorunluluğu kalkmış
oldu.

Fiyatı belli olanlar
St.Athanasios: 2.5 dönüm; 1.5 milyon avro
Küçük Amargos: 494 dönüm; 6 milyon 100 bin avro
St.Thomas: 300 dönüm; 15 milyon avro
Nafsika: 235 dönüm; 6 milyon 900 bin avro
Kardiotissa: 280 dönüm; 6.5 milyon avro

Pararlıkla satılanlar
Taragonisi: 90 dönümlük adanın fiyatı belli değil.
İyon Denizi'nde 3 isimsiz ada: 170, 49.4 ve 58.3 dönümlük 3 ada ayrı ayrı satışa çıkarıldı. En yüksek fiyatı verenler adalara sahip olacak.
St.John's: 750 dönüm olan adanın fiyatını alıcıların talepleri belirleyecek.
Vouvalos: 31.63 dönümlük Vouvalos'un fiyatında da alıcıların vereceği teklifler belirleyici olacak.

27 Kasım 2011 Pazar

Yalova Raif Dinçkök Kültür Merkezi

Emre Arolat Architects tarafından tasarlanan Raif Dinçkök Kültür Merkezi, Yalova'da bulunuyor.
Akkök tarafından inşa edilecek olan 'kültür merkezi'nin kentle kuracağı ilişkinin biçimi, bu tasarımın ana ölçütü olarak ortaya çıkıyor. Farklı mecralarda derinleştirilerek okunmaya çalışılan bir kentin ve onun kullanıcılarının, inşa edilecek yapıya karşı alacakları pozisyonun önemsendiği bu tasarım, "pırıltılı" bir yapının bu özgül yerde oluşturması söz konusu olan "baskı"dan uzak durmayı hedefliyor.
Çağdaş mimarlık söylemleri adına kolaylıkla düşülebilecek bir tuzak olarak neredeyse her an, her yerde beliriveren "buyurgan ve öğretici bir tasarım yönelimi"nden olabildiğince kaçınan yapı, arazinin batı yönüne çekilip en kenara yaslanarak önünde yer alacak olan "özel arboretum"a yer açıyor. Böylelikle inşa eden, kullanıcı'ya kültürün nasıl tüketileceğini "o" yere koyduğu yapı ile öğretmeye kalkmıyor. Tersine, söz konusu tasarım büyük ölçüde bir "ucu açıklık" içeriyor.
Yapı, tıpkı bulunduğu coğrafyada inşa edilen eski köşkler gibi suyun üzerine inşa edildi. Su şehri Yalova'da, kültür merkezinin kullanıcıları hem dışta, hem de iç alanda suyun serinletici etkisinden yararlanıyor.
Yapı içinde yer alan kitleler, farklı işlevlere göre ve tam kendilerine gereken ölçülerde biçimleniyor. Farklı kotlarda bağlantı noktaları oluşturan bu kitleleri birbirine bağlayan "gezinti rampası", ziyaretçinin gündelik hayatını bir nebze renklendirmeyi deniyor.
"Gezinti rampası"nın, Yalovalı'nın serbestçe girebileceği, iç kitlelerin yüzeylerinde yer alan ve her 3 ayda bir değişen "dijital medya sergileri"ni farklı kotlarda bulunan müze ve yerleştirmeleri izleyebileceği, kafe ve lokanta işlevlerinden yararlanacağı bir "iç sokak" olarak kentin sosyal hayatına girmesi bekleniyor.
Yapının dolaşım kurgusu, içinde farklı işlevlerin fragmanter kapalı kitleselliklerini barıdıran 'kozmik' bir fanus ile onu saran kentsel "arayüz" -interface- üzerinden biçimleniyor. Kentsel "arayüz" -interface- belirli ölçüde paslanmış ve pası özel bir kimyasal ile dondurulmuş metal plakalardan oluşuyor. Basit delikli sacdan imal edilecek olan metal plakalar, içten dışa doğru bakışın anlamlı olduğu yüzeylerde "plise" hale dönüşerek dış alana farklı perspektifler sunuyor. Diğer yüzeylerdeki "perforasyon" ise bir "tül perde" etkisi sağlıyor.

Kaynak: Arkitera - 25.10.2011

35. Sokak Hızla İlerliyor

Akşan Yapı'nın İzmir'de geliştirdiği 35. Sokak projesinin inşası hızlı bir şekilde ilerliyor.

Teğet Mimarlık tarafından tasarlanan, hafif çeliğin kullanıldığı 35. Sokak, çıkış noktasını müstakil konut kavramından alıyor.
Haberde kullanılan fotoğraflar Teğet Mimarlık'ın Facebook sayfasından alınmıştır.

Kaynak: Arkitera - 27.10.2011

İzmir-Çeşme Kentsel Tasarım Projesi

TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından düzenlenen 2010-2011 Şehir ve Bölge Planlama Öğrencileri Bitirme Projesi Yarışması sonucu ikincilik ödülünü alan proje.
Selçuk Üniversitesi'nden Mürsel Kartal'ın İzmir İli, Çeşme ilçesi için geliştirdiği turizm odaklı planlama ve kentsel tasarım projesinde, 1/25.000 Kent Bölgesi Gelişim Planı, 1/5.000 Strüktür Planı ve 1/1.000 Kentsel Tasarım Projesinin yanısıra kentsel müdahele alanları, örgütlenme modeli ölçeğinde çalışmalar yapıldı.


Kaynak: Arkitera - 06.10.2011

Mi'Marin Dalyan

Denize sıfır, butik villalardan oluşan Mi'Marin Dalyan Villaları, Çeşme'nin güzel koylarından biri olan Dalyan'da hayat buluyor.
Mahir&Ekin Vural İnşaat, Sungur İnşaat ve Norm Group'un ortaklığında kurulan SUV Yapı, Mi'Marin projelerinin yenisi, Mi'Marin Dalyan Villaları'nı, Çeşme-Dalyan'da 2012 Haziran'ında sahiplerine teslim ediyor.
Mi'Marin Dalyan'da villaların her biri, arsanın doğal kot farkından yararlanılarak, tüm yaşam alanları denize hakim olacak şekilde tasarlanmış. Dalyan Yat Limanı ve adalar manzarasına sahip projede villalar, 1'er dönümlük parseller üzerinde konumlanıyor.
Site anlayışından öte tek villa mantığıyla planlanan Mi'Marin Dalyan Villaları'nın kendine ait geniş bahçeleri, güneşlenme terasları ve müstakil yüzme havuzları bulunuyor.


Kaynak: GAZETEPARC - 27.09.2011

Urla Kent Meydanı ve Ticaret Merkezi Projesi

Geleneksel yerleşme dokusunun izlerini taşıyan küçük ölçekli bir yerleşme Urla. Geleneksel yaşamın kısmen sürdüğü, son yıllarda çeperinde kurulan yeni konut alanları ile kullanıcı profili çeşitlenen bir sosyal yapıya sahip. Kentin merkezinde / kalbinde araç trafiğini, otopark sorununu çözmek ve kentlinin dinlenme, gezme, sosyalleşme, alışveriş yapma gibi eylemlerini gerçekleştireceği bir kent mekanı tasarlandı. Urla kentsel ölçeğiyle uyumlu, çağdaş yaşamın mekansal ve estetik dilini yansıtan bir tasarım yaklaşımı benimsendi. İki katlı yer altı otoparkı üzerinde farklı kotlardan yaklaşılan ticaret merkezi / çarşı, alanın çeperindeki sokaklarla beslenen ve besleyen dükkanlardan oluşuyor. Çarşı birimleri meydan kotunda da kentsel mekanı tarifliyor, sarıyor. Meydan da yerel dokudan referans alınan, su öğesi ve doğal peyzaj elemanı olarak çınar ağaçları kullanıldı. (Arsa Alanı: 18.700 m2)


