31 Mart 2011 Perşembe

Rus şirketler Türkiye'de yatırım için büyükleri bekliyor

Rusya ve Türkiye arasında gelişen siyasi ilişkiler karşılıklı yatırımları da artırıyor.

Vizeleri kaldıran anlaşmayı uygulamaya hazırlanan iki ülke, önümüzdeki günlerde nükleer santral ve Samsun-Ceyhan petrol boru hattı gibi dev projelerin inşaatına başlayacak. Gelecek beş yıl için hedeflenen 100 milyar dolarlık toplam ticaret hacmine ulaşmak için Türkiye ve Rusya'nın yatırım ajansları ile şirketleri de hummalı bir çalışma içerisinde.

Mehmet Gün & Partners ve Pepeliaev Groups'un katkıları ile Moskova Mariott Royal Aurora Hotel'de 'Rusya'da ve Türkiye'de yatırım için on adım' konferansı düzenlendi. Konferansta Türkiye Moskova Büyükelçiliği Ticaret Baş Müşaviri Atilla Kızılarslan yaptığı konuşmada Türkiye ekonomisinin gelişim sürecine ve yabancı yatırımcılara sunulan imkanlara değindi.

Türkiye'de yatırım yapmak için belirlenen on adım ise iş dünyasının ilgisini çekiyor. Bu adımlar şöyle:
Başarılı bir ekonomi, Avrupa'nın en kalabalık genç nüfusunun yer aldığı 73 milyonluk bir pazar, nitelikli iş gücü, liberal ve yeniliklere açık bir yatırım ortamı (23 bini aşkın yabancı sermayeli şirket), gelişmiş altyapı, Ortadoğu, Avrupa, Afrika, Rusya ve Orta Asya pazarlarına açılmak için merkezi bir konum, Avrupa'nın enerji koridoru, düşük vergiler ve teşvik olanakları, Avrupa Birliği ile 1996'dan bu yana devam eden Gümrük Birliği ile dev bir pazar.

SBERBANK VE YOTA TÜRKİYE'DE YATIRIM PLANLIYOR
Türkiye Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (ISPA) Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri temsilcisi Eduard Zubairov Cihan Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede Rus şirketlerin Türkiye piyasasını düşündüklerini, ancak bunun için önce büyük firmaların yatırımlarını beklediklerini bildirdi. Rusya'da Türkiye yatırım piyasasının tanıtımı adına çalışmalar yapılması gerektiğini kaydeden Zubairov, 'Orta ve büyük ölçekli şirketlerin Türkiye'de yatırım yapmaları için çalışmalar yapıyoruz. Rusya'nın en büyük devlet bankası Sberbank, internet teknolojisi konusunda ilkleri başaran Yota ve süt ürünleri şirketi Vim-Bil'-Dan Türkiye'de yatırım için çalışmalarını sürdürüyor.' bilgisini verdi.

Sberbank'ın Türkiye'de yatırım için ciddi niyeti olduğuna değinen Zubairov, son dönemde bankanın reorganizasyona gittiğini, dış operasyonlar için yeni bir birim kurulduğunu kaydetti. Gelecek ay şirket temsilcileri ile Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştireceklerini aktaran ISPA Rusya temsilcisi şunları kaydetti:

'Sberbank Türkiye pazarı için üç alternatif üzerinde çalışıyor: Büyük bir banka ile ortaklık, orta ölçekli bir banka zincirinin satın alınması ve yeni bir lisans alarak kendi markası ile Türkiye pazarında yer almak.'

TÜRKİYE'NİN RUSYA'DA TANITIM EKSİKLİĞİ VAR
Rus şirketlerin Türkiye'deki yatırımları 1,5-7 milyar dolar arasında değişiyor. Bir kısım Rus firmaları batılı şirketler üzerinden Türkiye'ye geldikleri için resmi kayıtlarda Rus yatırımı olarak görülmüyor. Rus şirketler açısından en büyük sorun Türkiye ile ilgili tanıtım eksikliğinin olması. En çok da siyasi istikrar ve ekonomik gelişmişlik konusunda yeterli bilgi yok. Özellikle basın aracılığı yansıyan bilgiler ya yetersiz ya da dezenformasyon içerikli. Bu nedenle Türkiye'nin özellikle istikrar ve güven ortamı konusunda Rus şirketleri bilgilendirmesi gerekiyor.

Ajans olarak devlet şirketlerinin dışında Rus şirketlerinin Türkiye'de yatırımlarının kısa vadede 10-12 milyar dolar seviyesine çıkarılmasını hedeflediklerini kaydeden Zubairov şu tespitlerde bulundu:

'Rusya'da özel sektörün Türkiye'de yatırım konusunda cesaretlendirilmesi gerekiyor. Orta ve küçük ölçekli şirketler büyük şirketlerin Türkiye pazarına girmesini bekliyor.'

ÖNCE HUKUKİ ALTYAPI, SONRA İŞ
Hukuk Danışmanlık şirketi yöneticisi Mehmet Gün de Cihan Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede, Rusya ve Türkiye arasında oluşan güven ortamının ticaretle zenginleştirilmesi gerektiğini söyledi. İki ülkede karşılıklı olarak büyük fırsatlar olduğuna değinen Gün, iş adamlarının hukuki altyapılarını sağlam kurarak ileriye dönük adımlar atabileceklerini belirtti.

Pepeliaev Grup Uluslararası Vergi Hizmetleri Baş Uzmanı Rustam Vahitov da yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
'Rusya'da ticarete başlamadan önce yatırım konusunda altyapı çalışmaları sağlam yapılmalı, yapılacak işin sonuçları iyi hesaplanmalı. Önce buraya gelip şirket açarak, daha sonra vergilendirme ve hukuki süreci takip etme yöntemi yanlış ve istenmedik sonuçlar doğurabilir. Malesef bir çok işadamı böyle yapabiliyor. Artık Rusya ile ticaret konusunda bir çok bilgiye kolayca ulaşılabiliyor. Yatırımcı bilgi konusunda sağlam temele oturduğunda işinde daha güvenilir olur. Bir çok defa önce işe başlayıp sonra altyapı çalışmalarına başlayan yatırımcılarla karşılaşıyoruz. Maalesef bunlar sıkıntı yaşayabiliyorlar.'


Kaynak: Patronlar Dünyası - 24.09.2010

İstanbul, İngiliz emlak yatırımcılarının gözdesi

İstanbul, İngiliz emlak yatırımcılarının ilgisini çekiyor.

Merkezi Londra'da bulunan ve ağırlıklı olarak Avrupalı yatırımcılara Türkiye emlak sektörünü pazarlayan Spot Blue Emlak Firması yetkilileri, yaşanan küresel ekonomik kriz sonrası özellikle Avrupalı yatırımcılar için İstanbul'un çekim merkezi haline geldiğini belirtti.

