27 Mayıs 2011 Cuma

Oyunun kuralları değişti alıcı gözünü açtı

2001 krizinin ardından büyük projelerin hayata geçmeye başladığı 2005 yılından beri, konut alıcıları her gün biraz daha bilinçleniyor. Bunun nedeni birbiri ardına satışa sunulan markalı konut projeleri, diğerlerinden farklı olabilmek için yapılan PR çalışmaları ve büyük reklam kampanyaları ve tüketicinin bu yoğun arz karşısında, projeleri birbirleriyle kıyaslama ihtiyacı...

Bu ihtiyaç, alıcıyı soru sormaya ve bilgi edinmeye itiyor. Bu da, bir yandan inşaat şirketlerini ve pazarlama-satış ekiplerini daha profesyonel olmaya zorlarken, bir yandan da tüketicinin bilinci ve bilgisi artıyor.

Oyunun kuralları nasıl değişti?
Bundan birkaç sene önce satış ofislerinde sadece projenin kat planları ve maketleri bulunurken, albenisi biraz yüksekse o projeden etkilenen müşteri satın alma kararını kısa sürede veriyordu. Hele ki inşaat seviyesi belli düzeyde olan ve örnek dairesi bulunan projelerin şansı çok daha fazlaydı. Günümüzde ise projelerin satış ofisleri birbirleriyle yarışan show mekanları olmaya başladı. Örnek daireler daha proje satışa çıkmadan hazır olmaya başladı ve rekabet hızlandı. Bunun gibi nedenlerle de, diğer projelerden farklı olabilmek ön plana çıktı. Peki oyunun kuralları nasıl değişti? Müşterilerin bilinçlenme noktasındaki esas neydi? Artık tüketici neye dikkat ediyor? Ne gibi sorular yöneltiyor ev sahibi olurken?

Sektör profesyonellerinden Eroğlu Yapı Satış ve Pazarlama Direktörü Aybars Kızılsencer, tüketicinin ev sahibi olurken neleri sorgulaması gerektiğini bilinçli yatırımcıdan öğrendiğini söylüyor ve ekliyor: “Pazara çıkmadan önce müşterilerimize ne istediklerini sorduk. Domates alır gibi ev almak istemiyorum diyen müşterilerimiz oldu. İnsanların hayatlarında kolay kolay alamadıkları bir ürünü satıyoruz. Biz burada oyunun kurallarını şöyle bozduk: İnsanların yıllarca çalıştıkları birikim var ve bunu bir yere yatırırken on kere düşünmeleri lazım. Müşteri sütten dilinin yanmasından çok korktu. Finansal firmaların, bankaların tutumu sertleşti. TOKİ’nin olduğu işlerde de sorun çıktı. Bazı projelere el konuldu. Öyle artık kolay kolay kredi açılmıyor. Durum böyle olunca da, kolay değil artık hemen ev satmak, onu sözleşmeye çevirmek, tahsil etmek…”

İrtifak alındı mı?
Biliçli müşterinin artık masaya geldiği zaman sorgulamaya başladığını söyleyen Kızılsencer ne gibi sorularla karşılaştıklarını şöyle anlatıyor: “Özellikle irtifak konusunda ciddi sorular geliyor. İrtifak alındı mı diye soranlar var. Tüketici dairesinin değiştiğine şahit olmuş çünkü. Yönetim planını soranlar bile var. Ruhsat özellikle çok soruluyor. Kapıdaki tabelayı görmeden rahat etmiyorlar. Ruhsat numarasını alıp araştırıyorlar. Tapuya gidip arazi kimin diye sorgulayanlar da var. Örneğin projenin kat karşılığı olduğunu bilerek alanlar, daha sonra gidip tapudan doğruluğunu kontrol ediyor. Arsa üzerinde ipotek var mı? diye soruşturuyorlar.”

Tüketici sürprizle karşılaşmak istemiyor
Kızılsencer, fark yaratmak için sürpriz olmaması gerektiğini şöyle anlatıyor: “ Sektörde okumadığım satış sözleşmesi yok ve birçok projenin sözleşmesinde sürpriz var. Eve sürekli fatura geliyor. Abonman, sayaç bedeli, tapu alım harcı, cins tahsisi her şey var. Bizim sözleşmemizde her şeyin dahil olduğunu tek tek yazdık. Son dakika sürprizini istemiyor müşteri. Bazı projeler beyaz eşyasız satıyor, bazısı klimasız. Örnek daireye gelen müşteri her şey olduğunu görüyor, doğru anlatılmadığı takdirde müşteri evi öyle teslim alacağını düşünüyor. Teslim zamanı da evini öyle bulamayınca, şok oluyor haliyle.”

Kuralları müşteri değiştirdi
“Oyunun kurallarını müşteriler değiştirdi” diyen Kızılsencer, “Ama kuralları biraz da biz değiştirdik” diyor. Sözleşmelerinde yazmadığı halde tüketiciye son dakika sürprizleri yaşatan firmaların da son zamanlarda herşey dahil sistemiyle satmaya başladığını söyleyen Kızılsencer, “Örneğin çok az reklamımızda faiz oranlarını yazıyoruz, artık hiç yazmamaya çalışıyoruz. Sen eğer müşteriden dosya masrafı alıyorsan, sigorta yaptırıyorsan, oradaki maliyeti alıyorsun ve doğal olarak faiz oranın düşüyor. Ben yüzde 0.85 faiz imkanı verirken, senin yüzde 0.80 vermen dosya masrafı aldığını gösterir. Bu çok önemli bir detay. Bankalarla bu durum yüzünden kafa kafaya geldik. Hiçbir banka dosya masrafı almıyor bizimle çalışan. Müşteri cebinden çıkacak parayı bilsin, sürpriz olmasın” diyor.

Parkenin CE belgesi var mı?
Müşterilere ev alırken seçim hakkı vermenin gerekli olduğunu söyleyen Kızılsencer, “Çok ciddi derecede seçim hakkı istiyor tüketici. Özellikle parkeye takıntılı, seçmek istiyor. Parke rengi, mutfak dolabı kapağının rengi, seramik rengi ve şeklinde seçim yapmak istiyor. Ve bunu seçerken markaları da sorguluyor. Mutfağın markasını, parkenin markasını, parkenin CE (XXX) belgesini istiyor. Kanserojen mi diye araştırmak için. Seramiklerin markasını istiyor. Satıcının işi o kadar zor ki. İnşaatın en başında marka vermek fiyatları zorlaştırıyor. “Baştan pazarlığını yap” diyor müşteri. Örnek daireyi gezip tek tek fotoğraflıyorlar. Hatta detay fotosu çekiyor. Mutfak dolabını çekiyor stoperi var mı diye. Teslimde eğer yoksa elinde delil olsun istiyor” diyor.

Neden hâlâ temeli atmadın?
“Müşteri sosyal medyada da her şeyi sorguluyor” diyen Aybars Kızılsencer, “Eskisiden web sayfasına statik olduğu için hiçbir şey yazılmıyordu. Ama şu an öyle değil. Facebook, Twitter gibi mecralarda tüketici her şeyi yazabiliyor. Fiyat yüksek, beğenmedim yazıyor. Senden cevap bekliyor” diye belirtiyor. Kızılsencer en çok karşılaştıkları soruları da şöyle sıralıyor: “Sen neden temeli atmadın? Temel döktün ama bir bloğun temeli yok? Neden benim blokta temel yok, zeminde bir sorun mu var? Yan bloğun temelinde kaya çıkmış benim bloğumda niye kaya yok? Kat çıkma hızı diğer proje ile kıyaslıyor. Geç mi teslim edeceksiniz, geri mi kaldınız ne oldu? Bu bizim en çok gelen sorular.”

Aidat önemli
Tüketicinin aidat konusunu da çok sık sorguladığının altını çizen Kızılsencer, “Müşteri her oturduğu masada aidat soruyor. Bir projenin işletme projesini bugünden yapmanız gerekiyor. Ancak bu şekilde yaşam başladığı zaman aidatın ne kadar olacağı belirlenebilir. Kaç tane güvenlik kapısı olacak, güvenlikte kaç kişi çalışacak, kaç tane temizlikçi olacak, ne kadar metrekare alan sulanacak? Bunun bir işletme projesini çıkartırsanız, maliyeti çıkıyor. Bugüne kadar firmalar bunu yapmadığı için bilinmiyor işletme projesi. Biz projelerimiz de hazırladık. İlk bir yıl için 1.5 TL’yi geçmeyecek” diyor.

Eskiden nasıldı?
Tüketicinin eskiden konut alırken neyi sorgulayacağını bilmediğini söyleyen Kzılsencer, çok uzun bir süre de haklarının ne olduğunu bilmediklerinin altını çiziyor. Bu durumun konutun tüketici yasasına girmesiyle beraber değiştiğini hatırlatan Kızılsencer, “Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra ilk bir yıl kimse anlamadı. 2. yılda herkes değişti. Aslında bilinçli tüketicinin doğuş tarihi 2007 oldu. 2004-2005’te yapılan büyük montanlı projelerdeki satılan daireler 2007’de teslim edilmeye başlayınca müşteri bilinçlendi. Tüketicinin bilinçlenmeye başladığı tarih çok yenidir” diyor.

Satış ekibi çok önemli

“Farklılaşmanın yolu kaliteden geçer” diyen Marketing Services Pazarlama ve Satış Danışmanlık Hizmetleri Kurucu Ortağı Neşe Beyatlı, “Kaliteyi tanımlarken de her ne kadar ilk bakışta proje kalitesi olarak algılansa da, tüketici ile son noktayı koyan satış ekibi ile verdiğiniz hizmette ortaya koyabiliyorsunuz” diyor. Bu nedenle de satış ekibine yatırım yapmanın gerekliliğinden bahseden Beyatlı, satış ekibine yatırımın ise tamamen eğitimden geçtiğinin altını çizerken sözlerine şöyle devam ediyor: “Neredeyse mimar veya mühendis gibi tam donanımlı bilgiye sahip satış temsilcilerine sahip olmak farklı olabilmenin en başında gelen kurallardan bir tanesi. Bu durumda tüketici sorduğu sorulara eksiksiz ve anında satış temsilcisinden alabildiği için, aklında hiçbir soru işareti kalmayacak hemen veya bir süre sonra satın alma kararını verebilecektir. Bu bilgilendirme süreci içinde kendi projeniz ile ilgili artıları ve eksileri çok iyi bilmek ile birlikte rakip projelerin de artılarını ve eksilerini bilmek satış temsilcisinin daha da güçlü olmasını sağlayacaktır.”

Ya bilinçli ya bilinçsiz
Günümüzde tüketicinin ya çok bilinçli, ya da bilinçsiz olduğunu söyleyen Neşe Beyatlı bilinçli müşterinin tarifini şöyle yapıyor: “Bilinçli müşteri; soru soruyor ve sorduğu sorunun cevabını satış temsilcisinden anında duyabilmeyi bekliyor, bu nedenle satış temsilcilerinin yüksek derecede teknik bilgiye sahip olması gerekiyor” diyor.
Bilinçli müşteri ne soruyor?
• İnşaat ruhsatı ve yerel yönetim onay belgeleri
• Temel özellikleri ve yapım özellikleri
• İnşaat yapım teknikleri
• İzolasyon çeşitleri ve teknikleri (taban, tavan, dış mekan) (nem, ses, ısı)
• Daire kapısı güvenlik kalitesi
• Isınma detayları
• Metrekare özellikleri
• Sosyal tesis kullanımı
• Ortak kullanım alanları
• İşletme gideri
Martı GYO, Semerkand Yapı ve İttifak Holding- Seha Yapı’nın projelerine danışmanlık hizmeti veren Neşe Beyatlı bilinçsiz müşterinin ise sadece görsel olarak gördüklerinden etkilenerek ve ödeme imkanlarına göre satın alma kararı verebildiklerini söylüyor ve ekliyor: “Bilinçsiz tüketicinin karşısında bilinçli bir satış temsilcisi hizmet verdiği takdirde satın alma kararı aşamasında en azından doğru bilgilendirmiş oluyorsunuz. O anda en azından satın aldığı konutun farklarını doğru öğrenirse, bunu zaman içinde çevresinde anlatabiliyor olması, başka insanların da öğrenmesi demek olabiliyor.”

Satış ekibinin müşteriye söylemesi gerekenler

• Arazi büyüklüğü, proje inşaat alanının büyüklüğü,
• Yerel yönetimlerden alınan izinlerin tamamlanmış olması,
• Temel ve katlara göre inşaat teknikleri,
• İzolasyon özellikleri taban, tavan ve dış cephe
• Daire içinde kullanılacak malzemelerin marka özellikleri
• Bu konutu satın alma ile sahip olacağı diğer ortak alan kullanım şekilleri
• Metrekare tanımı, özellikle net / brüt anlatımı
• Sözleşme özellikleri
• İnşaat teslim tarihinin koşulları
• Satın alma fiyatının neleri kapsadığı iskan, tapu harçları (anahtar teslim şekli)
• Konut teslim şekli (kullanılacak malzemeler ve neleri kapsadığı)
• Satın almaktan herhangi bir nedenle tüketicinin vazgeçmesi halinde, sözleşmenin nasıl fesh edileceği.
• Tüketici sözleşme gereği ödeme koşullarını yerine getirmediği takdirde sözleşmenin nasıl işleyeceği (gecikmeler halinde) veya nasıl fesih edileceği.
• Müteahhit / yatırımcı firma sorumluluklarını yerine getirmediği zaman sözleşmenin (hukuki sürecin) nasıl işleyeceği
• Sosyal tesis kullanım şekli
• İşletme giderlerinin açıklanması
hakkında bilgilendirme. Kısaca artık tüketici oda sayısı ile konut seçmek yerine bu özellikleri mukayese ederek konut seçme noktasına gelebilmeli.



