27 Şubat 2014 Perşembe

DENİZLİ, MANİSA, İZMİR VE NEVŞEHİR'DE YER ALAN TAŞINMAZLARIN NİHAİ PAZARLIK GÖRÜŞMELERİ TAMAMLANDI

TTA Gayrimenkul A.Ş. ye ait; Denizli'nin Bekilli İlçesi, Manisa'nın Kula İlçesi, İzmir'in Menemen İlçesi ve Nevşehir'in Merkez İlçesinde bulunan muhtelif taşınmazların özelleştirme ihalesinin nihai pazarlık görüşmeleri tamamlandı. ANKARA(ANKA) - TTA Gayrimenkul A.Ş. ye ait; Denizli'nin Bekilli İlçesi, Manisa'nın Kula İlçesi, İzmir'in Menemen İlçesi ve Nevşehir'in Merkez İlçesinde bulunan muhtelif taşınmazların özelleştirme ihalesinin nihai pazarlık görüşmeleri tamamlandı.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, 26-27 Şubat 2014 tarihlerinde yapılan özelleştirme ihaleleri nihai pazarlık görüşmelerinde toplam 6 milyon 744 bin TL teklif alındı.
Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ)'a ait iken İdarece TTA Gayrimenkul A.Ş.'ye devrine karar verilen; Denizli'nin, Bekilli ilçesinde yer alan bin 14 metrekare yüzölçümlü gayrimenkulün üzerinde bulunan iki katlı betonarme belediye hizmet binasının zemin katındaki 12 bağımsız bölüm nolu dükkan, Gayrimenkul A.Ş.'ye ait; İzmir'in Menemen ilçesi, Süzbeyli köyü'nde yer alan Tarım Alanı imarlı gayrimenkul, Manisa'nın, Kula ilçesi, Gökçeören Dere Mahallesi, Kovukdere mevkiinde yer alan kadastro parseli niteliğindeki gayrimenkul,Nevşehir'in Merkez ilçesi, Yeni 1. Mıntıka Mahallesinde yer alan 3 Gelişme Konut Alanı imarlı gayrimenkulün, özelleştirme ihaleleri nihai pazarlık görüşmeleri 26-27 Şubat 2014 tarihlerinde yapıldı.Denizli'nin Bekilli ilçesinde yer alan taşınmaza en yüksek teklif 206 bin TL ile Ahmet Şemsettin Gönüllü tarafından verildi.
Manisa'nın Kula ilçesi, Gökçeören Dere Mahallesi'nde yer alan taşınmaza en yüksek teklif 37 bin TL ile Hilmi Canev tarafından verildi. İzmir'in Menemen ilçesi, Süzbeyli Köyü'nde yer alan taşınmaza en yüksek teklif 380 bin TL ile Binbir Gıda Tarım Ürünleri Sanayi A.Ş. tarafından verildi.Nevşehir'in Merkez ilçesinde yer alan taşınmaza en yüksek teklif 1 milyon 53 bin TL ile Nurgül Doğan-Mustafa Görüş Ortak Girişim Grubu tarafından verildi. Nevşehir'in Merkez ilçesinde yer alan taşınmaza en yüksek teklif 1 milyon 774 bin TL ile Nurgül Doğan-Mustafa Görüş Ortak Girişim Grubu tarafından verildi. Nevşehir'in Merkez ilçesinde yer alan taşınmaza en yüksek teklif 3 milyon 294 bin TL ile Nurgül Doğan-Mustafa Görüş Ortak Girişim Grubu tarafından verildi. (ANKA)
(AR/AYÇ)


Kaynak: Haberx, 27.02.2014

25 Şubat 2014 Salı

İzmir Narlıdere'de butik diş hastanesi faaliyete geçti

İzmir Kamu Hastaneleri Birliği Güney Sekreterliği’ne bağlı Narlıdere Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, butik hastane olarak hizmet vermeye başladı. Resmi açılışı 10 Şubat 2014 tarihinde yapılan merkezde, diş ve ağız sağlığıyla ilgili her türlü teşhis ve tedavi yapılıyor. Son teknolojiyle donatılan merkezde 16 hekim hizmet veriyor. Narlıdere Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Yöneticisi Dt. Dolunay Hamamizade, randevulu çalıştıklarını ve en kısa sürede en doğru tedaviyi uyguladıklarını söyledi.

