27 Şubat 2011 Pazar

Evini kendi satmak isteyenlere öneriler

EVİNİ satmayı düşünenler bu süreçte bir çok zorlukla karşılaşıyor. Özelliklede emlakçı parası ödemeden sahibinden satma yoluna gidenlerin bir çok konuya dikkat etmesi gerekiyor. Gazeteye ilan vermek ya da cama satılık ilanı yapıştırmak yeterli olmayabiliyor.

Evini kendi satacak olanların, bu konuda acele karar vermemesi gerektiği söyleyen Turyap Yönetim Kurulu Üyesi ve Emlak İletişim Uzmanı Başak Soner, “Telefonunuz 24 saat çalabilir. Bunun dışında evinizi gezdireceğiniz kişilerin güvenilirliği de çok önemli. ayrıca Evinize doğru değeri verememiş olabilirsiniz. Bu noktada evinizi almayı düşünen kişilerde fazla fiyata mı alıyorum diye düşünebilir. Sadece cama ilan yapıştırmak yeterli olmaz. Muhakkak gazetelerede ilan verilmeli. Alıcılar en çok bu yolla seçenekleri değerlendiriyor” diye konuştu.

Telefonunuz 24 saat çalabilir
Evini kendi satacak olanlara Başak Soner, şu bilgileri veriyor: “Cama astığınız ilanı gören herkesin potansiyel alıcı olduğunu sanmayın. İlk arayanlar yakın çevrenizdeki komşularınız olabiliyor. Size fiyat sorarak kendi evinin değeriyle kıyaslayorlar. Telefon numaranızı afişe ederek ilgili ilgisiz her türden insanın telefonuna muhatap kalacaksınız. Gündüz önemli bir toplantının ortasında gelen bir telefonu yanıtlamak durumunda kalacağınız gibi, gece yarısı bambaşka bir amaçla arayanlar da olabilir. Arayan kişi, sizin o anda ne yaptığınızı bilemez; belki sadece bilgi almak istemiştir. Telefonlara yanıt vermekle görevlendireceğiniz biri yoksa işiniz zor. İşte, yolda, duşta her an aranabiliyorsunuz.”

Hırsıza evi gezdirebilirsiniz
Çalışıyorsanız evde birini bulundurmanız gerekir. Çat kapı geleni eve kabul edemiyorsunuz.Sizin ya da ailenizin can ve mal güvenliğini tehlikeye atacak şahıslarla karşılaşmanız olasıdır. Bilinmeyen numaradan arayanlara şüpheyle yaklaşmak sorunu çözmüyor. Sadece arayan numarayı görmek de eve buyur ettiğiniz insandan zarar görmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Bu konuda dikkatli olmamlılar.

Evinize “paha” biçebildiniz mi?
Ekspertize gerek duymadıysanız rakamınız muhtemelen değişecektir. Geçen hafta arayana bu hafta farklı bir fiyat söylemeniz ya da evin fiyatını artırıp düşürmeniz inandırıcılığınızı kaybettirir. Siz “Zarar mı ediyorum?” derken alıcı da “Acaba kazıklanıyor muyum?” düşüncesine kapılır. Süreç uzadıkça asıl kaybeden siz olursunuz. Zaman ve para kaybının yanında sinirleriniz de yıpranır.

Ziyaretlere hazır olun
Evi alıcı adayına bir defa gezdirip göstermekle kurtulduğunuzu sanmayın. Annesine, eşine, en yakın arkadaşına ve hatta uzmanlığına inandığı başka şahıslara da göstermeden satın alan müşteri modeli yoktur. Bu ziyaretlere bıkıp usanmadan servis vermeniz gerekir. Her defasında sakin ve güleryüzlü davranmak sandığınız kadar kolay olmuyor.

Pazarlığa hazır olmak gerekiyor
PAZARLIK sürecine hazır olunması gerektiğini söyleyen Emlak İletişim Uzmanı Başak Soner, “Neticede profesyonel bir satıcı değilsiniz. Yüklü miktarda paranın el değiştireceği ortamlar insanlarda gerginlik yaratabiliyor. Ard arda gelen sorular, değişik talepler ve uzun pazarlıklar sizi ummadığınız kadar yorabilir. O noktada ev sahibi dikkatli davranılmalı” dedi.