Süpürülebilir alan nedir?
Beyatlı, “Net alan dediğimiz zaman tamamen satın alan kişinin daire kapısından içeri girdiği zaman kullanabileceği alandır” diyor ve ekliyor: “Yani duvar kalınlıklarının dahil olmadığı, Bunu bizler geçmiş dönemde halı kaplanabilecek alan olarak tanımlardık. Şimdilerde süpürülebilir alan olarak tanımlanıyor. Tabii buna birde balkonları ilave ediyoruz.

Net alan kavramının tadı kaçtı

“Şu anda projeleri incelediğimizde net alan arasındaki bile farklılıklar var” diyen Beyatlı, “Duvar dahil / değil shaftlar dahil / değil, dairenin bulunduğu kattaki asansör gibi ortak alanları bile dahil edenler var. Brüt alana gelince zaten artık tadı kaçmış durumda. Neredeyse ortak alan içinde, peyzajın içinde yer alan yaya yollarını bile katacaklar. Demiyorum ki bunların maliyeti satış fiyatına yansımasın. Tabiî ki yansıyacak ama ! bunu tüketiciye doğru anlatmak lazım. Maliyetleri hesaplarken de doğru yansıtmak lazım. Yani bütün bu alakasız olarak brüt alanlara dahil ettiğimiz alanları projenin metrekare maliyeti şu deyip çarpı yapamazsınız. Her bir kalemin maliyeti farklı ise bunun satış fiyatına yansıması da farklı olmalı” diyor.           

Kaynak: Seda Tabak - Hurriyet Emlak Yaşam Eki - 26.05.2011

26 Mayıs 2011 Perşembe

SOYAK'TAN YEPYENİ BİR MAVİŞEHİR

Mavişehir'i Mavişehir yapan, İzmir'de bir efsane olmuş Soyak Mavişehir'in prestij, huzur, konfor, güven dolu yaşantısı, Soyak Mavişehir Optimus'ta yeniden doğuyor.

Türkiye konut sektöründe ilklerin ve yeniliklerin öncüsü olan Soyak, günümüz insanının yaşam tarzına daha uygun olan "ideal"
büyüklüklerdeki konut konsept'ini yarattı ve uygulamaya başladı bile. (Diğerlerinin, her Soyak yeniliğinde olduğu gibi, Soyak'ın bu çağdaş konsept'ini de anlayıp, sunmaya başlamaları hiç kuşku yok ki 4-5 yılı bulacaktır :)

Konutların ne büyük, ne küçük yani ideal büyüklükte olması, Soyak Mavişehir Optimus'ta satın alırken de, yaşarken de cebinizden daha az para çıkması avantajını getiriyor.

Soyak Mavişehir Optimus'a hemen gelin 'efsanenin geri dönüşünü' gözlerinizle görün, kazanın.

Kaynak: Soyak Tanıtım İlanı

Avrupa'nın en yüksek 5. ikiz kulesi İzmir'de inşa ediliyor

İstanbul'dan sonra İzmir'in silüeti de ikiz kulelerle renklenecek. Folkart Yapı tarafından Bayraklı'daki 27 dönümlük alanda bulunan Tekel binalarının yerine inşa edilecek proje, 200 metre yüksekliğinde ve 40'ar katlı olacak.
Türkiye'nin ikinci, Avrupa'nın beşinci büyük ikiz kuleleri 150 milyon dolarlık yatırımla İzmir Bayraklı'da inşa ediliyor. 200 metre yükseklik ve 40 kata sahip olacak Folkart ikiz kuleleri, İstanbul'da Ant Yapı'nın inşa ettiğinden sonra Türkiye'nin en yüksek ikinci ikiz kuleleri unvanını taşıyacak. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan 36,8 milyon liraya satın aldığı 27 dönümlük Tekel binalarının arsasına yapılacak projenin sahibi Folkart Yapı'nın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, kendilerinin de bu ihaleye giren 5 şirketten biri olduklarını ancak kazanamadıklarını belirterek, "Sonradan birinci olan grup bize ortaklık teklif etti, daha sonra ise biz bütün hisseleri satın alarak arsaya tek başımıza sahip olduk." dedi.
Ofis, rezidans ve alışveriş merkezlerinin yer alacağı binanın çatı katı seyir terası olarak halka açık olacak. Ofis ve rezidansların metrekare fiyatı 2 bin 250 dolar ile 2 bin 750 dolar arasında değişiyor. 65 metrekarelik en küçük ofisin satış fiyatı 160 bin dolar iken 1,150 metrekarelik en büyük ofisin satış değeri ise yaklaşık 3 milyon dolar. Projenin alışveriş merkezi bölümünde yer alan mağazalar kiralanacak. Mesut Sancak, 100 metrekarelik bir ofis veya rezidansın aylık aidatının 200 ila 250 lira civarında olacağını açıkladı. Sancak, proje tamamlandığında metrekare başına aylık kiranın 20-25 dolar olmasını beklediklerini kaydetti.
Projenin depreme dayanıklı inşa edildiğini kaydeden Sancak, "Zemini güçlendirmek için 20 milyon lira fazladan para harcadık. Folkart'ın merkez ofisi de 40. katta yer alacak." diye konuştu. Hafriyatına başlanan ve satışa çıkarılan Folkart ikiz kulelerinin 30 ayda tamamlanması planlanıyor. Folkart Yapı daha önce İzmir'de Mavişehir ve Narlıdere'de konut projelerini hayata geçirdi. İkiz kulelerin tanıtım toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplayan Mesut Sancak, "Limanı ve deniziyle İstanbul'a alternatif tek şehir İzmir." dedi. Folkart kulelerini İstanbul'da yapmaları halinde metrekare fiyatının 10 bin dolar olacağını belirten Sancak, "Ancak İzmir olduğu için ortalama 2 bin 500 dolar. Proje tamamlandığında bu 4 bin dolara çıkar." diye konuştu. Mesut Sancak, Mavişehir projesindeki konutların yüzde 25'inin, Narlıdere projesindekilerin ise yüzde 85'inin satıldığını söyledi.
AVRUPA'DA EN YÜKSEK 5 İKİZ KULE
City of Capitals Moskova
Commerzbank Towers Frankfurt
Anthill Residence İstanbul
Sky Towers Kiev
Folkart Towers İzmir

Kaynak: Zaman Ekonomi - İBRAHİM BALTA İZMİR - 25.05.2011

Yılın flaş işi

Türkiye’nin hemen her bölgesindeki yeni projeler talebe yetişemiyor. İşte en gözde meslek...

