24 Eylül 2012 Pazartesi

İki kavşak yılbaşında tamamlanacak

Toplam maliyeti 53 milyon lirayı bulan Ulukent ile Evka-5 köprülü kavşaklarının yılbaşında tamamlanarak hizmete açılacağı bildirildi.

İki açılışı birlikte yapmayı planladıklarını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bu çalışmalarla birlikte Anadolu Caddesi'nde kesintisiz ulaşım hedefimizi gerçekleştirmiş olacağız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şantiyeleri ziyaret ederek Büyükşehir Belediyesi'nin devam eden yatırımlarını inceledi, görevlilerden bilgi aldı. Anadolu Caddesi üzerinde inşaat çalışmaları süren Ulukent Katlı Kavşağı ve Evka 5 Köprülü Kavşağı şantiyelerine de uğrayan Başkan Kocaoğlu, çalışmaların hızından memnun kaldı ve emeği geçen personele teşekkür etti. Ulukent'te tamamlanma oranının yüzde 75, Evka 5'te ise yüzde 70 civarında olduğunu dile getiren Başkan Kocaoğlu, yılbaşına kadar ya da en geç 2013'ün ilk aylarında iki kavşağın da açılışının yapılacağını söyledi. Anadolu Caddesi'nde trafiğin kesintisiz akması ve İZBAN hattının hemzemin geçitlerinin aşılması için yaptıkları çalışmaların hızlı bir tempoyla sürdüğünü ifade eden Başkan Kocaoğlu, “Hem Anadolu Caddesi'ndeki trafik ışıklarını, hem de demiryolu hattındaki hemzemin geçitleri kaldırıyoruz. Ulukent Katlı Kavşağı da, Evka 5 Köprülü Kavşağı da bir aksilik olmazsa yılbaşı gibi ya da 2013'ün ilk aylarında devreye girecek. Dolayısıyla kesintisiz yol hedefini yaptığımız yaya üst geçitleri, yaya altgeçitleri ve iki büyük kavşakla gerçekleştirmiş olacağız. Bundan sonra gelişmelere göre nerede yeni yatırımlar yapmak gerekiyorsa, orada gerekeni yapıp yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
EVKA 5 KAVŞAĞI
İnşaatların yüzde 70 oranında tamamlandığı Evka 5 Köprülü Kavşağı sayesinde, Evka 5'ten gelen araçlar Ata Sanayi Sitesi ve Organize Sanayi Bölgesi'ne, Anadolu Caddesi ve raylı sistemi kesmeden kavşak üzerinden geçiş yapabilecek. Evka 5 ve Organize Sanayi Bölgesi'nden gelen araçlar ise Aliağa ve kent merkezi istikametine yine Anadolu Caddesi'ni kesmeden geçebilecek. Evka 5 Köprülü Kavşağı için 26 milyon 331 bin TL'lik kamulaştırma bedeli ödeyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, projeye yapım ve çevre düzenlemesi ile birlikte yaklaşık 40 milyon TL harcayacak.
ULUKENT KAVŞAĞI
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin geçen ekim ayında temelini attığı Ulukent Katlı kavşağında tamamlanma oranı yüzde 75'e ulaştı. Anadolu Caddesi'nde Ulukent ve Seyrek girişlerinin bulunduğu alanda inşa edilen Ulukent Katlı Kavşağı sayesinde, kent merkezinden gelip Seyrek'e girmek isteyen sürücüler, güvenli bir şekilde ve trafik kesilmeden geçiş yapabilecek. Kent merkezinden gelip Ulukent'e girmek isteyen sürücüler ise yeni kavşağa gelmeden önce açılacak imar yolundan emniyetli bir şekilde giriş yapacak. Ulukent'ten gelen ve kent merkezine gitmek isteyen araçlar da, yine köprülü kavşağı kullanarak Anadolu Caddesi'ne inebilecek. Ulukent ve Seyrek beldelerine giriş-çıkışlar yeni kavşak ve imar yolu aracılığıyla yapılacağından, Anadolu Caddesi üzerindeki trafikte birikme ve bekleme olmayacak, transit geçiş sağlanacak. Kavşak toplam 13 milyon TL maliyet ile yaşama geçirilecek.

Kaynak: Hürriyet, 24 Eylül 2012

23 Eylül 2012 Pazar

Türkiye’nin en pahalı evleri

Türkiye, özellikle İstanbul ve güneydeki sahil bölgeleriyle dünya emlak piyasasında zirve tırmanışında. İlk sırada Boğaziçi yer alıyor. Erbilgin ailesine ait Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı, köşkleri ve korusuyla birlikte 345 milyon TL değere sahip.
Ayıkcan Emlak’ın sahibi Yüksel Ayıkcan, Boğaziçi'nin en pahalı yalısını Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı olarak açıkladı. Erbilgin ailesine ait Yeniköy’deki yalı, iki köşküyle birlikte 150 milyon Euro (345 milyon TL) değerinde. Üslubu neo-barok eğilimli, 100 yıllık geçmişe sahip yalıya, Erbilgin ailesi 1985’te sahip olmuş. Yalının önceki sahipleri ise Abdülhamit’in oğlu Şehzade Münip Paşa, daha sonra Burhanettin Efendi ve Mısırlı Ahmet İhsan Bey. Arsası 2 bin 808 metrekare, toplam kullanım alanı 3 bin 630 metrekare olan yalının, Sait Halim Paşa Yalısı’ndaki gibi, 1957 yol istimlakı sebebiyle köprüsü yıktırıldığında, korusu caddenin karşısında yüksekçe bir duvar içinde kalmış.

115 MİLYON TL'YE VİLLA
İstanbul’un en pahalı villası ise Bebek sırtlarında dört tarafı deniz gören, Çolakyan ailesine ait üç salonlu, sekiz odalı villa. Değeri 50 milyon Euro (115 milyon TL). Bahçesi 900 metrekare, kullanım alanıysa bin 815 metrekare. Dört ayrı banyonun bulunduğu evde yedi-sekiz araçlık otopark bulunuyor.

18 MİLYON TL'YE REZİDANSİstanbul’da rezidanslar arasında birinci sırada İstanbul Sapphire yer alıyor. Sapphire’in en büyük dairesinin fiyatı 9-10 milyon dolar (16-18 milyon TL) arasında değişiyor. En büyük özelliği 'ilk defa bir gökdelenin doğal havalandırmaya sahip olması' olan rezidansta, Hülya Avşar ve Hadise'nin de evi bulunuyor.
 