Kaynak: Hurriyetemlak.com - 18.02.2011, Cuma

23 Şubat 2011 Çarşamba

Hintli Indian Oil, Türkiye'de 5 milyar dolarlık rafineri açacak

Türkiye'de temaslarda bulunan Hindistan sanayi ve ticaretten sorumlu ikinci bakanı Jyotiraditya Scindia, Hindistan'ın ve dünyanın en büyük petrol şirketlerinden olan Indian Oil'in (IOC) Türkiye'de 5 milyar dolarlık rafineri kurmayı planladığını dile getirdi.

Hindistan Mühendislik İhracatı Geliştirme Konseyi EEPC'nin organizasyonuyla Hindistan'ın mühendislik ürünlerinin tanıtımı amacıyla daha önce Latin Amerika ülkelerinde gerçekleştirilen Indian Show, bu kez 3-6 Şubat tarihleri arasında İstanbul'da düzenlendi. Etkinliğe katılan Bakan Scindia, IOC ve Hindistan Doğalgaz Kurumu ONGC'nin Türkiye'de petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerinde de bulunmak istediğine değindi. IOC'nin Türkiye'de 15 milyon tonluk bir rafineri kurmayı planladığını dile getiren Scindia, kurumun fizibilite çalışmalarına başladığını bildirdi. 2008 yılında Çalık Holding ile Ceyhan'da bir rafineri kurma projesine girişen Indian Oil araya giren küresel kriz nedeniyle bu projesini kızağa almıştı. Kullandığı petrolün yüzde 70'ini dışarıdan ithal eden Hindistan'ın, özellikle Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde petrol ve doğalgaz şirketleri buralarda yerel şirketlerle ortak faaliyet gösteriyor. Petrolünün yüzde 95'ini ithal eden Türkiye ise en son Brezilyalı Petrobras şirketi ile Karadeniz'de petrol arama anlaşması yapmıştı

Kaynak: 1insaat - 07.02.2011

21 Şubat 2011 Pazartesi

ÇANDARLI LİMANI İHALEYE ÇIKIYOR

BERTO Başkanı Melih Kahraman, dünyanın 10 büyük konteyner limanından birisi olacak Çandarlı Kuzey Ege Limanı'nın ihale tarihini açıkladı.

Bergama Ticaret Odası (BERTO) Başkanı Melih Kahraman, dünyanın 10 büyük konteyner limanından birisi olacak Çandarlı Kuzey Ege Limanı'nın ihale tarihini açıkladı.

Kahraman, 24 Mart 2011´de ihaleye çıkılacak limanın, 500 milyar dolarlık ihracat hedefleyen Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayacağını belirtti. Kahraman ayrıca Green Park oteller zinciri sahibi Adil Üstündağ tarafından, Bergama´ya 20 milyon dolar değerinde otel yapılacağını da söyledi. Türkiye'nin önünde önemli fırsatlar bulunduğunu, iyi değerlendirilmesi durumunda cumhuriyetin 100. yılı olan 2023'te dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girebileceğini vurgulayan BERTO Başkanı Kahraman, "Biz bunun, Kuzey Ege Konteyner Limanı ile gerçekleşeceğine inanıyoruz. Liman, 500 milyar dolarlık ihracat hedefine büyük katkı sağlayacak. Bölge ekonomisini tamamen değiştirecek." dedi.