Altı aydır faaliyette olan Ağız ve Diş Sağlığı Merkez, butik hastane anlayışıyla hizmet veriyor. 25 üniteden oluşan merkezde, günde ortalama 300 hasta tedavi görüyor. Dt. Hamamizade, yaptığı açıklamada her yetişkin kişinin ve çocukların, altı ayda bir mutlaka diş kontrolünden geçmesi gerektiğini belirtti: “Ağız ve diş sağlığı,sadece ağzı ilgilendirmiyor. Ağızdaki bir enfeksiyon, çok rahat bir kalp hastalığına, kulak, göz ve beyin enfeksiyonlarına sebep olabiliyor. Tüm vücudun sağlığı açısından, sistemik sağlık açısından çok önemli. Merkezimizde ortodonti tedavisi hariç bütün işlemler, çok kısa bir süre içerisinde ve en doğru tedavi yöntemiyle yapılıyor. Şu anda 16 hekim ve 25 ünitemiz var. Hem hasta hem de hekim açısından sayımız artacaktır. Butik hastane mantığıyla işletmekteyiz, her hastanın en hızlı, en güvenli ve en doğru tedaviyi alması için elimizden geleni yapmaktayız. Güney Sekreterliği'nin desteğiyle en üst seviyede olan cihazlarımızla ortodonti hariç, ağız ve diş sağlığını ilgilendiren hemen hemen her tedaviyi burada yapıyoruz. Devlet hastanelerinde genelde en büyük şikayet bekleme süreleridir. Biz burada planlı bir şekilde bu bekleme sürelerini en aza indiriyoruz. Bekleme sürelerini minimalize etmek için birtakım düzenlemeler yaptık. Sevilen bir koltuk değil diş hekimliği koltuğu; hem hastaların korkusunu yenebilmek hem de hızlı bir tedavi alabilmelerini sağlamak için personelimizi ve hekimlerimizi hizmet içi eğitimlerle devamlı destekliyoruz. Güler yüzlü hizmet anlayışıyla çalışıyoruz.”

Kaynak: Cihan, 25.02.2014

Büyük şehirlerde konut satışı geriledi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2013 yılı ve 2014 Ocak ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre Türkiye genelinde 2013 yılında 1 milyon 157 bin 190 konut, satış sonucu el değiştirdi.

Geçen yıl konut satışlarında İstanbul, yüzde 20 ile en yüksek paya sahip oldu. İstanbul’u Ankara ve İzmir izledi. Aynı dönemde en az satış ise 138 konut ile Hakkari’de gerçekleşti. Türkiye’de 2014 Ocak ayında ise satılan konut sayısı 87 bin 639 oldu. Her ne kadar geçen yılın ocak ayına göre yüzde 0.22’lik küçük bir artış gözlense de, büyük şehirlerdeki konut satışında yaşanan düşüşler dikkat çekti. Geçen yıl ocak ayında 18 bin 235 konutun satıldığı İstanbul’da, bu senenin aynı döneminde 17 bin 489 konut satıldı. Böylece satışlarda yüzde 4 oranında azalma gerçekleşti. Benzer şekilde Ankara’da konut satışlarında yüzde 9.6, İzmir’de ise yüzde 5.20 azalma görüldü.

YABANCIYA 1207 SATIŞ
Geçen yıl yabancılara satılan konut sayısı 12 bin 181 olurken, 2014 ocak ayında yabancılara 1207 konut satıldı. Yabancılara yapılan konut satışlarında ocakta ilk sırayı 464 konut ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla İstanbul (243 satış), Sakarya (119 satış), Muğla (75 satış) ve Aydın (70 satış) izledi.

İPOTEKLİLER AZALDI
Bu yılın ocak ayında 32 bin 46 konutun satışı ipotekli olarak gerçekleşti. Geçen yıl aynı dönemde bu rakam 36 bin 581 olarak gerçekleşmişti. Türkiye genelinde toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı ise yüzde 36.6 oldu. İpotekli satışlarda İstanbul 7 bin 454 konut satışı ile en yüksek paya (yüzde 23) sahip oldu. Hakkari’de ise hiç ipotekli satış işlemi gerçekleşmedi.

Kaynak: Net Gazete, 25.02.2014
TOKİ Ankara, İstanbul, İzmir gibi 16 şehirde 55 arsayı açık artıma yöntemiyle ve 120 aya varan vadelerle satışa çıkarıyor.
 