Türkiye emlak ve inşaat sektöründe 2010 yılındaki büyümenin, emlak sektörüne güvenirliği daha da artırdığına dikkati çeken yetkililer, özellikle İngiliz yatırımcıların ülkelerinde yaşanan ekonomik kriz sonrası bu avantajdan yararlanmak amacıyla Türkiye'ye yöneldiğini kaydetti.

Türk İngiliz Sanayi ve Ticaret Odası Başkan Yardımcısı ve Spot Blue Genel Müdürü David Walker, AA'ya yaptığı açıklamada, tüm dünyayı etkisi altına alan küresel finans krizinin ardından yatırımcıların Türkiye'ye pozitif bakışlarının arttığını söyledi. Türkiye emlak sektörünün önde gelen kuruluşlarının da yabancı yatırımların artmasını beklediğini kaydeden Walker, "Türkiye'deki pozitif gelişmeler işsizlik oranında da istikrarlı bir düşüşü beraberinde getiriyor. Bu da uluslararası güveni artırıyor. Oluşan bu güven, büyümekte olan Türkiye ekonomisinde pay sahibi olan Avrupalı yatırımcıların sayısını artırıyor. Türkiye'de emlak yatırımı yapan Avrupalı yatırımcılar, 'büyüyen bir pazarda yatırım yapmak' ve 'bu yatırımın tadını çıkarmak' olmak üzere iki avantaja sahip oluyorlar" diye konuştu.

Walker, İngiliz yatırımcıların Akdeniz ve Ege sahillerine ilgisinin, İstanbul'a kaydığını vurgulayarak, "Şu anda İstanbul yabancı yatırımcıların akınına uğramış durumda" dedi.

Firmanın emlak sektörü uzmanlarından Julian Walker da, İstanbul'un hem uluslararası hem de yerli emlak pazarının çekim merkezi olmaya devam edeceğini belirterek, "İstanbul, yatırımcılara kiralama bakımından da mükemmel bir yatırım imkanı sunuyor. Özellikle İstanbul'un Avrupa yakasında stüdyo ve 4 odalı apartman daireleri, modern dekorasyon ve yüksek kalite standardında alıcıların beğenisine sunuluyor" diye konuştu.

İstanbul'un 2010 yılı kültür başkenti ilan edilmesinin bu şehre yönelik ilgiyi artırdığını da vurgulayan Walker, "İstanbul'un sosyal ve kültürel görselliğini zenginleştiren Boğaziçi ve Altın Boynuz'un (Haliç) yanı sıra, Avrupa'da önemli bir yere sahip olan Uluslararası Film Festivali'nin burada yapılıyor olması, opera, bale, konserler, sanat sergileri ile müzelerde yıl boyu devam eden aktiviteler İstanbul'u daha cazip hale getiren nedenler arasında" dedi.


Kaynak: Patronlar Dünyası - 24.Eylül.2010

30 Mart 2011 Çarşamba

Bachelor Builds Slide Between His NYC Apartments

Fresh off snatching up a pair of penthouses in a brand new luxury condo building, our hero was faced with a dilemma: How to combine the two apartments into one bonkers bachelor pad to rule them all?

The answer was surprisingly simple: Duh, a slide!

Turett Collaborative Architects created this indoor funzone, and they explain the whole crazy scheme on their website. What they don't include is the identity of the manchild who commissioned the slide, nor the building that has been turned into a playground. We did the homework.

Here's what the architects said about it:

"TCA has had a lot of experience connecting smaller apartments together into a seamless whole, but this adventurous client requested something we'd never seen before. In a newly constructed multi-residential development, in the East Village of NYC, TCA had the opportunity to meet a unique client's desire to combine two penthouse condos... with a helical slide. In this transformation, two identical 1-bedroom units, one atop the other, were combined into a duplex 2-bedroom home with the option to descend in the usual way on a new Italian-made "Rintal" stair, or more speedily, in a seated position, careening through the new double-height atrium.

"The half-tube stainless steel slide starts on the top floor near the office, and lands below near both the living and dining areas. The sculptural slide is housed in a newly created 18’ tall double-height space, which includes custom designed glass railings. The image of the stainless steel curves in front of the oversized window to the city beyond, to say nothing of the irrepressible glee of grown adults on the slide, is surprisingly poetic; with careful detailing, the playground element is an unexpectedly elegant addition to the space.

"Upon completion, the owner enjoys not only the newly combined total of 2,400 square feet, but also a new game room, office, putting green on the terrace, and of course, the slide."

Perhaps you won't be surprised to find out that this penthouse combo is in the East Village's most notorious party pad, the A Building. According to public records, Penthouses F & G were bought on the same day in October 2008 for a combined $3.14 million. The buyer was Phil Galfond, who we're guessing is the same Phil Galfond that makes his living as a professional poker player and lives in New York City. If there's one guy you'd expect to have a metal slide linking his two downtown Manhattan penthouses, it's a 26-year-old poker pro, right? Our only question is, dude, why leave out a ball pit at the bottom?

Wheeeee!

Yahoo! Real Estate

Gayrimenkulde yatırım AVM'den otele kayıyor !

Pendik, konut, AVM ve ulaşımın yanı sıra son dönemde Anadolu Yakası`ndaki en büyük otel yatırımlarının da gözde merkezi haline geldi.

Özellikle yerli turizm yatırımcılarının binin üzerinde yatak kapasiteli 5 yıldızlı otellerinin tercihi olan Pendik, artık 3 ve 4 yıldızlı otel yatırımları için de alternatif bir merkez durumuna geldi.

Bölgede 5 yıldızlı otel ihtiyacının son 4-5 yılda Divan Pendik Otel, Green Park Pendik, Crown Plaza adını alan Viaport oteli ve Titanic otelleri ile giderilmesinin ardından Şahin artık gayrimenkul yatırımcılarının bölgedeki 3-4 yıldızlı otel yatırımları için yer arayışına yöneldiğini söylüyor.

Şahin, yatırımcıların projeyi kendilerinin yapıp işletme için yabancı zincirlerle anlaşabilecekleri bir model üzerine odaklandığını söylüyor. 5 yıldızlı oteller bölgeye hareketlilik kazandırsa da beklenen doluluk oranlarının yakalanamadığı belirten Gür, Sabiha Gökçen Havaalanı başta olmak üzere, tüm gelişmeler, ulaşım ağlarının çeşitliliği ve şehir merkezindeki arsa stoğunun kısıtlı olmasına alternatif oluşturması nedeniyle bölgenin önümüzdeki dönemlerde gelişmesi ile oteller için zamanla daha yüksek ciro ve doluluk oranlarına ulaşılması bekleniyor. Bölgede, iş oteli olarak 3 ve 4 yıldızlı otel yatırımlarının da potansiyele cevap verebileceği düşünülüyor. Mevcut yer alan 5 yıldızlı otellerdeki konaklama ücretlerine göre, 3 ve 4 yıldızlı otellerdeki daha düşük konaklama ücretleri sayesinde bu otellerde yüksek doluluk oranlarının yakalanabilecek diyor.