Limanın 1960 yılından bu yana yer planlamasının yapıldığını aktaran Melih Kahraman, "1 kilometre uzunluğundaki mendirek ihalesi geçen gün yapıldı. Sonuçlanmasıyla birlikte altyapı çalışmaları hızla tamamlanacak. 2012´de umut ediyoruz ki yap-işlet-devret modeliyle üstyapı ihalesi de gerçekleştirilecek. Bölgede başlatılacak genişletme çalışmalarıyla İzmir Limanı 1 milyon metrekareye ulaşırken Çandarlı Limanı, yaklaşık 6 milyon metrekare alan kaplayacak. Yıllık gemi kabul kapasitesi bin 100 olarak görülüyor" şeklinde konuştu.
LOJİPORT

Kaynak: 1insaat - Yapı sektörünün iş ve sosyal ağı (17.02.2011)

Antalya dünya 4’üncüsü oldu

Türk turizminin başkenti Antalya, 2010 verilerine göre dünyanın en çok ziyaret edilen 10 kenti arasında 4’üncü oldu. Paris, Londra ve Singapur’un ilk üçte olduğu listede, İstanbul ise 9’uncu sırada yer aldı.

Havayolu, havaalanı ve tüm turizm sektörünü bir araya getirip küresel ölçekli organizasyonlar gerçekleştiren dünyaca ünlü Routes Gelişim Forumu Antalya’da başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Levent Demirel, Türkiye’nin ziyaretçi rakamları açısından dünyada 7’nci sırada olduğunu kaydetti.

Ziyaret edilen şehirler sıralamasında ise ilk 10’da Türkiye’den iki şehir bulunduğunu belirten Levent Demirel, Antalya’nın Paris, Londra ve Singapur’un ardından dünya 4’üncüsü, İstanbul’un ise 9’uncu sırada olduğunu kaydetti.

Kaynak: Gayrimenkul Türkiye (Milliyet - 14 Şubat 2011)

20 Şubat 2011 Pazar

Komşu'nun evleri Türkiye'de satılacak!

Rodos Adası’nda malikaneler, Mikonos Adası’nda villalar, Yunanistan merkezde rezidanslar satışa çıkıyor

CNR Avrasya Emlak ve Yatırım Fuarı kapılarını 16- 20 Şubat 2011 tarihleri arasında açacak. Fuara Yunanistan’dan katılan Satori Real Estate firması Yunan Adaları’ndaki birbirinden lüks konut projelerini bu fuarda tanıtacak.

Satori Real Estate firması bu kapsamda Rodos Adası’nda villalar, malikaneler, Mikonos Adası’nda 14 villa, Yunanistan merkezde yeni inşaat projeleri için çok uygun konumda vadiler, araziler, rezidanslar, lüks yapılar, plazalar, binaları satışa sunacak. Rusya ve Ortadoğu ülkelerinden çok sayıda ziyaretçinin beklendiği fuara Yunanistan’dan da ciddi yatırımcılar bekleniyor.


Kaynak: GAZETE HABERTURK- HT EKONOMİ (15 Şubat 2011 Salı)

Stüdyo daireler iyi bir yatırım mı?

Ailelerin küçülmesi ve bağımsız bireylerin sadece kendilerine yetecek kadar mini daireleri tercih etmeleri bu yöndeki eğilimin gelecekte daha da artacağını düşündürüyor.


Türk insanının büyük ev tutkusu, çağın getirdiği yaşam koşulları ve iş yoğunluğu nedeniyle yerini küçük metrekareli konutlara bırakıyor. Stüdyo ve 1+1 tipi daireler özellikle genç kesimden rağbet görüyor. Öğrenciler, yalnız yaşamak isteyenler bekârlar, çocuk sahibi olmayan yeni evli çiftler bu dairelerin müşterisi.

Zaman ve masraftan tasarrufu amaçlayanlar, yoğun trafik ve bir kaç vasıta değiştirmenin yükünden kaçmak üzere şehir merkezindeki stüdyo daireleri tercih etseler de, şehir içindeki arsaların kısıtlılığı ve pahalı olması üzerine, inşaat firmalarının uzak yerlerde hayata geçirdikleri projelere razı oluyorlar.

Aynı hane içinde büyük ailelerin geçmişte kaldığı günümüzde, nüfus artışının düşmesine rağmen özellikle büyük şehirlerde bağımsız yaşayan genç nüfusun artmasıyla yakın gelecekte doğal olarak daha fazla konuta ihtiyaç duyulacak.