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ ), aralarında Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Erzurum gibi büyükşehirlerin de bulunduğu 16 şehirdeki  55 arsayı açık artıma yöntemiyle  ve  120 aya varan vadelerle satışa çıkarıyor.
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), aralarında Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Erzurum gibi büyükşehirlerin de bulunduğu 16 şehirdeki  55 arsayı açık artıma yöntemiyle  ve  120 aya varan vadelerle satışa çıkarıyor. TOKİ, Hazine'ye herhangi bir yük getirmeden, ihtiyacı olan finansmanı arsa ve iş yeri satışlarıyla kaynak geliştirme projelerinden elde ediyor. Böylece yoksul ve alt gelir grubundaki vatandaşların da kaliteli çağdaş ve güvenilir mekanlarda yaşama olanağı sunuluyor.
 
6 Mart'ta  yapılacak açık artırma, Eskidji firmasının İstanbul'daki merkezinde saat 14.00'te yapılacak. TOKİ'nin 6 Mart'ta satışa sunacağı taşınmazlar, Ağrı, Amasya, Ankara, Çorum, Edirne, Elazığ, Erzurum, İstanbul, İzmir, Kars, Kocaeli, Konya, Kütahya, Mersin, Şanlıurfa ve Van illerinde bulunuyor. 
 
Satışa sunulan taşınmazlar için hem peşin hem de vadeli teklif alınacak. Müzayedede, Ankara'da bulunan 15 arsa da satışa sunulacak. Sincan İstanbul  Başakşehir'deki 2 arsa da düzenlenecek açık artırmada satışa çıkarılacak taşınmazlar arasında yer alıyor. İkitelli'deki 2,3 dönüm büyüklüğündeki arsa, 5 milyon 876 bin lira, Hoşdere'deki 7,4 dönüm arsa ise 22 milyon 501 bin lira muhammen bedelle satılacak. Silivri Alipaşa'daki 319,9 dönümlük tarım alanı ise 15 milyon 995 bin lira muhammen bedelle açık artırmaya sunulacak. AA
 