Kaynak: 1insaat - 29.03.2011

İzmir`e 3 yeni otel ve aqua park kazandıracak

Duayen işadamı ayrıca, bir yandan iş merkezi, rezidans ve İnciraltı`ndaki arazisine termal kür merkezi kurmayı planlıyor bir yandan da Özilhan Grubu ile İstanbul`da da otel projesi için çalışıyor. Vergi rekortmeni, duayen işadamları arasında yer alan Nail Özkardeş`in İzmir`e yatırım aşkı dinmiyor. 78 yaşında olmasına rağmen işinin başında, yoğun bir şekilde çalışmaya devam eden Özkardeş, sürekli yeni projeleri kovalıyor.

Kente yıl sonuna kadar 3 yeni otel kazandıracak olan Özkardeş, yeni kent merkezinde iş merkezi ve rezidans için kolları sıvarken, Çeşme`ye de aqua park kuruyor. İnciraltı planlarının da tamamlanmasını bekleyen Özkardeş, buradaki arazisine de termal kür merkezi kurmayı hedeflerken, birlikte 3 otel işlettikleri Özilhan Grubu ile İstanbul`da da otel projesi üzerinde çalışıyor.

3 Bin Yatağa Çıkacak
Geçen yıl Fransız Fram Grubu`ndan aldığı Boyalık Otel ile Ilıca`da satın aldığı Hora Otel`de yenileme çalışmalarını sürdüren Özkardeş ailesi, yaz sezonuna 2 oteli de yetiştirmek isterken, Mövenpick Otel`in yanındaki eski tekel binasında kuracağı otelin de projelerini hazırlıyor. İzmir ve Çeşme`de yeni otel projelerinin devam ettiğini dile getiren Viltur A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nail Özkardeş, Özilhan Grubu ile birlikte toplam 3 bin yatağa yükseleceklerini kaydetti. İzmir`de turizm ve gayrimenkul sektöründe büyümeye devam ettiklerini belirten Özkardeş, yatırımlarını artırarak sürdüreceklerini kaydetti.

Çeşme Boyalık mevkiindeki 210 odalı Boyalık Otel ile Ilıca merkezde bulunan 3 yıldızlı 50 odalı Hotel Hora`yı geçen yıl aldıklarını ve şu anda yenileme çalışmalarının çok hızlı bir şekilde devam ettiğini anlatan Özkardeş, Boyalık Otel, Çeşme turizmiyle özdeşleşmiş tesisler arasında yer alıyor. 3 yıl atıl kalan bir oteli Çeşme turizmine kazandıracağız. Ilıca merkezdeki Hora Otel ile birlikte toplam 250 kişiye de istihdam sağlayacağız. İsmini değiştireceğimiz Hora Otel`in altında ünlü bir markanın kafesi olacak. İkiti oteli de yaz sezonu yetiştirmek için çalışıyoruz. İki tesisle Çeşme`ye 600`e yakın yatak ekleyeceğiz dedi. Çeşme`deki 2 otele ek olarak İzmir`de Mövenpick Otel`in yanındaki eski Tekel binasını da 100 yataklı butik bir otele dönüştüreceklerini açıklayan Özkardeş, projelerin hazırlandığını kısa sürede yenileme çalışmalarına başlayacaklarını vurguladı. Yeni kent merkezinde de 25 bin metrekare arazilerine iş merkezi ve rezidans projesi üzerinde çalıştıklarını anlatan Özkardeş, İnciraltı`ndaki arazilerine de termal kür merkezi kurmak istediklerini kaydetti

Çeşme Turizmine Doping Olacak
Çeşme`de Ilıca Otel`in yanındaki araziye sadece çocuklara özel aqua park kurduklarını dile getiren Nail Özkardeş, yalnızca 3-15 yaş grubu çocukların faydalanabileceği 4 bin kişilik tesisi yaz sezonuna yetiştirmeyi planladıklarını söyledi. Çeşme`de çocuklar için su parkı eksikliğini gidermek üzere yola çıktıklarını ifade eden ÖZkardeş, Projeyi, Brezilya`da dünyanın en büyük su parkını yapan Kanada patentli Empex Water ile gerçekleştireceğiz. Toys Park adını alacak olan park, 13 dönümlük alanda kurulacak. Park 5 bin metrekarelik bir alana kurulacak.

Hafta içi 2 bin, hafta sonu ise 4 bin kişi bekliyoruz. Özel su parkında kaydıraklar, tüneller, fıskiyeler, su sirki ve bir ada yer alacak. Bu adada çocuklar hayal kahramanlarıyla tanışacak dedi.

Özkardeş Ailesine Ait Oteller
Otel Adı / Yeri / Yatak sayısı
Villa Saray Çeşme 450
Boyalık Çeşme 450
Mövenpick İzmir 400
Hora Çeşme 100

Özkardeş-Özilhan Ortaklığındaki Oteller
Ilıca Otel Çeşme 600
Ürgüp Nevşehir 500
Akçay Balıkesir 900


Kaynak: 1insaat - 29.03.2011

Miami'de 40 bin $'a daire al, 9 bin dolara kiraya ver!

ABD'deki emlak sektörü Türkler için cazip fırsatlar sunmaya devam ediyor. Beylikdüzü'nde orta halli bir evin yarı fiyatına Miami'de ev sahibi olmak mümkünken, yıllık kira geliri ise 6-9 bin dolar arasında değişiyor

ABD'de başlayan ve Avrupa'ya sıçrayan mortgage krizi sonrası emlak sektörü hala kendine gelemezken, emlak brokerlar'ı Türkler'i özellikle Florida'da yatırıma çağırıyor. ABD'de son yayınlanan verilere göre, sadece Florida bölgesinde evlerin yüzde 18'i yani 1.6 milyon konut boş duruyor. 2000 yılına göre boş ev sayısında yüzde 63'lük bir artış olurken, tüm bunlar özellikle Miami bölgesinde fiyatların dipte seyretmesine neden oluyor. Common Capital Partners Başkanı Engin Yergin, 'Fiyatlar artık iyice dip yapmakla beraber, kanımca, 2011 Miami'de ev almak için son fırsat yılı' dedi. Miami'de her bütçeye göre bir ev olduğunu belirten Yergin, '40-50 bin dolara daire almak mümkünken, bunların yıllık giderleri 3-5 bin dolar arasında değişiyor. Ama öte yandan senelik kira gelirleri ise 6-9 bin doları buluyor' diye konuştu. Yergin, 'Sadece orta sınıf değil lüks evler ve dairelerde de bir hayli düşüş oldu. Eğer kendiniz oturacaksanız şu anda halen Miami'de kanallar üzerinde 100 bin dolardan başlayan daireler var. Orlando, Tampa gibi sehirlerde ise çok daha düşük fiyatlara ev bulmak mümkün' dedi.