Türkiye’nin hemen her bölgesindeki yeni projeler talebe yetişemiyor, emlak fiyatları azalacağına artıyor. İşte gayrimenkul pazarındaki bu muazzam büyüme markalı emlakçıları harekete geçirdi. Siz de 7 bin dolardan başlayan franchise bedelleriyle emlakçı olabilirsiniz...
TAPU Kadastro Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl Türkiye’de 1 milyon 500 bin adet tapu el değiştirdi. Sadece bu veri bile gayrimenkul pazarının ulaştığı muazzam hacmi ortaya koyuyor.
Tabii bir yandan da her yıl yüz binlerce yeni konut üretiliyor. Yoğun konut arzına rağmen talep azalmıyor, aksine artıyor. Gayrimenkul pazarındaki bu muazzam büyüme emlakçılarının yüzünü güldürüyor.
İşte Türkiye’nin hemen her bölgesinde yeni şube açma kararı alan emlak zincirleri ve franchising şartları...
COLDWELL BANKER
120 büyük ofis açacak
Coldwell Banker’ın 50 ülkede 3 bin 600 şubesi bulunuyor. Şirketin yıllık cirosu 6 milyar 600 milyon dolar civarında. Türkiye pazarına 2007’de giren Coldwell Banker’ın Türkiye Genel Müdürü Gökhan Işık, “Türkiye’de 19 ofis açtık. Tamamı franchise olarak açıldı. Ofislerimizin 16’sı İstanbul’da, 2’si Ankara’da, 1’i de Antalya’da” diyor.
Coldwell Banker, 2013 sonuna kadar her birinde ortalama 20 gayrimenkul danışmanı çalışan, 120 büyük ofis açmayı hedefliyor. Yeni şubeler için öncelik İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Bursa, Eskişehir, Zonguldak, Adana, Konya, İzmit ve Edirne illerine verilmiş.
“Franchise verdiğimiz kişilerin nasıl insanlar oldukları bizim çok önemli” diyen Işık, tek işleri gayrimenkul danışmanlığı olanlarla çalışmaya özen gösterdiklerini vurguluyor. Bu yüzden, kişisel tecrübe ve profillerin uygun olmaması durumunda başvurular kabul edilmiyor.
Franchise sahiplerinin işe başlarken yaptığı bir kurulum maliyeti bulunuyor. Ofis için başlangıçta 150 metrekarelik bir ofis gerekiyor. Ancak ana arter üzerinde, zemin, zemin üstü ya da müstakil bina olarak açılacak ofisler tercih ediliyor.
Coldwell Banker’ın franchise kontratları 5 yılda bir yenileniyor. Franchise giriş bedeli peşin ödemelerde 15 bin, vadeli ödemelerde ise 18 bin dolar olarak belirlenmiş. Royalty bedeli ise uluslararası reklam harcamaları da dahil aylık yüzde 8.5.
İletişim için telefon: 0216 411 80 30
E-posta: info@coldwellbanker.com.tr
Web: www.coldwellbanker.com.tr
REALTY WORLD
Franchise bedeli 15 bin dolardan başlıyor
ABD’li Realty World, Türkiye’de Garanti Koza bünyesinde faaliyet gösteriyor.
İlk ofisini 1 Mayıs 2005’te açan şirketin Türkiye’deki şube sayısı 97’ye ulaştı. Bunların tamamı franchising sistemiyle açılmış. Realty World ofisleri, yoğun olarak İstanbul’da bulunuyor. Diğer şubelerse Adana, Ankara, Antalya, İzmir, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kayseri, Kocaeli, Mersin, Sakarya ve Tekirdağ’a dağılmış durumda.
Türkiye’nin tüm illerinde ofis açmayı hedefleyen Realty World, önceliği İzmir ve Ankara bölgelerine veriyor. Ardından Ege ve Akdeniz kıyılarındaki turistik bölgelerdeki ofis sayısının artırılması planlanıyor. Bursa, Trabzon, Samsun, Gaziantep, Konya ve Eskişehir gibi gayrimenkul piyasasının hareketli olduğu bölgeler de hedefler dahilinde. Realty World, 2016 yılında 350 şubeye ulaşmayı amaçlıyor.
Franchising sistemiyle açılacak şubeler için İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde 20 bin, diğer illerde ise 15 bin dolar franchise giriş bedeli talep ediliyor. Franchise giriş bedelini taksitle ödem imkanı var. Ofis büyüklüğü bölgelere göre farklılık gösteriyor. Ofislerin ana arterler üzerinde bulunması, otopark ve ulaşım rahatlığı gibi avantajlara sahip olması gerekiyor. Hedeflere daha çabuk ulaşma adına, ofislerde belli sayıda nitelikli gayrimenkul danışmanı çalıştırılması da isteniyor.
İletişim için telefon: 0212 467 22 77
E-posta: info@realtyworld.com.tr
Web: www.realtyworld.com.tr
RE/MAX
Toplam maliyet 100 bin TL’yi geçiyor
Dünya çapında en çok gayrimenkul satışına aracılık eden şirketlerden biri olan
ABD kökenli Re/Max, 1997’den bu yana Türkiye'de de faaliyet gösteriyor. Markanın Türkiye’deki temsilcisi ise Tek Şirketler Grubu...
Re/Max Türkiye Operasyon Direktörü Gökhan Karahan, halen ülke genelinde 200 ofisle gayrimenkul pazarlama ve danışmanlık hizmeti verdiklerini söylüyor. Bu ofislerin tamamı franchising sistemiyle açılmış. Re/Max ofislerinin 110’u İstanbul’da bulunuyor. Diğerleri ise İzmir, Ankara, Antalya, Adana, Bursa gibi gelişmiş illere dağılmış durumda.
Re/Max’tan franchise alabilmek için öncelikle 150 metrekare büyüklüğünde bir ofis yerinizin olması gerekiyor. Ofisin ana cadde üzerinde olması şart. İsim hakkı bedeli ise büyük şehirlerde 24 bin, diğer illerde 16 bin dolar olarak belirlenmiş. Ofis için dekorasyon ve diğer ihtiyaçlar için yapılacak masraflar ise 80-100 bin TL arasında değişiyor.
Re/Max, girişimcilere pazarlama teknikleri, trendler ve sektörde yaşanan gelişmeler hakkında eğitimler veriyor. Re/Max şubelerinin aylık kazancının ofis kapasitesine göre değiştiğini belirten Karahan, “50 gayrimenkul danışmanı olan şubelerimiz olduğu gibi, sadece 2-3 satış temsilcisiyle çalışan Re/Max ofisi de bulunuyor. Bu nedenle aylık satış rakamları ofislerin kapasitesine ve bulundukları bölge potansiyeline bağlı olarak değişiyor” diyor.
İletişim için telefon: 0212 232 48 20
E-posta: info@remax.com.tr
ESKİDJİ GAYRİMENKUL
Yenilendi, 102 şube açıyor
Eskidji Gayrimenkul, 2003 yılında kuruldu. Şirketin temsilcilik sistemi rakiplerinden biraz farklı. “Bölge ortaklığı” ve “bölge ofisi” şeklinde şubeler açıyor. Eskidji Gayrimenkul Genel Müdürü Mustafa Acar, “Yakın zamana kadar 160 civarında şubemiz vardı. Ancak bunu 78’e düşürdük. Yeniden yapılanma çalışmaları doğrultusunda bu kararı aldık. Şimdi yeniden şube sayımızı artıracağız. Hedefimiz, 2 yıl içinde 180 şubeyle Türkiye genelinde hizmet veren bir marka haline gelmek” diyor.
Eskidji Gayrimenkul, sisteme giriş için 10-15 bin TL arasında franchise bedeli talep ediyor.
İletişim için telefon: 0212 551 08 08
E-posta: bilgi@eskidji.com
Web: www.eskidji.com
ALTIN EMLAK
Emlakçılık eğitimi veriyor
1998 yılından bu yana faaliyet gösteren Altın Emlak’ın halen Türkiye genelinde 35 şubesi bulunuyor. Bu şubelerin tamamı franchising sistemiyle açılmış. Önümüzdeki 5 yıl içinde şube sayısının 200’e çıkarılması hedefleniyor. Altın Emlak, bu doğrultuda Türkiye genelinden gelecek tüm franchise taleplerini değerlendiriyor. Şirket, franchise giriş bedeli olarak 10 bin dolar talep ediyor. Bu rakam Anadolu’daki illerde 7 bin ile 9 bin TL arasında değişiyor. İşyeri ise en az 50 metrekare büyüklüğünde, merkezi lokasyonda bulunan ve en az 2 bölümlü bir ofis olmalı.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim verme yetkisi tanınan tek emlak şirketi olduklarını vurgulayan Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, “Yasa gereği her emlakçı Milli Eğitim Bakanlığı onaylı bir eğitimden geçerek sertifika almak zorunda” diyor.
İletişim için telefon: 0212 654 17 60
E-posta: altinemlak@altinemlak.com.tr
RETÜRK
Toplam yatırım tutarı 35 bin TL
1994 yılında İstanbul’da kurulan Retürk Emlak ve Gayrimenkul Danışmanlık’ın halen 11 ilde 50 şubesi bulunuyor. Tamamı franchising sistemiyle açılan bu şubeler; İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Mersin, Eskişehir, Kandıra-Kocaeli, Adapazarı, Aydın-Didim, Denizli ve Karaman’a dağılmış durumda. Önümüzdeki 5 yılda şube sayısını 200’e çıkarmayı hedefleyen Retürk, bu doğrultuda franchising sistemiyle yeni şubeler açacak. Başta Antalya, Ankara, Bodrum, Kuşadası ve Trabzon olmak üzere tüm bölgelerden gelecek franchise talepleri değerlendirilecek. Yurtdışından da franchise talepleri alan şirket, orta vadede Türk Cumhuriyetleri, Almanya ve Hollanda’da ofisler açmayı hedefliyor.
Retürk, franchise giriş bedeli olarak büyükşehirlerde 16 bin, diğer illerde ise 11 bin TL talep ediyor. Sıfırdan bir Retürk ofisi kurmanın yatırım bedeli 35 bin TL. Ancak kurulu emlak ofislerinde maliyet çok daha düşük olabiliyor. İşyerinin ana arterler üzerinde, insan ve trafik sirkülasyonunun yoğun olduğu, otopark sıkıntısı yaşanmayacak yerlerde olması gerekiyor. Ofisin giriş ya da giriş üstü, en az 70 metrekarelik bir alana sahip olması şart.
İletişim için telefon: 0216 545 81 81
E-posta: returk@returk.com.tr
Web:www.returk.com.tr
REHA MEDİN EMLAK HİZMETLERİ
Ücretsiz eğitim veriyor
Sektörün köklü kuruluşlarından Reha Medin Emlak Hizmetleri, 1985 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Reha Medin Emlak Hizmetleri Genel Müdürü Tamer Çiçekçi, “Halen yurtiçinde 53 şubemiz var. ABD’de 3, Almanya’da da 1 şubemiz bulunuyor. Bunların hepsini franchising sistemiyle açtık. Yeni şubeler açmaya devam ediyoruz” diyor.
Franchise alanlar, bürolarının iç tasarımını kendi istekleri doğrultusunda oluşturabiliyor. Ancak tüm tabelalarda ortak format kullanılıyor. Yer seçiminde nüfus yoğunluğu ve iş potansiyeline dikkat ediliyor. Aynı bölgede birden fazla temsilcilik açılmıyor. Franchise giriş bedeli, bölgeye göre 5 bin ile 20 bin dolar arasında değişiyor. 60 metrekarelik bir ofisin toplam yatırım tutarı ise 30 bin TL. Reha Medin Emlak Hizmetleri, temsilcilerinin cirosundan kesinlikle pay talep etmiyor. Temsilcilerine ve çalışanlarına ücretsiz eğitim seminerleri veren şirket, bilgi-işlem, pazarlama, basın ve halkla ilişkiler ve hukuk konularında da destek oluyor.
İletişim için telefon: 0216 463 18 19
E-posta: bilgi@rehamedin.com
Web: www.rehamedin.com
MED MAX
Yüzde 75 primle temsilcilik veriyor
Prizma Grup bünyesinde faaliyet gösteren Med Max, bölgelerin ekonomik ve sosyal gelişmişliklerine göre 4 farklı franchise paketi hazırlamış. Franchise sözleşmelerini 5 yıllığına imzaladıklarını belirten Med Max Genel Müdür Nihat Akpınar, sundukları seçenekleri şöyle sıralıyor:
“Bağımsız konut üreten ve emlak danışmanlığı için bizim şubemizi açacaklardan 15 bin TL franchise bedeli alıyoruz. Konut üretmeyen ve sadece franchise şubemizi işletenler için 8 bin ile 15 bin TL arasında değişen miktarlarda giriş bedeli alıyoruz. Ofis kiralamadan ya da satın almadan bu işi yapmak isteyenlerdense sade 3 bin ile 5 bin TL arasında değişen miktarlarda sisteme giriş bedeli alınıyor. Dileyen sadece bölge temsilcisi olarak bizimle çalışabilir. Bunun için herhangi bir ücret talep etmiyoruz. Sadece yapılacak satışlardan yüzde 25 pay alıyoruz.”
Med Max, bu franchise modellerinde talep ettiği ücretler için taksitle ödeme seçeneği de sunuyor. Halen 4 ofisi ve 8 temsilcisiyle hizmet veren şirket, önümüzde dönemde ofis sayısını 300’e, temsilci sayısını ise bine çıkarmayı hedefliyor.
İletişim için telefon: 0212 433 12 92
E-posta: franchise@medmax.com.tr
Web: www.medmax.com.tr
TURYAP
382 şubesi var
Emlak pazarının en köklü şirketlerinden biri olan Turyap, 1985’te kurulmuş.
Turyap, Türkiye'nin en yaygın emlak organizasyonlarından biri. Şirketin yurt genelindeki şube sayısı 382’ye ulaştı. Bu şubelerin tamamı franchising sistemiyle açıldığını belirten Turyap Genel Müdür Yardımcısı A. Fatih Aktolga, Belçika, Almanya, Azerbaycan ve KKTC’de ofislerinin bulunduğunu söylüyor.
Türkiye genelinde franchising sistemiyle yeni şubeler açmaya devam eden Turyap, franchise adayının en az lise mezunu (büyük şehirlerde gelir seviyesi A ve A+ düzeyinde olan bölgelerde ise üniversite mezunu ve en az bir yabancı dil bilen) olma şartı var. Ayrıca ofis programlarını etkin derecede kullanabilmesi, ticari sicili temiz ve sabıka kaydı bulunmaması ve işinin gerektirdiği beceriye sahip olması gerekiyor. Ofis büyüklüğü ve işyeri özellikleri ise diğer şirketlerle benzerlik gösteriyor. Ofis büyük şehirlerde en az 60 metrekare, diğer illerde ise 40 metrekare olması şart. Ofisin ana cadde üzerinde ve ulaşımı kolay bir yerde bulunması gerekiyor. Aktolga, Turyap’ın franchise giriş bedelinin bölgeye göre 6 bin ile 20 bin dolar arasında değiştiğini söylüyor. Bir ofisin ortalama yatırım tutarı 10 bin ile 20 bin dolar arasında değişiyor. Yatırımcıya verilen destekler; eğitim el kitabı, matbu evrak, teknik ve hukuki konularda danışmanlık olarak sıralanıyor.
İletişim için telefon: 0212 373 13 00
E-posta: r@turyap.com.tr
E-posta: fatihaktolga@turyap.com.tr
Web: www.turyap.com.tr

Mustafa BAYGAN / Realty World Genel Müdürü
“Boğaziçi’nde eğitip, en az yarısını işe alıyoruz”
Emlak pazarı ülkemizde büyük bir değişim yaşadı. Son 10 yıla yayılan bu değişim sürecinde markalı emlakçı sayısı arttı, halen de artmaya devam ediyor. Tüketicilerin doğru ve güvenilir hizmet beklentisini karşılayabilen markalı emlak şirketleri güven oluşturmayı başardı. Bu gelişen trendin bir parçası olarak biz de her bir gayrimenkulü kurumsal, etik kurallar çerçevesinde pazarlamaya, müşterilerimizi doğru bilgilendirmeye, ihtiyaç duyabilecekleri her konuda çözüm sunmaya çalışıyoruz. Ayrıca yatırım danışmanlığı hizmeti de veriyoruz. Böylece yaptıkları yatırımlardan katma değer elde etmelerine katkı sağlıyoruz.
Türkiye genelindeki tüm şubelerimizin işe almak istediği danışman ve asistanlara ait özellikleri İŞKUR’a bildiriyoruz. İŞKUR da aradığımız kriterlere sahip kayıtlı işsizleri, düzenlediğimiz mülakat ve sınavlara yönlendiriyor. Başarılı olanlar, içeriği Boğaziçi Üniversitesi tarafından onaylanmış eğitimlere katılma hakkını kazanıyor. Sonra da bu katılımcıların en az yarısını ofislerimizde istihdam ediyoruz.
Aşkın ÇINAR / Retürk Yönetim Kurulu Başkanı
“Bürokrasiye rağmen sektör gelişiyor”
Son yıllarda dünya ekonomilerinde yaşanan durgunluk ve krizin etkilerini, Türkiye’deki hareketli inşaat piyasasıyla minimuma indirdik. Fırsatları daha iyi değerlendirebilirsek ekonominin canlanmasına daha çok katkı sağlarız. Çünkü inşaat, başta çimento, demir, dekorasyon, mobilya ve beyaz eşya olmak üzere 5 bini aşan ürün çeşidiyle lokomotif bir sektör konumunda.
Bu gelişmeler ve sektörün büyümesi, tüm bürokratik engellere rağmen olmuştur. İmar, kadastro, planlama ve birçok konudaki eksiklik ve gerekli çalışmaların hala birçok bölge için yapılmamış olması sektöre engel olmaya devam ediyor. Bu konularda yapılacak doğru ve planlı çalışmalar sektörün hak ettiği gelişme ve büyümeyi sağlamaya yetecektir. Bugün otoyoldan konuta, fabrikadan hastaneye, hatta spor komplekslerine kadar birçok alanda tecrübeli büyük Türk müteahhitlik şirketleri Ortadoğu’da, Rusya’da, hatta Avrupa ve Amerika’da bile ihale ve proje alan alabiliyor. Yabancı şirketlerin çoğu Türk şirketleriyle ihalelere ortak girmeye başladı. Bunda işçi kalitemizin yüksek olması, şirketlerimizin dinamik ve tecrübeli olmalarına kadar birçok avantajı yakalamamızın önemi büyük.

Kaynak: Patronlar Dünyası - 26 Mayıs 2011

Tapuda yeni dönem

Tapu işlemlerinin, taşınmazın kayıtlı bulunduğu tapu müdürlüğünde yapılması zorunluluğu, Ağustos ayı başı itibariyle kalkıyor.