Kaynak: ARKIV - 04.11.2011

İşadamlarına ücretsiz destek veren patronlar

Girişimcilere müşteri buluyorlar, ithalat-ihracat yapacaklara ücretsiz destek veriyorlar
Özbey Men/Para Dergisi
Belize’den Cook Adaları’na, Jamaika’dan Sierra Leone’ye Türkiye’de 123 ülkenin 268 fahri konsolosu var. İş dünyasının yakından tanıdığı bu isimler, konsolosu oldukları ülkeyle Türkiye arasında köprü görevi görüyorlar…
Türkiye siyasi ve ekonomik ilişkilerde birçok ülkeyle sağlam köprüler kurmuş durumda. Hatta bu ilişkileri daha da güçlendirmek amacıyla özellikle çevre ülkelerle son dönemlerde vizeleri bile kaldırdı. Dış ticaretin rahatlıkla yapılabilmesi için 16 ülkeyle serbest ticaret anlaşması imzaladık. Aralarında Hırvatistan, Güney Afrika ve Meksika’nın da bulunduğu 10 ülkeyle de müzakereler sürüyor.
Türkiye’nin dış dünyayla siyasi ve ekonomik ilişkilerinin gelişmesinde hiç kuşkusuz bu ülkelerin Türkiye’de bulunan fahri konsoloslarının da büyük payı var. Türkiye’de ABD ve Avrupa ülkelerinin yanı sıra Bolivya’dan Singapur’a, Fildişi Sahili’nden Uruguay’a 123 ülkenin tam 268 fahri konsolosu bulunuyor. Hatta bu ülkeler arasında Büyük Okyanus’un güneyinde 15 küçük adadan oluşan Cook Adaları ile yine aynı bölgede 990’a yakın adadan oluşan Solomon Adaları bile var.
İş dünyasının yakından tanıdığı bu isimler, konsolosu oldukları ülkeyle Türkiye arasında köprü görevi yapıyorlar. Çoğu vize vermeden tutun da siyasi konulardaki müzakerelere katılmaya kadar birçok yetkiye sahip. İşte 123 ülkeyi Türkiye’de temsil eden diplomat patronlar….
AHMET AKBALIK
MAKEDONYA
Özak Global Holding’in patronu Ahmet Akbalık’a bu görevi 2008 yılında Makedonya dışişleri bakanı Ankara’ya bizzat gelerek kendisi vermiş. Akbalık bu ülkenin Antalya Fahri Konsolosu olarak görevlendirilmesinin gerek iş dünyası, gerekse sivil toplum kuruluşlarında aktif olmasından kaynaklandığını belirtiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili olan Akbalık, daha birçok kuruluşta görev yapıyor. Akbalık, Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi ile tesadüfen tanıştığını ve bu teklifin büyükelçiden geldiğini belirtiyor.
Özak Tekstil ve Ela Quality Oteli’nin sahibi olan Özak Global Holding’in yıllık cirosu 300 milyon dolar civarında. Ahmet Akbalık, Yugoslavya’nın dağılmasından sonra kurulan Makedonya’nın Türk işadamları için büyük fırsatlar barındırdığını belirtiyor. Makedonya hükümetinin bu ülkede yatırım yapacak Türk şirketlere ciddi kolaylıklar sağladığını vurguluyor:
“Avrupa’nın ortasında olmasından dolayı stratejik öneme sahip bir ülke. TAV’ın, Şişecam’ın yatırımı var. Halk Bankası orada şube açtı. Birçok Türk şirketi de bu ülkeyle ticaret yapıyor. İkili ilişkilerimizi geliştirmek için gayret gösteriyorum.”
MUSTAFA ÇIKRIKÇIOĞLU
BELİZE
Demir çelik ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteren Metalsaç’ın patronu Çıkrıkçıoğlu, bu ülkenin İstanbul fahri konsolosluğu görevine geçen yıl atanmış. Bu görevi üstlenmesi bir arkadaşının aracılığıyla olmuş. Çünkü bu arkadaşı Belize başbakanının yakın dostuymuş. Çıkrıkçıoğlu, bu arkadaşının tavsiyesi üzerine bu görevin kendisine teklif edildiğini belirtiyor.
Orta Amerika’da bulunan Belize, tarıma dayalı bir ekonomiye sahip. Türkiye ile dış ticareti yıllık sadece 4 milyon dolar. Çıkrıkçıoğlu, bu rakamı artırmak için ihracatçı firmalara Belize’yi tanıtmaya çalışıyor. TİM Başkan Vekili olan Çıkrıkçıoğlu, Çelik İhracatçıları Birliği’nde de Başkan Yardımcısı.
Abdullah Gül Üniversitesini Destekleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı olan Çıkrıkçıoğlu, Süleyman Şah Üniversitesi’nde de Mütevelli Heyeti Üyesi.
Türkiye ile Belize arasında her hangi bir sorun olmadığını belirten Çıkrıkçıoğlu, Belize’nin Türk vatandaşlarından vize istemediğini, Türkiye’nin de vizeyi kaldırması gerektiğini vurguluyor:
“Bu konuda yetkililerle temasa geçtim. Ekonomik ilişkilerimiz az da olsa her yıl artıyor. Türkiye bu ülkeye tekstil ve makine satıyor. Demir çelik, hububat, konfeksiyon da satabiliriz. Belize tatil cenneti bir ülke. Turizm potansiyeli çok yüksek.”
İSMAİL KISACIK
ETİYOPYA
Taha Holding Genel Koordinatörü Kısacık, Doğu Afrika ülkesi Etiyopya’nın 3 yıldır İstanbul Fahri Konsolosu. LC Waikiki markasının sahibi olan grubun yıllık cirosu 200 milyon doları buluyor. Kısacık’a bu görev Etiyopya’nın Ankara Büyükelçisi tarafından teklif edilmiş. Bunda Kısacık’ın Başkan Yardımcısı olduğu TUSKON’un Afrika ülkeleriyle ilişkileri geliştirmek üzere gerçekleştirdiği faaliyetler etkili olmuş. İSO Meclis Üyesi de olan Kısacık, fahri konsolos olarak bu ülkede yatırım yapmak isteyen Türk işadamlarına yardımcı olduklarını belirtiyor. Kısacık’ın yetkileri arasında vize vermek ise yok. Kısacık, bu ülkeyle Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin son 5 yılda canlandığını belirtiyor:
“Etiyopya’da yatırım izni alan Türk firmaların sayısı 238’e, yapılan yatırım tutarı ise 1.6 milyar dolara ulaştı. Fakat bu ülkedeki yabancı yatırımlar içinde bizim oranımız yüzde 3 civarında. Dış ticaretimiz ise 236 milyon dolar. Bunun karşılıklı artması için fuarların ve ticaret heyeti gezilerinin artırılması gerekiyor.
İSHAK ALATON
GÜNEY AFRİKA
Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, 1996 yılından bu yana fahri başkonsolos. 1994 yılında Güney Afrika devlet başkanlığına getirilen Nelson Mandela’nın İstanbul’la birlikte dünyada 12 şehirde konsoloslukları kapatması üzerine bu görev fahri olarak Alaton’a teklif edilmiş, Güney Afrika’nın Türk vatandaşlarından vize istememesi nedeniyle de Alaton bu teklifi kabul etmiş. Taahhüt, enerji, turizm gibi birçok farklı sektörde faaliyet gösteren Alarko Holding’in 2010 yılı cirosu 1.2 milyar TL. İki ülke arasındaki dış ticaret hacmi geçen yıl 1.3 milyar dolar olarak gerçekleşti. İshak Alaton, Güney Afrika’da iş yapmak isteyen işadamlarına en az 10 yıllık bir strateji belirlemelerini ve uzun vadeli plan yapmalarını öneriyor. Güney Afrika Cumhuriyeti 1 aydan az kalacak turistlerden vize istemiyor. Vize işlemleri büyükelçilik tarafından veriliyor. Ancak gerekli formlar fahri başkonsolosluktan da temin edilebiliyor. TESEV kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Alaton, Açık Toplum Vakfı’nın da kurucusu.
TAMER TAŞKIN
GÜNEY AFRİK
Güney Afrika’nın İzmir Fahri Başkonsolosluğunu 1992 yılından bu yana yürütüyor. Bu ülkenin tanıtımı amacıyla yaptığı çalışmalardan dolayı bu göreve getirilmiş. Otomotivden savunma sanayine kadar çeşitli şirketlere ışıl işlem hizmeti veren İstaş-Bodycote ile endüstriyel yağ üreticisi petrofer’in yönetim kurulu başkanı olan Taşkın, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın başkanlığını da yürütmüş bir isim. Halen Türk-Afrika İş Konseyi Koordinatör Başkanı.
Tamer Taşkın, Türk Hava Yolları’nın Johannesburg ve Cape Town’a direkt seferlerinin olması sayesinde iki ülke ticari ilişkilerinin giderek arttığını söylüyor. Ancak Türkiye’nin bu ülkeyle halen ikili anlaşmalarının olmadığını vurguluyor. Taşkın, ekim ayında Ankara’da yapılacak KEK toplantısının bu açıdan önem taşıdığını ifade ediyor:
“Afrika’da Türk mallarına olan güven çok yüksek. Türk mallarını Avrupa kalitesinde ama yüzde 20 daha ucuz diye tarif ederler. Fakat bu avantajı aramızda ikili anlaşmaların olmaması nedeniyle kullanamıyoruz. Giden mallarımız Afrika’da gümrük vergilerinin çok yüksek olması nedeniyle gümrük kapılarında bitiyor.”

25 Kasım 2011 Cuma

Gayrimenkulde yeni yatırım alternatifi condo otel!

Otel odalarının satışının önünü açan düzenleme için Turizm Bakanlığı bilgi topluyor

Gayrimenkul sektöründe 26 yıllık bir tecrübe Ömer İsvan. Oxford'dan sonra İngiltere'deki Surrey Üniversitesi'ne gitmiş, 26 yaşında Sheraton'a genel müdür olmuş. 33 yaşında da Londra'da kendi şirketi Servotel'i kurmuş.

Entegre gayrimenkul danışmanlığı veren ve uluslararası piyasada lider şirket haline gelen Servotel, inşaat ve tedarik hariç, gayrimenkul projelerinde yatırımın yapılıp yapılmamasından nasıl yapılacağına, satıştan tasarıma kadar her aşamada işin anahtar oyuncusu. 42 ülkede deneyimi olan ve Hilton Worldwide'dan Intercontinental Hotels Group'a kadar dünyanın en büyük oyuncularıyla çalışan Servotel, Türkiye'de 2002'de ofis açmış ve Kemer Country, Kanyon, Sapphire, BodrumKempinsky, Levent Loft gibi onlarca projeye danışmanlık yapmış. Rezidans kavramıyla Türkiye'yi tanıştıran ve “butik otel” kavramının isimbabası olan kişi de Ömer İsvan. Yılda 35-40 seçilmiş projeye hizmet veren İsvan, son dönemde Türkiye'yi “condo otel” diye bilinen yeni bir kavramla tanıştırmak için çalışıyor.

2.5 MİLYAR EURO BEKLİYOR
Gayrimenkulde yeni yatırım alternatifi olarak condo otelin öne çıkacağını ifade eden İsvan, “Türkiye’ye girmek isteyen pek çok yabancı şirket var. 2.5 milyar Euro'luk yatırımbekliyor. Bunların önemli bir kısmı da condo otel için beklemede. Ancak şu an Türkiye'de bu sistemi çalıştırmakmümkün değil” diyor. Condo otel kavramını, otel odalarının bireysel yatırımcıya satılması ve kiralamadan gelen gelirin paylaşılması şeklinde kısaca açıklayan İsvan, yasalarla ilgili kısmı şöyle anlatıyor: “Türkiye'de bunu yapmak isteyen oldu. Ancak tapuda sorun çıktı. Turizm imarlı arsaya otel yapılıyor; konut değil. Odaları sattığında tapu veremiyorsun. Kişiler ancak otel hissedarı oluyor. O da işinmantığına ters. 32metrekare bir odanın tapusunu çıkarabilmeliyim. Önünü açabilmek için Turizm Bakanlığı ile görüşüyoruz. Bizden condo otel nedir, dünyada pazar ne durumda gibi bilgiler içeren bir çalışma istedi; verdik. Yabancı ilgisini söyledik. Çalışmalar sürüyor.”