Kaynak: Samanyolu Haber, 25.02.2014

İzmir Kuş Cenneti Yavru Flamingolara Hazır

İZMİR ile Gediz Deltası'ndaki Çamaltı Tuzlasını işleten Birbir Gıda firmasının personelinden oluşan ekiple yapılan çalışmada, flamingoların yuva yaparken zorluk yaşamaması için sert cisimler temizlendi ve toprak bellenerek yumuşatıldı.   Prof. Dr. Sıkı ve İZKUŞ biyologlarından Ömer Döndüren tarafından elle şekillendirilerek 200'ü yapay yuvanın da hazır hale getirildiği kuluçka adasında, flamingoların adayı üreme sahası olarak daha kolay kabul etmelerini sağlamak için çamurdan elle yapılan bu yuvalardan 9'una birebir renk ve boyutlarda flamingo maketi ile bazı yuvaların üzerine alçıdan yapılmış yumurta yerleştirildi.  - Dünyanın en büyük yapay kuluçka adası  Sıkı, çalışmalarla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, İzmir Kuş Cenneti'nin sadece İzmir ve Türkiye için değil dünya için büyük önem taşıdığını ifade etti.  Gediz Deltası İzmir Kuş Cenneti'nin, Türkiye'de gözlenen 469 kuş türünden 285'inin görüldüğü ve bunlardan 117'si için üreme sahası konumundaki bir alan olduğunu belirten Sıkı, alanda en yoğun görülen kuş türünün ise flamingolar olduğunu kaydetti.  Sıkı, Türkiye'de yaygın olarak görülmelerine karşın sadece Tuz Gölü  ve bu alanda üreyebilen flamingoların, yılda tek bir yumurta verdiklerini ve bu nedenle türün devamlılığı açısından üreme sahalarının korunmasının büyük önem taşıdığını bildirdi.  Alanda flamingoların üremek için en yoğun olarak kullandığı Çamaltı tuzla sahası içindeki adanın, 2000'li yıllarda dalga erozyonuyla giderek küçüldüğünü anlatan Sıkı, şunları söyledi:  "Kuşlar 30 yıldır bu alanda kuluçkaya yattılar ama dalga erozyonu nedeniyle adalar bitme noktasındaydı. Burada biz zamanında 10 bin yuva saydık ama 2011'e geldiğimizde 350-400 yuvamız kalmıştı. Dolayısıyla koruma kurullarından izin almak suretiyle İzmir Kuş Cenneti Koruma ve Geliştirme Birliği bizim önerilerimiz doğrultusunda bu adayı yaptı. Bu ada, 6 bin 444 metrekare büyüklüğünde ve dünyada yapılan en büyük yapay flamingo adasıdır burası. Sonuçta birkaç yıl daha bu adanın yapımı gecikseydi, geçmişte 10 bin 250 çift flamingonun kuluçkaya yattığı alanda önümüzdeki yıllarda bir çift dahi yatmayacaktı." - Üreme mevsimi öncesi her şey hazır  Prof. Dr. Sıkı, aralık ayı ortalarından itibaren eşleşmeye başlayan ve nisan ayında yuva yapan flamingoların, her türlü doğa dışı tehditten uzak üreyebilmeleri için gerekli tedbirlerin Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğünce alındığına işaret ederek, şunları kaydetti:  "Flamingolar eşleşme törenlerine başladılar, dolayısıyla bu kuşlara biz uygun bir üreme yeri hazırlayabilirsek, eminim ki bu ada 10-12 bin flamingoyu barındırabilecek alana sahip. Hedefimiz, burada yaptığımız çalışmayla kuşları bu sene buraya çekmek. Bütün hazırlıklarımızı yaptık dolayısıyla bu sene hedefimiz, İzmir Kuş Cenneti'nde, kısmet olur, flamingolar da Mehmet Hocalarını mahcup etmezlerse 10 bin, hatta 12 bin flamingoya ev sahipliği yapmak.  Kuşların nisan ayının 15'inden itibaren buraya gelmesini bekliyoruz. Geldikten sonra 15 gün yuva yapma süresi var. Mayıs'ın sonuna doğru yavrularımız dünyaya gelecek. Eğer 10 bin kuşu burada kuluçkaya yatırabilirsek, yüzde 75 başarıyla aşağı yukarı 6 bin 500, 7 bin 500 yavru bekliyoruz." 
Anadolu Ajansı
 
Kaynak: Mynet, 25.02.2014

Konut satışlarında İzmir, Ege lideri

İzmir'i 24 bin 124 konut ile Aydın, 22 bin 234 konut ile Balıkesir, 15 bin 928 konut ile Muğla, 15 bin 597 konut ile Manisa ve 6 bin 213 konut ile Afyonkarahisar izledi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2013 yılı ve 2014 Ocak ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Geçen yılın 12 aylık rakamları ve 2014'ün Ocak ayı verilerine göre İzmir, Ege Bölgesi'nde en fazla konut satışı yapılan il oldu. İzmir ayrıca, 72 bin 421 konut satışıyla İstanbul ve Ankara'nın ardından Türkiye'de 3'üncü sırada yer aldı.

Yabancı "Muğla" dedi
TÜİK verilerine göre 2013 yılında İzmir 72 bin 421 adetle Ege Bölgesi'nde en fazla konut satışı yapılan şehir oldu. İzmir'i 24 bin 124 konut ile Aydın, 22 bin 234 konut ile Balıkesir, 15 bin 928 konut ile Muğla, 15 bin 597 konut ile Manisa ve 6 bin 213 konut ile Afyonkarahisar takip etti. 2014 Ocak ayı konut satışı verilerinde ise İzmir'de, geçen yılın Ocak ayına oranla 290 adet gerileyerek 5 bin 300 konut satışı yapıldı. Aydın'da bu rakam 141 artışla 1860 oldu. 2014 Ocak ayında Aydın'ı, bin 682 konut ile Balıkesir, bin 227 konutla Manisa, bin 186 konutla Muğla, bin 124 konut ile Denizli, 444 konut ile Afyonkarahisar takip etti.
Geçtiğimiz yıl ile bu yılın Ocak aylarında Ege Bölgesi'nde yabancılara en fazla konut satışı yapan il ise Muğla oldu. Geçen yıl Muğla'da yabancılara 75 konut satılırken, bu yıl da rakam değişmedi. Aydın'da ise bu rakam geçen yıla oranla 78 konuttan, 70 konuta düştü. İzmir'de bu rakam 15'te kaldı. Türkiye genelinde ise 2013'te yabancılara satılan konut sayısı 12 bin 181 olurken, Ocak ayında yabancılara bin 207 konut satıldı. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Ocak'ta ilk sırayı 464 konut ile Antalya aldı. Antalya'yı sırasıyla 243 konut satışı ile İstanbul, 119 konut satışı ile Sakarya, 75 konut satışı ile Muğla ve 70 konut satışı ile Aydın izledi.