Kendiniz oturmayacaksanız müstakil ev değil daire alın

Yatırımcıların kendileri oturmayacaksa müstakil ev yerine daireleri tercih etmesi gerektiğini öneren Engin Yergin, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Müstakil evlerin bakımı daha zor. Ancak daire yerine müstakil yapı isteniyorsa, 2,3 veya 4 haneli binalar var. Bunları satın alıp kiraya verebilirler, içindeki kiracılar da binanın bakımıyla ilgilenebilir. Bir daire de ev sahibinin kullanımı için ayrılır. Downtown, Aventura, Hallandale civarları yatırım yapmak için şu anda en uygun yerler. Emlak krizinden hemen önce inşası tamamlanmış yüksek kalitede çok sayıda dairenin bu bölgelerde yer alması, yatırımı cazip hale getiriyor. Özellikle Aventura civarı hem Ft. Lauderdale'e hem de Miami'ye yakın. Aynı zamanda liman ve havalimanlarına da ulaşım kolay. Ticari emlak almak isteyen Türk yatırımcılar açısından da burada da büyük fırsatlar var.

Ev almak için ne yapmalı?
ABD'de emlak almak için bir vizeye ya da bir ülkenin vatandaşı olmaya gerek olmadığını vurgulayan Engin Yergin, şöyle konuştu: 'İşlemlerin sağlıklı ve düzenli bir şekilde yürüyebilmesi için ABD'de bir banka hesabı açılması ve yatırım yapılacak meblağın bu hesaba yatırılması iyi olur. Alım sürecinde mal sahibinin böyle bir banka dekontunu görmesi, etkili oluyor.'


Kaynak: 1insaat - 29.03.2011

29 Mart 2011 Salı

İnternetten gayrimenkul satacak

İlerleyen teknoloji ile artık emlak satışını da internet sitelerine taşıdı. Esatınalma ve e-ihale alanında hizmet veren Intengo, Mart 2012’den itibaren bankaların mülkiyetinde bulunan ihtiyaç fazlası gayrimenkullerin satışını internet üzerinden gerçekleştirecek.

Talebin düşük olduğu gayrimenkul satışlarının online gerçekleşmesiyle; tekliflerin artarak satışların yüksek değerde ve hızla sonuçlanması amaçlanıyor. Sistem şu şekilde işleyecek: Bankaların satışa çıkardığı ve her ay gazete ilanı ile duyuracağı gayrimenkuller ile ilgilenenler, bankaya giderek belirlenen teminatı yatırıp, kullanıcı şifresi alacaklar.

HER AYIN 5’İ İLE 15’İ ARASINDA TEKLİF ALINACAK
Sonraki adımda ise sisteme giriş yaparak almak istediği gayrimenkul ile ilgili teklifini verecek. Her ayın 5’i ile 15’i arasında teklif verilebilecek. Sistemle verilen teklif revize de edilebilecek. Ayrıca otomatik revize talimatı ile belirli limitler dahilinde diğer tekliflere göre kendi tekliflerinde yükseltme de yapılabiliyor 15. günün sonunda ise en yüksek teklifi veren gayrimenkulün yeni sahibi olacak. Online yapılacak ihale sonucu gerçekleşecek gayrimenkul satışı için alıcıya nakit ya da banka kredisi seçenekleri de sunulacak.


Kaynak: 1insaat - 18.03.2011

Çeşme Marina

Yatırım tutarı 25 milyon Dolar olan, Atelier Xavier Bohl ve Ayyapı Mimarlık tarafından tasarlanan Çeşme Marina Projesi, IC İbrahim Çeçen Yatırım Holding ve Camper & Nicholsons Marinas International ortaklığında yap-işlet-devret modeli ile 25 yıllığına kiralandı.

2009 yılının Ekim ayında başlanan proje, geçtiğimiz yılın Haziran ayında tamamlandı.

Toplam kara alanı 34.500m2 olan projede, Marina hizmetleri ve ticari alanlarla birlikte 7.500m2'lik bir yapılaşma gerçekleşti.

İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na 45 dakika mesafede yer alması, önemli bir giriş/çıkış limanı olması, şehir içi marinası olma özelliğini taşıması, Türk ve Yunan Adaları'na yakın olması, kuzey ve güney yönünde seyir yapan tekneler için önemli bir uğrak noktası olması ve su sporları merkezi olarak görülmesi Çeşme Marina'nın sahip olduğu avantajlar olarak sıralanıyor.


Kaynak: 1insaat - 18.03.2011

28 Mart 2011 Pazartesi

ABD'de Konut Almak İsteyene Özel Fon

Fırsatlar ülkesi ABD, krizden çok ciddi yara aldı. Ülke çapında gayrimenkul fiyatları ortalama yüzde 50 geriledi

Fırsatlar ülkesi ABD, krizden çok ciddi yara aldı. Ülke çapında gayrimenkul fiyatları ortalama yüzde 50 geriledi; Florida’nın da aralarında bulunduğu kimi bölgelerde bu düşüş yüzde 80’i buldu. İşte bu durum, ucuz fiyattan alım yapmak isteyen yatırımcıyı da harekete geçirdi.

1992’den beri Los Angelas’ta Sanlı Pastore&Hill adlı finansal danışmanlık, değerleme ve yatırım analizi şirketinin başkanlığını yapan Türk Ekonomi Uzmanı Nevin Sanlı, kurduğu bu şirketle toplam hacmi 30 milyar doları aşan işlem yaptıktan sonra, gayrimenkul yatırım fonu kurmaya karar verdi.

Brüksel’de Fransız lisesini bitirdikten sonra üniversite eğitimi için ABD’ye giden ve Kaliforniya Üniversitesi’nde ekonomi eğitimi alan Sanlı, 2010’da Astrum Investment Management’i kurdu. ABD’de gayrimenkul yatırımı yapmak isteyen bireysel yatırımcıları hedefleyen Sanlı, Astrum adlı bir fon kurmaya hazırlanıyor. Öncelikli odak noktası da Türk yatırımcılar. İstanbul’a yaptığı ziyaret sırasında görüştüğümüz Sanlı, “ABD’deki emlak fırsatından faydalanmak isteyen yabancı yatırımcılar için bir fon yarattık. Toplam hacim 110 milyon dolar civarında olacak ve 10 civarında bina satın alacağız” dedi.

Türkiye’de piyasa fazla alevli birkaç yıl sonra aynı şeyi yapabilirim

Fona katılmak için en az 1 milyon dolar gerektiğini ifade eden ve nisanda road show’a (tanıtım turu) başlayacaklarını belirten Nevin Sanlı, “Brüksel ve İstanbul’a gideceğiz. Türk yatırımcıyı ve bazı Avrupa ülkelerini hedefliyoruz. Şimdiden ciddi talepler aldık” dedi.