ABD’den Avrupa’ya yayıldı
* Condo otel, 1970'lerin sonunda ABD'nin Güney Florida bölgesinde doğan ve önce bu ülkede yayılan bir konsept
* Önceleri tatil bölgelerinde çok kullanılan konsept, 2000'li yıllara gelindiğinde yapılan yeni düzenlemeyle New York, Chicago, Los Angeles gibi büyük şehirlerde de Ritz Carlton, Four Seasons, Trump, Hilton gibi uluslararası markaların öncülüğünde yayılmış.
* ABD'de 100 kadar condo otel var ve odaların fiyatları 100 bin ile 1 milyon dolar arasında değişiyor. Özellikle otel ihtiyacının olduğu ve doluluk oranları ile oda fiyatlarının yüksek olduğu, arazi alıp tek başına yatırım yapmanın pahalı olduğu yerlerde öne çıkıyor. * İki farklı türü var: Birinde otel odası olarak yapılan ünitenin, ikincisinde ise otel odasından büyük olan ve mutfak ile çamaşır odası dahil, ev gibi tefrişlenen ünitenin sahibi olunabiliyor.
* Her ikisinde de odanın sahibi yıl içerisinde istediği tarihte 30 gün kullanım hakkına sahip oluyor. Geriye kalan dönemlerde oda, işletmeci tarafından otel müşterisine kiralanıyor. Sizin adınıza işletilen bu odanın gelirinin yüzde 50'si ile 70'i arasında bir oranı, işletmeci kendi masraflarını düştükten sonra size kalıyor.
* Odanın sahibi 30 günden fazla kalmak isterse, normale göre daha düşük bir ücret ödeyerek bu haktan faydalanabiliyor.
* Avrupa'da öncelikle kayak merkezleri ve Akdeniz çanağında uygulanan sistem, yıllık yüzde 3-4 bandında getiri sağlıyor; ancak gelişmekte olan Türkiye pazarında bu oranın yüzde 6-7'yi geçmesi öngörülüyor.

Kaynak: Haber Türk - Ekonomi, MENEKŞE ATASELİM, 23.01.2011

15 Kasım 2011 Salı

Akşan Yapı, depremde yıkılan ilköğretim okulunu inşa edecek

Akşan Yapı, Van depreminde hasar gören Yeşilsu Köyü İlköğretim Okulunu yeniden inşa edecek

Akşan Yapı, Van depreminde hasar gören Yeşilsu Köyü İlköğretim Okulunu yeniden inşa edecek.
Akşan Yapı'dan yapılan açıklamada, protokolün Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker şahitliğinde Van Valisi Münir Karaloğlu, İzmir Valisi Cahit Kıraç, Van il Milli Eğitim Müdürü Ali İhsan Sayılır ile Akşan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şimşek tarafından imzalandığı belirtildi.
Açıklamada, bu okulda Yeşilsu Köyü, Yabalı Köyü, Dağönü Köyü, Özyurt Köyü ve Halkalı Köyü'nden gelecek 320 öğrencinin eğitim alacağı kaydedildi.
Depremde yıkılan Yeşilsu Köyü İlköğretim Okulu'nun yerine Akşan Yapı A.Ş. tarafından yaptırılacak olan 8 derslikli ilköğretim okulunun çelik yapı sistemi kullanılarak inşa edileceği ifade edildi.
Akşan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şimşek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, deprem konusuna ancak pozitif bilimin çözüm üretebileceğinin bir kere daha anlaşıldığını belirterek, ''Hepimizi üzüntüye boğan Van depreminden sonra şimdi neler yapılabileceği üzerinde düşünmenin zamanı gelmiştir. Değiştiremeyeceğimiz gerçek, ülkemizin büyük bir bölümü aktif deprem bölgesi olmasıdır. Biz de Akşan Yapı olarak kendi projelerimizde olduğu gibi Yeşilsu İlköğretim Okulu'nu depreme karşı dayanıklı olması için çelik yapı sistemleriyle inşa ederek, Şubat ayı sonuna yetiştireceğiz'' dedi.

Kaynak: Hürriyet Ekonomi - 11.11.2011

Komşuda satılık kelepir şirketler

Ekonomik krizin pençesindeki Yunanistan’da kamu ve özel sektöre ait yüzlerce işletme ve gayrimenkul satılık. Üstelik değerlerinin çok altında.

Ekonomik krizin pençesindeki Yunanistan’da kamu ve özel sektöre ait yüzlerce işletme ve gayrimenkul satılık. Üstelik değerlerinin çok altında. Bunlar arasında Atina ve Selanik havalimanları, Pire Limanı, Yunan telekomu OTE gibi devler de var...
BORÇ batağına giren Yunanistan’ı kurtarmak için ilk adım atıldı. Geçen hafta Brüksel’de Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel başkanlığında yapılan toplantıda, Yunan devlet tahvillerinden yüzde 50 zararı kabul etmeleri için özel bankalar ve sigorta şirketleriyle anlaşmaya varıldı. Böylece komşunun 330 milyar euro olan borcu 100 milyar euro azalacak ve borcun gayri safi yurtiçi hasılasına (GSYH) oranı yüzde 160’tan 2020 yılına kadar yüzde 120’ye inecek.
Maaşların 1 yıl içinde yüzde 15 oranında gerilemesi nedeniyle halkın sokaklara döküldüğü Yunanistan’daki derin ekonomik kriz, haliyle şirketleri de felç etmiş durumda. Şu anda gerek kamunun gerekse özel sektörün elindeki yüzlerce şirket satılık. Üstelik bu şirketlerin değerlerinin ortalama olarak yüzde 20 gerilediği belirtiliyor.
Bilindiği gibi, komşunun ekonomisi ağırlıklı olarak turizm ve hizmet sektörüne dayalı. Ülkenin gayri safi milli hasılasının (GSMH) yüzde 15’ini turizm sektörü oluşturuyor. Yaklaşık 17 milyon turistin geldiği ülkenin yıllık turizm geliri 10 milyar euro’yu buluyor. Bunun 900 milyon euro’sunu oteller elde ediyor. Ülkeyi ziyaret edecek turist sayısının 2014 yılında 50 milyonu geçeceği tahmin ediliyor. Yunanistan’da tam 9 bin 732 otel var. Bunların yatak kapasitesi 763 bin. Bu otellerin yüzde 14’ü 5, yüzde 26’sı da 4 yıldızlı. Otellerin yüzde 21’i Girit Adası’nda faaliyet gösteriyor. Anakarada bulunanların oranı ise yüzde 12.
Yunanlı turizmciler sadece Akdeniz çanağı değil çevre ülkelerde de etkin durumdalar. Örneğin, Yunanlı şirketlere ait otellerin yüzde 14’ü Makedonya’ya gelen turistlere hizmet veriyor...
KELEPİR OTELLER
Yunanistan turizm sektörüyle ilgili birkaç veri daha aktaralım. Ülkede otel zinciri sahibi 60 şirket var. Bu şirketlere ait otellerin gayrimenkullerin toplam değeri 3.9 milyar euro olarak hesaplanıyor. Ancak söz konusu 60 şirket toplamda 2 milyar euro borçlu. Bu firmaların faiz, amortisman ve vergi öncesi karları (FAVÖK) sadece 188 milyon euro. Yani bu borcu ödemeleri zor görünüyor. Bu yüzden de komşudaki otellerin neredeyse tamamı şu anda değerlerinin altında satılıyor.
Yunanistan’da satılık olan sadece oteller değil elbette. Gıda sektöründe de el değiştirecek yüzlerce firma var. Bunların bir bölümünü ağırlıklı olarak levrek ve çupra yetiştirilen balık çiftlikleriyle balık işleme tesisleri oluşturuyor. Konserve, unlu mamuller, zeytinyağı, çikolata, şekerleme ve kurutulmuş meyve üreten tesisleri de satılacaklar arasında. En karlı Yunan firmaların yüzde 25’inin gıda ve içecek sektöründe faaliyet gösterdiğini hatırlatalım.
ÖZELLEŞTİRME SÜRECİ HIZLANDI
Öte yandan, kamu sektöründe de ciddi bir özelleştirme bekleniyor. Hatta Yunan hükümeti, kamuya ait işletmelerle birlikte aralarında kiliseye ait arazilerin bulunduğu birçok gayrimenkulün satışıyla ilgili de karar almış durumda. Gerek özelleştirme sürecini gerekse satışa çıkarılan özel sektör şirketlerini yakından takip edenlerden biri de şirket satın alımlarına veya ortaklıklara aracılık yapan Daruma Kurumsal Finans... Birçok Türk şirketin yabancı fonlarla ortaklığını gerçekleştiren Daruma’nın yönetici ortağı Özkan Yavaşal, kamunun özelleştirme için açıkladığı takvimi öne çektiğini, aralarında Atina ve Selanik havalimanları ile Pire Limanı’nın da bulunduğu işletmelerin çoğunun 2012 yılında özel sektöre devredileceğini belirtiyor. Bu devler arasında OTE (Yunan telekomu), Trainose (demiryolu işletmeleri), Depa ve Desfa (doğalgaz dağıtım şirketleri) de var. Yavaşal’a göre bunların satın alınması konusunda Türk şirketleri daha şanslı:
“Avrupa’daki firmaların çoğunun sıkıntı içinde olduğunu düşünürsek Türk girişimciler için elverişli bir ortam olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca Türk işadamları bu tür kriz ortamlarına alışkın. Bu firmaları satın alarak Türkiye’deki faaliyetleriyle sinerji yaratabilirler. Satın alımlara aracılık yapan Yunanistan’daki kurumsal finans şirketleriyle işbirliği içindeyiz. Şu ana kadar satılan şirket olmadı. Bu operasyonlara kredi bulma konusunda da hizmet veriyoruz. Dış ticaret yapan, büyümek isteyen firmalar için kesinlikle kaçırılmayacak bir fırsat.”
Peki Yunan bir şirketi satın almanın ne gibi avantajları var? Yavaşal, bu konuda şunları söylüyor: “Yunanistan’da şirket satın aldığınızda üreteceğiniz ürünler Made in Europe (EU) etiketi taşıyacak. Bu avantajla hem Avrupa hem de uluslararası pazarlara daha kolay girilebilir. Yunan firmaları Makedonya, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerde etkin. Özellikle bu pazarlara girmek kolaylaşır.”
GÖZLER KEK TOPLANTISINDA
Yunanlılar tüm bu şirketleri satmakta kararlı ancak ülkede kaos ortamının sürmesi nedeniyle Türk firmaları muhatap bulmakta zorlanıyor. Ancak bu belirsizliğin kısa bir süre sonra sona ermesi bekleniyor. Çünkü iki ülke arasında önümüzdeki ay Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantısı var. Toplantının İstanbul veya İzmir’de yapılması planlanıyor.
Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı Selim Egeli, birçok Türk şirketin Yunanistan’da tesis satın almak istediğini, KEK toplantısında Yunanlı ilgili bakanlardan kendilerine yol göstermelerini isteyeceklerini söylüyor. Egeli, Türk firmaların daha çok kamu şirketleriyle ilgilendiklerini de açıklıyor:
“Örneğin Bagfaş, daha önce Kavala yakınlarında bulunan bir gübre fabrikasını almak istemişti. Bu ilgileri devam ediyor. Sanayi kuruluşları az fakat bunların içinde 4-5 rafineri ve alüminyum fabrikaları da var. Bu şirketler Türkiye’ye de mal satıyor. Satın alınacak araziler üzerinde alışveriş merkezi, marina, otel yapmak mümkün. Yunanistan’daki şirketlerle Katarlılar da ilgileniyor. Ayrıca Almanya, Fransa, İtalya gibi alacaklı ülkelerdeki bankalar da ilgili.”
Şirket satın alırken bunları unutmayın!
* Satın alacağınız şirketlerin mevcut yöneticilerini işin başında tutmaya devam edin.
* Çoğunluk hisseyi alıp, yerel bir firmayla ortaklık kurun.
* İşçi çıkarma devlet tarafından sınırlandırılmış durumda. Bunu mutlaka göz önünde bulundurun.
* Avrupa Birliği üyeliği olanaklarını ve teşviklerini kullanın.
* Konunun uzmanı danışmanlar kullanmayı ihmal etmeyin.
* Kurumlar vergisi ve gelir vergisi oranları Türkiye’ye benziyor.
* Türkiye’den Yunanistan’a işçi götürülemiyor. Ancak bu sorunu Bulgaristan, Romanya, Polonya gibi ülkelerden götürerek çözebilirsiniz.
* Ziraat Bankası’nın Atina ve Gümülcine’de şubesi var. Selanik’te de açılması planlanıyor.
Özelleştirilecek kamu kuruluşları
Depa, Desfa (Doğalgaz dağıtım şirketleri)
Atina ve Selanik havalimanı işletmeleri
Pire ve Selanik limanları
Trainose (Demiryolu işletmeleri)
Odie (At yarışı bahis şirketi)
Elp (Ulusal petrol şirketi)
Eydap (Atina su işletmesi)
Eyath (Selanik su işletmesi)
Elbo (Ulusal otomotiv şirketi)
PPC (Elektrik dağıtım şirketi)
Larco (Ulusal metalurji işletmesi)
OTE (Yunan Telekom şirketi)
Elta (Posta işletmeleri)
Eyath (Selanik su işletmesi)
OPAP (Spor müsabaka şans oyunları ve bahis)
Ulusal piyango işletmeleri
Satılık özel sektör şirketleri
Cosmote (GSM operatörü)
Forthnet (Telekom operatörü ve internet servis sağlayıcı)
Aegean, Olympic (Sivil havayolu şirketleri)
Vivartia (Yunanistan’ın en büyük gıda şirketi)
Hygeia (Hastane grubu)
Attica (Feribot operatörü)
Sigorta şirketleri
Gemi taşımacılığı ve armatörlük şirketleri
Finans kurumları ve bankalar