Vatandaşlar, tapu işlemlerini, Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi'ne (TAKBİS) bağlı herhangi bir tapu müdürlüğünde yapabilecek.
Tapu ve Kadastro Genel Müdür Vekili Gökhan Kanal, yaptığı açıklamada, uygulamanın TAKBİS'e dahil tapu müdürlüklerince yürütülebileceğini belirterek, ülke genelinde mülkiyet bilgilerinin bilgisayar ortamına aktarılmasını öngören sistemin kapsamında şu anda 543 tapu müdürlüğünün bulunduğunu söyledi. Geri kalan 414 tapu müdürlüğünün yıl sonuna kadar sisteme dahil edileceğini ifade eden Kanal, ''Sayı çok gibi görünüyor ancak bunlar küçük müdürlükler. TAKBİS'e geçen 543 tapu müdürlüğümüz, mülkiyet verisinin yüzde 80'nine sahip. Biz önceliği işlemlerin yoğun olduğu bu müdürlüklere verdik. O nedenle proje büyük ölçüde tamamlanmış durumda'' dedi. Kanal, tapu müdürlükleri sisteme dahil oldukça, uygulamanın da içine girmiş olacağına altını çizdi. Gökhan Kanal, tapu işleminde alım-satım gibi birden fazla kimsenin irade beyanında bulunması gereken durumlarda, tarafların işlemin yapıldığı tapu müdürlüğünde birlikte hazır bulunması gerektiğine de dikkati çekti.
Kanal, ayrıca Ağustos başı itibariyle, bazı ülkelerdeki Türk vatandaşları ile yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin her türlü tapu ve kadastro işlemlerini, bulundukları ülkede yerine getirebileceklerini söyledi. Öncelikle Türk nüfusunun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Hollanda gibi bazı ülkelerin belirleneceğini ifade eden Kanal, çalışmaya bu ülkelerden başlanacağını, daha sonra uygulamanın sürece ve talebe göre yaygınlaştırılacağını anlattı. Kanal, söz konusu ülkelerin büyükelçiliklerinde birer tapu personelinin görevlendireceklerini ifade ederek, atamanın kurum içinden gerçekleştirileceğini, yeni personel alımına gitmeyeceklerini kaydetti. Kanal, ''mevzuatı bilgisi, yabancı dil hakimiyeti, temsil kabiliyeti'' gibi bazı kıstaslar belirleyeceklerini ve atamaları, bu esaslara göre yapacaklarını söyledi.
Kanal, söz konusu uygulamalara ilişkin yasal düzenlemenin teşkilat kanununda yapıldığını, yönetmeliğin de Ağustos başında yürürlüğe girmek üzere yayımlandığını anımsatarak, altyapı hazırlığında olduklarını bildirdi. Genel Müdürlük olarak gerekli teknik önlemlerin alındığını, eğitim ve uygulama çalışmalarının yürütüldüğünü dile getiren Kanal, işlemler için bilgi ve belgelerin elektronik ortamda gönderilmesinde TAKBİS veri tabanının kullanılacağını, böylece bilgi sistemleri ve teknolojisinin, tapu hizmeti sunumuna yansıtılacağını ifade etti.

Kaynak: Patronlar Dünyası - 26 Mayıs 2011

24 Mayıs 2011 Salı

‘High mortgage rates preventing home ownership’

The cost of a mortgage due to high interest rates is too high for the average would-be homeowner and should be decreased to more reasonable levels, a leading real estate expert said on Tuesday.
“It is necessary to reduce interest rates on mortgages to 0.5 percent for those loans to be used by a larger community,” said Real Estate Investing Partners Association (GYODER) President Işık Gökkaya as he spoke at the opening ceremony of the real estate summit and fair İSTANBUL Restate. As part of his speech, he also suggested that the interest paid on mortgages should be deductible from income tax to make home ownership more affordable.
“We need an increased state role in resolving this problem, which prevents low-income people from purchasing a home,” he said. Presently, most banks charge interest of between a 0.9 and 1.1 percent on mortgages with a 10 to 20-year repayment period. Those who want to buy a TL 100,000 house are, for example, required to pay more than TL 170,000 in payments higher than TL 1,400 monthly installments for a 10-year loan.
On Tuesday, Gökkaya was also critical of the short period of the Value Added Tax (KDV) discount during the second half of 2009. The government reduced the KDV rate for the sale of homes over 150 square meters from 18 percent to 8 percent for three months to stimulate the real estate market during the global financial crisis. “Since this discount was only limited to relatively big homes, the real estate market was reinvigorated only for a short period. The government should enact a permanent KDV reduction that will cover the entire real estate market to ease residential purchases,” he said.

Kaynak: 17 May 2011, Tuesday / TODAY’S ZAMAN, İSTANBUL

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Mülk satışında askere sorma devri bitiyor!

2565 değişiyor, yabancıya mülk satışında ‘askere sorma’ bitiyor 

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, yabancılara mülk satışında tapu işlemlerinin Ege Ordu Komutanlığı’na sorulmadan yapılacağını, bunun için 2565 sayılı Kanun’da değişiklik yapacaklarını söyledi. Gönül, “Muameleleri uzatan bu prosedürle ilgili yürüttüğümüz çalışmanın son aşamasına geldik” diye konuştu

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, yabancılara mülk satışında uygulanan 2565 sayılı Kanun’daki düzenlemeyle, yasak olan tespitli belli bölgeler dışındaki alanlarda tapu işlemlerinin Ege Ordu Komutanlığı’na sorulmadan yapılacağını bildirdi.

Bakan Gönül, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Vali Ahmet Altıparmak’la birlikte Alanya yüzme havuzunun açılış törenine katıldı.

Yabancılara mülk satışındaki işlemlere değinen Gönül, bu yöndeki 2565 sayılı Kanun’da değişiklik yapıldığını, kanunun uygulamaya geçmesiyle Alanya’da da işlemlerde kolaylık sağlanacağını vurguladı. Bakan Gönül, şöyle devam etti:

“Yabancılara mülk satışındaki muamelelerin uzamasıyla ilgili Bakanlığımız, Genelkurmay Başkanlığı ve Tapu Teşkilatı ile beraber yürüttüğümüz çalışmanın son aşamasına geldik. Savunma Bakanlığı, Genelkurmay ve tapu teşkilatı uzmanları önce merkezde, şimdi de taşrada, o çalıştıkları, tespit ettikleri, kodları, koordinatları uygulamaya koyuyorlar. Böylece ’yasak’ denilen alanların dışında tapu serbest olacak. Düzenlemesi yapıldı, uygulaması yapılacak. Örneğin tapu teşkilatı, bir apartmandaki her bir mülkün alımında tekrar tekrar Ege Ordu Komutanlığı’na soruyordu. Askere sorulmasına belli bölgeler için gerek kalmayacak. Böylece Alanya’nın uluslararası hüviyeti biraz daha gelişmiş, gerçekleşmiş olacak.”

2010’da yabancıya 2.5 milyar $’lık gayrimenkul satıldı
Gayrimenkul sektörüne yönelik yabancı sermaye yatırımları iki ana grupta gerçekleşiyor. Doğrudan yatırımlarla, şirket satın almalarla ve yerli şirketlere ortaklıklarla yabancılar Türkiye'de mülk edinebiliyor. Bir diğer yöntem ise yabancı gerçek kişilerin gayrimenkul mülkiyeti edinmeleri.

Türkiye gayrimenkul sektörünün 2010 yılı temel göstergelerini yayınlayan GYODER’e göre 2010 yılında Türkiye’de yabancıya 2 milyar 494 milyon dolarlık gayrimenkul satışı gerçekleşti. Bu rakam 2009 yılında 1.8 milyar dolara kadar gerilemişti. 2006, 2007 ve 2008 yıllarında ise 3 milyar dolara yakın satış gerçekleşmişti. 2008 yılı sonu itibarıyla Türkiye genelinde gayrimenkul mülkiyeti edinmiş olan yabancı kişi sayısı 85 bin 582, toplam taşınmaz sayısı ise 74 bin 542 olmuştu. Edinilen gayrimenkullerin büyüklüğü ise 51.1 milyon metrekare olarak kayıtlara girdi. 2009 yılında Türkiye’de 104 bin yabancı daha gayrimenkul edindi. Edinilen gayrimenkul sayısı 92 bin 246 oldu. (Bazı gayrimenkuller karı-koca gibi iki kişi tarafından ortak alındığı için kişi sayısı ile gayrimenkul sayısı eşit olmuyor.) 2009 yılında yabancılar tarafından edinilen gayrimenkullerin büyüklüğü 62.8 milyon metrekareyi buldu. Antalya, 30 bin 370 ile en çok kişinin mülk edindiği ilk olurken, taşınmazların büyüklüğü sıralamasında ise ilk sırayı 5.4 milyon metrekare ile Muğla aldı.

Kaynak: GAZETE VATAN - 21.05.2011

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Manhattan planları'na meclisten onay çıktı

Büyükşehir Belediye Meclisi, Liman'dan Turan'a kadar olan 471 hektarlık alanın, Konak'ta kalan 315 hektarlık bölümünde yüksek yapılaşmanın önünü açtı
Alsancak liman gerisinden başlayıp, Bayraklı Turan'a kadar olan 471 hektarlık alanı kapsayan yeni kent merkezinin, Konak sınırlarında kalan 1000 ölçekli uygulama imar planları, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde oy birliğiyle kabul edildi. Yeni kent merkezi, öngörülen yapılaşması ile Amerikanın gökdelenleri ile ünlü Newyork'un Manhattan bölgesine benzeyecek. Daha önce iki kez mahkeme kararı ile iptal edilmesinin ardından geçen Mart ayında Konak Belediye Meclisi'nce onaylanan ve bölgenin 315 hektarlık bölümünü kapsayan uygulama imar planı, AK Partili ve CHP'li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. Böylece bölgeye yaklaşık 50 milyar dolarlık yatırım öngören yatırımcının da önü 8 yıllık bir aradan sonra açıldı.

NE DEĞİŞECEK
Kuzeyde Liman Caddesi ile Çınarlı adliyeye kadar sahil kesimi, batıda Alsancak Garı'yla noktalanan demiryolu, güneyde Yenişehir, doğuda ise Bornova sınırına kadar uzanan bölgede gerçekleştirilecek proje ile İzmir'de yeni bir yaşam merkezi oluşturulacak. Bölge, yüksek yapılaşmaya açılacak. Yüksek yapılar beraberinde yeni iş imkanları da sağlayacak ve bölgeye yapılacak yatırımlar İzmir'in gelişmesinde lokomotif etkisi yapacak. Yeni Kent Merkezi'nin planlarını, İş Bankası Gayrimenkul Ortaklığı, Vakıflar Bankası, Rönans Yatırımcılık, Ahmet Zorlu, Özgörkey, Nail Özkardeş, Tariş, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Vadeli İşlemler Borsası, Hollandalı ve Kuveytli iki büyük yatırım şirketi gibi birçok yerli ve yabancı yatırımcı bekliyordu. Aralarında İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Yüksel Çakmur'un da bulunduğu 12 kişi, 'Yeni Kent Merkezi' projesinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açmıştı. Mahkeme, planın yürütmesini durdurmuştu. Büyükşehir, mahkemenin iptal gerekçelerini de dikkate alarak 471 hektarlık alanın tamamında zemin etüdlerini yaptırmıştı. Değerleri plana işledi ve eski planın esasına bağlı kalarak yeniden 5 bin ölçekli nazım imar planlarını hazırladı. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında bu planlar Büyükşehir Belediye Meclisi'nde kabul edildi.
Kaynak: ERTAN GÜRCANER - Yeni Asır - 15.05.2011

15 Mayıs 2011 Pazar

İzmir’de 8 Bin TL’ye Plastik Ev

İzmirli girişimci İlker Tektaş, İzmir Kalkınma Ajansı projeleri kapsamında, metrekaresi 550 liraya gelen plastik ev üretti. En küçük ebatı 12 metrekare olan Kolay Ev, 8 bin liraya kuruluyor.

İzmirli bir şirketin, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) projeleri kapsamında tasarladığı plastik ev, 6 saat içinde kuruluyor ve kısa sürede sökülerek bir başka yere taşınabiliyor. ‘Kolay ev’ olarak adlandırılan plastik evlerin metrekaresi 550 liradan satışa sunulması ve imar izni olmayan alanlardaki ahşap bungalovlara alternatif oluşturması planlanıyor. Keçeci Profil Plastik Limited Şirketi’nin ortaklarından İlker Tektaş, proje bedelinin 550 bin lira olduğunu ve bu bedelin yarısını İZKA’dan hibe yoluyla aldıklarını söyledi.
AĞAÇLARI KURTARACAK
PVC plastiği, hammadde ve profil olarak kullandıklarını dile getiren İlker Tektaş, şunları kaydetti: “Özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde sahilde betonlaşmaya izin verilmeyen, imara açılmayan yerlerde bungalov tipi evler yapmaktı. Genelde bu bölgelerde bungalov evler ahşaptan yapılıyor. Ağaç kesimini de sona erdirecek bu bungalov evlerin sit alanları ve deprem alanlarına da kolaylıkla kurulmasını düşündük.”
Tektaş, deprem sonrası Kızılay çadırları yerine plastik bungalovların kurulabileceğini, evlerin depreme dayanıklılığının da önemli bir avantaj olduğunu ifade etti.