Sanlı, gayrimenkul alımlarına yılın ikinci yarısında başlayacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “ABD’de doktor binaları var. Bu binalardaki daireleri doktorlar muayenehane yapar; alt kısımlar da eczane, MR merkezi olur. Portföye bunlar ve hafif endsütri binaları ile apartman daireleri olacak. Ancak apartmanlar en az yüzde 60 dolulukta ve binalar yeni olmalı. Eskilerle ilgilenmiyoruz. Alımları 2 yıl içinde tamamlayacağız.” Türkiye gayrimenkul piyasası için “Çok alevlenmiş. Gurur duyuyorum ama anlamıyorum. Fiyatlar yüksek” diyen Sanlı, “Metrekaresi 10 bin dolar olan konut bir kez satılır ama ikinci defa kim alacak ve nasıl kiralanacak bilmiyorum. Kirafiyat oranı çok yüksek. Birkaç yıl sonra da ABD’liler için Türkiye fonu kurup aynı şeyi yapabilirim” yorumunu yaptı.


Kaynak: Haber Türk - 27.02.2011

Küresel Emlak Fiyatları

Emlak fiyatları, geçen yıl bir önceki yıla göre 18 ülkede artarken, 18 ülkede geriledi.

Küresel Emlak Rehberi, 36 ülkede yaptığı araştırma sonucu hazırladığı rapora göre, küresel emlak fiyatlarında geçen yıl en yüksek artış yüzde 19,09 ile Letonya'da oldu. Letonya'yı yüzde 13,60'la Singapur, yüzde 13,43'le İsrail izledi.

Emlak piyasasında en keskin düşüş ise yüzde 11,60'la İrlanda'da görüldü.

ABD'de emlak fiyatlarında gerileme eğilimi geçen yıl da devam ederken, İrlanda, Bulgaristan, Macaristan, Litvanya, Yunanistan ve Ukrayna'da emlak piyasasında hala ciddi sıkıntılar kendini gösteriyor.

Doğu Avrupa piyasasında emlak pazarının gerilemeye devam etmesine karşın, emlak fiyatlarında geçen yıl görülen düşüş bir önceki yıla göre daha az oldu.

İskandinav ülkelerinde ise emlak fiyatlarındaki hızlı artışın sona erebileceği belirtiliyor.

Baltık ülkelerinde, Letonya ve Estonya'da emlak piyasası geçen yıl güçlü bir toparlanma kaydetti ancak artışın duracağı tahmin ediliyor.

Tayvan, Tayland ve Japonya gibi bazı Asya ülkelerinde emlak fiyatlarının artmaya devam ettiği fakat Singapur'daki hızlı artışın daha makul seviyelere gerilediği görülüyor.

AVRUPA PİYASASININ LİDERİ LETONYA
Avrupa piyasasında geçen yıl en iyi performansı Letonya gösterdi. Başkent Riga'da bulunan standart tip apartman daire fiyatları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 19,09 oranında artış kaydetti. 2009 yılı dördüncü çeyreğinde toparlanmaya başlayan Letonya emlak piyasasında emlak fiyatları geçen yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24,73'le sürpriz bir artış gösterdi.

Avrupa'da geçen yıl güçlü bir performans sergileyen bir başka ülke de Estonya oldu. Tallin'de apartman daire fiyatları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 7,91 oranında arttı. Ülkede emlak fiyatları 2009 yılında yüzde 31,08 oranında değer kaybetmişti. Estonya'da geçen yılın dördüncü çeyreğinde görülen fiyat artışlarında ülkenin 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle Avro Bölgesi'ne üyelik sürecinin tamamlanacak olmasının etkili olduğu belirtiliyor.

Emlak piyasasında görülen en keskin düşüş ise İrlanda'da gerçekleşti. Ülkede emlak fiyatları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 11,60 oranında değer kaybetti.

Bulgaristan'da emlak fiyatları geçen yıl 2009'a göre yüzde 9,51 oranında geriledi. Ülkede emlak fiyatları 2009 yılında yüzde 26,36 oranında değer kaybetmişti.

Macaristan'da 2009 yılında yüzde 15,66 oranında gerileyen emlak fiyatları geçen yıl yüzde 6,66 değer kaybetti. Slovakya Cumhuriyeti'nde emlak fiyatları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 3,14, Hırvatistan'da yüzde 5,6, Polonya'da yüzde 2,19, Slovenya'da yüzde 2,69, Litvanya'da yüzde 6,76, Ukrayna'da ise yüzde 9,47 oranında değer kaybetti.

Slovakya'da emlak fiyatları 2009 yılında bir önceki yıla göre yüzde 12,70, Hırvatistan'da yüzde 2,39, Polonya'da yüzde 8,09, Slovenya'da yüzde 5,22, Litvanya'da yüzde 29,29, Ukrayna'da ise yüzde 30,22 oranında değer kaybı yaşanmıştı.

İSKANDİNAV ÜLKELERİ
Norveç'te 2009 yılında yüzde 10,07 oranında artan emlak fiyatları geçen yıl yüzde 4,29 oranında değer kazandı. Emlak fiyatlarındaki artışta görülen yavaşlamada Norveç Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadele gerekçesiyle gösterge faiz oranını geçen yıl Mayıs ayında yüzde 2'ye yükseltmesinin etkili olduğu belirtiliyor. Ülkede enflasyon oranı halihazırda yüzde 1,5 seviyelerinde bulunuyor.

İsveç ve Finlandiya piyasasında da geçen yıl emlak fiyatlarındaki artış makul seviyelere geriledi. İsveç'te 2009 yılında yüzde 7,50 oranında artan emlak fiyatları geçen yıl 3,29 oranında yükseldi. Finlandiya'da ise 2009'da yüzde 9,05 oranında değer kazanan emlak fiyatları geçen yıl yalnızca yüzde 2,63 arttı.

BATI AVRUPA PAZARINA SÜKUNET HAKİM OLDU
Almanya'da geçen yıl görülen güçlü ekonomik toparlanmanın etkisiyle emlak fiyatları yüzde 1,55 oranında artış gösterdi. Fransa'da emlak fiyatları geçen yıl yüzde 0,33, İsviçre'de ise yüzde 0,80 oranında değer kazandı.

Hollanda'da emlak fiyatları 2010'da yüzde 2,64, İzlanda'da yüzde 4,18, İspanya'da yüzde 5,93, Yunanistan'da ise yüzde 9,75 oranında değer kaybetti.

ABD'DE EMLAK PİYASASI HALA TOPARLANAMADI
Federal Konut Finansman Ajansı'nın (FHFA) verilerine göre ABD'de emlak fiyatları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 5,16 oranında değer kaybederken, bu düşüş Standard and Poor's Case-Shiller endeksine göre yüzde 5,30 düzeyinde bulunuyor.

Ülkede emlak fiyatları 2009'da FHFA'ye göre yüzde 3,87, Case-Shiller'e göre ise yüzde 3,82 oranında geriledi.

ASYA PİYASASINDA GÜÇLÜ ARTIŞ DEVAM EDİYOR
Singapur'da emlak fiyatları geçen yıl 2009'a göre yüzde 13,60, Japonya'da yüzde 5,71, Tayland'da yüzde 2,92, Filipinler'de ise yüzde 0,19 oranında artış görüldü. Asya ülkelerinde emlak fiyatlarının artmasında güçlü ekonomik toparlanma ile düşük faiz oranlarının etkili olduğu belirtiliyor.