Kaynak: Patronlar Dünyası (Para Dergisi -  Özbey Men) - 11.11.2011

Yeni fabrikalar Tire'yi uçuracak

Önümüzdeki bölgede en az 20 tesisin daha kurulması planlanıyor. Bu yıl 250 kişiye yeni istihdam sağlayan bölge, gelecek yıl da en az 500 kişiye imkanı sunacak

Son dönemde süt ürünleri üretiminin merkezi haline gelen Tire Organize Sanayi Bölgesi, (TOSBİ) bu yıl yaklaşık 100 milyon dolarlık yatırıma ev sahipliği yaparken, 2012'de kurulacak yeni tesislerle yatırım miktarını 3'e katlayacak. Bu yıl 250 kişiye yeni istihdam sağlayan bölge gelecek yıl da en az 500 kişiye imkanı sunacak. Halen 48 fabrikanın üretim yaptığı, 7 tesisin inşaatının sürdüğü ve 23 firmanın yatırım başvurusu yaptığı Tire Organize Sanayi Bölgesi'nde (TOSBİ) önümüzdeki günlerde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün de katılacağı belirtilen törenlerle üretime başlayan Tirenda Enerji, Reha Süt Ürünleri, Tire Süt Kooperatifi, Dinamik Isı ve Avilo Zeytinyağları tesislerinin resmi açılışı gerçekleştirilecek.

ZİRVE YAPACAK
TOSBİ'deki yatırım atağının 2012'de zirveye çıkması bekleniyor. Bölgede 2012 yılında en az 20 tesisin daha kurulması planlanıyor. 2011 yılında 100 milyon dolara yakın yatırım yapılan bölgede, 2012 yılında 20 firmanın 300 milyon dolara yakın yatırım yapması bekleniyor. Pehlivanoğlu 75 bin metrekarelik alanda paketleme tesisinin temelini atarken, Gürsüt de süt ürünleri tesislerini kuracak.

LOJİSTİK AVANTAJ

Yine gelecek yıl Alman treyler devi Krone'nin de Doğuş Grubu'yla birlikte daha önce inşa ettiği fabrikada üretime geçmesi bekleniyor. Ayrıca bölgede, önümüzdeki yıl Üniteks Tekstil, Bilgin Yağ Sanayi, Tire Özsan Tarım, Bozetto Kimya, Ne-Kar Çelik, Kopüs Plastik, Torun Plastik, Defne Tarım, Mertsel Ecza Depoları, Mega A.Ş, Disera Tıbbi malzemeler ve Kırıkkaya Gıda'nın da yatırıma başlayacağı belirtildi. Bölge tamamlandığında 211 fabrikası ile 15 bin kişiye istihdam sağlayacak. Halen 2 bine yakın kişinin çalıştığı bölge, demiryolu taşımacılığı avantajı, elektrik üretim santralı ve İzmir'e yakınlığı ile de yatırımcılarına lojistik ve düşük maliyetli üretim avantajı sağlıyor.

HER KOLAYLIK VAR

Başvurudan itibaren üretim tesislerinin 1 hafta içinde kurulmaya başlanabileceği bölgede yatırımcılara her türlü kolaylığı sağladıkladını dile getiren TOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Metin Akdaş, yılbaşına kadar metrekare satış fiyatlarının da 28 euro olacağını söyledi. Süt ürünleri üretiminde artık bir merkez haline geldiklerini ve İzmir'e yakınlığı ve lojistik avantajları ile yatırımcıların dikkatini çektiklerini vurgulayan Akdaş, "Kısa süre içinde bölgemizde 5 yeni tesisimiz hizmete girecek. Bakanlarımızla birlikte açacağımız tesisler 2012 yılı için umudumuzu daha da artıracak. Bu yıl yeni tesisler ve mevcut fabrikaların ek yatırımları ile bölgeye yaklaşık 100 milyon dolara yakın yatırım yapıldı. Önümüzdeki yıl bölgeye 20 yeni tesisin daha kurulmasını bekliyoruz. Bunlar için de en az 300 milyon dolarlık yatırım öngörüyoruz. 2012'de yatırımları 3'e katlayarak, en az 500 kişiye daha istihdam sağlamanın mutluluğunu yaşacağız" dedi.

TEŞVİK SİSTEMİ

Son 2 yılda dünyada yaşanan kriz ortamı ve Manisa'ya sağlanan teşvik avantajları nedeniyle yatırımcı çekmekte zorlandıklarını, buna rağmen yatırımların devam ettiğini ifade eden Akdaş, 2012 yılı başında değişeceğini umdukları teşvik sistemi ile yatırım hızının daha da artacağını vurguladı. En azından OSB'lere yatırımın kolaylaştırılması yönünde adımlar atılacağını düşündüklerini anlatan Akdaş, şöyle konuştu: "Ayrıca sanayi bölgeleri dışında 2 bin 500 metrekarenin üzerindeki tesislere bundan sonra izin verilmemesi ve OSB'ler yüzde 90 oranında dolmadığı sürece yeni OSB'lerin kuruluşuna imkan verilmeyecek olması bizim şansımızı artıracak. Görüştüğümüz yerli ve yabancı yatırımcıların da kararlarını vermesi ile 2012 yılı bizim yüzümüzü güldürecek."
Bölgelerinde henüz yüzde 27 yapılaşma olmasına rağmen yılda 500 bin ton mal üretilerek 70 milyon dolara yakın ihracat yapıldığını dile getiren Akdaş, taşımacılıkta demiryolunun kendilerine büyük bir avantaj sağlayacağına dikkat çekti.

DEMİRYOLU AVANTAJI

Türkiye'deki 270 OSB arasında, içinden demiryolu geçen 5 OSB'den biri olduklarının altını çizen Akdaş, "TOSBİ içerisine ulaşan demiryolu 23 ton dingil ağırlığına uygun hale getirildi. Bölge içindeki yükleme platformu inşaatı önümüzdeki Mayıs ayına kadar tamamlanacak. Özellikle ihraç edilen ürünlerin burada gümrük işlemlerinin yapılarak taşınması, işleri kolaylaştıracak ve bölge sanayicisinin maliyetlerini azaltacak. Ayrıca 2014 yılına kadar tamamlanacak olan Bayındır Barajı sayesinde de bölgemize çekilecek isale hattı ile su sıkıntımızda ortadan kalkacak. Yine bölgemizde üretime başlayan elektrik santralı da bölge firmalarının eneji maliyetlerini aşağıya çekecek. Ayrıca süt ürünleri üreticileri için peynir altı tozlaştırma tesisi Nisan ayına kadar bitecek. Bütün bunlarla bölgemizi yatırımcılar için çok cazip hale gelecek" diye konuştu.