İZMİRİzmir’in en pahalı evleri Arkas Holding’in sahibi Lucien Arkas’a ait. Aile yadigarı olan Bornova’daki tarihi ev, ‘Deniz Tarihi Müzesi’ haline getirildi. Müzede 89 gemi maketi, 126 parça gemi antikasıyla deniz temalı 67 tablo bulunuyor. Arkas’ın Bornova’da bulunan ve ikamet ettiği evse çok geniş bir arazi içinde, yüksek duvarlarla çevrili bir malikane. Evin değerinin yaklaşık 20 milyon dolar (36 milyon TL) olduğu belirtiliyor.
BODRUM
Mandarin Oriental Resorts’da villalar 4.5 milyon Euro (10.5 milyon TL) konutlarsa 2 milyon Euro’ya kadar çıkıyor. Diğer bir lüks proje olan Vicem Yalıları'nda ise 4 milyon Euro değerindeki en pahalı ev 594 metrekare.
ANKARA
Ankara’da Bilkent’te yer alan eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı’ya ait konut, yakında müze olarak hizmet vermeye başlayacak. TURYAP Bilkent Yetkilisi Emel Candemir’e göre, 10 bin metrekareden büyük arsası olan evin fiyatı yaklaşık 15 milyon dolar (27 milyon TL).
ALAÇATI
Çeşme’nin en güzel evi olarak, Aya Yorgi Koyu’ndaki yer hizmetleri alanında çalışan Çelebi ailesinin evi gösteriliyor. Alaçatı’daysa Alaçatı Port, öne çıkan projelerden biri. Sitede Muhtar Kent’ten, Hüsnü Özyeğin ve Cem Boyner’e kadar tanınmış isimlerin evleri bulunuyor.
RİZE
Rize’deki Tuzcuoğulları Konağı tarihi dokusuyla en bilineni. Yapı, Rize’nin merkezinde, Piriçebi Mahallesi’nde. 1700’lü yıllarda yapılan konak, iki dönümlük bir arazi içinde yer alıyor. Bodrumda depolar, zemin katta 200 metrekare bir salonla banyolu ve şömineli dört oda bulunuyor. Üst katta da yedi oda ve bir salon yer alıyor. 1000 metrekarelik yapının değerinin en az 10 milyon dolar (18 milyon TL) olduğu tahmin ediliyor.
MARDİN
Hürriyet Gazetesi'nden İpek Özbey'in haberine göre; Mardin'de 'en pahalı ev' denildiğinde Yenikapı Mahallesi’nde, Emineddin Külliyesi’ne yakın, Tokmaklar Evi geliyor. Satışa çıksa 7 milyon dolar (12.6 milyon TL) edeceğini söyleyen emlak uzmanı Bedirhan Çırık; yapının bir apartman gibi dairelere ayrıldığını, bazı yarı açık mekânlara ek yapıldığını söylüyor.
 
Kaynak: NTVMSNBC, 23 Eylül. 2012 Pazar

21 Eylül 2012 Cuma

İNŞAATTAKİ BÜYÜME DURDU SEKTÖRÜN MORALİ BOZULDU

TÜİK’in 2012 yılı 2. çeyrek verilerine göre inşaat sektöründe yaşanan düşüş, sektör temsilcilerini karamsarlığa itti. Sektörün önde gelen isimleri, inşaatta yaşanan ivme kaybına dikkati çekerek, sürdürülebilir projelerin önemine değindi

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (İMSAD) düzenlediği yılın üçüncü Ekonomi Toplantısı’nda “Türk İnşaat Sektörünün Geleceği ve Sürdürülebilir Binalar” konusu ele alındı.
Toplantıda konuşan İMSAD Başkanı Hüseyin Bilmaç, ekonominin can damarı olan inşaat sektörünün son dönemdeki görünümünün olumlu olmadığını belirterek, TÜİK’in açıkladığı 2012 yılı 2. çeyrek büyüme verilerinde yer alan inşaat sektörüyle ilgili rakamlara dikkati çekti. Sektörde bir ivme kaybı yaşandığını belirten Bilmaç, TÜİK verilerine göre Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) gelişme hızında yüzde 2,9 oranında artış yaşandığını, aynı dönemde inşaat sektörünün ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,4 oranında bir büyüme gerçekleştirdiğini anımsattı.

2012 yılı ilk 6 ayı sonunda GSYİH’da yüzde 3,1, inşaat sektöründe yüzde 1,5 büyüme gerçekleştiğini hatırlatan Bilmaç, “Kısacası 2009 yılında gördüğümüz negatif gelişme dönemlerinden bu yana ilk defa sektör sıfırlı büyümelere yaklaştı” dedi. 2012’de Türkiye’de yüzde 4 büyüme öngörüldüğünü söyleyen Bilmaç, “İnşaat sektörü büyüme beklentileri yüzde 7 civarındaydı. Ancak genel büyümenin yüzde 3’ü aşmaması durumuna uygun olarak görünen o ki sektörel büyümemizi de eksi yönde revize etmemiz gerekecek” yorumunu yaptı.
Sektördeki büyümenin beklentilerin altında kalmasının nedeni olarak yatırım yapma eğiliminin yılın ikinci çeyreğinde de düşük seyretmesini gösteren Bilmaç, “1. çeyrekte özel sektör yatırımları 2. çeyreğe göre iki kat daha fazla. Bireylerin harcama ve yatırım yapma eğiliminin yılın 2. çeyreğinde zayıf seyretmesi de inşaat sektörünün güç kaybetmesinde etkili oldu” diye konuştu.
Yeşil kalkınma
İnşaat malzemeleri ihracatı konusuna değinen Bilmaç, “Haziran 2012’de gerçekleşen toplam ihracatın yüzde 13,1’i inşaat malzemelerine ait. Buna karşın sektörde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 247. Toplam 1 milyar 726 milyon dolarla inşaat malzemesi Haziran ayında ihracatta liderliğini korudu” dedi.
‘Yeşil kalkınma’ stratejisinin önemini vurgulayan Bilmaç, şunları söyledi: “Eğer yeşil binalardan, yeşil kalkınma stratejilerinden, geleceğin binalarından konuşuyorsak ve ileride sıfır enerjili binalardan da bahsedeceksek inşaat sektörünün bu değişim, dönüşüm ve devamlılığa kendini çok hızlı adapte etmedeki öncülüğü önemli nedenlerden biridir. ‘Sürdürülebilirlik’ başlığının her yönüyle ulusal ve uluslararası lider isimler tarafından masaya yatırılacağı 4. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi 13 Kasım’da gerçekleştirilecek.”
İNŞAAT HIZLI TEPKİ VERİYOR
Yıllar Türkiye İnşaat