Altı saatte kuruluyor
Plastik bungalovların en önemli özelliğinin kolayca taşınması ve kurulması olduğunu anlatan Tektaş, 16 metrekarelik bir evin demir iskeletiyle beraber 6 saatte kurulduğunu, hemen sökülüp bir başka yere taşınabildiğini söyledi. İlker Tektaş, metrekaresi 550-600 liraya mal olan 4 ayrı tipteki bu evin, en ucuzu 8 bin liradan satışa sunulacağını söyledi.



9 Mayıs 2011 Pazartesi

Ada savaşları!

Tarkan istedi Tara kızına hediye aldı

Bodrum'a 9 mil uzaklıkta bulunan Gökova Körfezi'nde Kıstak Adası veya yörenin balıkçılarıyla köylüler tarafından Eşek Adası olarak da adlandırılan Küçük Kıstak Adası Enka Şirketler Grubu Fahri Başkanı Şarık Tara tarafından satın alınarak kızı Leyla Tara'ya hediye edildi. Forbes Dergisi'nin her sene açıkladığı dünyanın en zenginleri listesinde 2.7 milyar dolarlık servetiyle, 420'ci sırada yer alan Şarık Tara tarafından kızına doğumgünü hediyesi olarak armağan edilen adanın büyüklüğü 56 bin metrekare.

Sahilden bir mil açıkta bulunan ada, Bodrum'a ise 6 mil uzaklıkta. Kargıcık bükündeki Küçük Orak Adası'nı satın almak için Tara'nın 4 milyon dolar ödediği söyleniyor. 1997 yılında satılığa çıkarılan adaya alıcı çıkmaması üzerine, 2005 yılında fiyatı 7 milyon dolardan 5 milyon dolara indirilmişti. Dalgıçların sualtı zenginliği ile ünlü olan Kıstak Adası'na ilgisi yoğun olurken, adada 350 zeytin ağacı, 3 iskele ve su sarnıcı bulunuyor.

Elektriği ve suyu bulunmayan Küçük Orak Adası ile ilgilenen tek isimin Tara Ailesi olmadığı belirtiliyor. Adaya talip olan diğer isimler arasında, adanın eski sahibi dış hekimi Doğan Arı'nın vefatının ardından, ünlü şarkıcı Tarkan da var. Tarkan'ın adayla ciddi olarak ilgilenmiş fakat son anda adayı satın almaktan vazgeçmişti. 1. derece doğal sit alanı olan adada yapılaşma mümkün olmadığı için, ada sahibinin var olanlarla yetinmesi gerekti. Enka İnşaat'ta hissedar olan Leyla Tara Suyabatmaz, İstanbul Akaretler'deki Galeri Rampa sanat galerisinin de sahibi.



GÜLER SABANCI'NIN CUNDA'DA AKADEMİK KÖY, HAKKIBEY'DE EV HAYALİ VAR
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, 2008 yılında Hakkıbey Yarımadası'nda Halis Komili ve Cem Boyner'ın evlerinin karşısında, 150 dönümlük arazi satın aldı. İlçenin merkezine 20 kilometre uzaklıkta, büyük bölümü yıkılmış olan taş evlere Sabancı'nın 100- 150 bin lira arasında bir fiyat ödediği söyleniyor. Halis Komili ile yeni arazisinin tapusunu almaya giden Güler Sabancı'nın Ayvalık'a daha sık gelmek istediğinden ve satın aldığı arsa da yazlık bir ev yapmayı planlarından bahsettiği belirtiliyor. Sabancı'nın ayrıca Alaçatı'da da 50 dönüm arsası bulunurken, Ilıca'da da at çiftliği kurmak üzere hazırlıkları sürüyor.

Çeşme'de satın aldığı evi restore ettirerek butik otel haline getiren Güler Sabancı, holding yöneticiliğinin yanında eğitim, enerji üretimi, şarap üretimi gibi pek çok farklı alanda başarılara imza atıyor. Türkiye'nin önde gelen şarap markalarından biri olan Gülor Şarapları'nı dayısı ile üreten Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi'ni de dahil ettiği yeni bir proje üstünde çalışıyor. Sabancı 2007 yılında Cunda Adası'nda beş taş ev satın almıştı. Sabancı'nın evlerinin bulunduğu adanın Patricia Koyu'nda, Halis Komili ile Ümit- Cem Boyner'in de evleri bulunuyor.

2 MİLYON EURO VERDİ
Güler Sabancı'nın 2 milyon Euro fiyatla satın aldığı belirten Cunda Adası'ndaki arazinin büyüklüğü ise 171 dönüm. İtalya'nın Como Gölü kıyısındaki Rockefeller Vakfı'na ait akademik köyden çok etkilenen Güler Sabancı'nın Cunda Sabancı Üniversitesi için benzer bir akademik köy yaratma hayali var. Como Gölü'ndeki Rockefeller Vakfı'na Bellagio Merkezi'nde dünyanın dört bir yanından gelen bilim adamları, sanatçı, düşünür ve edebiyatçı buluşuyor. Konferansların düzenlendiği, uzun süreli konaklamanın da mümkün olduğu bu merkez, ‘insanlığın iyiliği için' projeler üretiyor. Güler Sabancı'nın da Partriça Koyu'nda bu türde bir merkez açma hayali olduğu söylenirken, projede Sabancı'yla birlikte çalışan isimler arasında mimar Ersen Gürsel de var.

2010 yılında renovasyon çalışmaları başlayan köy, SİT alanı. Elektriği de bulunmayan köy için elektrik üretimi sorununu çözmenin yollarını arayan Sabancı, Enerjisa ile ortak çalışmaları sonucunda rüzgar enerjisini kullanmaya karar veriyor. Halis Komili'nin de konuyla ilgili Sabancı'ya destek olduğu belirtilirken, Enerji Piyasaı Düzenleme ve Denetleme Kurulu'ndan da onay alındığı takdirde kendi eerjisini üretme çalışmalarının başlaması bekleniyor.


SEDEF ADASI, MEHMET BİRGEN'E DEDEDEN MİRAS
Club Catamaran'ın sahibi Mehmet Birgen ve kardeşi Esra Birgen İstanbul'a vapurla sadece bir saat uzaklıkta bulunan Sedef Adası'nın sahibi... Ada, iki kardeşe büyük dedeleri Fetir Ahmet Paşa'dan kalmış. Ferih Ahmet Paşa adayı sadece balık tutması için Sultan Abdülmecit tarafından hediye edilmiş.

Hindistan'da Haydarabad Nizamı Bereket Şah'ın ilk eşi olan Esra Birgin ile kardeşi Mehmet Birgen, Bizans döneminde sürgün yeri olanve Osmanlı döneminde bakımsız bırakılan adaya konutlar inşaa ettirip, ağaçlar diktirdi. Mimar Kadri Eroğan'ın 50 ünitelik bir kooperatif yaptığı adada 2008 yılında oyuncu Sean Connery ve eşi Michelin'i bile ağırlandı.

KRAL ARSA ALDI
Kış aylarında Amerika'nın kuzeyinde ve Londra'da yaşayan Esra Birgen yılın üç dürt ayını geçirmek üzere Sedef Adası'ndaki malikanesine geliyor. Son yıllarda popülerliği daha da artan Sedef Adası'ndan Suudi Arabistan Kralı Abdulah bin Abdülaziz'in kardeşi Prens Sattam bin Abdülaziz 4 dönümlük arazi satın aldı.Yazın nüfusu 400 kişiyi bulan adada 120 ev bulunuyor. Adanın dürtte üçü özel mülkiyet alanı iken, geriye kalan dörtte birlik alanda ise meydan, Port Sedef restoranı bulunuyor. Ada yaşayan ve yazları ziyaret eden ünlü isimler arasında, İdil Biret, Gündüz Asaf, Orhan Pamuk, Kerim Bakay, Bennu Gerede, Teoman var.



DİNÇKÖK ADADA ZEYTİN PARSELLERİNİ TOPLADI
Bodrum Gündoğan Koyu'nun karşısında bulunan Apostrol Adası, Akkök Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı, Aksu, Akmerkez ve Akmerkez Residans'in sahibi Ömer Dinçkök'e ait. 800 dönüm büyüklüğünde ve önceki adı Farilya olan adayı, önceleri Tarım Bakanlığı zeytin alanı olarak parsellemişti. Ömer Dinçkök adadaki parselleri 1986 yılından 1989 yılına kadar köylülerden satın aldı. Ada turizm tesisi kurmak isteyen Dinçkök'e izin verilmedi. Tarabya'da köşkü bulunan Ömer Dinçkök ve eşi Ayşegül Dinçkök, uzun yıllar oturdukları dört dairenin birleşiminden oluşan Ulus Boğaziçi Sitesi'ndeki evlerinden 2007 yılında taşınmış ve Tarabya'daki köşke yerleşmişlerdi. Dinçkök'ün Bodrumda da villası bulunuyor.



DUBAİLİ, RUS VE MISIRLI ZENGİNLER TÜRKİYE'DE ADA AVINDA
Türkiye'deki adalara yerli talebin yanında, Dubai, Rus, Mısır ve Hollanda'lı zenginlerden de büyük ilgi var. Yabancı yatırımcı Türkiye'de ada sahibi olmak için genellikle Türk ortak bulma ya da şirket kurma yoluna gidiyor. Adaların satılabilmesi için öncelikle özel şahıs mülküyle ilgili yeni bir düzenlemenin gerektiği belirtiliyor.

Hükümetin orman vasfını yitiren arazilerle ilgili yasa düzenlenmesi, kısa adıyla 2B yasası kapsamında kıyılarda bulunan adaların satılığa çıkaralacağı düşüncesi, işadamları ve ada taliplerini harekete geçirdi. Yasanın çıkması 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak milletvekili seçimlerinden sonraya kalsa da, yasanın yeniden gündeme gelmesi özel mülk niteğindeki adaların yanında devletin sahip olduğu adalara da ilgiyi arttırıyor.


MASİS, TAVUK ADASI'NI TURİZME AÇMAK İSTİYOR
Bozcaada'nın kuzeyinde bulunan 980 bin metrekare büyüklüğündeki Tavuk Adası, Eskidji Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Dikran Masis'e ait. Adayı günübirlik turizme açmayı planlayan Masis, adada bulunan 'Ay Yoannu tou Prodromou' isimli ve 155 odadan oluşan manastır kalıntısının restorasyon çalışmalarını başlattı. Masis'in Türkiye'deki adalarla ilgili en çok yakndığı konu ise, adaların turizm merkezlerine çevirilmesi konusunda birçok engel bulunması ve adalara yatırım yapmayı isteyen iş adamlarının bu konuyla ilgili önlerinin kesilmesi.

ARAZİ YARIŞINDA
Adada Rahmi Koç ile komşu olan Masis'in, Koç ile arazi yarışına girdiği söyleniyor. 2010 yılı başlarında iki işadamının, ortadaki 3 milyon metrekare araziyi almak için birbiriyle yarıştığı belirtiliyor. Dev gayrimenkulları alıp satmasıyla ünlü olan Masis, geçtiğimiz yıllarda Kanlıca'daki yalısını bir iş adamının verdiği astronomik rakama satmıştı. Masis'in bu satıştan elde edilen gelirle de Şişli'deki 20 suitlik Eskidji Otel projesini hayata geçirdiği belirtiliyor.

2009 yılı sonunda ise Masis, Kanlıca Mihribat Korusu'ndaki komşu üç tripleks villadan oluşan malikanesini 20 milyon dolara satmıştı. Masis'in 42 milyon dolar istediği malikaneye talip olan bir isim Hüsnü Özyeğin olurken, Özyeğin malikane için 30 milyon dolar teklif etmişti. Dev villayı Özdemir Sabancı'nın karısı Sevda Sabancı ve kızı Serra Sabancı satın almıştı. Bu satıştan sonra, Dikran Masis'in Büyükdere Caddesi'ndeki 350 metreakare alana sahip olan bir penthouse residensa taşındığı söyleniyor.



UZAN'IN ADASI ZORLU'NUN OLDU
Osmanlı döneminde Hacı Halil'e hediye edilen Göcek yakınlarındaki Zeytin Adası, İmar Bankası'nın eski sahiplerinden Cem Uzan'a aitti. Uzan'dan önce adaya sahip olan Asil Nadir'in ardından, Uzan Ailesi'nin devlete olan borçları nedeniyle adaya el konuldu. TMSF Zeytin Adası'nı ihale yoluyla satışa çıkardı. Göcek'e olan hayranlığı nedeniyle 2005 yılında, Zorlu Grubu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu adayı satın aldı. Üç tanesi villa olan yedi binanın bulunduğu adayı, Zorlu beşinci ihalede 15.2 milyon liraya satın almıştı. Önce adayı zengin turistlere dönük turizm yatırımı için değerlendireceklerini belirten Zorlu daha sonra "Çevreci oldum" diyerek bu kararından da vaz geçti. Adaya ilk görüşte vurulup tek bir ağaca bile dokunmayan Zorlu yazın hafta sonlarını ailesiyle birlikte burada geçiriyor.