AÇILIŞI YAPILACAK OLAN FİRMALAR
Tire Süt Kooperatifi tesisleri
Tire Süt Kooperatifi tesisleri
Tirenda Enerji
Dinamik Isı
Avilo Zeytinyağları

2012'DE YATIRIMA BAŞLAMASI BEKLENEN FİRMALAR
Pehlivanoğlu
Gürsüt Besicilik
Üniteks Tekstil
Bilgin Yağ Sanayi
Tire Özsan Tarım
Bozetto Kimya
Ne-Kar Çelik
Kopüs Plastik
Torun Plastik
Defne Tarım
Mertsel Ecza Depoları
Mega A.Ş.
Disera Tıbbi malzemeler
Kırıkkaya Gıda

RAKAMLARLA TOSBİ
* 2011 yılında yapılan yatırım 100 milyon dolar
* 2012 hedeflenen yatırım miktarı 300 milyon dolar
* Üretim yapan firma sayısı 48
* İnşaatı süren fabrika sayısı 7
* Ruhsat alan firma sayısı 23
* Kurulacak toplam fabrika sayısı 211
* Halen çalışan sayısı 1500
* İzmir'e uzaklığı 110 km
* Metrekare satış fiyatı 28 euro
* 15 bin kişiye istihdam sağlanacak

Kaynak: Yeni Asır - MURAT ŞAHİN - 14.11.2011

6 Ekim 2011 Perşembe

Çeşme'ye 100 Milyon Liraya otel yapıyor

Tek-Art, Çeşme'de yapacağı otelin ruhsat işlemlerini tamamladı

Mehmet Ali Yılmaz'ın sahibi olduğu Tek-Art İnşaat Ticaret Turizm Sanayi ve Yatırımlar A.Ş, İzmir Çeşme Alaçatı'da yapılması planlanan 5 yıldızlı otel inşaatıyla ilgili ruhsat işlemlerinin tamamlandığını bildirdi.
Tek-Art İnşaat'ın KAP'ta yayımlanan açıklamasında, şirketin, İzmir Çeşme Alaçatı'da yapmayı planladığı ve 100 milyon liraya malolması düşünülen 5 yıldızlı otel inşaatı ile ilgili ruhsat işlemlerinin tamamlandığı belirtildi.
Ruhsat işlemlerinin ardından belediyeye başvurulduğu ve temel atma hazırlıklarına başlanıldığı kaydedildi.

Kaynak: Patronlar Dünyası - 05.10.2011

Çeşme'ye deniz otoyolu

Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı İzmir'e yönelik 35 projenin ardından, Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım projelerin tamamını tanıttı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir'e yönelik hazırladıkları 35 projenin bir kısmını açıklamasının ardından dün de Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım, projelerin tamamını tanıttı. Erdoğan'ın duyurduklarının dışında Yıldırım'ın dün ilk kez açıkladığı projeler içinde en çok, "Çeşme Deniz Otoyolu" ve Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve son uçuşunu yapan ilk Türk havacılardan Vecihi Hürkuş'un ismini taşıyacak "İzmir'e 2. havalimanı" projeleri dikkat çekti. Çeşme Deniz Otoyolu projesinde Karaburun Yarımadası ile Urla arasındaki vadide 6.3 kilometre uzunluğunda "Karaburun Kanalı" adında bir kanal açılacak. Bu sayede süre 4.5-5 saatten 45 dakikaya inecek. Kuzeyde Çiğli yakınlarındaki Kaklıç bölgesinde yapılacak yeni havalimanı ise, 200 milyon liraya mal olacak.
Kaya Otel Convention Center'da düzenlenen "35 İzmir 35 Proje" tanıtım toplantısında konuşan Binali Yıldırım, kendisi için, 35 proje arasından en çılgınının daha önce Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı ve kent trafiğine çözüm getirecek Konak Tüneli olduğunu söyledi. Tamamı ayakta alkışlanan projeleri 12 yılda bitireceklerini, ancak hepsine aynı anda başlamalarının mümkün olmadığını belirten Yıldırım, hem projenin 3.5-4 yıl süreceğini söyledi. Projelerin toplam maliyetinin 35 milyar dolar (56 milyar lira) olduğunu belirten Yıldırım, projelerin maliyetinin yaklaşık 25 milyar lirasının yap-işlet-devret modeliyle, kalan kısmının ise genel bütçeden karşılanacağını kaydetti. Yıldırım, "Bu projelerin inşaatı sırasında 165 bin İzmirli doğrudan iş sahibi olacak. Projeler bittikten sonra 125 bin ilave istihdam olacak. Projelerin İzmir ekonomisine yıllık katkısı 11.4 milyar lira olacak" dedi. Yıldırım, projelerle ilgili açıklamasının sonunda 35 projenin yer aldığı dergiyi göstererek, "Bu da projelere 'içi boş' diyenlere armağandır" dedi.

HEDEF 2023
Projeleri hazırlarken İzmir'in kanaat önderlerinin, bugüne kadar sorunlar için gösterdikleri gayretten yararlandıklarını belirten Yıldırım, "Biz düşünceleri somutlaştırıp fikirden hayalden projeye dönüştürmek ve bunu bir takvime bağlamak oldu. Partimizin hedefi 2023'tür. Ancak seçimlerin her dört yılda bir yapıldığını hatırlatmak isterim. Projelerin bir kısmı bir seçim dönemi içerisinde yapılacak. İkinci dönemde diğer kısmı, tamamı ise 12 yıllık bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilecek" diye konuştu.
Projelerin hayata geçirilmesi durumunda İzmir'de kişi başı milli gelirin 12 bin dolardan 32 bin dolara yükselmesini, İzmir'in ihracatını 17 milyar dolardan 100 milyar dolara çıkmasını hedeflediklerini belirten Yıldırım, "2023'te İzmir'in Türkiye'nin ikinci şehri yapmayı, 230 kilometre otoyolu 2 bin kilometreye çıkarmayı, yüksek hızlı tren hattını sıfırdan 1000 kilometreye çıkarmayı, hava yolundaki yolcu sayısını 7.5 milyondan 40 milyon yolcu seviyesine getirmeyi, raylı sistem toplu taşıma sistemini 90 kilometreden 270 kilometreye yükseltmeyi, konteyner kapasitesini 1 milyon teu/yıl'dan 13 milyon teu/yıl'a çıkarmayı, yat bağlama kapasitesini 1965'ten 7 bin 765'e çıkarmayı, yıllık turist sayısını ise 1.1 milyondan 10 milyona çıkarmayı ve 43 bin 500 olan yatak sayısını ise 100 bine çıkarmayı amaçladık" şeklinde konuştu. AK Parti Hükümeti'nin 8.5 yıllık dönemde çok önemli işler yaptığını dile getiren Yıldırım, 2011 seçim beyannamesini de büyük ekonomi, güçlü toplum, sosyal devlet, yaşanabilir çevre ve şehirler ile lider ülke olmak üzere 5 ana gövde üzerine oturttuklarını söyledi.

EXPO MİLLİ DAVAMIZ
Toplantıda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise, İzmir'in doğasıyla, kültürüyle emsalsiz bir doğa parçası olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"İzmir'i tarihte olduğu gibi dünya kenti yapmaya çalışıyoruz. İzmir'in önüne büyük vizyon koymaya çalıştık. İzmir'in potansiyeline İzmir insanının aşkına tutarlı çizgisine güvenerek de önüne 2020 EXPO hedefini koyduk. Bunu seçim tartışması haline getirmedik. İzmir'i aday yapmak ve EXPO'yu kazanmak milli davamız haline geldi." İzmir'in tanıtımıyla ilgili yaptıkları çalışmaları da anlatan Günay, Los Angeles Times gazetesindeki Efes Antik Kenti'nin ilanını gösterdi.

İŞTE İZMİR'İN 35 PROJESİ
1- İzmir-Çeşme Deniz Otoyolu

Proje doğrultusunda İzmir ile Çeşme arasındaki deniz ulaşımı 3 saat kısaltılacak. Karaburun Yarımadası ile Urla arasındaki vadide 6.3 kilometre uzunluğunda "Karaburun Kanalı" adında bir kanal açılacak. Bu sayede süre 4.5-5 saatten 1 saat 45 dakikaya inecek. Denizyolu 61.5 kilometre kısalacak. 1 milyar liraya mal olacak proje 50 ayda tamamlanacak. Projeyi "İzmir'in turizm, şehircilik, körfezin temizlenme projesi" olarak niteleyen Yıldırım, "Bu kanal sayesinde hem deniz yolu kısalacak hem de sirkülasyon sağlanacak. Biyoçeşitlilik de artacak" dedi.

2-İZKARAY
Daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da açıkladığı proje kapsamında İnciraltı ile Bostanlı arasına 4.5 kilometresi köprü, 1.5 kilometresi batırma tüp tünelle birbirine bağlanacak. Proje 5 milyar liraya mal olacak ve 70 ay sürecek. Raylı sistemle geçiş 5 dakika, araçla 8 dakika olacak.

3-Konak Tüneli
Proje kapsamında Mürselpaşa Bulvarı'ndan girecek tünel kentin altından Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'na bağlanacak. Tünel 2x2.5 kilometre uzunluğunda olacak. Proje ile kent içi trafiği yükü azalacak. Yıldırım'ın, "Bana göre en hayati proje budur" dediği Konak Tüneli, 150 milyon liraya mal olacak ve 36 ayda bitirilecek. Yıldırım, "Bu projeyle birlikte Üçkuyular, Yeşildere, Mürselpaşa arasında 2x 2.5 kilometrelik çift tünel yapıyoruz. Şehir içinden geçen transit yolu yeraltına alıyoruz. Bana göre bu proje vizyon projesidir, en önemli projedir" diye konuştu.