Tayvan'da hükümetin tüm çabalarına rağmen emlak fiyatları geçen yıl da yüzde 9,70'le artmaya devam etti. Ülkedeki emlak fiyatlarında görülen artışa karşı Tayvan Merkez Bankası, gösterge faiz oranını yüzde 1,625 seviyesine yükseltti.

Emlak fiyatlarında 2006 yılından bu yana ciddi bir gerileme yaşanan Tayland'da geçen yıl fiyatlar yüzde 2,92 artarken, Filipinler'de emlak fiyatları iki yıl aradan sonra geçen yıl yüzde 0,19'la ilk kez artış gösterdi.

Öte yandan Şanghay'da ikinci el emlak fiyatları söz konusu dönemde yüzde 1,95 oranında geriledi.

TÜRKİYE'DE EMLAK FİYATLARI GERİLEDİ
Türkiye'de ise 2009 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 4,16 oranında değer kaybeden emlak fiyatları, geçen yıl da yüzde 4,80 oranında geriledi. Türkiye'de emlak fiyatları, geçen yılın dördüncü çeyreğinde ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,19 oranında değer kaybetti.

İsrail'de ise merkez bankasının tüm çabalarına rağmen geçen yıl emlak fiyatları artmaya devam etti. 2009 yılında yüzde 18,15 oranında değer kazanan emlak fiyatları geçen yıl yüzde 13,43 oranında yükseldi. Ülkede emlak fiyatları, 6 çeyrektir üst üste çift haneli artmaya devam ediyor.

Avustralya'da 2009'da yüzde 11,59 oranında artan emlak fiyatları geçen yıl yalnızca yüzde 3,10 artış kaydetti.


Kaynak: Sabah - 06.03.2011

24 Mart 2011 Perşembe

Hamlacıbaşı Yalısı

İmam Altınbaş, Beykoz'daki yaklaşık 200 yıllık geçmişe sahip Hamlacıbaşı Yalısı'nı 7 milyon TL'ye satın aldı.

Ekonomist Dergisi'nden Okhan Şentürk'ün haberine göre, boğaziçi yalılarından biri daha geçtiğimiz hafta gerçekleşen sürpriz satışa ev sahipliği yaptı. Başta mücevherat olmak üzere, enerji, finans, lojistik ve gayrimenkul yatırımı konusunda faaliyet gösteren Altınbaş Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, Boğaziçi'nin yeni sakinleri arasına katıldı.

Yalı haberlerini en iyi duyuran yayın olarak öne çıkan Ekonomist'in ulaştığı bilgilere göre bir süredir satış masasında olan Beykoz'daki yaklaşık 200 yıllık geçmişe sahip Hamlacı Halil Ağa Yalısı, bilinen adıyla Hamlacıbaşı Yalısı, geçtiğimiz hafta İmam Altınbaş tarafından satın alındı. Altınbaş'ın tapuya bildirilen rakama göre bu yalıyı 7 milyon TL'ye satın aldığı görülüyor. Ne var ki; emlakçılar yalının değerinin 10 milyon doların altında olmadığı görüşünde birleşiyor.

Yalı kime aitti? Hamlacıbaşı Yalısı'nın çoğunluk hissesi, ev ihtiyaç maddeleri üretim ve dağıtım alanında faaliyet gösteren Sultanlar Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Yıldız'ın çocukları Faruk ve Nimet Yıldız'a aitti.

Sultanlar Grubu, Camsil, Arı Mama, Ernet, Kenton gibi bir kuşağın çok iyi bildiği markaların sahibi. Sultanlar Grup'un temelleri 1945 yılında Sultan Yıldız tarafından Rize'de atıldı. Sultan Yıldız, giderek kuruluşun faaliyet alanlarını genişletti ve oğulları Selahattin ve Şeref Yıldız ile birlikte yönetim merkezini Rize'den İstanbul'a taşıdı. Sultan Yıldız'ın 1979 vefat etmesi üzerine şirket yönetimini Selahattin ve Şeref Yıldız devraldı.

Selahattin ve Şeref Yıldız ise Sultanlar'ı Türkiye'nin hızlı tüketimde önemli dağıtıcılarından biri haline getirdi. Ayrıca Tibet ve Hayat Gıda'yı kurarak gruba sanayici kimliği kazandırdı. Selahattin Yıldız'ın 2001 yılında vefat etmesi ile birlikte Şeref Yıldız, Sultanlar Grup Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devraldı. Sultanlar Grubu'nda, üçüncü kuşağı temsilen Şeref Yıldız'ın yeğeni olan Mücahit Yıldız yönetim kurulu başkan yardımcılığı, oğlu Faruk Yıldız ise yönetim kurulu üyeliği görevini yürütüyor.

Hamlacı Halil Ağa tarafından 1820 yılında yaptırılan Hamlacıbaşı Yalısı, 1981-1986 yılları arasında yeniden inşa edildi. 250 metrekare taban oturumlu bin metrekare kullanım alanına sahip üç katlı Hamlacıbaşı Yalısı, dört ayrı bağımsız bölümden oluşuyor. 753 metrekare bahçe alanına sahip olan yalının bir de kayıkhanesi yer alıyor.


Kaynak: Milliyet, 22 Mart 2011

10 Mart 2011 Perşembe

Erkek sektörün kadınları

Günümüzde erkeklerin egemen olduğu gayrimenkul, otomotiv gibi sektörlerde kadınların varlığı gün geçtikçe daha fazla hissediliyor.

Erkek egemen sektöre kadın eli değdi
Erkek egemen kabul edilen gayrimenkul, otomotiv, enerji sektörlerinde eğitimi, tecrübesi, iş ahlakı ve estetik bakış açısıyla kendine yer edinen kadınlar, duygusal zekâlarıyla da iş dünyasına farklı bir bakış açısı getiriyor. Kriz sonrasında özellikle erkeklerin egemen olduğu sektörlerde kadınların varlığı daha fazla hissediliyor. Üstelik cinsiyetin iş yapılmasına engel olmadığını gösteren kadınların sayısı da her geçen gün artıyor. Bu durum da, “Elinin hamuruyla, erkek işine karışma!” sözünün tarihe karıştığını gösteriyor. Uzmanlar, gayrimenkulün her bölümünde çalışan profesyonel kadınların, özellikle satış ve pazarlama konusunda erkeklerden daha başarılı bir grafik izlediğini söylüyorlar.

Kadın, istediği için bu sektörde yer alıyor
“İnşaat sektöründe satış ve müşteri memnuniyeti çok önemlidir” diyen Av, Yurdanur Koçal, “Haftanın 7 günü satış ofislerinin açık olması, özellikle pazar günleri mesai yapılması pek çok çocuk sahibi yetişmiş elemanın inşaat sektöründe barınamamasına sebep olmaktadır” diyor ve ekliyor: “Diğer sektörlerle kıyaslarsak kadın inşaat sektöründe isteyerek yer almaktadır. En önemli fark bence bu. Kadın yaşadığı evine ilk temelinden sahip çıkmak istemektedir.”