KAŞIK ADASI DİNÇKÖKLER'İN
Marmara Denizi'nde Burgaz Adası'nın doğusunda bulunan ve kaşığa benzediği için Kaşık Adası olarak adlandırılan ada, İstanbul'da bulunan adalar kümesi içindeki dokuz adadan biri. Eski ismiyle Pita Adası, Heybeliada'ya 600- 700 metre uzaklıkta bulunuken, adada basit bir liman ve birkaç binadan başka bir yapılaşma yok. Osmanlı döneminden bugüne kadar iskana açılmayan Kaşık Adası, o günden bu güne kadar hep özel mülküyetin kullanımında kaldı. 1950'lerde mülküyeti Rum ailesi olan Danonlar'a geçen adanın, İstanbullular tarafından halk plajı gibi kullanılması için teşvikler yapıldı. Danonlardan sonra ise adanın mülkiyetini Dinçkök ailesi aldı. Ada şu anda Akkök Holding ve Akmerkez'in ortağı Ali Dinçkök'a ait . Rahmi Koç gibi, Ali Dinçkök'ün de Antalya'da evi var. İngiliz bir rahibin 750 milyon Euro'ya ev satın aldığı Antalya Üçağız Köyü Kale Mahallesi, az nüfuslu ve pek çok sosyal hizmetten sınırlı yararlanıyor fakat iş adamlarının ev almak için ilgi duyduğu yerlerin başında geliyor.



YUNANLILAR İSTEDİ FİKRET İNAN ALDI
İzmir'in Bademli Koyu'nda bulunan Garip Adası Fiyapı'nın sahibi Fikret İnan'a ait. İş adamı Yüksel Dartar tarafından 1973 yılında satın alınan 358 bin metrekare büyüklüğündeki ada, 2006 yılında Yüksel Dartar'ın çocukları Ali, İhsan ve Alaattin Dartar tarafından satışa çıkarıldığında, Yunanlılardan büyük ilgi görmüştü. Garip Adası'nı Fikret İnan'a 35 milyon dolar fiyatla satan Estur Uluslar arası Emlak Hizmetleri Portföy Yöneticisi Süleyman Eser İnan'ın adada 350 milyon dolarlık bir proje yapmak istediğini belirtiyor. Projeye Fi- Island adını vereceği belirtilen Fikret İnan, bin odalı tatil köyünü iki yılda tamamlamayı planlıyor. Ada projesinden beklenen gelir ise 5 milyar dolar. Almanların Yunanistan'a adalarını satmasını önermesi üzerine harekete geçtiklerini belirten İnan, Fi- Island'ı birkaç yıl işlettikten sonra iyi bir alıcı bulmaları durumunda satacaklarını belirtiyor. Bu proje ile Türkiye'de ilk defa bir adada tatil köyü yapılacağını dile getiren İnan, projeyi ileride gayrimenkul yatırım ortaklığı kurdukları portföylerine de koyabileceklerini belirtmişti.

Ada üzerinde 5 yıldızlı otel ve villar inşa edilmesi planlanırken, adanın güney sahili boyunca uzanan yaklaşık 500 metre uzunluğundaki kum bandın genişliği 100- 200 metre olarak uzanıyor. Adada sıcak su tesisileri bulunması sebebiyle, Fi Yapı'nın burada termal tesis kurma olasılığı olduğunu söylemek de mümkün. İnan'ın 2011 yılı sonuna kadar yetiştirmeyi planladığı projeler arasında, Sakarya'da kuracağı ağırlıklı olarak mühendislik ve mimarlık eğitimi verecek İnan Üniversitesi de bulunuyor. Son iki yıldır konut sektöründe adından en çok bahsettiren isimler arasında olan İnan, şirketinin yatırımlarını Avrupa'ya taşıyacağını belirtmişti. Almanya'da aldığı 5.3 milyon metrekarelik arazide 1001 villa yapmayı planlayan İnan, arazideki tarihi şatoda ise kendisinin oturacağını belirtmişti.

Kaynak: Nükte Cöbek / Gazete Habertürk - 05.04.2011

8 Mayıs 2011 Pazar

Mavişehir Park Yaşam'da Üç haftada 230 daire satıldı

Türkerler, Durmaz ve İZKA firmalarının, Emlak Konut GYO'yla inşa ettiği konutların büyük ilgi gördüğü, en çok 3+1 dairelerin tercih edildiği belirtildi.
İzmir'de; kapalı otopark, havuz, ferah konutlar, yeşil alanlarıya başlıbaşına bir yaşam alanı oluşturan Park Yaşam Mavişehir'de üç hafta içinde 230 daire satıldı. Projeyi, Emlak Konut GYO'yla ortak gerçekleştiren Türkerler, Durmaz ve İZKA firmalarının temsilcileri, Park Yaşam Mavişehir'in, beklediklerinin üzerinde ilgi gördüklerini vurguladılar. Durmaz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Durmaz, Türkerler İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Türker ile İZKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil projenin detaylarını aktardılar. Oğuz Türker, "Detaylı düşünülmüş projede, 27 daire tipi bulunuyor. Konut sahibi olmayı düşünenlere, seçimden önce harekete geçmelerini öneriyorum. Çünkü fiyatlar ve dolayısıyla ev kredisi faizlerinin artması olasılığı hayli yüksek" diye konuştu.
"Amaç, başarı üretmek"
Türker, "Amacımız kar değil, başarı üretmek ve İzmir'e Avrupa standartlarında yaşanabilir özgün bir yaşam alanı sunmak" diye konuştu. Türker, konutların İzmirlilerin ihtiyaçlarına ve beklentilerine uygun tasarlandığını, depreme dayanıklılığa da büyük önem verildiğini sözlerine ekledi. Satış ve Pazarlama Direktörü Oğuz Kaan Karaer ise, üç haftada 20 binin üzerinde telefon aldıklarını ve 8 Nisan'dan bu yana satış ofisini 3 bin 500 kişinin ziyaret ettiğini ifade etti.
Depreme karşı özel önlemler
Satış ve Pazarlama Direktörü Oğuz Kaan Karaer, birçok projenin aksine, Park Yaşam Mavişehir'de kapalı alışveriş merkezinin yanı sıra, açık cadde mağazalarının da bulunduğunu söyledi. Karaer, İzmir'de ilk kez Fİ-120 fore kazık kullandığını belirtti, binaların, Jet Graout, Post Graout sistemleriyle depreme olağanüstü dayanıklı hale getirildiğinin altını çizdi.
7 ayrı blokta 27 ayrı mimari
7 blokta 521 dairenin satışa sunulduğu projede, daireler oldukça geniş tutuldu. Tavan yükseklikleri 2.90 m olarak tasarlandı. 1+1'den başlayıp 5+1'e kadar uzanan ve dubleks seçenekleri de daireler var. Projede; kapalı otopark, geniş yeşil alanlar, sosyal tesisler, alışveriş merkezi ve çocuk oyun alanları, yaz-kış yüzme keyfi sunan kapalı havuz da bulunuyor.

Kaynak: Milliyet - 04.05.2011

Arabistan'ın 'çılgın Türkiye' projesi

Suudi Arabistan Türkiye'de 600 milyar dolarlık yatırım öngörüyor

Suudi Arabistan'ın en büyük kredi kuruluşu National Commercial Bankın Başkanı Abdul Kareem Abu al Nasr, Türkiye'de yapılacak Suudi Arabistan kaynaklı yatırımların 20 yıl içinde 600 milyar dolara ulaşmasını beklediğini açıkladı.

Türkiye'de tarım ve imalat sektörüne yönelik yatırımlarının artmasını beklediğni bildiren başkan. "Tarım alanında Suudi yatırımları açısından Türkiye hedef ülkelerin başında geliyor, ülkemiz gıda güvenliğini artırmak için tarım alanındaki yatırımlarını artırmak istiyor" dedi.

Kaynak: 1insaat - 28.04.2011

Evzen Urla tüm hızıyla sürüyor!

Farklı mimari, farklı proje"Bugüne kadar İzmir'in en gözde ve seçkin semtlerinde uyguladığımız tüm projelerimizde olduğu gibi en yenilikçi çözümleri ve en gelişmiş teknolojiyi kullanarak; seçkin bir mimarinin eseri olan, güvenli, konforlu, kaliteli ve estetiğin bir arada olduğu bir proje gerçekleştiriyoruz. Eşsiz manzarasından otobana ve şehre yakın konumuna, Zen felsefesinden esinlenerek oluşturduğumuz mimari tarzından yaşam alanlarına, bugüne değin gerçekleştirilmemiş, çok özel bir projeyi hayata geçiriyoruz. Zen mimari tarzı İzmir'de bir ilk. Yalın ama fonksiyonel, teknolojik ama Zen bahçelerinin dinginliği içinde bir site Evzen" şeklinde konuştu.

Bambaşka bir hayat sizi bekliyor
Gündelik hayatın olumsuzluklarını olumluya çevirebilmek için projelendirilen
Evzen 'de manejinden havuzuna, fitness salonundan spor sahaları ve oyun alanlarına değin, huzurlu, güvenli ve dolu dolu bir yaşam tarzı yarattıklarını söyleyen Kaan Bahadır," Evzen'de bambaşka bir yaşam tarzı oluşturmaya çalıştık. Sosyalleşmeye olanak sağlayan, içerisinde pek çok aktiviteyi barındıran bir proje gerçekleştirdik. Çevre dostu, ileri teknoloji ile donatılmış, akıllı mekanların yanında bahçelerinden havuzuna değin keyif alınacak bir düzen kurduk" dedi.

"At çiftliği" Evzen'in simgesi!
Hemen her projelerinde bir fark yaratmayı kendilerine misyon edindiklerini söyleyen Kaan Bahadır, "Bu amaçla Evzen'de yeşilin ve doğanın olabildiğince korunduğu yaşam alanları yaratmanın yanı sıra çok özel bir de sürprizimiz var: Siteye ait At Çiftliği. Evzen'de yaşamaya başlayanlar, diledikleri an doğaya koşup midilli ve Arap atları ile manejde streslerinden kurtulacak, çocukları ise oyun alanlarını minik dostları Pony'ler ile paylaşacaklar" dedi.

Özlenen "komşuluk ilişkileri" Evzen'de hayat bulacak.
Hayata geçirdikleri tüm projelerde olduğu gibi Evzen'de de ev sahibi olacak sadece 18 çok özel ailenin, sıcak komşuluk ilişkileri yaşayabileceklerini söyleyen Bahadır, " Bu anlamda, şehrin içindeki çok katlı bloklarda yaşayanların unuttuğu komşuluk ilişkileri Evzen'de yaşatılacak. Evzen'in de diğer projelerimiz gibi kuşaklar boyu kullanılacak evler olması en büyük hedefimiz" şeklinde konuştu.

Mayıs 2011 teslim
Evzen'in net 268 m2'lik 4+1 villalardan oluştuğunu kaydeden Kaan Bahadır, "Projemiz son hızıyla ilerliyor. Her zaman olduğu gibi yüksek teslimat hızımızla Evzen'i de tamamlayacağız" dedi. Bahadır, Evzen'den ev sahibi olanların mayıs ayı sonunda çok farklı bir yaşama başlayacaklarını vurguladı.           

Kaynak: hurriyetemlak.com - 05.05.2011

Konut Kredisinde Hile Yapılıyor

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılık sektörünü sarsacak açıklamalar yaptı. Bilgin, özellikle konut kredileriyle ilgili birkaç bankada usule uygun olmayan işlemler tespit ettiklerini belirterek, bazı bankaların şubelere yönlendirilen dosyalar için emlak ofislerine promosyonlar verildiğini, çeşitli rüşvetler dağıtıldığını ve farklı yöntemlerle konut kredisinin tamamının finanse edildiğini açıkladı.

Reuters'a açıklamalarda bulunan Bilgin, "Kurallara uymayanı tespit etmemiz halinde, belli bir süre konut kredisi lisansı iptaline kadar gideriz" dedi.

Lisansları iptal ederiz
Bilgin, en yaygın usulsüzlüğün konut kredisinde yüzde 75 sınırının aşılması olduğunu söyledi. Bazı bankaların yüzde 75 konut kredisi vererek, kalan yüzde 25 için ise ya konut kredisi sahibinin eşine konut kredisi vererek ya da ihtiyaç kredisi vererek tamamladıklarına dikkat çeken Bilgin, "Neticede konut kredisi alan kişinin yüzde 100 finanse edildiğini tespit ettik. İhtiyaç kredilerinde yıl başından 15 Nisan'a kadar yaşanan yüzde 13.5'lik artışın bir nedeni de söz konusu bu muvazaalı işlemlerdir" diye konuştu.

Bilgin, usulsüzlük yapanın konut kredisi lisansını belli bir süre iptal edeceklerini de sözlerine ekledi.
Emlakçıya rüşvet veriliyor
Bazı bankalarca emlak ofislerinin aracılık ettiği dosya adedine bağlı olarak emlakçıları yurtiçi-yurtdışı seyahatlere götürdüğü, araç vb. hediyeler verildiği tespit edildi.
Ekspertizde usulsüzlük
Gayrimenkul değerleme şirketleri yüksek değerlemeyle ekspertiz yapıyorlar. Doğrudan lisans iptali olur, ekspertizde usulsüzlük istemiyoruz.