1999 -3,4 -3,1
2000 6,8 4,9
2001 -5,7 -17,4
2002 6,2 13,9
2003 5,3 7,8
2004 9,4 14,1
2005 8,4 9,3
2006 6,9 18,5
2007 4,7 5,7
2008 0,7 -8,1
2009 -4,7 -16,3
2010 9 17,1
2011 8,5 11,3
2012 (ilk yarı) 3,1 1,5
*GSYH gelişme hızı
Nazmi Durbakayım Teknik Yapı Başkanı
‘Büyüme artacak’

İnşaat sektöründeki büyüme rakamlarını değerlendiren Teknik Yapı Holding Başkanı Nazmi Durbakayım, rakamların önemli bir gerçeği ortaya koyduğunu belirterek, inşaat sektöründeki büyümenin genel ekonomik büyümenin bile altında kaldığını söyledi. Ekonominin dinamosu sayılan inşaatta böylesine bir daralmanın iç açıcı bir gelişme olmadığına vurgu yapan Durbakayım, “İnşaat sektörünün büyümemesi başta istihdam olmak üzere yerli üretim ve milli hasılayı önemli oranda etkileyecektir” dedi. Durbakayım, inşaat sektöründeki büyüme hızının bundan sonra daha da artacağını beklediklerini anlatarak, şunları söyledi:
“Çünkü üçüncü çeyrekte yaz tatili, ramazan bayramı, KDV belirsizliği gibi tüm olumsuzluklar üst üste gelmişti. Yılsonunda yeni projelerle birlikte büyüme artabilir. Bu büyüme oranı dördüncü çeyrekte yüzde 2’nin üzerine çıkabilir. Yıllık ortalama ise maalesef yüzde 2’nin altında kalabilir. Dördüncü çeyrek performansımız yıllık ortalamayı belirler.”
‘Türkiye % 3 büyür’
İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin de inşaat sektöründe bir ivme kaybı olduğunu ve ikinci 6 ayda sektördeki gelişimin ekonomideki gelişime bağlı olduğunu belirterek, “2. çeyrek büyüme sonuçlarının açıklandığı bugünlerde yumuşak inişin sonunun gelip gelmediğini merak ediyoruz. Küresel ekonomide zaten var olan risklere yenileri de eklenebilir mi hep beraber göreceğiz” dedi.
Alkin, “Türkiye’nin 2012 yılını yüzde 4’ün altında, hatta belki de yüzde 3’e yakın bir ekonomik büyüme ile tamamlaması kaçınılmaz gözüküyor. Bu temel risklerin ışığında, 2013 için de büyümeyi yüzde 5’in üzerine çıkarmamak, doğru bir strateji olarak tartışılabilir” diye ekledi.

‘Hedef sürdürülebilir projeler olmalı‘
Soyak Holding Üst Yöneticisi (CEO) Emre Çamlıbel ise, Türkiye’de binalarda enerji verimliliği konusunda son yıllarda atılan adımların umut verici olduğunu, yeni yürürlüğe giren “Enerji Verimliliği Strateji Belgesi 2012-2023”te de yapı stokunun belli bir kısmının sürdürülebilir yapı haline getirilmesinin hedeflendiğini vurguladı.
Çamlıbel, Türkiye’de hâlâ mantolaması olmayan büyük bir bina stoku varken sadece mevcut binaların kimliklendirilmesinin yetmediğini, yaptırımların da olması gerektiğini söyleyerek, “Türkiye’de bundan sonra yapılacak konutların tamamı yeşil bina olarak yapılsa, 2023 yılında toplam tasarruf 25 milyar dolar olur” dedi.

‘Yeşil binaya vergi indirimi yapılsın’
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur da, gayrimenkul sektörünün değer tablosunda yeşil olan ve olmayan binaların ayrı liglerde değerlendirilmeleri gerektiğini dile getirerek, “Tüm yeşil uygulamalara teşvikler verilmeli, yeşil binalara KDV ve emlak vergisi indirimleri yapılmalı” dedi.
Devletin sürdürülebilirlik konusunda öncü rolü üstlenmesi gerektiğini belirten Sur, SPK’nın da gayrimenkul değerlemelerinde, yeşil bina belgeli binaların daha değerli olarak nitelendirilmesi için çalışma yürütmesi gerektiğini vurguladı.
Dönüşümde yıkımları Türk firmalar yapacak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye genelinde yaklaşık 14 milyon konutun elden geçeceği 6.5 milyon konutun ise yeniden inşa edileceği afet riski altındaki alanların dönüşümünde yeterliliği olan yıkım firmalarını belirledi. İhaleler sonucunda belirlenen yıkım firmaları konut yoğunluğunun fazla olduğu ve birinci derece deprem bölgesi olan Marmara ve İstanbul çevresinde yoğunlaşacak.
80’nin üzerinde firmanın başvurusunu inceleyen Bakanlık iş deneyimi konusunda yeterliliğini sağlamış firmaları ihale sürecine dâhil etti. Yapılan ihale sonucunda en uygun teklifi veren firmalar, afet riski altındaki alanların dönüşümünde başta kamu binaları olmak üzere, deprem performansı göstermeyen özel mülkiyet binalarının da hak sahiplerinin talebi halinde yıkımını gerçekleştirecek.
Bakanlık, yıkım yapacak firmaların dağıtımı ve bu firmaların görev alanlarının belirlenmesini bölgelere göre yapacak. En fazla yıkım firması konut yoğunluğunun fazla olduğu ve birinci derece deprem bölgesi olan Marmara Bölgesi’nde yoğunlaşacak. Bölgeyi daha sonra Ege Bölgesi ve diğer bölgeler takip edecek. Yıkımlar Türk firmaları tarafından gerçekleştirilecek.