Kadınlar yönetimde neden önemli?
•Doğaları gereği kadın: esnek, toleranslı, yaratıcı, kendine güvenen, hevesli ve çevresiyle baş edebilen kişilik özellikleri sergiliyor.
•İşe ve uygulamalara farklı bakış açıları getiriyor.
•Duygusal zekâ farklılığı bulunuyor.
•Daha verimli ve dinamik ticari yapı oluşturuyor. (Detaycı, titiz, üretken ve toparlayıcı yapı ile katkı sağlamak).
•Rekabet edebilirliği ve performansı artırıyor. (Konut satın alma kararını verenlerin yüzde 50’den fazlası da kadın olduğundan, onların karar verici noktada olmaları önemli).
•Yenilikçi ve çevre-aile duyarlılığına sahipler.
•İletişime açık, daha geniş vizyondan düşünüyorlar.
•Somut sonuçlar talep ediyorlar.
•Düz çizgide düşünmek yerinde, bir etkenler ağını göz önünde bulundurarak, düşünme yeteneğine sahipler.

Kadınların ev seçme kriterleri
- Çocukların okuluna yakınlık
- Sosyal hayata yakınlık (markete, yürüyüş yoluna, ev hanımları için samimi arkadaşlarının evlerine)
- Ulaşım imkânları
- Seçkin komşular
- Asansör
- Şık apartman girişi
- Ebeveyn banyosu
- Mutfak büyüklüğü ve dolaplarda küçük detayların düşünülmesi (mikrodalganın yeri-tepsi dolabı vs)
- Odaların ferah olması
-Dairenin cephesi


Kaynak: Seda TABAK - Hurriyet Emlak Yaşam Eki - 10.03.2011

6 Mart 2011 Pazar

Emlakta ‘cinsel takas’ rezaleti

Fransa’nın en çok satan kadın dergilerinden Femme Actuelle’de Véronique Mougin imzalı habere göre, geçim sıkıntısı ve işsizlik, bazı kadınları iğrenç bir anlaşmayı kabul etmeye zorluyor. Sadece kiralar değil, elektrik ve tesisat işleri de ‘cinsel karşılıkla’ ödeniyor. İnternette, ‘cinsel takas’ öneren küçük ilanlar yayılıyor.

“Haftada 2 kere sevişme karşılığında kiralık stüdyo”
Lucie (haberdeki bütün isimler değiştirilmiştir) çaresizlikten, internetteki emlak sitelerinden birine bir küçük anons vermiş: “Acil! Zor durumda genç anne kalacak yer arıyor. Tatmin edici karşılık”. Gelen onlarca cevabı incelediğini söylüyor genç kadın. (Lucie Fransa’da yaşayan 25 yaşında Afrikalı bir genç anne. 2 çocuğuna ayda 900 avra yani 2.000 TL’ye bakmaya çalışıyor. İki hafta içinde sözleşmesi bittiği için yaşadığı salaş daireyi boşaltmak zorunda. Gazeteciye “Başka çarem yok” diyor. “Düzenli bir işim yok. Bana kefil olacak kimsem yok, cebimde param yok. Kimse bana evini kiralamak istemiyor…” Fransa’da toplu konut idaresine ait daireler için 1,2 milyon kişi sıra bekliyor şu sıralar.) Lucie, başvuran ev sahiplerine e-mail ile şartlarını da bildiriyor: “3 odalı temiz bir daire ise, haftada 2 kere sevişmeyi kabul edebilirim!”

İnternette fırsatçı ve iğrenç ev sahipleri kaynıyor. Fransa’nın ücretsiz ilan verilen (Olx, Vivastreet, Missive gibi) emlak sitelerinde küçük bir tur, “özel anlar karşılığında temiz daire” ilanları bulmanız için yeterli. Sadece kiralık daire değil ayrıca, “aynî ödeme” (daha doğrusu bedenî yani cinsel ilişki) karşılığında iş yapmaya hazır bol miktarda elektrikçi, tesisatçı, doğazgaz ustası bulabilirsiniz.

Femme Actuelle’in ulaştığı Marsilyalı emekli René, yaşları 35 ila 50 yaşlarında 3 kadının elektrik işlerini “cinsel ödeme mukabilinde” yaptığını itiraf ediyor: “Elbette bu kadınların çaresizlikten bunu kabul ettiklerini biliyorum. Ama onları zorlamıyorum. Bu karşılıklı menfaat meselesi.”

Sosyolog Janine Mossuz-Lavau “kriz döneminde bir tür yardımlaşma” martavalının son derece ikiyüzlülük olduğunu söylüyor: “Ekonimik sorunlar yüzünden çaresizlik içinde kalan kadınlar var, erkekler de bundan yararlanıyorlar. Bu tarih kadar eski bir gerçek. Ama ‘seks karşılığı hizmet’ tamamen yeni.” Mossuz-Lavau’ya göre, 2003 krizi birçok insanı ekonomik açıdan çok zayıf hale getirdi. Darda kalan insanlar, Fransa’nın kronik lojman krizi (yeni inşaat olmadığı için kiralık yer bulmak çok zor ve kiralar çok yüksek) ve polisin ‘kaldırım fuhuşu’ ile ciddi mücadelesi üstüste gelince, ortaya böyle bir yeni durum çıktı.

Tabii ki ‘seks karşılığı lojman ve tamirat’ çok nadir. Ama, Wannonce adlı emlak sitesinin kurucusu Alexis Soulard “2009’da günde böyle bir tane küçük ilan gelirdi, reddeder silerdik. Bu sene günde 2-3 taneye çıktı. Arada gözden kaçanlar oluyor” diyor. Zaten bu tip anonsları verenlerin de, kira veya tamirat karşılığında yatağa girenlerin de korkmasına gerek yok. 18 yaş üstü akıl sağlığı yerinde kadın ve erkeklerin rızasıyla menfaat karşılığında cinsel ilişkiye girmesi suç değil. Zaten fuhuş yapmak da yasak değil. Buna karşılık Ceza Kanunu “Çaresiz ve zor durumdaki insanları fuhuşa teşvik etmek veya zorlamak” fiili için 5 yıl hapis cezası öngörüyor. Bu ‘cinsel takas’ı da kapsayabilir. Ama bir avukatın dediği gibi “Kadının şikayetçi olması ve şikayetini ispat etmesi gerek.” Tabii ki kimse çıkıp kolay kolay “Ben kira vereceğime ev sahibiyle sevişiyorum” diye itiraf etmiyor. Ayrıca, Femme Actuelle’in haberine göre, kimi ahlâksız evsahipleri her zaman bu kadar bile dürüst olmuyorlar: Bazen çaresiz durumdaki bir kadına düşük kirayla evlerini verip, sonra ‘rayiç bedelle aradaki farkı’ yatakta tahsil etmeyi öneriyorlar. Yahut iki üç ay kirayı ‘aynî’ olarak tahsil ettikten sonra, çıkarmakla tehdit ettikleri kadını bir anlamda köleleri haline getirebiliyorlar.