 Kaynak: Radikal - 6 Mayıs 2011

7 Mayıs 2011 Cumartesi

Gayrimenkul Alım ve Satımı

Tapu Sicili ve Gayrimenkul Mükellefiyeti
Türkiye'den gayrimenkul satın alırken;tapu kayıtlarını ,iskan raporlarını mutlaka incelemeniz gerekir. Kamu kurumları tarafından istimlak edılmiş veya böylesine bir poje kapsamına alınmış olabilr. İstimlak bedellerini almamış veya miktarına itiraz etmek istiyorsunuz( El koymadan sonra ancak miktara itiraz edebilirsiniz bunuda zamanında yapmalısınız çünkü hak düşürücü süre vardır.)
Satın alma işleminden önce emin olmak istiyorsanız veya satımdan sonra problemlerle karşılaşmışsanız(bu malın istenilen muhtevada olmaması,malın teslim edilmemesi,içindeki kiracının tahliye edilmemesi gibi...) bizimle kontak kurun.

Açıklama ve İstenen Belgeler
Satış, bir malın mülkiyetinin belli bir bedel karşılığında bir başkasına devredilmesi işlemidir (BK.182).
Satış sözleşmesinin iki unsuru vardır. Bunlar satılan taşınmaz mal ve satış bedelidir. Satış bedelinin belirlenmesi taraflara aittir. Az veya çok belirlenebilir. Tapu sicil müdürlüğünün bu bedelin az veya çok olduğu yönünde müdahale yetkisi yoktur. Ancak tapu sicil müdürlüğü, satış bedelinin emlak beyan değerine yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak değerden düşük olmaması gerektiğini, aşağı olması halinde aradaki farkın Vergi Usul Kanununa göre cezalı olarak tahsil edileceğini resmi senede yazarak taraflara hatırlatır. Satış bedelinin çok düşük gösterilmesi halinde, müdürlük işlem yapmaktan kaçınamaz. Satıcının istemi halinde satış bedelinden arta kalan kısım için kanuni ipotek tesis edilebilir. Satıcı satış bedelinin tamamını aldığını beyana zorlanamaz.
Satıcı ve alıcı satış bedelinin miktarı üzerinde anlaşınca bu bedel resmi senede yazılır. Satıcı bu satış bedelinin tamamını o sırada alabilir. Dilerse bir kısmını alır geri kalanını vadeye bağlayabilir. Sonra alacağını beyan edebilir. Bu beyan resmi senede yazılır. Satıcı satış bedelinden hiçbir peşinat almadan da satış yapabilir. Bu halde satış bedelinin miktarı resmi senede yazılmakla beraber satış bedelinin hiç alınmadığı resmi senede yazılır. Bu bağış sayılmaz. Satış bedeli taraflarca belirlenmiştir. Ancak ödeme daha sonra yapılacaktır. Satıcı bunun için kanuni ipotek talep etmek zorunda değildir.
Satış bedelinin ödenmesi konusunda taraflar arasındaki hususlar ve vadeler resmi senede yazılır. Ancak bu hususların tapu kütüğüne yazılması mümkün değildir.
İstenen Belgeler:
1. Satılması istenilen taşınmaz mala ait varsa tapu senedi, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya malikin sözlü beyanı,
2. Satıcı ve alıcıların fotoğraflı nüfus cüzdanları veya pasaportları ile satıcıların birer, alıcıların ikişer adet son altı ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde vesikalık fotoğrafları,
3. İstem, malikin temsilcisinden geliyor ise, temsile ilişkin belge (vekalet¬name, vasi kararı, kayyım kararı vb.) ile temsilcinin fotoğraflı nüfus cüzdanı ve bir adet vesikalık fotoğrafı, alıcılar arasında bizzat işleme katılmayanlar var ise, onları temsil eden (vekil) temsilcilerin fotoğraflı nüfus cüzdanları, vesikalık fotoğrafları ve temsil yetkisine ilişkin belgeler (veka¬letname, vasi kararı, kayyım kararı vb.),
4. İstem, bir tüzel kişi adına yapılıyorsa tüzel kişinin ”gayrimenkul tasarrufuna izinli olduğunu ve temsilcisini gösterir yetki belgesi” (Tapu K.2),
5. Satıcı ve alıcının vergi kimlik numaralarını gösterir vergi dairesinden alınmış belge.



Emlak Alırken...

Gayrimenkul alım satımında, vergi yasaları ve harçlar yasasında yer alan bazı özel hükümlerin bilinmesi gerekiyor. Alınacak gayrimenkulün geçmiş yıllardan borcu olup olmadığı, tapu değeri belirleme konusunda dikkat edilmesi gereken ayrıntılar önemli olduğu için bazı durumlarda tapunun kimin üstüne yapılacağı da önem kazanıyor.
Satış sırasında, satıştan doğan gelirin vergilendirilmesi, vergi istisnaları (Şirketler), harçlar satıcıların dikkat etmeleri gereken konular.
Gayrimenkul alım satımı yaparken bilmeniz gerekenler aşağıda maddeler hakkında sunulmuştur.
* Almayı düşünüdüğünüz gayrimenkulün geçmiş vergi borcu olup olmadığını mutlaka kontrol edin.
* Yapımı tamamlanmış gayrimenkul alanların, geçmiş yıllarda tahakkuk etmiş emlak vergilerinin ödenip ödenmediğini yani, emlak vergisi borcunun olup olmadığını araştırmaları gerekiyor. Bu konuyla ilgili yatırılmış vergilerle ilgili satıcıdan makbuzları göstermesini istemek ve makbuzların birer kopyasını muhafaza etmek doğru bir davranış biçimi olacaktır.
* Emlak vergisi Kanunu 30.maddesinin son fıkrasına göre; satış konusu gayrimenkulün, satıldığı yıl ve geçmiş yıllara ait ödenmemiş emlak vergisinin ödenmesinden, alıcı ve satıcı müteselsilen sorumludur. Gayrimenkulü satın alan kişi, satın aldığı tarihten önceki yıllara ait emlak vergisi borçlarını ödedikten sonra gayrimenkulün önceki sahibinden bu miktarı talep edebilir.

Gayrimenkulün tapu değeri
Gayrimenkulun tapu değerinin tespiti oldukça önemlidir. Başlıklarla incelersek;
1. Gelir Vergisi bakımından:
Gayrimenkuller, alındıkları tarihten sonraki 4 yıl içinde satıldıklarında, satıştan sağlanan kazanç "Değer artışı kazancı" olarak beyan edilir ve gelir vergisi ödenir. (GVK geçici md. 56/D-6). Yatırım amaçlı gayrimenkul alanların, özellikle 4 yıldan önce satışı öngörülen gayrimenkullerin alış bedelini düşük göstermemeleri doğru olur. Düşük tapu değeri, satış sırasında çok yüksek kar oranları yaratabilir. Böylece ödenmesi gereken yüksek vergilerle karşılaşılması söz konusu olur.
2. Gelir Vergisi İstisnaları:
Miras kalan gayrimenkullerin satışından doğan kazançlar gelir vergisinden muaf tutulmuşlardır.
3. Emlak Vergisi İstisnaları:
Emekliler, şehit dul ve yetimlerin, gaziler, 200 metrekareyi geçmeyecek bir tek konuta sahip olmaları durumunda emlak vergisinden muaf tutulmuşlardır.
4. Harç bakımından:
2001 yılı itibarı ile gayrimenkullerin harca esas olan değeri yüzde 56 oranında arttı. Eğer gayrimenkul alırken gerçek alış bedeli, tapu harcına esas olan tutardan düşük ise, gerçek alış bedelinizi tapu senedine yazdırabilirsiniz. Bu istek tapu işlemleri sırasında yapılmalıdır. Mal beyanı açısından kamu görevlilerini, Nereden Buldun sorgusu nedeniyle vatandaşların tümünü ilgilendiren bu durumu mutlaka göz önünde tutun.
5. Harç oranları bakımından
Gayrimenkul alım satımında alıcı ve satıcılar, tapu harcına esas değer üzerinden binde 15 oranında harç öderler.


2001 Yılı Gayrimenkul Harçları Oran (binde)
Gayrimenkul alım-satımında (alıcı veya satıcı ayrı ayrı) 15
Gayrimenkullerin, sermaye şirketlerine sermaye olarak konulması 36
Yapı kooperatiflerinin, ortaklarına dağıttığı gayrimenkullerin tapu işlerinde 1.8
Gayrimenkullerin mirasçılara intikalinde 9
Gayrimenkullerin ifraz,taksim ve birleştirme işlerinden 9
Gayrimenkul ipoteğinden sağlanan borç miktarı üzerinden 3.6
Kira sözleşmelerinde, kira süresinin tapuya tescilinde, hesaplanacak kira tutarı üzerinden sözleşme yoksa bir yıllık kira bedeli üzerinden 5.4
Arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunan binaların tescilinde emlak (bina) vergisi değeri üzerinden 15
Gayri menkullerin, ölünceye kadar bakma anlaşmasına dayanarak edinilmesinde, emlak vergisi değeri üzerinden 15
Deniz, göl ve nehir kıyılarında izinli ve izinsiz doldurma suretiyle edinilen yerlerin değeri üzerinden 1260


Emlak Vergisi Beyannamesi
Gayrimenkul alanların "o yılın sonuna kadar" emlak vergisi beyannamesi vermeleri gerekiyor. Örneğin 2004 yılının Ocak ayında gayrimenkul almışsanız en geç 31 aralık 2004'e kadar emlak vergisi beyannamesi vermeniz, 2005 yılından itibarende emlak vergisini ödemeye başlamanız gerekiyor. Bu durumda 2004 yılının emlak vergisini ise satıcı ödeyecektir. Eğer Gayrimenkulü, bütçe yılının son üç ayı içinde, örneğin Kasım ayında almışsanız emlak vergisi beyannamesini aldığınız tarihten itibaren "üç ay içerisinde" vermeniz gerekiyor.

Veraset ve İntikal vergisi
Gayrimenkulun eşe veya çocuğa alınması ödemenin de aile reisi tarafından yapılması halinde "İvazsız" yani karşılıksız bir intikal söz konusu olur. Bu durum veraset ve intikal vergisine tabidir. Eş veya çocuğun beyanname verip yüzde 5 - 15 oranlarında değişen, veraset ve intikal vergisi ödemeleri gerekir. Ancak aile reisinin eşe yada çocuğa gayrimenkulün bedelini "borç olarak'' vermesi halinde herhangi bir vergileme söz konusu olmaz.

Tapu satış değeri
Gayrimenkul satışı sırasında "asgari bir değer" göstermek zorunludur. Tespit edilecek asgari değere göre harç ödenecektir.

Gayrimenkulün gerçek satış değeri
Gayrimenkulünüzün, gerçek satış değerinin, tapu harcına esas olan değerin altında olması halinde gerçek alım satım bedelinin, tapu senedinde ayrıca gösterilmesinin satıcı tarafından talep edilmesi gerekiyor. Bu durumda, tapu harcına esas olan tutar üzerinden harç alınır, ancak tapu senedinde gerçek satış bedeli yazılır.

Şirketlerin gayrimenkul satışı
Şirketlerin, aktifinde kayıtlı olan gayrimenkulleri elden çıkarmaları halinde,beyan edecekleri asgari değer, ödeyecekleri harç oranı aynen yukarıda olduğu gibidir. Şirketler gayrimenkulün satışı nedeni ile fatura düzenlemek ve ayrıca KDV tahsil etmek zorundadırlar. Gayrimenkul ün satışından doğan kazanç da vergiye tabidir.

Kurumlar vergisi mükellefi olan şirketler,en az 2 yıldır işletmelerinin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkulü sattıklarında, satıştan doğan kazancı sermayelerine eklerlerse :
* Gayrimenkul satış kazancı nedeni ile kurumlar vergisi ödemezler.
* Tapu harcı ödemezler.
* Satış işlemi de KDV ye tabi tutulmaz.
Ancak satıştan doğan kazanç nedeni ile yüzde 15 stopaj öderler.(KVK geçicimd.28)

Satışın belediyeye bildirilmesi
Gayrimenkulünü satanlar, ilerde emlak vergisine çöp vergisine yönelik bir takiple karşılaşabilirler. Bunu önlemek için gayrimenkulün satışını yaptıktan hemen sonra ilgili belediyeye bir dilekçe ile durumu bildirmelerinde yarar vardır.

Kaynak: http://www.adalet-hukuk.com/yeni_sayfa_20.htm

6 Mayıs 2011 Cuma

2B yasası kime yarayacak? Kimi zarara uğratacak?

Maliye Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttükleri 2b arazileri satış yasası taslağı üzerindeki çalışmalar devam ediyor. Ancak yasanın çıkarılması seçimlerden sonraya kaldı.

2B yasasında son durum!
2B yasası olarak bilinen yasa tasarısı yani orman vasfını yitirmiş arazilerle ilgili düzenleme seçim sonrasına kaldı. Bu yasa, vasfını yitirmiş orman arazilerinin hazineye devri ile hak sahiplerine satışını öngören bir yasa. Eğer tasarı onaylanırsa; bu araziler sahiplerini bulacak ve satışlar, emlak vergisi değerinin üzerinden yapılacak. Peki, bu durumdan kimler karlı, kimler zararlı çıkacak?