Yeni bir iş kapısı olacak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yıkım sektöründeki firmaları teşvik ederek yeni bir sektör oluşturmak istediğini de açıkladı. Buna göre, Bakanlık, yıkım sektöründe Avrupa’daki gibi profesyonelleşmek isteyen firmalara gerekli her türlü desteği sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Yeni bir sektöre öncülük etmek isteyen Bakanlık binlerce kişiye de yeni bir iş kapısı sağlamış olacak.
‘Sıfır atık komisyonu’ kuruldu
Bakanlık kentsel dönüşümde çıkacak olan molozları çevreye zarar vermeden ekonomiye geri kazandırmak için de çalışmalarını sürdürüyor. Bakanlık “sıfır atık” projesini hayata geçirmek için bir komisyon kurdu. Geri dönüşüm tesislerinin kurulması için teşvikler verecek olan Bakanlık, Avrupa’daki geri dönüşüm tesislerini mercek altına aldı.
Avi Alkaş, Perakende Gayrimenkul Zirvesi’nde juri başkanı
Bu yıl Çin’in Şangay kentinde 12-14 Eylül 2012 tarihlerinde düzenlenen ICSC Dünya Perakende Gayrimenkul Zirvesi’nde sektörün önde gelen global liderleri, dünya çapındaki perakende gayrimenkul piyasasının sosyo-ekonomik ve kritik etkileri ile genel ekonomik rolleri üzerinde görüşlerini paylaşıyorlar. Jones Lang LaSalle’in Araştırma Sponsoru olduğu ICSC Dünya Perakende Gayrimenkul Zirvesi’nde Jones Lang LaSalle Türkiye Başkanı Avi Alkaş da konuşmacı olarak katılıyor.
Avi Alkaş, jüri başkanı olarak görev yaptığı ICSC Avrupa özelinde, perakende sektörü ve alışveriş merkezleri hakkında bilgi aktarımında bulunacak.

Konuyla ilgili açıklama yapan Avi Alkaş, şunları söyledi: “Kentleşme sürecinde geniş kapsamlı karma projelerdeki alışveriş merkezleri şehirlerde giderek daha önemli unsurlar arasında yer alıyor. Bununla birlikte AVM’ler içerdikleri yeşil alanları ve kent meydanları ile geniş kitlelerin bir araya gelip eğlendiği sosyal / kültürel ve eğitsel alanlar sunmaya, daha emniyetli ve güvenilir alanlar oluşturmaya başladı. Bu doğrultuda rekabet mi oluşturacağı sorgulanan internet satışları ve sosyal medya araçlarının kullanımı ile teknoloji, tüketici trendlerini takip etmede ve bağlantılı olarak da AVM’lerin yenilenmelerinde ve farklı pazarlama etkinliklerinde önemli bir unsur olmaya devam ediyor.”
AĞAOĞLU İDDİALI KONUŞTU: 1 AYDA 3 BİN KONUT SATARIM
Gayrimenkul sektörünün renkli simalarından biri olan Ağaoğlu Şirketler Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, yine çok iddialı konuştu. Maslak’ta inşaatına başladığı 5 bin 300 konutluk projesindeki iddiasını “1 ayda 3 bin konut satarım” diyerek gösteren Ali Ağaoğlu, bunun için 20 kişiyle takım elbise karşılığında iddiaya bile girdiğini söyledi. Daha önce de ‘1 ayda 2 bin konut satarım’ diyerek iddiaya girdiğini ve kazandığını hatırlatan Ağaoğlu, “Bu projede kendi rekorumu kırmak istiyorum. Bu proje sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en önemli projelerinden biri olacak” dedi.

Fiyatları şaşırtacak
Ağaoğlu’nun Maslak’taki dev projesi 5 bin 300 konutun yanı sıra alışveriş merkezi ve ofislerden oluşuyor. Projede binalar 60 katın üzerine çıkabilecek. İstanbul Boğazı’nı gören projenin en önemli özelliği ise kuşkusuz fiyatı olacak. Herkes Ağaoğlu’nun konutların metrekaresini 10 bin lira civarında satışa çıkaracağını beklerken, fiyatlar yüksek olmayacak.
Ağaoğlu’nun yatırımcısına kazandırmak için ilk etaptaki konutları 5 bin liranın altındaki fiyatlardan satışa çıkaracağı kesin gibi görünüyor.
Dubai’de Tarkanlı lansman
Ali Ağaoğlu, Maslak projesinin lansmanını da Ekim’de Dubai’de düzenlenecek Cityspace Fuarı’nda yapacak. Türkiye’nin onur konuğu olduğu fuarda Ağaoğlu gövde gösterisinde de bulunacak. Mega star Tarkan’ın da vereceği konserle tanıtılacak proje dünyada da satışa sunulacak.
Ispartakule’de konutları 10 ay erken teslim ediyor
Artaş İnşaat'ın Ispartakule'de inşa ettiği Avrupa Konutları Ispartakule 3 projesinde teslimler ekim ayında başlıyor. Belirtilen teslim tarihinden 10 ay önce teslim edilecek projedeki son daireler de satışa sunuldu. Anlaşmalı bankalar aracılığıyla 60 aya kadar yüzde 0,92, 120 aya kadar ise yüzde 0,94 faiz oranlarıyla vadelendirme imkânı bulunan projede, banka kredisi kullanıldığında dosya ve komisyon masrafı alınmıyor.
644 konutun ve alışveriş ünitelerinin yer aldığı projede, 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçenekleri bulunuyor. Konutların büyüklüklerinin 72 ile 171 metrekare arasında değiştiği projede, dairelerin yüzde 70'i sahiplerini buldu.
Hangi daire kaç lira?
Alanı(m2) Fiyat
1+1 153.000-194.000
2+1 249.000-290.000
3+1 312.000-401.000
4+1 364.000-441.000
Yeni kampanyada peşinatı teslim tarihine öteledi
Teslim tarihinin Aralık 2013’ten Eylül 2013’e çekildiği VIA PORT Houses&Suites’ten yaza veda kampanyası geldi. Kampanya kapsamında, daire alırken ödenmesi gereken yüzde 25’lik peşinatın ilk etapta sadece yüzde 1’i ödeniyor, geri kalan yüzde 24’ü ise konutların yeni teslim tarihi olan Eylül 2013’te ödeniyor. Kalan tutar da projeye özel anlaşmalı banka kredisi ile ödenebiliyor.
VIADMC projesi olan VIA PORT Houses & Suites, 26 bin metrekarelik arazi üzerinde konumlanıyor. 10 katlı 4 bloktan ve 3 katlı özel houses ünitelerinden oluşan projede toplam 617 daire bulunuyor. Kurtköy’de konumlanan projede, fitness center, açık ve kapalı yüzme havuzu, spa merkezi gibi sosyal donatılar bulunuyor.
Yüzde 25 peşin verene yüzde 13 indirim yapıyor
Okkalar İnşaat’ın Kurtköy’deki projesi ARMA Business&Life’tan kampanya haberi geldi. İlk etap satışlarının tamamlandığı projede, “Sonbahar Kampanyası” adı verilen kampanyada alıcılara tamamı peşin ödemede yüzde 15, yüzde 25 peşin ödemede ise yüzde 13 indirim fırsatı veriliyor. Bunun yanı sıra projede, peşinatın teslimde ödenmesi ya da ödemenin 24 ay vadeye yayılması gibi farklı ödeme seçenekleri de sunuluyor. Teslim tarihinin Haziran 2014 olduğu projede metrekare fiyatları ise 2 bin 200 liradan başlıyor.
264 bağımsız bölüm ve 20 dükkândan oluşan proje, 14 bin metrekare arsa, 30 bin metrekare inşaat alanına sahip. Projedeki, dairelerin büyüklükleri ise 48 ile 235 metrekare arasında değişiyor.
Babacan Yapı, öğrencilere ekstra indirim uyguluyor
Babacan Yapı, öğrencilere özel indirim yapıyor. Buna göre, Crown Tower’da yüzde 15 indirimli fiyat üzerinden ekstra 2 ve 3 bin lira, Novatrium projesinde ise ekstra 2, 3 ve 4 bin lira indirim fırsatı başladı. Öğrenci belgesi ile başvuran herkes ekstra indirim fırsatından yararlanabiliyor.
Crown Tower’da, stüdyo daireler 84 bin, 1+1’ler ise 140 bin liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. 35 katlı ve 420 konutlu projede, yüzme havuzu, fitness salonu bulunuyor.
Novatrium’da ise fiyatlar stüdyo dairelerde 68 bin, 1+1 dairelerde 118 bin ve 2+1 dairelerde ise 179 bin liradan başlıyor. Projede dairelerin büyüklükleri 49 ile 122 metrekare arasında değişiyor.