Özellikle rezidans ve stüdyo tipi dairelere talep gitgide artacak. Ailelerin küçülmesi ve bağımsız bireylerin sadece kendilerine yetecek kadar mini daireleri tercih etmesi bu yöndeki eğilimin yükseleceğini gösteriyor. Konutların metrekaresinin küçülmesiyle birlikte ev için ödenen paranın azalması da yatırımcının iştahını kabarttı.

Konut fırsatları için tıklayın
Çünkü ev satın alan kişi için en önemli şey, alacağı evin tapusu ve satmak istediği takdirde veya kiraya vermek istediğinde kazanacağı prim… Fiyatı normal dairelere oranla daha düşük olan küçük dairelerin, yeni konut projelerinde en çok satan daire tipi konumuna gelmesindeki en büyük sebep de bu. Durgun dönemde yatırım için konut alanları çekmek isteyen üreticiler de bu durumda harekete geçerek dairelerin metrekarelerini düşürmeye başladı. Konumuna göre fiyatları 35 bin ile 250 bin TL arasında değişen bu dairelerin metrekareleri ise 30 metrekareden başlayıp, 100 metrekareye kadar çıkıyor.

Türk tipi stüdyo daire
Geniş evlere alışkın olan Türk insanı, tek odalı yaşam biçimine uyum sağlamakta zorlanıyor. Tek odayı uyumak, yemek yemek, misafir ağırlamak gibi çok yönlü kullanmanın avantajlarının olduğu kadar dezavantajlarının da bulunduğunu düşünüyor. Tek odanın ısıtılması ve temizlenmesi hem kolay, hem de daha az masraflı, ancak yatağın toplanmadığı ve üzerinde giysilerin dağınık halde yayıldığı bir anda, gelen misafiri ağırlayacak ikinci bir oda olmadığı için mahcup olmak da var. “Salon kullanımından vazgeçmeyen Türk müşteri, yatak odasını mahrem kabul edip, herkese açık olmasını kabullenemiyor” diyen Emlak İletişim Uzmanı Başak Soner, “Bu nedenle konut üreticileri stüdyo daireleri, Türk yapısına daha uyacak şekilde 1+1’e taşıyorlar. Böylelikle normalde 2+1 veya 3+1 genişliğindeki konutu 1+1 yaparak, aslında tek odayı işaret eden stüdyo daire tanımına yaklaşmış oluyorlar” diyor ve ekliyor: “Türkiye’de ortalama yüzde 2,5 oranında bir nüfus artışının hakim olduğunu varsayarsak, her yıl yaklaşık 500 bin yeni konuta ihtiyaç duyuluyor. Zamanla ortaya çıkacak olan yeni konut açığı, özellikle büyük şehirlerde modern kent hayatında konutu ile minimum zaman ve masraf harcamayı tercih eden, çalışan genç ve orta yaş grubuna hitap eden standartlarda daire sayılarının çoğaltılması ile giderilecek.”

Rezidans talebi her daim canlı
Soner, “Özellikle İstanbul’da, altlarında modern alışveriş merkezleri bulunan, üst kısmında ise sadece konut amaçlı, ağırlıklı olarak stüdyo dairelerin yer aldığı gökdelenlerin yükseldiğini görüyoruz. Rezidanslara olan talebin her geçen gün daha da yoğunlaşmasının nedenini, “genç, hareketli, göz önünde ve pratik yaşamayı seven kitlenin rezidansları tercih etmesi” şeklinde açıklayabiliriz.” diyor. Uzun dönemli konaklamalarda 5 yıldızlı otelleri tercih etmek yerine rezidanslara yönelen iş insanlarının, artık kısa süreli iş seyahatlerinde de aynı rezidansları tercih etmeye başladıklarını kaydeden Soner, sağladığı olanaklar sayesinde kısa zamanda emlak sektörünü canlandıran rezidansların popülerliğinin gün geçtikçe arttığını söylüyor. İstanbul’un merkezi yerlerine metroyla ulaşım kolaylığı sağlayan rezidanslar, konuklarına “ev konforunda’’ ferah, geniş yaşam alanları ve misafirlerinin tüm gereksinimlerini karşılayacak bir mekan sunuyor. Talep edildiği takdirde odalara faks, fotokopi ve printer yerleştiriliyor. İstenirse ücretli olarak sekreter, tercüman, şoförlü araç gibi hizmetler de sağlanıyor.