İstanbul Türkiye şampiyonu
2013'te konut satışlarında İstanbul 234 bin 789 konut satışı ile en yüksek paya (yüzde 20.3) sahip oldu. İstanbul'u 137 bin 773 konut satışı (yüzde 11.9) ile Ankara, 72 bin 421 konut satışı (yüzde 6.3) ile İzmir izledi. Aynı dönemde, en az satış ise 138 konut ile Hakkari'de gerçekleşti. Türkiye genelinde satılan konutların 460 bin 112'si ipotekli, 697 bin 78'i ise diğer satış türlerinde gerçekleşti. Böylece 2013'te 1 milyon 157 bin 190 konut, satış sonucu el değiştirdi. Türkiye'de Ocak'ta 40 bin 155 konut ilk defa satılırken, konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 45.8 oldu. İlk satışlarda İstanbul 7 bin 644 konut satışı ile en yüksek paya (yüzde 19) sahip oldu. İlk satışta, İstanbul'u 3 bin 920 konut ile Ankara ve 2 bin 127 konut satışı ile İzmir izledi.

İzmir avantajlı bir kent
Emlak Müşavirleri Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, konut satışlarındaki artışın, İzmir'in gelişmesiyle doğru orantılı bir şekilde arttığını belirterek, "İzmir son iki yıldır köy havasından kurtularak gelişen bir çehreye sahip oldu. Manhattan projeleri onaylandı, daire ve iş yerleri satılmaya başlandı. Bu durum konut satış rakamlarını artırdı. Ancak şehrimizde hala konut açığı var. İnsanlar, İzmir'in ılıman iklimi ve denize sahip olması nedeniyle tercihlerini bu yönde kullanıyorlar. Bu avantajlar neticesinde önümüzdeki dönemlerde İstanbullu yatırımcıları da İzmir piyasasına girecek. İzmir bu sayede Türkiye'de İstanbul ve Ankara'nın önüne geçebilir" dedi.

Kaynak: Yeni Asır, 25.02.2014

24 Şubat 2014 Pazartesi

Yıldırım: İzmir'e 18 yat limanı yapacağız

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, İzmir'i ayağa kaldıracak dev projelerini tanıttı. Yıldırım, bin 414 projeden oluşan Hayat İzmir'i açıkladı.
 
BİNALİ YILDIRIM: 18 YENİ YAT LİMANI YAPACAĞIZ
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, İzmir'i ayağa kaldıracak dev projelerini tanıttı. Yıldırım, bin 414 projeden oluşan Hayat İzmir'i açıkladı.
 
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Yüzyılın Şehircilik Hareketi sloganıyla İzmir'in geleceğine yön verecek projelerini görücüye çıkardı.
 
Kaya Thermal Convention Otel'de düzenlenen törende Yıldırım, bin 414 projeden oluşan Hayat İzmir'i açıkladı. Törene Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AK Parti milletvekilleri, ilçe belediye başkan adayları, il teşkilatı, kentin ileri gelenleri, iş dünyası, sivil toplum örgütleri temsilcileri, medya temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
 
Anafikrini "İzmir'in tıkanmış damarlarından", adını "İzmir'in yaşam tutkusundan" enerjisini "İzmir'in genç, dinamik nüfusundan, eşsiz doğasından, kentler tarihinin toplumsal mekanlarından ve yerleşmeler arasındaki etkileşim gücünden" alan Hayat İzmir, 12 ana başlık altında toplandı.
 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, bütün projelere detaylı giremeyeceğini, eğer detaylı açıklarsa projenin 23 saat süreceğini belirterek projeleri ana başlık halinde açıkladı.
 
Hayat İzmir'in tanımını yapan Yıldırım, şöyle konuştu: "İzmir'in sorunlarını çözmeye kilitlenmiş şehircilik hareketidir. Gücünü İzmirlilerden alan kolektif yönetim hareketidir. Mahallerinden ilçelere kadar uzanan yerel yönetişim biçimidir. Hayat İzmir'in içinde 9 ana başlık var. Bunlar sosyal, ulaşım, ekoloji, engelsiz, turizm, yeşil, dünya, sanat, kültür, kentsel hayattan oluşuyor. Bu başlıklar İzmir için eylem planımızı oluşturuyor."
 