Kaynak: Milliyet, 13 Eylül 2012

16 Eylül 2012 Pazar

8 bankadan İzmir otoyolu için 1.3 milyar dolar

İstanbul-İzmir otoyolunun ilk aşaması olan Gebze-Orhangazi arasının tümüyle Türk bankalarının finansmanı ile yapılması kesinleşti. Projenin finansman tablosunun, yapımcı firmalar tarafından, geçtiğimiz Perşembe günü Karayolları Genel Müdürlüğü’ne verildiği öğrenildi.
İSTANBUL-İzmir otoyolu tümüyle iç kaynaklarla finanse ediliyor. Otoyolun ilk aşaması olan Gebze-Orhangazi arasının tümüyle Türk bankalarının finansmanı ile yapılması kesinleşti. Şimdiye kadar en büyük iç finansmanlardan biri olacak projenin finansman tablosunun, yapımcı firmalar tarafından, geçtiğimiz Perşembe günü Karayolları Genel Müdürlüğü’ne verildiği öğrenildi. Proje hakkında bilgi veren yetkililer, 2.7 milyar dolarlık toplam finansman ihtiyacı ortaya çıktığını, bunun yarısının özkaynak konularak karşılanıp, geriye kalan 1 milyar 350 milyar dolarlık yarı finansmanın ise 8 Türk bankasından sağlanmasının kesinleştiğini söylediler.
Hangi bankalar
Bu 8 Türk Bankası; Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıfbank, İş Bankası , Garanti Bankası, Akbank, Yapı ve Kredi Bankası ile Finansbank olarak belirlendi. Dolayısıyla Türkiye’nin en büyük 8 bankası İstanbul–İzmir Otoyolunun hemen hemen yarısını tümüyle finanse etmiş olacak. Gebze–Orhangazi arasında, asmaköprünün de bulunduğunu, dolayısıyla 45 kilometrelik yolun da bulunduğu bu bölümün toplam projenin yüzde 45’ini oluşturduğunu kaydeden yetkililer bu finansmanın başlamasının hayati öneme sahip olduğunu kaydettiler. Yetkililer Ekim ayı içinde Hazine ve diğer ilgili kuruluşlarla da yapılacak müzakerelerin ardından, bu finansmanın kesinleşeceğini tahmin ediyorlar.
21 banka ile görüşüldü
Finansman süreci hakkında bilgi veren proje yetkilileri, projenin tümü için yerli-yabancı 21 banka ile görüşmeler yaptıklarını, belirli bir aşamaya da gelindiğini ama yabancılarla müzakerelerin, küresel finans sıkıntısının devam etmesinin de etkisiyle, fazla uzadığını söylediler. Bunun üzerine Gebze-Orhangazi arasının yeniden projelendirilip, 3.2 milyar dolarlık kısmın 2.7 milyar dolara indirildiğini, zaten görüşülen 21 banka içinde yeralan 8 Türk bankası ile yeni yeniden müzakere edildiğini kaydeden yetkililer, böylece işin hızlandırıldığını belirttiler. Projenin temeli atılırken, projeyi üstlenen firmaların toplam 400 milyon dolarlık özkaynak koyup işlere başladığını, şu an büyük bir şantiyenin işlediğini hatırlatan yetkililer, şimdi bunun üzerine yapımcı firmaların 950 milyon dolar daha özkaynak koyacaklarını söylediler.
Yüksek özkaynak ikna etti
İlk kez proje finansmanına çıkılırken, yatırım maliyetinin yarısını yapımcı firmaların koyduğunu, bu oranın çok yüksek olduğunu kaydeden yetkililer, “8 Türk bankasının bu finansmana ikna edilmesinde, konulan bu yüksek özkaynak miktarı çok önemli rol oynadı” dediler. Bu arada sorumuz üzerine yetkililer, projenin hızlandırılması için Hükümetin de bu konuda kendilerine büyük destek verdiğinin altını çizdiler.
İkinci bölüm için yeniden müzakere
PROJE yetkilileri, yabancı bankaların da bulunduğu 21 banka ile görüşmelerinin devam ettiğini belirterek, Otoyolun geriye kalan bölümü için gereken finansmanın sağlanması için yine bu finansman imkanının korunduğunun altını çizdiler. Gebze-Orhangazi arasının sağlanan bu finansman sayesinde kısa sürede bitirilmesine çalışılacağını kaydeden yetkililer, bu kısmın devreye sokulması ile birlikte işletme gelirlerinin de tahsil edilmesine başlanacağını, dolayısıyla geriye kalan bölümün finansmanında bu işletme gelirlerinin devreye girmesinin büyük kolaylık sağlayacağını kaydettiler. Başka bir deyişle; asmaköprünün de içinde bulunduğu Gebze-Orhangazi arasını biran önce bitirmenin yapımcı firmaların da en büyük hedefi haline geldiğini söylediler.
İstanbul-İzmir 3.5 saate inecek
İstanbul-İzmir Otoyolu Projesi, iki şehir arasındaki mesafeyi 3.5 saate indirecek. İstanbul-Bursa arasındaki mesafenin de 1 saate kadar inmesi sağlanacak. 22 yıl 4 aylık yapım ve işletme ile en kısa süreli teklifi verip ihaleyi kazanan Nurol-Özaltın-Makyol-Astaldi-Yüksel-Göçay İnşaat Konsorsiyumu tarafından gerçekleştirilecek otoyol inşaasının toplam maliyetinin 6-7 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Proje; Gebze’den başlayacak. İzmit Körfezi’ni asma köprü ile aşarak Orhangazi ve Gemlik yakınlarından geçecek ve Ovaakça Kavşağı ile Bursa Çevre Yolu’na bağlanacak. Bursa üzerinden devam edecek otoyol, Balıkesir’den geçerek İzmir’e uzanacak. Otoyol uzunluğu 421 kilometre olacak proje kapsamında, 30 viyadük, 4 tünel, 209 köprü, 18 gişe alanı, 5 otoyol bakım işletme merkezi, 7 servis ve park alanı inşa edilecek. Proje mevcut devlet otoyolunu yaklaşık 140 kilometre kısaltarak, İstanbul-İzmir arasındaki 8-10 saatlik mevcut ulaşım süresini 3.5 saate kadar indirecek. Otoyolun inşaası kapsamında yapılacak İzmit Körfez geçisi, dünyanın en büyük köprükerinden birisi olacak. İnşa edilecek asma köprünün ortak açıklığı 1.700 metre, toplam uzunluğu 3 bin metre olacak.