4-İzmir-İstanbul Yüksek Hızlı Tren

Bu hatta ise İzmir-Bursa arası 45 dakika sürecek. İzmir-İstanbul arasının ulaşımı ise 4 saat olacak. Bu hatta otoyol projesinin ardından hızlı tren projesinin de planlanması salonda memnuniyetle karşılandı. 3.5 milyar liraya mal olacak proje 0 ayda tamamlanacak. Proje süresince 4 bin, bittikten sonra 1000 kişi istihdam edilecek.

5-Vecihi Hürkuş Havalimanı

Kuzeyde ve güneyde İzmir'in büyüdüğü ve ikinci bir havalimanına ihtiyacı olduğu belirtildi. Bu nedenle Kuzeyde Çiğli yakınlarındaki Kaklıç bölgesinde yeni bir havalanı yapılacak. Planlamasının sürdüğü belirtildi. 200 milyon liraya mal olacak proje 24 ayda tamamlanacak. Proje süresince 500, bittikten sonra 150 kişi istihdam edilecek.

6-İzmir-İstanbul Otoyolu

İzmir-İstanbul Otoyolu 6 şantiye ile resmen başladı. Bunun dünyanın 3. büyük projesi olduğunu belirten Yıldırım, "Bu proje parasal büyüklüğü ile Avrupa'nın en büyük projesidir" dedi. 11 milyar liraya mal olacak proje 5.5 yılda tamamlanacak. Proje süresince 6 bin, sonrasında 3 bin 500 kişi istihdam edilecek.

7-İzmir-Ankara Otoyolu

535 kilometre uzunluğundaki bu proje İzmir-Ankara arasını 8 saatten 4 saate düşürecek. 6 milyar liraya mal olacak proje 5.5 yılda tamamlanacak. Proje süresince 5 bin, bittikten sonra 3 bin kişi istihdam edilecek.

8-İzmir-Antalya Otoyolu

İzmir-Antalya Otoyolu, Antalya'yı da 8 saatten 4 saat 15 dakikaya indirecek. Mevcut İzmir-Aydın Otoyolu, önce Denizli'ye ardından da Antalya'ya uzatılacak. İki turizm merkezi İzmir ve Antalya birbirine bağlanacak. Toplam 4.5 milyar liraya mal olacak proje, 60 ayda tamamlanacak.

9- Sabuncubeli Tüneli

Sabuncubeli geçidi, 4 kilometrelik tünelle dağların altından geçilecek. 2.8 kilometrelik kısmı çift tüp tünel toplam uzunluğu 4 kilometre olan proje, araçları rahatlatacak, kazaları bitirecek. Proje 150 milyon liraya mal olacak ve 36 ayda tamamlanacak.

10-Kuzey Otoyolu

Çiğli, Menemen, Foça ve Aliağa gibi yoğun yerleşimler üzerinden Çandarlı Limanı'na hızlı, güvenli ve konforlu şekilde ulaşımı amaçlayan proje 400 milyon liraya mal olacak ve 36 ayda tamamlanacak.

11-Kuzey Ege Çandarlı Limanı

Türkiye'nin bugüne kadar yapılmış en büyük limanı olacak. 12 milyon teu/yıl kapasitesine sahip liman, kamu-özel ortaklığıyla hayata geçirilecek. 1.4 milyar liraya mal olacak proje, 52 ayda tamamlanacak. Proje süresince 5 bin, sonrasında 15 bin kişi istihdam edilecek.

12-Kemalpaşa Lojistik Merkezi
Kemalpaşa Lojistik Merkezi 3 milyon metrekarelik bir alana kurulacak. Demiryolu bağlantısı bulunacak olan merkez limana yük aktarması yapabilecek. 173 bin metrekare kapalı alana sahip olacak merkez 300 milyon liraya mal olacak ve 4 yılda tamamlanacak. 5 bin kişi istihdam imkanı bulacak.

13-Kemalpaşa-Turgutlu ve Kiraz-Ödemiş Demiryolları
İzmir-Ödemiş arasındaki demiryolu proje kapsamında 25 kilometre eklenerek Kiraz'a kadar uzatılacak. Turgutlu-Kemalpaşa arasına da 27 kilometrelik bir hat kurulacak. 300 milyon liraya mal olacak proje 30 alda bitirilecek. 250 kişi istihdam edilecek.

14-Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminali

Yeni ve modern bir iç hatlar terminali inşa edilecek. Yıldırım, iç hatlarla ilgili yenileme müjdesinin yanısıra Ağustos ayından itibaren İzmir'den Sofya ve Üsküp'e direk seferlerin başlayacağını açıkladı. 160 milyon liraya mal olacak proje, 24 ayda tamamlanacak. Proje süresince 1000, tamamlandıktan sonra 500 kişi istihdam edilecek.

15-İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı

583 kilometre uzunluğundaki hattın projesi hazırlandı. Yıldırım, bu yıl hattın birinci etabının ihalesine çıkılacağını açıkladı. Proje tamamlandığında İzmir-Ankara arasının 13 saatten 3.5 saate, İzmir-Konya arasının ise 12 saatten 4 saate, İzmir- Eskişahir arasının ise 10 saatten 4 saate inecek. 3.5 milyar liraya mal olacak proje 48 ay sürecek. Proje süresince 4 bin, sonrasında 1000 kişi istihdam edilecek.

16-Bilişim ve Ar-Ge Şehri
İzmir bilişim ve Ar-Ge merkezi olacak. İzmir'e bilişimle ilgili çok ciddi yatırımlar yapılacak. Urla'daki Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) merkez olacak. Buradaki 35 bin dönüm arazi içerisinde iş kompleksi, yaşam alanları ve tekno parklar, e-ticaret merkezleri yaratılacak. 250 milyon liraya mal olacak proje 36 ayda tamamlanacak.

17-E-ticaret üssü
Sanal alemde işyeri açacak küçük girişimci bir gün içerisinde sanal dükkanına kavuşacak. Girişimci ve kobilere sanal dükkan desteği verilecek. 50 milyon lira bedelli proje 24 ay sürecek.

18-Dijital Arşiv Kent

Devletin ve özel sektören milyarlarca sayfa olan arşivleri sanal ortama aktarılacak. İzmir ülkenin hafıza merkezi haline gelecek. 100 milyon liralık proje sayesinde ilk etapta 5 bin sonrasında 15 bin gence istihdam sağlanacak.

19-Bilişim Destekli Yaşam
Yaşlıların da bilişimden faydalanmasını hedefleyen proje kapsamında müstakil yaşam sistemleri, akıllı ev teknolojileri, tele-sağlık hizmetleri gibi uygulamalar hayata geçirilecek. Proje 40 milyon liraya mal olurken 18 ayda tamamlanacak.

20-Engelsiz Yaşam
Görme engelli vatandaşlara Braille alfabisine sahip özel cihazlar dağıtılacak. Bu cihazlar sayesinde engellilerin yaşamı kolaylaşacak. Proje 20 milyon liraya mal olacak ve 9 ayda tamamlanacak.

21-Şehir Yenileme

Toplam 1 milyon konutundan 200 bin adeti standartlara uygun olmayan İzmir'de kent yenileme projesi mecburidir. Yaklaşık 10 milyar liraya mal olacak ve 10 yıl sürecek projede merkezi hükümet ve belediyeler birlikte çalışacak. Yıldırım, "Önce yapacağız, sonra yıkacağız. Vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Bu insana verdiğimiz değeri gösteriyor. Biz bu projeyi yüksek sesle konuşmaya başlayınca belediye de bu konuda adım atacağını ifade etti ve şehir yenileme için projelerini açıkladılar. Bu güzel bir gelişme. Burada yerel yönetimlerle uyum içinde çalışmak projenin başarısı için olmazsa olmaz şartımızdır. İnşa ediyecek 500 bin konuttan 5-10 bin adetini de genç evlilere dayalı döşeli olarak uzun vade imkanlı şekilde dağıtacağız. Bu proje ile İzmir'i süper lige çıkaracağız" dedi.

22- Tıpkent

Proje kapsamında İzmir'e toplam 3 bin yataklı iki dev şehir hastenesi kazandırılacak. "Kampus" olarak da adlandırılabilecek projeler doğrultusunda Bayraklı'ya 1600 yataklı, Tepecik'e 1400 yataklı iki hastane kurulacak. Toplam 900 milyon lira harcanacak.

23-Öğrenci Yaşam Merkezi

Dokuz Eylül, Ege üniversiteleri ile Yüksek Teknoloji Enstitüsü'ne yakın noktalarda toplam 10 bin kapasiteli yeni kız ve erkek öğrenci yurtları inşa edilecek. Bu yurtlar sosyal bakımdan da özelliklere sahip olması nedeniyle yaşam merkezleri haline gelecek. Toplam 25 milyon lira harcanacak.

24-Olimpik Stadyumlar
Proje kapsamında Atatürk Stadyumu yenilenecek ve Örnekköy'de yeni bir stadyum inşa edilecek. Kulüplere yeni stadlar yapılacak. Kulüplerin mevcut kullandıkları stad alanları da değerlendirilerek kulüplere ilave mali kaynak temin edilmesi sağlanacak. Toplam 250 milyon lira harcanacak.

25-Körfez Dönüşüm Projesi

Dereler ve akarsuların getirdiği çamur ve rusubat nedeniyle dolan İzmir Körfezi'nde tarama ve derinleştirme yapılmasını amaçlayan proje, 60 ay sürecek. Projeye 500 milyon lira harcanacağı tahmin ediliyor. Yıldırım, projenin hayati önem taşıdığını, bu sayede yüksek tonajlı gemilerin İzmir Limanı'na yanaşabileceğini belirtti.