Marsilyalı amatör tamirci René “en azından dürüst hareket ettiğini” düşünüyor: “Ben kimseyi kandırmıyorum. İnternet sitesine verdiğim küçük ilanda şartlarımı açık açık yazıyorum: ‘Sevişme karşılığında tamirat işleriniz temiz şekilde yapılır. Karşılıkla saygı esastır.” René, “Hayat her gün daha pahalı” diyor; “anonsuma cevap verecek daha çok kadın çıkar.”

İki odalı bir dairem var, en güzel kadınlar benim!
“Herkes yapıyor, ben niye yapmayayım? Geçen sene cinsel takas öneren bir ilan görünce kendi kendime böyle dedim. Ben de bir anons verdim siteye: ‘Parası olmayan kız öğrenciye oda verilir. Anlaşırsak, kira alınmaz.’ Benim şartım, 3 günde bir seks. 6 ayda 100’den fazla cevap geldi. 20 kızla görüştüm, 5’i evimde kaldı. Tabii ki en güzellerini seçtim. Ben de çirkin bir erkek değilim. Üniversitede iyi bir görevim var. Ama lojman karşılığı seçip beğendiğim genç kızlarla yatmak beni kadınların peşinde koşma zahmetinden kurtarıyor. Ayrıca böyle elinin altında sana mahkûm bir kadın olması da çok tahrik edici. Tabii adam gibi bir daire bulan, arkasına bakmadan çekip gidiyor. Eh her halde, bana aşık olmalarını bekleyecek halim yok.”

Ya Türkiye?
Türkiye’de de ‘böyle şeyler’ oluyor mu? Tabii ki Türkiye’de, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, bu tür ahlâksız ilanları ‘alenen’ vermek ve yayımlamak zor. Ama internette bir arama yaparsanız, karşınıza “Yalnız bayana, kız öğrenciye kiralık mobilyalı daire – Doğalgaz, elektrik, su ev bahibi tarafından ödenir’ yahut “Yalnız bayana, kız öğrenciye mobilyalı daire – Ev sahibi evi sadece haftanın iki gecesi kullandığından kira hesaplıdır” türünden ilanlara rastlamak mümkün. Hürriyetemlak.com sitesinin Müşteri İlişkileri Yöneticisi Volkan Yaşarlar bu tür ilanlarla karşılaşmadıklarını, bu tür şikayetler almadıklarını, bu tür ilanları verenlerin Hürriyet adından ve isim vermekten çekiniyor olabileceklerini söylüyor ve ekliyor “Ama bu tür ilanların, bu tür çirkin önerilerin varlığı bizim de kulağımıza geliyor.”

Kaynak: Hurriyet Emlak Yaşam Eki - Seda TABAK - 05.03.2011

3 Mart 2011 Perşembe

Eyvah Yanlış Ev Aldım

Çağımızdaki tüm olanaklara rağmen hala bu konuda hata yapmanız mümkün. Bizlere o kadar çok şey sunuluyor ki, artık öncelik sırası konusunda net bir karar veremiyoruz. Bize sunulan evler ki ; bunlar ister müstakil, ister bir apartman katı olsun, öylesine çok imkana sahip ki… Almak için çıktığınız yolun tüm amaçlarını unutup, kararlarınızı etkileyecek pek çok etmen ile karşılaşıyorsunuz. Bir yaz geçirmek için kiralık bir yer buluyorsunuz. Neredeyse satın almak isteyecek kadar çok seviyorsunuz.

Fakat Feng Shui açısından değerlendirildiğinde size kısa veya uzun vadede zarar verebileceğini öğreniyorsunuz. Peki ya öğrenemeden o evi satın alırsanız neler olur acaba ? Öncelikle bu durum bir yazlık ev için olmak zorunda değil elbette. Her hangi bir ev alırken çok severek ve neredeyse hiç bir sorun olmadığını düşünerek karar vermiş olabilirsiniz. Eğer sahip olduğunuz mekan ile aranız bu anlamda bozuk ise, çeşitli yol gösteren ve tedavi olabilecek yöntemler var elbette. Gelin madde madde olmak üzere, ev aldıktan sonra nelerden dolayı yanlış ev almış olabileceğinizin bazılarını yazalım.

1. Evinizdeki kişilerin büyük sıkıntılar çektiği için sattığını satın aldıktan çok sonra öğrenebilirsiniz,
2. Evinizin alt ve üst katlarında mutsuz insanlar yaşadığını öğrenebilirsiniz,
3. Yakında mezarlık olduğunu evi aldıktan sonra öğrenebilirsiniz,
4. Feng Shui’yi bilmeden aldı iseniz, bir benzin istasyonu, bir baz istasyon , bir trafo veya benzeri rahatsızlıklar veren bir yerin üzerinde yada çok ama çok yakınında ev almış olabilirsiniz,
5. Tam da sizin binanıza sipsivri kenarı ile hedef almış bir başka binanın karşısında ev almış olabilirsiniz.
6. Ev de yakın zaman once bir ölüm olmuş olduğunu öğrenebilirsiniz.

Bu ve benzeri bazı sıkıntılarınız var ise, öncelikle zarar potansiyellerini öğrenmelisiniz. Unutmayınız ki, bu gibi bazı olaylar , yetersiz bilgiler ile beslendiğinde çok büyük sorunlarmış gibi görünebilir. Oysa evi mutlaka satmak mı gerekli, yoksa böyle de yaşanabilir mi , evinize Feng Shui konsültasyonu yaptırabilir ve bu sıkıntı verici bilgi yükünden kurtulabilirsiniz. Pek az ev için mutlaka satılmalı deriz. Bazıları için ise, buradan çıksanız iyi olur deriz. En büyük sıkıntımız, mekanına duygusal bağımlılık gösteren kişiliklerdir.

Bu yüzden aslında hayatlarındaki sıkıntılara da bağımlılık göstermekte olduklarını bilmezler. Biz sıkıntıyı tespit edebiliriz. Ancak soruna rağmen mekanı terk etmek istemeyebilirsiniz. Bu durumda kendiniz ile sahip olduklarınız adına yüzleşmeli ve sorunların kaynaklarını kabul etme yoluna gitmelisiniz.

Eyvah yanlış ev aldım ! diyorsanız, Feng Shui ‘ nin neler söylediğine kulak verin ve neler kaybettiğinizi veya aslında neler kaybetmediğinizi öğrenin. Belki de hiç bir şey kaybetmediniz.

Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/24937110/ - 16 Ocak. 2011 Pazar

http://www.benimfengshuim.com/ Funda Ceyhan - İçmimar ve Feng Shui Uzmanı