Kaynak: Hürriyet, 15.09.2012

İzmir yılın 8 aylık döneminde kaç turist ağırladı?

Kente yılın ilk 8 ayında gelen turist sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 13 bin kişi artarak 1 milyon 304 bin olarak gerçekleşti.
İzmir Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü verilerinden alınani bilgiye göre, geçen yılın ilk 8 ayında 1 milyon 304 bin 749 olan İzmir'e giriş yapan turist sayısı, bu yılın aynı döneminde 1 milyon 317 bin 855'e çıktı.

Deniz, kum ve güneş turizminin yanı sıra Efes Antik Kenti gibi ören yerleri ile 2012 yılında da dünyanın 91 ülkesinden ziyaretçi alan İzmir'e en büyük ilgiyi 240 bin 411 turist sayısı ile Almanya, 97 bin 463 turist ile Fransa, 91 bin 630 turist ile İtalya gösterdi.

İzmir'e ilk 8 ayda 70 bin 18 İngiliz, 62 bin 266 Hollandalı, 50 bin 696 Belçikalı turist geldi.

Ziyaretçi sayısı fazla olmasa da Makedonya'dan İzmir'e gelen turist sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 300, Kosovalı turist oranı yüzde 100, Bosna Hersek'ten gelenlerin sayısı ise yüzde 86 artış gösterdi. Bahreyn, Katar, Kuveyt, Tunus, Lübnan'dan gelenlerin de kente olan ilgisi arttı.

SEFERİHİSAR VE ÖZDERE'Yİ TERCİH ETTİLER

İzmir Kültür ve Turizm İl Müdürü Abdülaziz Ediz, İzmir'e gelen turist sayısında ilk sıraları Avrupa ülkelerinden gelenlerin aldığını ancak ekonomik kriz nedeniyle 2011 yılına oranla Avrupalı turist sayısının düştüğünü anlattı.
Avrupa ülkelerinden gelen turist sayısını özellikle kruvaziyerlerin yükselttiğine dikkati çeken Ediz, 2012 yılı sonuna kadar 89 gemi daha beklediklerini, gelecek gemilerle Avrupalı turist sayısının da artacağını söyledi.
Ediz, İzmir'e yılın ilk 8 ayında özellikle Balkan ülkeleri, bazı Orta Doğu, kuzey ülkeleri ile Türki cumhuriyetlerden ziyaretçi yoğunluğu yaşadıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
''Avrupa'daki kriz ile birlikte ilk dört ülkenin sıralaması değişmese de sayısı değişti. Genel turist sayısında azalma yok. Bu dengeyi de Balkanlar, bazı Orta Doğu, kuzey ülkeleri ve Türki cumhuriyetler sağladı. Avrupalı turist daha çok Çeşme ve bölgesini tercih ederken bu yıl Seferihisar ve Özdere'ye de çok kişi geldi. Sıcak bir bölge olması, suyu ve doğası tercih edildi. Seferihisar, Özdere ve Çeşme farklı konseptler. Seferihisar ve Özdere bölgesindeki turizm yatırımları da önemli. Bölgenin hızlı şekilde gelişeceği inancındayım. Efes Antik Kenti'ne yakınlığı da turistlerin bir başka tercih nedeni oluyor.''
 
Kaynak: Turizm Güncel, 15.09.2012

Sanayi otelleri kuruluyor

OSB'lere akın eden yerli-yabancı işadamları için sanayi otelleri kurulmaya başlandı. Gebze'de Ertaş-Ulusoy ortaklığı, Dudullu'da ise IMES yönetimi ilk adımı attı

Organize Sanayi Bölgeleri'ndeki iş yoğunluğu turizme yaradı. Bölgelere iş amaçlı gelen yabancı ve yerli işadamlarının sayısı arttıkça bunların uzun dönemli konaklama ihtiyacını karşılamak için iş otelleri kurulmaya başlandı. Başta İstanbul ve çevresindeki sanayi bölgeleri olmak üzere, Türkiye genelinde artan bu ihtiyaç karşısında bazı gruplar bu alana odaklanıyor. Sanayiden gelen ve daha sonra inşaat alanına giren Ertaş-Ulusoy ortaklığı da bu alana yatırım için kolları sıvayan grupların başında geliyor. B Suites markasıyla ilk otelini Tuzla ve Gebze Sanayi Bölgeleri'nin birleştiği yerde açan grubun genel müdürü Oğuz Ünver, özellikle Türkiye'ye ortaklık ya da incelemeler yapmak için gelen yabancı yatırımcı ve çalışan sayısının hızla arttığını, bunların sanayi merkezlerine uzak şehir otelleri yerine daha yakın yerlerde konaklamayı tercih ettiklerini söyledi. Ünver, sanayi bölgelerine iş yapmak için gelen yerli ve yabancı çalışanların konaklama ihtiyacının birkaç gün değil birkaç hafta, hatta aylar aldığını belirterek uzun dönemli konaklamaya odaklandıklarını da anlattı.