26-Yat Limanları

İzmir'in yat limanı sayısı 6'dan 23'e, yat bağlama kapasitesi ise 1965'ten 7 bin 765'e çıkarılacak. Dikili, Çandarlı, Aliağa, Yeni Foça, Karşıyaka, Konak Pier, İnciraltı, Urla-Çeşmealtı, Mordoğan, Karaburun, Dalyanköy, Çeşme-Dalyan, Ilıca, Şifne, Seferihisar-Ürkmez, Karşıyaka ve Bayraklı'ya yat limanları yapılacak. 250 milyon lira harcanacak proje 8 yıl sürecek.

27-Kruvaziyer Limanı
İzmir Limanı'nın yan kısmına aynı anda 4 kruvaziyer gemisinin yanaşabileceği Kruvaziyer Limanı yapılacak. 200 milyon liraya mal olacak ve 30 ay sürecek proje kapsamında İzmir'e yılda kruvaziyerle 2 milyon turistin gelmesi amaçlanıyor.

28-Efes Antik Limanı
"Bin yıl sonra tarih tekerrür ediyor, Efes denizle buluşuyor" sloganını taşıyan proje kapsamında tarihi dokuya zarar vermeden sahilden yaklaşık 7 kilometrelik boru hattı ile tayınacak su sayesinde liman hayat bulacak. Doğal su yolu açılarak da denize ulaşım sağlanacak. Proje 60 milyon liraya mal olacak ve 18 ayda tamamlanacak.

29-Dijital Tarih Kütüphanesi
Bergama'da kurulacak Dijtal Tarih Kütüphanesi'nde Ege'nin ve İzmir'in medeniyetleri barındırılacak. Görsel zenginliğe sahip kütüphane bir müze niteliğinde olacak. Proje 50 milyon liraya mal olacak ve 36 ayda tamamlanacak.

30-Agora ve Kent Merkezi Yenileme
Agora Ören Yeri'nin arkeoloji parkı haline getirileceği proje kapsamında Kadifekale'de sur restorasyonları bitirilerek çevre düzenlemesi yapılacak. Ege Medeniyetleri Müzesi de inşa edilerek, Agora ile Kadifekale arası tarihi bir hat haline getirilecek. Proje özellikle krivaziyerle gelen turistleri hedefleyecek. 150 milyon lira harcanacak proje 36 ayda bitecek.

31-İzmir EXPO 2020 projeleri
Proje kapsamında İzmir'in termal-turizm ve sağlık merkezi haline getirilmesi amaçlanıyor. Fuar alanı içine hafif raylı sistemler kurulacak. Fuara özel elektrikli araçlar konulacak. Anadolu Medeniyetleri temalı pavyonlar hayata geçirilecek.

32-Egeray
Aliağa ile Cumaovası arasında hizmet veren proje, Aliağa'dan Bergama'ya, Menemen'den Manisa'ya ve Cumaovası'ndan önce Torbalı, ardından da Selçuk'a uzatılacak. Toplam 1.5 milyar lira harcanacak proje, 50 ayda bitirilecek.

33- İzmir Metrosu
Proje kapsamında 11.6 kilometrelik metro hattı, 70.8 kilometreye çıkarılacak. Evka 3-Bornova Merkez, Halkapınar-Otogar, Fahrettin Altay-Narlıdere, Üçyol-Buca Dokuz Eylül Üniversitesi, Narlıdere-Urla Yüksek Teknoloji Enstitüsü, yeni hatlar olarak inşa edilecek. 4 milyor lira harcanacak proje kademeli olarak 10 yılda bitirilecek.

34-Balıkçı Barınakları
İzmir'in balık hali deniz kenarına alınacak ve bir su ürünleri borsası kurulacak. Aliağa, Dikili, Çeşme ve Güzelbahçe'ye yeni balıkçı barınakları kurulacak. Kapasite 4 bin 200 tekne bağlama kapesitesine çıkarılacak. 50 milyon liraya mal olacak projeler 24 ayda tamamlanacak.

35-Tarım ve Hayvancılık Sanayi İşletmeleri
Küçük Menderes ve Gediz havzalarına kurulacak ihracat odaklı tarım ve sanayi alt yapıları, kuzeyde Bergama, Kınık, güneyde Ödemiş, Tire, Torbalı, Bayındır, Beydağ bölgelerine tesisler kurulacak. Tarımdan elde edilen ürenlerde katma değer artışı sağlanacak. 700 milyon lira maliyeti olan proje 10 yılda tamamlanacak.
Kaynak: Yeni Asır - 03.10.2011

30 Eylül 2011 Cuma

Kora ailesi, İzmir'e spor salonu kazandırdı

Vali Cahit Kıraç, Gülen ve Cihat Kora'nın yaptırdığı Cihat Kora Spor Salonu'nu açtı, hayırseverliğiyle eğitime katkıda bulunan aileye teşekkür etti

Hayırseverler Gülen ve Cihat Kora tarafından yaptırılan, Cihat Kora Spor Salonu'nun açılışı Vali Cahit Kıraç'ın katılımıyla gerçekleşti. Vali Kıraç, 'Eğitime Yüzde Yüz destek Programı' çercevesinde bugüne kadar 212 milyon 85 bin lira bağış yapıldığını belirterek, "Türkiye'nin eğitiminin fiziksel gelişiminde katkı koyan tüm hayırseverlerimizi kutluyorum" dedi.
Açılış törenine Vali Cahit Kıraç, hayırseverler Gülen ve Cihat Kora, AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Rağip Üye, hayırseverlerin çocukları Özay ve Ferit Kora katıldı. Törende konuşan Vali Kıraç, çağın şartlarına ayak uydurabilmek, çağdaş bir toplum olarak yaşayabilmek için donanımlı iyi yetişmiş insan gücüne ve her alanda bunu sağlayan kaliteli eğitime ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Hayırseverlerimizin katkısıya eğitim yatırımlarında önemli aşamalar kaydettik. İzmir bu açıdan çok şanslı bir ildir. Hayırseverlerimiz eğitime çok duyarlılar. Bugün spor salonumuzun yapımında emiği geçen Gülen ve Cihat Kora'ya teşekkürler" dedi.

'KUTSAL GÖREVİMİZ'

Törene katılan Ak Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, Kora ailesi tarafından Konya 'da yaptırılan Vedat Kora İlköğretim Okulu'nda öğretmen olarak görev yaptığını, çocuklarının da bu okulda eğitim aldığını ifade ederek, Kora ailesinin Konya'da da çeşitli çeşitli hayırlarda bulunduğunu söyledi. İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Rağip Üye, eğitimin her alanında İzmir'i ilk sıralara taşımaya gayret ettiklerini vurgulayarak, çocukların öğreniminin yanı sıra, beden eğitimi ve sosyal yaşama uyum sağlamalarını da önemsediklerini ifade etti. Hayırsever Cihat Kora da, spor salonunun hem Gülen Kora İlköğretim Okulu'na hem de bölgedeki diğer okullara hizmet vereceğini belirterek, "Bu memlekette yaşıyoruz, olanaklarından yararlanıyoruz. Hepimizin görevi, devletimizle, milletimizle elde ettiğimiz geliri paylaşmak. Özellikle eğitime katkıda bulunmayı kutsal görev olarak kabul ediyoruz" diye konuştu.

Kaynak: Yeni Asır, ŞİRVAN BEKTAŞ - 26.09.2011

Paşa Konağı, Katip Çelebi'ye devredildi

İzmir Mustafa Kemal Sahil Bulvarı üzerindeki eski Paşa Konağı binası, Milli Savunma Bakanlığı tarafından Katip Çelebi Üniversitesi'ne devredildi.

Bir dönem Ege Ordusu ve İzmir'deki NATO birlikleri komutanlarının lojman olarak da kullandığı bina, onarıldıktan sonra Katip Çelebi Üniversitesi'nin rektörlük ve idari binası olarak kullanılacak.
Üniversitenin yerleşeceği binanın yanı sıra, bu binanın arkasında bulunan ve Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi ile Milli Savunma Bakanlığı İnşaat Emlak Daire Başkanlığı arasında kalan eski askeri hastane binası da eğitim amaçlı olarak üniversiteye verildi.

ONARILACAK
Bu iki binanın onarım, tadilat ve tefrişat işlemleri bitinceye kadar Çiğli'deki Tekel depolarında kalmaya devam edeceklerini belirten Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Galip Akhan, "Bize verilen askeri hastane 2 bin 800 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Komutan Evi ise yaklaşık 1000 metrekare. İki binanın onarım ve tadilatı için yaklaşık 10 milyon 600 bin lira harcanacak. Yapılacak olan ihalenin ardından binalar yenilendikten sonra üniversite idari binası ve eğitim büroları olarak hizmet verecek" diye konuştu. Prof. Akhan, "Bu binaların İzmir'e kazandırılması lazımdı. Eski askeri hastane binası tarihi bina olduğu için maliyeti yükseliyor. Yaklaşık 1 aydır bu işlemleri hızlandırmaya çalışıyoruz. Yapılanmamızı hızlı bir şekilde bitireceğiz. Tekel binalarında, sanayi bölgesinde bulunmamız bize ivme kazandıracak. Yönetim binamız olarak merkezde olmamız önemli. Rektörlük olarak öğrencilerimiz bizlere rahatlıkla ulaşarak tüm işlemlerini burada gerçekleştirebilecek.
Otopark sorunu da olacağını düşünmüyorum. Bu binaların tahsisinde Milli Savunma eski Bakanımız Vecdi Gönül'ün büyük desteği oldu. Kendisine sonsuz teşekkür ederiz" diye konuştu.