2B arazilerle ilgili yasanın çıkarılması seçimlerden sonraya bırakılmasının nedeni ise, Milli Emlak tarafından belirlenen ve satışa esas olarak tespit edilen rayiç bedellerin çok yüksek olması, bu bedellerden satışa çıkarılması halinde ilgilileri çok yüksek bedel ödemek zorunda kalacakları için tasarı Başbakan tarafından seçim sonrasına bırakıldı. Emlak vergisine esas değerler ise, genelde çok düşük olduğu ve bu bedellerden satış halinde propagandaya muhatap olunacağı için emlak vergisi değerleri üzerinden bir satış yasası da benimsenmedi. Seçimden sonra emlak vergisi ile rayiç değerler arasında bir belirleme ile yasanın çıkarılması planlanıyor.

İstanbul’da 18.233 hektar 2B arazisi var
Türkiye’de toplam 473. 419 hektar 2B arazisi bulunuyor. Uygulamadan yararlanacak yerler arasında ilk sırayı 45.548 hektarla Antalya alıyor. Bu ili 39.287 hektarla Mersin izliyor. Balıkesir’de 34.887, Ankara’da 31.706, Muğla’da 29. 138, İstanbul’da 18.233, İzmir’de de 14.772 hektar arazi bu kapsamda yer alıyor. Eskişehir, Kırklareli, Tekirdağ, Manisa ile Samsun ve Bursa gibi şehirler de kapsam içinde. Düzenlemeden, arazilerinin önemli kısmı 2B kapsamında bulunan İstanbul Sultanbeyli, Ümraniye ve Beykoz gibi ilçelerin etkilenmesi bekleniyor. İstanbul’da Beykoz başta olmak üzere Ümraniye, Sultanbeyli, Çekmeköy, Şile, Şişli, Sarıyer, Eyüp ilçelerinde 2B arazileri bulunuyor. İstanbul genelinde 18. 233 hektar 2B arazisi olduğu belirtiliyor. Şişli’ye bağlı Ayazağa, Sarıyer’e bağlı Kilyos, Zekeriyaköy, Bahçeköy, Eyüp’e bağlı Göktürk, Kemerburgaz Avrupa yakasında öne çıkan semtler arasında.

Hem bürokratik sıkıntıyı ortadan kaldıracak hem de kaynak sağlayacak!
2B arazilerinin genel kanının aksine orman arazisi olmadığının altını çizen İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, “Çoğu 2B arazilerinin üstünde yerleşkeler vardır. İnsanlar bu arazileri zaten birbirlerine alır ve satarlar. Bu araziler zamanında orman vasfını yitirmiş, tarım yapılan arazilerdi. Devlet bu arazilerin kullanım hakkını üstündeki kullanıcıya zamanında zaten teslim etmiştir. Şu an yapılması gereken zaten hak sahibi olmuş halka hakkının teslimi işlemidir. 2B arazilerinin satışı ile devlet hem bürokratik bir sıkıntıyı ortadan kaldıracak, hem de ciddi bir kaynak sağlayacaktır. Ayrıca şu an toplumsal problem olan araziler, tam bir kanuni statüye kavuşması ile miras verilebilir, sigorta edilebilir, rahatlıkla kredi çıkarılabilir, teminat gösterilebilir bir hale geleceklerdir” diyor. Hakkın meşrulaştırılması ve bu konudaki mevcut işleyişin kabulünün, insanların önünde kalan engellerin aşılması adına önemli bir adım olduğunu kaydeden İnan, “Bu manada satışın başlamadığı her geçen gün toplum ekonomisi adına da bir kayıptır” diyor ve ekliyor: “Bir örnek ile açıklayayım. Bir taksici düşünün, devlet ona ruhsat vermemiş ama taksicilik yapmasına da izin veriyor. Eğer elinden taksisini alsa ailesi devlete yük olacak, çocuğu belki evden kaçıp gayrimeşru işler kovalayacak hale gelecek. Bu manada devlet taksiciye yol veriyor. Ancak ona bir türlü de yasal zemini hazırlamıyor. Bu sebeple taksici kapısını her çalandan korkuyor, ona her söylenene inanıyor ve istismara açık bir vatandaş haline geliyor. Peki, doğru olan bu taksiciyi bir bedel mukabilinde yasal statüye geçirmek değil midir? İcabında yasal hale geçen taksisini bankaya rehin vererek taksici devlete borcunu rahatlıkla ödeyebilecektir. Taksicinin devlete güveni artacak, kendisini kandırmak isteyen insanlara karşı direnebilecektir. Bu hali ile gayrimeşrudan uzak duracak ve ekmeğinin peşinde koşarak ülke ekonomisine katkıda bulunacaktır. 2B satışına bu gözle bakmak lazım. Aynı taksici örneği gibi 2B’lerin zaten hak sahibine satışları, geçmişten gelen bir hakkın teslimi işleminden başka bir şey değildir.”

CHP: 2B’de mülkiyet sorununu çözeceğiz!
CHP 2B satışına esas olacak kadastro çalışmalarının yapılmasını sağlayan 5831 ve 5841 sayılı yasaların bazı hükümlerini anayasa mahkemesine iptal amaçlı olarak götürmüştü. Ancak CHP 20 Mart’ta Akif Hamzaçebi aracılığıyla bu konuda enteresan bir çıkış yaptı. Hamzaçebi, Sancaktepe’de yaptığı konuşmada; 2B arazileri konusunda vatandaşların büyük bir sorunu olduğunun, söz konusu yerlerin vatandaşların devletle mülkiyet sorunu yaşadığı araziler olduğunun altını çizerek şöyle devam etmişti: ‘’İstanbul’a büyük göçler olmuş, büyük göçlerin yarattığı konut ihtiyacı imarlı arsa üretimiyle karşılanamadığı için 2B arazileri konut yapımına açılmış ve bugün 2B arazilerinde büyük bir yerleşim meydana gelmiştir. Şehirler oluşmuştur. Kasabalar oluşmuştur. Caddeler, bulvarlar açılmıştır. Kamu binaları yapılmıştır. Vatandaşlar evler yapmıştır. Hala bu sorunu yok gibi yaşamak, buraları orman olarak görmek son derece yanlıştır. Buraların mülkiyet sorunu çözülmek zorundadır. CHP olarak, 2B arazilerindeki mülkiyet sorununu çözeceğiz. Şehirleşmenin olduğu yerlerdeki arazileri emlak vergisi değeri üzerinden, sahibi olan vatandaşlara devredeceğiz. Orman köylülerinin yaşadığı yerlerde ise bu arazileri orman köylülerine bedelsiz olarak vereceğiz. Şehirlerde yapıların olduğu 2B arazilerinde ecri misil sorununu da çözeceğiz. Kadastronun yapıldığı ve hak sahibinin belirlendiği bu arazilerde geçmişe yönelik olarak ecri misil alınması uygulamasına son vereceğiz.’’

Devlet kazançlı çıkacak
AK Parti ve CHP 2B arazilerinin vatandaşa satılması konusunda büyük anlamda görüş birliğine vardığı görüşünde olan Hukukçu Cihangir Dönmez, 2B yasası çıktığında her halükarda devletin karlı çıkacağını söylüyor ve nedenini şöyle açıklıyor: “Çünkü devletin hüküm ve tasarrufu altında olmasına rağmen bu arazileri satamıyor, kiralayamıyor, tahsis edemiyor. Bu yasa çıkınca Devlet bu işten ciddi gelir sağlayacağı gibi 2B arazi işgal etmemiş olan vatandaşlar lehine de işgal eden vatandaşların ödeyeceği paraların Kamu Maliyesi’ne girecek olması gibi bir durum ortaya çıkacak.”


Arsalar 10 kat değer kazanacak
2B yasasından sonra arsa fiyatlarını etkileyecek en önemli etkenin, bu arsalarda yapılacak olan imar hareketleri ve Kentsel Dönüşüm projeleri olduğunu kaydeden Dönmez, “Bu arsalara zilyet olanlar zaten önceki zilyede bedel ödeyerek devir aldılar. Şimdide devlete bir bedel ödeyecekler. Çoğu bölgede tapulu arazi almış olsalardı çok daha düşük maliyetle mülkün sahibi olurlardı” diyor ve ekliyor: “İstanbul genelinde şu anda ortalama 100 ile 250 dolar aralığında olan 2B arsa fiyatları, mülkiyet sorununun çözülmesinden sonra yapılacak imar ve kentsel dönüşüm projeleri sonucu on kattan fazla değer kazanacak. Türkiye geneli bir tarafa İstanbul’un merkezinde kalan ( Ümraniye, Sultanbeyli, Pendik, Göktürk ) alanlarda bile imar ve inşaat faaliyetlerin katma değeri ile 50 milyar doları aşan bir hacim ortaya çıkacak.”

Dönmez’in yasayla ilgili önerisi
2B yasasının önemli bir diğer yönünü ise Hukukçu Cihangir Dönmez şöyle açıklıyor: “Tapulu arazileri iptal davalarıyla ellerinden alınan ya da tapuları üzerine şerh konulan binlerce gerçek 2B mağdurunun haklarının iadesi ve devletimizin bu araziler nedeniyle Avrupa İnsan Hakları mahkemesi kararları sonucunda ödemek zorunda kaldığı mülkiyet ihlali dayanaklı tazminat davalarından kurtulacak olması olacak.” Bu yasaya karşı olan çevrelerin, tapulu 2B arazileri konusunda ısrarla uzakta durmakta olduklarını ve olayı ‘orman yağması’ olarak nitelendirdiklerini söyleyen Dönmez, geniş bir kesimin de tapu iptalleri nedeniyle mağdur olduğunu söylüyor. Dönmez, bu konuda denge sağlayarak toplumsal barışı sağlayacak bir önerisinin bulunduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Yasa her türlü parasal satış mülahazasının dışında; satılacak her dönüm 2B arazisi karşılığında, satın alan şâhısa 100 adet orman ağacını bizzat dikme zorunluluğu getirmelidir. Bu alanların dikimi için devlet her şehirde alanlar göstermeli ve bu dikilecek ağaçlarla meydana gelen ormana ‘2B Ormanı’ adı verilmeli. Böylelikle satılan her 2B toprağı karşılığı, yeni bir alan ormana kazandırılacak ve bu yasa ormanların satıldığı, yağma edildiği bir yasa olarak değil, orman dışına çıkarılan alan kadar yeniden orman kazandıran yasa olarak anılacaktır.”

2B yasa taslağında benimsenen 5 ana kriter
1) Devlet tarafından gerçek ve tüzel kişilere dağıtılan, iskanen verilen, özelleştirilen ya da hisseleri devredilen taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilecek. Bu şekilde devletin daha önce dağıttığı, tapu ve iskân verdiği, ancak daha sonra 2B kapsamına aldığı yerler, eski sahiplerine bedelsiz verilmiş olacak.
2) Kişiler adına herhangi bir şekilde tapu kaydı oluşturulmuş yerler de, harca esas değer üzerinden eski maliklerine veya kanuni ya da akdi haleflerine satılacak.
3) 5831 Sayılı Yasa kapsamında Türkiye genelinde yapılan, kullanım kadastro çalışmalarının büyük kısmi tamamlandı, askı ilanları kesinleştirildi.
4) Kesinleşen askı ilanlarında kullanıcı olarak tespit edilen kimseler, hak sahibi olarak anılacak, bu hak sahiplerinin araziyi beş yıldır kullanıyor olmaları şartı getirilmesi ise henüz taslakta kesinleşmedi.
5) Hükümet bu 2B arazilerin satış yasası ile ilgili olarak 25 milyar dolarlık bir gelir bekliyor.

Arazi satışlarında öncelik nasıl ve kime olacak?
1) Arazi yol yeşil alan park gibi alanlarda kalmakta ise satılmayacak. Arazi Kamu hizmet alanı olarak ayrıldıysa hastane, okul, cami satışa sunulmayacak.
2) Kentsel dönüşüm alanında ise genel olarak TOKİ ye tahsis hak sahibine projeden pay verilecek
3) Kırsal kesimdeki araziler kadastro askı ilanında kullanıcı olarak belirlenen
kişiler hak sahibi sayılarak bedel karşılığı tapuyu almaya hak kazanacaklar.
4) Arazinin evveliyatı tapulu ise yani tapusu iptal edilerek 2b haline geldiyse
öncelik evvelki tapu maliki kanuni ya da akdi halefinin önceliği olacak emlak
vergisine esas değer üzerinden belli bir iskonto ile satılacak
5) İptal edilen tapunun altında iskan veya tevzii tapusu varsa ya da arazi daha önce
Devlet tarafından satıldıysa bedel alınmadan tapu malikine akdi ya da kanuni
halefine iade edilecek.
6) Başvuru ücreti köylerde 1000 TL Belediye alanlarında 2000 TL satış bedelinden
mahsup edilecek. Satış 4 yıl vadeli yüzde 10 peşinat 6 ayda bir taksitle, 8 eşit taksit olarak yapılacak.


Kaynak: SEDA TABAK - Hurriyet Emlak Yaşam Eki - 24.03.2011