"JEOTERMAL ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KURULACAK"
 
Ekonomide hayat projesini açıklayan Yıldırım, hedefin izmir'in ekonomisini güçlendirmek, kalkınmada lokomotif haline getirmek olduğunu belirterek, bunun için tarım sanayi, turizm ve kültürü seçtiklerini belirtti.
 
Tarımda İzmir'in bir numaralı şehir olduğunu aktaran Yıldırım, şöyle konuştu: "Tarımda 107 proje hazırladık. Jeotermal organize sanayi bölgeleri kuruyoruz. 29 bin dekar alanda sera kurulacak. Ayrıca fidancılık ve süs bitkileri organize bölgeleri kurulacak. 12 ilçemize tarımda bilinci artırmak ve ara eleman ihtiyacını karşılamak için meslek edindirme merkezleri açacağız. Güzelbahçe'de deniz ürünleri borsasını kuruyoruz. Ödemiş ve Bergama için bir diğer projede hayvancılığı geliştirmek ve yem borsası kuruyoruz. Şu an İzmir'de 12 çeşit tarım ürünümüz var. Bu ürünlerin marka haline gelmesi için çiftçi merkezleri kuracağız. Süt toplama ve et entegre tesisleriyle üreticilerimize katkı sağlayacağız."
 
"KONAKLAMA TESİSLERİ YAPILACAK"
 
Turizmin İzmir'de sıkıntılı olduğunu, 1.4 milyon misafir ağırlandığını, Antalya'da 10,5 milyon, Muğla'ya 3 milyon yabancı misafirin geldiğini açıklayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu neden böyle düşünmek lazım. Hele hele İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş'la bazı önlemleri almasaydık bugün 1.4'ü bile göremezdik. 4 milyonluk kente turistler neden gelmiyor. İzmir fuarcılığı İktisat Kongresiyle Türkiye'de başlatan şehir. Yıllar geçmiş İzmir fuarcılığı gerilemeye devam etmiştir." 10 yıldır İzmir fuarının organizasyon ve ziyaretçi sayında artış olmadığını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu: "Fuar adeta panayıra dönüşmüştür. Yeterli konaklama var mı? 5 yıldızlı oteller sadece Konak Alsancak civarında. Karşıyaka'da bile 5 yıldızlı otel yok. Süratle konaklama tesislerinin kalitesini artırarak, şehre yayacağız. Doluluk oranları vahim. Erişim ulaşım konusu çok önemli. İzmir'de mutlaka bunları da kolaylaştırmamız lazım. Demek ki altyapı ile yapmamız gerekenler var. İzmir'in tarihi turizm potansiyeli açığa çıkmalı. Dışarıdan kent çok güzel gözüküyor, insanlar hayale kapılıyor. Ama İzmir'e gelince hayal kırıklığı yaşıyorlar."
 
"BAŞIMIZI TAŞIN ALTINA KOYUYORUZ"
 