İHTİYAÇ ARTTI Ünver, sanayi bölgelerinin çevresinde kaliteli otel sayısının çok az olduğunu tespit ettiklerini, bu nedenle de yatırıma başladıklarını anlattı. B Suites adıyla açılan ilk oteli 8 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdiklerini söyleyen Ünver, "Markayı büyütmeyi hedefliyoruz. 20 milyon dolarlık yatırımımız da devam ediyor" dedi.

Hedef 15 otele çıkmak
Ünver, "İlk otelimiz fizibilite çalışmalarına uyan, bölgedeki konaklama ihtiyacına cevap veren, ayakları yere basan bir tesis oldu. Amacımız sanayi kuruluşlarının misafirlerine ekonomik, çağdaş, güvenli ve temiz bir konaklama imkânı sağlamak" diye konuştu. Şehir içlerinde de suit kategorisinde ve uzun dönem kiralamaya yönelik fırsatları araştırdıklarını söyleyen Oğuz Ünver "Amacımız yıl sonuna kadar bir işletme sözleşmesi daha yapmak. Orta vadede İstanbul'da 5, toplamda ise 15 otel işletmesine sahip olmak" dedi.

İtalyan ve Fransızlar ağırlıkta
Uzun dönem kiralama imkânı sunmaları nedeniyle fiyat konusunda çok iddialı olduklarını söyleyen Ünver, "Bu otellere gelenler 1-2 ay kaldıkları için her gün dışarıda yemek yerine bazen otelde kalmak istiyor. Bu nedenle odalar içinde açık mutfaklar ve yemek için malzemeler var. İstediklerinde kendi yemeklerini yapabiliyorlar. Bunu tercih eden çok fazla müşterimiz var" dedi. İtalyan, İspanyol ve Fransız müşterilerin sanayi bölgelerini sıklıkla ziyaret ettiğini ve otellerinde konakladığını söyleyen Ünver, son dönemde Körfez bölgesinden de yatırımcıların geldiğini kaydetti. Müşterilere sunulan odaların büyüklüğü ise 50 metrekare.

'Sanayi bölgelerindeki iş bize yansıyor'Ünver, "Sanayi bölgeleri yoğun bir iş trafiğine sahip. Dünya ekonomisindeki çalkantılara karşın Türkiye'de işler iyi gidiyor. Yabancılar krizden sonra Türk şirketlerle daha çok çalışıyor. İş trafiğindeki artış bu bölgelerde uzun dönemli konaklama ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Sanayi bölgeleri çevresinde bu konuda bir açık olduğunu gördük ve bu alana odaklandık" diye konuştu. Ünver, inşaatı tamamlanan bazı hazır projelere de teklif verdiklerini kaydetti.


Kaynak: Sabah, 15.09.2012

9 Eylül 2012 Pazar

''Tapu harç bedelleri düşürülmeli''

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in gündeme getirdiği internet siteleri ve gazetelerdeki konut satış bedelleri ile tapu müdürlüklerine beyan edilen bedeller arasındaki büyük farkın, vatandaşların mülk satışı sırasında ödedikleri yüksek tapu harç bedelinden kaçınmak için konutun fiyatını düşük göstermelerinden kaynaklandığı belirtiliyor.           

Bakan Şimşek'in yaptığı açıklamaya göre, Maliye Bakanlığı gazetelerden, internet sitelerindeki ilanlardan gayrimenkullerin kiralama ve satış fiyatlarını toplamaya başlamıştı.

Vergi Denetim Kurulu'nun başlattığı proje ile pilot bölgeler seçilerek, bu çerçevede İstanbul'da Cihangir, Etiler, Ulus gibi lüks semtlerde emlakçıların ya da müteahhitlerin verdikleri ilanlarla satış beyanları çapraz kontrole tabi tutulacağı ifade edilmişti.

Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Ankaralı Emlak Müşaviri Salim Taşçı, Bakan Şimşek'in dikkati çektiği konunun Türkiye'de yaygın olarak başvurulan bir vergi kaçırma yöntemi olduğunu belirtti.

Türkiye'de 4 yıl önce mülklerin satış bedeli üzerinden alınan harç bedellerinin belirlenmesinde vatandaşın beyanının esas alındığını hatırlatan Taşçı, bugün konutların satış öncesi rayiç bedelinin belirlenmesinin belediyelerin yetkisi altında olduğunu dile getirdi.

''Tapu harç bedelleri düşürülmeli''

Söz konusu bedellerin yüksek olduğunu savunan Taşçı, ''Vatandaşın mülk alım satımlarında gerçek dışı beyanda bulunmalarının önüne geçmek için yüksek harç bedellerinin düşürülmesi gerekir. Öte yandan yapılacak bir düzenleme ile rayiç bedel belirleme işi, belediyeler yerine Maliye Bakanlığı tarafından yapılmalıdır'' dedi.

Taşçı, bugün alıcı ve satıcı için bin 650'şer civarında olan tapu harç bedellerinin bin lira seviyelerine düşürülmesi halinde vatandaşın mülkün değerini düşük gösterme gibi bir yola başvurmayacaklarını ifade etti.

Ankara Tüm Emlakçılar Esnaf Odası Başkan Yardımcısı Ahmet Rıfat Yetkin de, mülkün değerini düşük gösterme gibi yöntemlerin, son yıllarda konut alımında banka kredisi kullanımının artmasından dolayı azaldığını söyledi.

Kredi kullandırma aşamasında banka ekspertizlerinin mülkün gerçek değerine yakın fiyatlar ortaya çıkardığını belirten Yetkin, satış bedelini düşük göstererek vergi kaçırma yönteminin geçmiş yıllarda yaygın olduğunu kaydetti.