“Evinin sıcaklığını arayan” iş insanları, kiralık evin sorumluluğunu almak yerine rezidansta kalarak günlük yaşam faaliyetleri için fazla zaman harcamıyor. Temizlik, ütü, çamaşır, bulaşık, alışveriş, bakım, onarım, ısınma gibi hizmetler rezidans yönetimi tarafından organize ediliyor.

Ayda 300’e stüdyo, 500’e 1+1
Metrekareleri küçük olduğu için daha uygun fiyata alınabilen stüdyo daireler, metrekare bazında yüzde 10 ile yüzde 30 arasında daha pahalıya kiralanırken, satış fiyatları birkaç odalı dairelere göre her yıl artıyor. Talep yüksekliği toplu konut üreticilerinin de dikkatini çekti ve yeni projelerinde bu tip dairelerin oranı yüzde 50’yi geçti. Stüdyo ve 1+1’lerin bu kadar ilgi görmesinin sebepleri, hem fiyatlarının makul seviyelerde olması hem de ikinci elde satış kolaylığı sağlaması. Stüdyo dairelerin çabucak kiralanması ise, yatırım amaçlı konut satın alanların da ilgisini çekiyor. Bahçeşehir Ispartakule temsilcisi Ümit Sarıbay, bölgede 1+1 konutlara çok fazla talep olduğunu, bu tip dairelerin fiyatlarının 90 bin TL ile 125 bin TL arasında değiştiğini söylüyor. Stüdyo dairelerinde 40 bin TL’den başladığını kaydeden Sarıbay, 300 TL’ye stüdyo, 500 TL’ye de 1+1 konutların kiralanacağını sözlerine ekliyor. Küçük metrekareli dairelerin kiracı bulmada zorlanmayacağını söyleyen Sarıbay, “Öğrenci popülâsyonunun olduğu yerde yurt ve kalabalık öğrenci evlerinden ziyade, stüdyo ve 1+1 konutlar tercih ediliyor. Ayrıca yeni projelerde sosyal tesislerin bulunması da bu tip konutların daha hızlı kiracı bulmasını sağlıyor” diyor.

Talep gün geçtikçe artıyor
Stüdyo dairelere talebin gün geçtikçe daha da arttığını söyleyen Remax Vega 2 Broker’ı Ufuk Şevki, henüz yeni yeni rağbet gördüğünü, gelecekte daha fazla ön plana çıkacağını da söylüyor. Lokasyonu doğru olan ve proje içersinde adedi iyi planmış olan stüdyo ve 1+1 konutların her zaman alıcı veya kiracı bulabileceğinin altını çizen Şevki, “Kurtköy ve çevresinde Sabiha Gökçen Havaalanı yakınlarındaki projelerde yapılan küçük daireler her dönem revaçta olacak. Organize Sanayi Bölgeleri’ne, üniversitelere ve ticari merkezlere yakın projelerde bu tip daireler önümüzdeki yıllarda daha başarılı olacak” diyor.

Stüdyo dairelerin avantajları
1) Stüdyo daireler, metrekaresi büyük dairelere oranla daha kolay kiralanabiliyor. Hatta 1+1’lere yakın bir fiyattan kiraya verilmesi ise, en büyük avantajlarından. 1+1’ler ortalama 500 TL’den kiracı bulurken, stüdyolar aynı sitede 450 TL’ye kiralanabiliyor.
2) Birçok sitede aidatlar metrekare bazında hesaplanıyor. Buna göre stüdyoların alanları küçük olduğu için aidatları da düşük oluyor.
3) Isıtma, soğutma, aydınlatma, su, elektrik gibi masrafları daha ucuz. Hatta paradan tasarruf etmenin yanı sıra, temizlik saatlerini aza indirerek zamandan da tasarruf sağlanıyor.
4) Kiraya verilme şansları 1+1’lere göre daha yüksek.
5) Stüdyo dairelerin metrekareleri düşük olduğu için maliyetleri yüzde 10 daha ucuz. Satış fiyatı açısından 1+1’lere göre daha uygun. Yani maliyeti yüksek olsa da, satış fiyatı düşük. Bu sebeple inşaat firmaları açısından cazibesi olmasa da, tüketici açısından son derece cazip.