İzmir'in sadece nüfus olarak Türkiye'nin 3'üncü büyük kenti olduğunu aktaran Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak bütün göstergeler arka sıralarda geliyor. Yalnız hak yemeyelim bir gösterge de ikinci sırada. O da imarsız yapılaşma. İzmir, İstanbul'dan sonra ikinci sırada yer alıyor, keşke daha güzel şeyler paylaşabilsem. İzmirli hep geçmişiyle övünüyor, çünkü Victor Hugo bu kente prenses demiş, Evliya Çelebi İzmir'den büyük övgülerle bahsetmiş, Büyük İskender'in, almazsam eksik olur dediği kent. Sezen Aksu'nun Firuzesi İzmir. İzmir geçmişini tabi ki yad edecek ama geleceğe de umutla bakacak. Ama ne yazık ki İzmir geleceğinden umutlu değil, geleceğini göremiyor. Bunda İzmirli'nin suçu ne. İzmirli mi bunun sebebi. Tabiki değil. Buradaki sorumluluk bu kenti yönetenlerdir. Göz göre göre bu kentin kan kaybede kaybede bu hale gelmesine müsaade edenlerdir. Kimse bundan kaçmasın. Biz seçimi yaptık. Şimdi sıra hemşehrilerimizde. Hemşehrilerimiz seçerse başımızı taşın atına koyarak projeleri gerçekleştireceğiz. Ben zoru severim. Benim için zor hemen yapılır. İmkansız biraz zaman alır. İzmir'de artık herşey kolay diyorum. Çünkü Türkiye'de yaptıklarımız, tıkanan damarları açan icraatlarımız herşeyin teminatıdır. Türkiye'de başardık İzmir'de hayli hayli başarırız. Çünkü bizim çok iyi ekibimiz var. İlçelerde, ne yapacağını bilen, ortak yönetişim anlayışını belirleyen bir ekiple yola çıkıyoruz. Belediyeler yönetimin ilk kademesidir. Şehirde yaşayanların ilk dokundukları yer belediyelerdir. Şehirleri belediyeler inşa eder, onlar da medeniyeti kurar. İzmir'de İyonyalılar, Selçuklu, Osmanlı medeniyetleri çok güzel eserler bıraktı. Bu eserleri geleceğe taşımak bizim görevimizdir. Onun için özenle çalıştık projelerimizi hazırladık."
 
"DÜNYANIN EN BÜYÜK BOTANİK PARKI"
 
Karşıyaka'da kültür sanat ve hava müzeleri olacağını anlatan Yıldırım, "Karşıyaka İskelesi'ne bağlanacak Zübeyde Atıf Gemisi İstanbul'da hazır buraya gelmek için gün sayıyor. Bayraklı'da denizin dibinde ancak denize ulaşamıyor. Bu ilçemize de bilim, teknoloji ve açık hava müzesi kuruyoruz. İnsanlık tarihi boyunca bu alanda gezilecek. Anadolu bulvarı yeraltına alınacak, Bayraklı'yla Yamanlar birleştirilecek ve dünyanın en büyük botanik parkı burada yer alacak. 30 bin farklı bitki yer alacak. Su dünyası müzesi ve devasa bir akvaryum Balçova'da yapılacak."
 
"18 MUHTELİF ÖLÇÜDE YAT LİMANI"
 
İkiçeşmelik, Kadifekale'nin de projelendirileceğini söyleyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "İkiçeşmelik el sanatları sokağıyla tarihini devam ettirecek. Teleferikle Agora'ya Kemeraltı'na ulaşacak ve bu sistem kruvaziyerle sahil bandına birleştirilecek. Yat limanı sayısı ve kapasitesini artıracağız. 18 muhtelif ölçülerde yeni yat limanı yapacağız. Bin 900 olan konaklama ve bağlama kapasitesini 9 bin üzerine çıkaracağız. Deniz turizmine katma değer sağlayacak bir proje olacak."
 
"TÜRKİYE'NİN KÜLTÜR VE TURİZM BAŞKENTİ İZMİR"
 
Türkiye'nin ticari başkentinin İstanbul, siyasi başkentinin Ankara olduğunu aktaran Yıdlrım, şunları söyledi: "Türkiye'nin kültür ve turizm başkenti İzmir olacak. Bu çerçevede Alsancak'taki atıl alan dönüştürülecek. Mürselpaşa ile liman arasında kalan alanı medya, bilişim, yayıncılık, kültürün yerleştiği bir site haline getiriyoruz. Şehir içinde işlevsiz olan depolar bu bölgede kötü görüntü oluşturuyor. Bu yerleşke içine bin dönümlük park ilave ediyoruz. Ofisler, sanat atölyeleri, film paltoları yer alacak. Gençlere de önemli müjdem var. Açık ve kapalı spor alanları kruvaziyer limanıyla irtibatlandırılacak. Gençler için dalış eğitim amacıyla yeniden ele alınacak."
 
"YATIRIMCIYA KENTTE OT YOLDURULUYOR"
 
İzmir'in ticareti Türkiye'ye öğreten şehir olduğunu anlatan Yıldırım, şöyle konuştu: "Ancak bu alanda maalesef 4'üncü sırada yer alıyor. Türkiye'de ihracat 4 kat arttı. İzmir'in payı 10 yıl içinde yüzde 8'den 6'ya geriledi. Bazıları bunda İzmir'in ne kabahati var diyebilir. Teşvik verilmediğini iddia edebilirler. Oysa Bursa'da teşvikte İzmir ile aynı ama ihracatta İzmir'in önünde. Bu şehirden yatırımcı kaçırılıyor. Yatırımcıya ot yolduruluyor. Hiçbir şey yapamıyor, izinleri alamıyor. Bunu yerel yöneticiler kolaylaştıracak. Yerel yönetimin dertlerle dertlenmeleri gerekiyor. Keşke dertlenseler de biz de burada olmazdık."
 