Uygulamanın daha çok emlakçılar dışında bireysel olarak ev alıp satanları ilgilendirdiğini belirten Yetkin, ''Kayıtlı emlakçılar zaten bu konularda vatandaşları uyarıyor. Vatandaşlara kayıtlı emlakçılardan ev alıp satmalarını öneriyoruz'' dedi.

Emlakçı Osman Kabala da alıcı ve satıcıların tapu harç bedellerinden dolayı mülkün değerini düşük gösterme eğiliminde olduklarını belirterek, ''İskan raporu olan bina ile iskansız bina arasında tapu harç bedeli olarak 2 kat fark var. Özellikle al-sat şeklinde iş yapan kişiler mülkün değerini düşük gösterip, ödemeleri gereken harç bedelinin bir kısmını kendileri alıyorlar. Çoğu bölgede mülkün değeri düşük gösteriliyor'' ifadesini kullandı.

Emlakçıların ''tapu harç bedelleri yüksek'' görüşüne konutlarını kendileri satan bazı vatandaşlar da katılıyor.

Ankara-Batıken'te 280 bin liralık dairesini satışa çıkaran Oğuzhan Filiz, kendi konutu için ödenmesi gereken tapu harç bedelinin 5 bin-5 bin 500 lirayı bulduğunu söyledi.

Harç bedellerinin düşürülmesi halinde kimsenin konutun bedelini düşük gösterme gibi bir yola başvurmayacağını dile getiren Filiz, bugünkü piyasa koşullarının çok gerisinde kalan belediye rayiç bedellerinin de yeniden güncellenmesi gerektiğine dikkati çekti.

Mercek altındaki semtler

Maliye Bakanlığı'nın yeni uygulaması kapsamında pilot bölge seçilen İstanbul'un lüks semtlerindeki konut fiyatları yüksek bedelleri ile dikkati çekiyor.

Pilot bölgelerden Etiler'deki konutların fiyatı oda sayılarına göre, 1 milyon 200 bin dolardan 2 milyon 250 bin dolar arasında değişiyor. Aynı semtteki ortalama 10-15 yıllık bir binadaki konut 625 bin liradan alıcı buluyor.

Pilot bölge olarak seçilen bir diğer semt olan Cihangir'de de fiyatlar Etiler kadar olmasa da yüksek oranlarda seyrediyor.

Söz konusu semtte 2 artı 1 şeklindeki bir dairenin fiyatı 980 bin dolara, 25-30 yıllık binalardaki dairelerin fiyatları da 500 bin dolara kadar çıkabiliyor.

Pahalı konutların yer aldığı bir başka pilot semt Ulus'ta da fiyatlar diğer semtlerle pek farklılık göstermiyor. Bu semtte de fiyatlar 550 bin dolar ile 4 milyon 300 bin dolar arasında değişiyor.

İstanbul Ulus'ta emlakçılık yapan bir vatandaş, vergi kaçırmanın önüne geçmek için belediyenin belirlediği rayiç bedel tutarlarının artması gerektiğini söyledi.

Özellikle pilot bölge olarak seçilen semtlerdeki konut fiyatları ile belediye rayiç bedelleri arasındaki farka değinen emlakçı, ''Etiler'deki bir dairenin fiyatı ortalama 1 milyon 750 bin dolar, buna karşın Etiler için belirlenen en yüksek rayiç bedel 600 bin lira civarında. Hatta 100 bin lira rayiç bedel belirlenen konutlar var. Siz Etiler'de 100 bin liraya gecekondu bile satın alamazsınız'' dedi.


Kaynak: Sabah, 05.09.2012

1 Eylül 2012 Cumartesi

Yatırımcısına en fazla kazandıran İl İzmir!

Geçen yıl konut fiyatların sadece yüzde 1,1 oranında artığı İzmir, bu yıl aradaki farkı kapatıyor ve yüzde 14,6 ile yatırımcısına en fazla kazandıran il oluyor

Kentte yılın en çok kazandıran bölgesi Gaziemir ilçesi. Yeşil, Atıfbey ve Merkez yüzde 24’ün üzerinde değer kazanarak İzmir’in en çok prim yapan mahalleleri oldular. Gaziemir’de yaşanan bu sıçramanın sırrı ise kamuoyunun daha çok İstanbul için takip ettiği kentsel dönüşüm projeleri. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Haziran ayı başında Gaziemir’de kentsel dönüşüm kapsamında 15 bin konut yapılacağını açıklamıştı. Gaziemir’in İzmir’in genişleme aksını oluşturması, arazisinin düz ve ana yollara yakın olması değerini artıran en önemli etkenlerden. Halihazırda kentin en değerli bölgesi olan Mavişehir’de (metrekaresi 2 bin 690 lira) arazi stokunun azalması da Gaziemir’in cazibesini artırıyor. Yılı yüzde 20’nin üzerinde getiriyle kapatan diğer mahallelerse aynı zamanda kentin en değerli bölgelerinden de olan Bornova Yeşilova ve Balçova Teleferik. İzmir’de FORBES Emlak Raporu’nda incelenen 62 mahalleden sadece dördünde fiyatlar düştü. Bu mahallerden ikisi (Göztepe ve Mithatpaşa) Konak’ta, diğerleri ise Karşıyaka (Donanmacı) ve Narlıdere’de (Ilıca).
Bayraklı’nın Manavkuyu ve Narlıdere’nin Atatürk mahallelerinde son dört yılda emlak fiyatları yüzde 41 oranında arttı. Bu bölgelerden özellikle Manavkuyu dikkat çekici. Manavkuyu, İzmir’in “Merkezi İş Alanı” olarak konumlandırılan Alsancak-Turan bölgesine yakınlığıyla kentin gelecekteki önemli merkezlerinden biri olarak konumlandırılıyor.
Yılın getiri şampiyonu İzmir’de sadece dört mahallede fiyatlar geriledi. Yükselişe geçen mahallelerde prim oranı yüzde 25’e ulaştı.
Mavişehir adeta İzmir’in Ataşehir’i. Lüks konut sitelerinin yükseldiği bölgede arazi stoku gittikçe azalıyor. Bu durum Mavişehir’in daha da değerlenebileceğine işaret ediyor.

Kaynak: Emlak Kulisi, 01.09.2012