Kaynak: Hürriyet Emlak Yasam Eki - Seda TABAK (17.02.2011, Perşembe)

13 Şubat 2011 Pazar

Katarlı yatırımcıların Çeşme ilgisi

Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütün cüoğlu, Katar'dan gelen bir grup iş adamının Şifne bölgesinde yapımı planlanan marinanın arkasındaki bölgede 1 milyar dolarlık yatırımla turistik tesisler kurmak istediğini ifade ettiğini söyledi.

Tütüncüoğlu, son yıllarda Rusya ve Arap ülkelerinden yatırımcıların ilgi gösterdiği Çeşme'ye son olarak Katarlı bir grup iş adamının inceleme gezisi düzenlediğini bildirdi.

Katarlı iş adamlarının kendileriyle de görüştüğünü, ilçedeki yatırım olanakları hakkında bilgi aldığını dile getiren Tütüncüoğlu, özellikle Şifne'de yapımı planlanan marina ve turistik tesislerin görüşüldüğünü kaydetti.

Şifne bölgesinde içinde marina için ayrılan bölümün de bulunduğu 45 hektarlık bir arazinin bulunduğunu, Katarlı yatırımcıların marinanın arkasındaki bölümü istediğini ifade eden Tütüncüoğlu, arazinin yüzde 55'inin Çeşme Belediyesine, yüzde 40'ının Hazine'ye, kalanının da şahıslara ait olduğunu bildirdi.
Tütüncüoğlu, şu bilgileri verdi:

“Katar Emirliği'nden gelen iş adamları bu arazide 1 milyar dolarlık yatırımla 5 ya da 10 bin yataklı turistik tesisler kurmak istediklerini söylediler. Bölgeden çıkan termal suyu değerlendirmek istiyorlar. Ayrıca marina da onlar için önemli bir çekim merkezi olacak.

Çeşme Belediyesi olarak burasıyla ilgili yeni bir çevre düzenlemesi yapacağız. Şu anda denize dökülen termal su için yeni tesisler hazırlanacak. Projenin ÇED raporları da dahil olmak üzere tüm hazırlıkları tamamlandı. Sadece Ulaştırma Bakanlığı'nın onayı bekleniyor. Bakanlığın marina için ihaleye çıkmasını bekliyoruz. Mart ayı içerisinde onay alırsak Şifne Marina için çalışmalara hemen başlayacağız.”

Tütüncüoğlu, Şifne Marina ve turistik tesisler için Ulaştırma Bakanlığı'nın ayrı ihaleler yapılacağını ifade etti.

HEDEF TERMAL TURİZM
Çeşme'de 2011 yatırım planları arasında termal turizme ağırlık vereceklerini açıklayan Faik Tütüncüoğlu, Ilıca mahallesi ve Şifne'de yapılacak olan termal tesislerle sağlık turizmi konusunda önemli adımlar atacaklarını vurguladı.

Tütüncüoğlu, her geçen yıl ilçe için ciddi yatırımlar gerçekleştirdiklerini açıklayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'nin turizmde önde gelen isimlerinden birisi olan ilçemiz, her yıl yapılan yatırımlarla çekiciliğini giderek artırmaktadır. Çeşme'de bulunan dört marinaya ilave olarak yakında Şifne Marina katılacak. Çeşme, gerek temiz havası gerekse pırıl pırıl denizi ile denizcilerin vazgeçilmezi olmaya aday olacak. Ayrıca dünyaca ünlü sörf merkezinin Alaçatı'da olması bize artı avantaj sağlıyor. Çeşme için yapacağımız yatırımlar için yeter ki engellemeler olmasın.”


Kaynak: Hürriyet-Ekonomi, 11 Şubat 2011