Kaynak: Yeni Asır, FATİH ŞENDİL - 26.09.2011

18 Eylül 2011 Pazar

SEFERİHİSAR’A ÖĞER’DEN DEV YATIRIM

Sahip olduğu tur operatörünü 30 milyon euroya İngiliz turizm devi Thomas Cook'a satan Öger Grup Yönetim Kurulu Başkanı Vural Öger, yeni yatırım alanı olarak Bodrum ve Milas'ın yanında Seferihisar'ı tercih etti.
Öger, Seferihisar'da otantik taş evler yaparak Avrupalı zenginlere satacak. Yaklaşık 50 milyon euroya mal olacak projeye gelecek aylarda başlamayı planlayan Öger, taş yapıdan inşa edilecek lüks villaların her birini 400–500 bin eurodan satacak. Vural Öger, proje için Bodrum'da 45 ve 20 dönümlük iki arazi satın aldığını, Milas, Seferihisar ve Foça'da da araştırmalarının sürdüğünü söyledi.
Öger, "Thomas Cook ile yaptığımız satıştan sonra elimde iyi bir kapital oluştu. Rahat yatırım yapacak durumdayım. Bu benim için bir tercihtir. Turizmde daha fazla olmak istiyorum." dedi.
Gurbetçi iş adamı Vural Öger, geçen yıl temmuz ayında Avrupa'nın en büyük tur operatörlerinden biri olan Öger Tours'u 30 milyon euroya İngiliz turizm devi Thomas Cook Grubu'na satmıştı. Ünlü turizmci Vural Öger, turizmin yanı sıra enerji ve gayrimenkule yoğunlaşıyor. Yeni yatırımıyla ilgili bilgi veren Öger, Ege bölgesinin çeşitli yerlerinde lüks tatil evleri yaparak Almanya, Fransa, Hollanda'da satacaklarını belirtti.
Projede yer alacak evlerin sıradan bir yapı olmayacağını vurgulayan Öger, daha çok yüksek kaliteli Avrupalının zevkine uygun, İtalya'nın Toscana kentindeki tarzda iki katlı taş evler olacağını kaydetti.

Kaynak: http://www.seferihisar.com/haber/96-seferihisara-ogerden-dev-yatirim

11 Eylül 2011 Pazar

İzmir Fuarı 80’inci kez dünyaya merhaba dedi

Türkiye’nin en eski uluslararası fuarı olan İzmir Enternasyonal Fuarı 80’inci kez kapılarını açtı. 10 gün boyunca ziyaret edilebilecek fuarı yerli ve yabancı yaklaşık 1.5 milyon kişinin gezmesi bekleniyor...

İzmir Enternasyonal Fuarı dün akşam düzenlenen muhteşem törenle açıldı. Açılış törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, milletvekilleri, siyasiler ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Gaziemir’e taşınıyor

Ev sahibi Başkan Kocaoğlu, “Çocukluğumuzdan itibaren her köşesini bildiğimiz, dünyadaki yeni teknolojilerle ilk kez tanıştığımız, bize uzay aracını, astronotu, renkli televizyonu, son model otomobilleri ve daha pek çok yeniliği Türkiye’de ilk kez gören insanlar olma ayrıcalığını yaşatan fuarımızı tam 80’nci kez açmanın onurunun sizlerle paylaşıyoruz” diye konuştu. Kentin EXPO 2020 adaylığı ile birlikte 80’nci İEF’in çok daha önemli bir misyon üstlendiğini dile getiren Kocaoğlu, Gaziemir’de de 330 bin metrekare alan üzerinde dünya ölçeğinde yeni bir fuar alanı oluşturulduğunu, Kültürpark’taki 26 bin metrekarelik hollerin ise kongre merkezine dönüştürüleceğini söyledi.

EXPO’ya destek çağrısı

İzmir Valisi Cahit Kıraç da birçok alanda ilklerin öncüsü olan İzmir’in EXPO 2020 adaylığını hatırlatarak vatandaşlardan sivil toplum kuruluşlarına pek çok kesimin bu yarışta kendilerine destek olacaklarına inandığını vurguladı. Avusturya Ekonomiden Sorumlu Bakan Dr. Reinhold Mitterlehner ise fuarda partner ülke olarak bulunmaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek dünyadaki ekonomik ortamın aksine İEF’te iyimser bir yaklaşım gördüklerini söyledi. Mitterlehner ayrıca “İzmir’in EXPO 2020 adaylığını kalpten destekliyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu’dan teşekkür

Sahneye “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları eşliğinde çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bütün Türkiye İzmir’le gurur duyuyor. Emeği, alınterini, sermayesiyle buluşturan ve İzmir fuarını fuar yapan değerli işadamlarımız size de saygılarımı sunuyorum. Sizler iyi ki varsınız. Türkiye’nin geleceğine büyümesine ciddi katkılarda bulunuyorsunuz. İstihdam yaratıyor, uluslararası alanlarda Türkiye için rekabet ediyorsunuz. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

55 ülkeden 1083 firma katıldı

55 ülkeden 256’sı yabancı 827’si yerli 1083 firmanın katıldığı fuar 8-18 Eylül 2011 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Ticari katılım ve delegasyon düzeyinde katılan ülkeler Türkiye, Afganistan, Almanya, Arjantin, Avustralya, Avusturya, Bangladeş, Çin Halk Cumhuriyeti, Endonezya, Gana, Irak, İran, Kamboçya, Karadağ, Kenya, KKTC, Kosova, Kuveyt, Küba, Lesotho Krallığı, Mağlezya, Moğolistan, Moritanya, Nijerya, Polonya, Romanya, Rusya, Slovenya, Sri Lanka, Suudi Arabistan, Tunus, Ukrayna, Yemen ve Yunanistan oldu. Her yıl farklı bir tema ile düzenlenen fuarın teması bu yıl da ’Çevre ve Çevre Teknolojileri’ olarak belirlendi ve bu kapsamda fuar içinde bulunan İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde 80’inci İEF Çevre Zirvesi düzenlendi.

Kaynak: Vatan - 09.09.2011

10 Eylül 2011 Cumartesi

Introducing the new concept in luxury yachting: The themed yacht

"Yacht Island Design": The Bold and Daring Ideas of "Yacth Island Design"
The brief for this concept was to create an idyllic, floating island, with all the features of a tropical island getaway built into the design. As you can see, from the early stages, we wanted to include elements close to the water, deployable, as well as a mountain/waterfall feature.
The Beach Deck
One of the more unique features of this yacht is the deployable beach deck which allows acces to the sea for various watersports and sea level relaxation.
Indoor entertainment is catered for by way of a cinema, library, games room and gym, with relaxation options in the form of a multitude of lounges each offering their own unique ambiance, and a fully equipped spa.
Rear 3/4 View
The rear view shows off the sculpted wave-form of the superstructure, as well as the rear deck which doubles as a helicopter landing pad, just one of the available options for reaching the yacht whilst at sea. Further accommodation can be seen on the flanks, taking the form of four VIP suites all having private balconies and direct access up into the beach cabanas.
Forward 3/4 View
This view shows the guest cabanas nestled around the pool and highlights the two deck owners' suites carved out of the front of the volcano and looking out across the bow. The interior features an owners suite located inside the volcano and spread over two decks. The living room balcony affords views out over the front of the yacht from behind the waterfall. Located behind the bedroom is the owners private spa.
Bird's-Eye View
This image shows a number of the key elements of the exterior main deck. These include the swimming pool, guest cabanas, the bar and outdoor dining. The waterfall can quite clearly been seen running from the volcano and feeding into the swimming pool.
Rendered Profile
Profile drawing to show the final design. The profile sketch helps to finally show the scale of elements, and now demonstrates the free-flowing nature of the hull, mimicking waves, and gives an idea of the volume that the body of the ship encompasses, and a rough feel for how much space might be enclosed in its vast structure.
Rendered Profile
Profile drawing to show the final design. The profile sketch helps to finally show the scale of elements, and now demonstrates the free-flowing nature of the hull, mimicking waves, and gives an idea of the volume that the body of the ship encompasses, and a rough feel for how much space might be enclosed in its vast structure.


Ref: http://www.yachtislanddesign.com/concepts/   

Pictures downloaded from the website:

Streets of Monaco: The Bold and Daring Ideas of "Yacth Island Design"

The Blueprint: 'The Streets of Monaco' is our first design proposal. The theme is based around the Mediterranean principality with the primary focus being the famous grand prix circuit. The idea was to recreate the circuit as a fully functional kart track able to accommodate three karts side by side to allow for plenty of overtaking. By sizing the track in this way it has driven the overall dimensions of the yacht and the placement of the famous landmarks. The Monaco story extends beyond this exterior architecture and into the interior spaces giving a seamless transition as guests move between the various areas of the yacht. The following pages show some early concept sketches and a variety of artist's impressions of the final design. 

Exterior and Close Ups: Artists impression of the chosen design for The Streets of Monaco - showing the key landmarks of the principality, Hotel de Paris, Casino, Prince's Palace, Loews Hotel, Port Hercule and La Rascasse.

The Oasis: 'The Oasis', located aft, acts as the main boarding point for the yacht, an expansive area modelled on the gardens just outside the Monaco Casino. On entering the Oasis, attention is immediately drawn to the central waterfall feature consisting of upper level pools cascading down into the lower pool and Jacuzzi. Radiating from the pool are numerous shrub lined pathways and secluded seating areas. Large exterior windows surround the entire aft section of the oasis, extending to the full double deck height ceiling allowing natural light to flood the space. Located forward on the lower level is the Spa, with manicure and hair salon, private massage suites, sauna/steam rooms and a large relaxation lounge featuring a spa pool with bar. To either side of the spa entrance are located grand marble staircases and elevator access to the mezzanine, with a cafe bar and magnificent views of the gardens below.
The Owner's Apartment: At the farthest end of the Atrium lies the Owners Apartment. Connected to all decks via a private lift and spread over 3 floors, it covers a total 1460 square metres of floor space. As well as the usual lounge with a feature fire place and double height ceiling, office, bedroom, bathroom, his/hers dressing rooms, the apartment also benefits from a listening room, private courtyard, sunroom, numerous balconies and private sundeck with a Jacuzzi/swimming pool.  
VIP Suites: 'The Grand Atrium' is the central hub of the yacht, linking the upper and lower living areas. At its centre is a large, ornate spiral staircase which surrounds a waterfall feature that is supplied by the glass bottomed fountain from the garden area above. A small cafe/bar area ensures this feature can be enjoyed while relaxing in comfort. The seven guest suites are located off of the lower atrium level and vary in size, from the more modest 135 m2 suite to the grand 356 m2 VIP suites. All include their own reception room, bathroom, dressing room, bedroom and balcony. The VIP suites have the added luxury of a private office.
Source: http://www.yachtislanddesign.com/concepts/