"170 BİN İZMİRLİ'YE İSTİHDAM SAĞLANACAK"
 
İşsizliğin had safhada olduğunu açıklayan Yıldırım, projelerin gençlere istihdam sağlayacağını söyledi. 35 bin İzmirli'ye iş aş sağlanacağını aktan Yıldırım, "Tarım, sanayi, turizm, kültürü birleştirdiğimizde toplam 130 bin istihdamı olacak. Bütün projeleri birlikte düşünürsek 170 bin hemşehrimize iş imkanı sağlıyoruz. İzmir ekonomisine de 30 milyar katma değer gelecek" diye konuştu.
 
PROJE MALİYETİ 65 MİLYAR LİRA
 
Toplam projelerin yatırım maliyetinin 65 milyar olduğunu söyleyen Binali Yıldırım, projelerini şöyle anlattı: "İzmirli sizi seçti. Bunları nasıl yapacaksın diyenler olabilir. Bu soru bana 2003'te de soruldu. İzmirli rahat olsun. Ben 35 yıllık mühendisim. En büyük problem nedir biliyor musunuz? Projenizin olmamasıdır, nereye gideceğinizi bilememenizdir. Biz bunları biliyoruz. Projeleri biz kamu özel ortaklığıyla, bazı projeleri de merkezi hükümetle birlikte yapacağız. Toplam proje içinde kendi kaynaklarımızla yapacağım 15 milyarı geçmiyor, gerisi alternatif finans kaynaklarıyla yapılacak."
 
"İZKARAY'LA İKİ YAKA BİRLEŞECEK"
 
Bir diğer projenin ulaşım olduğunu anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmirlinin bunu yaşaması lazım. Ulaşan erişen Türkiye'yi yaptık, İzmir'de hayli hayli yapacağız. Toplu ulaşım çok yetersiz kentte. İZBAN'ı yaptık biraz rahatladı. Raylı sistem yetersiz. Otobüsü merkezde var. Çevre ilçelerde yok. Deniz unutulmuş yok. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar deniz taşımacılığına uygun yer yok. Demek ki işin sistemi belli. İlk etapta 26,5 km metro, ikinci etapta 65 kilometrelik tramvay hataları var. Böylece düşey hatları yatay hatla birleştirileceğiz. Toplu ulaşım denizle entegre olup sorun çözülecek. İZKARAY projesi ile iki yakayı birleştireceğiz. İzmirle Karşıyaka arasındaki rekabet devam etsin. Ama projeler yapılsın. Rekabet güzellik ve kalite getirir. Onun için o rekabete sözümüz yok. Biz ulaşımda kuzeyi ve güneyi birleştireceğiz. Niye Çiğli'den gelen vatandaşımız Çeşme'ye gitmek için eziyet çeksin. İZKARAY ile 6 dakikada geçsin."
 
"440 KİLOMETRE BÖLÜNMÜŞ YOL"
 
Sahilden çevreyoluna yolların yetersiz olduğuna dikkat çeken Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: "Önümüzdeki dönemde 440 kilometre bölünmüş yol yapacağız. Yeni büyükşehir yasasının getirdiği en önemli şey İzmir'in 12 bin kilometrelik yolları büyükşehirin sorumluluğuna veriliyor. Üretim yolları, köy yolları, merkezdeki yollar dahil bütün altyapı, artıma herşey büyükşehir sorumluluğuna geçiyor. Büyükşehirin aldığı pay da 4,5'dan 6'ya çıkıyor. Parasal anlamda da büyükşehirin kaynakları artırılıyor. Bu ne demektir. Artık yapılacak yol için Ankara'dan cevap beklemeye gerek yok"
 
ŞEHİR İÇİNE AKILLI TRAFİK
 
Şehir içinde akıllı trafikle ilgili projeleri de yapacaklarını söyleyen Binali Yıldırım, şunları söyledi: "İzmir'de park alanları yetersiz olduğundan yolların yarısı park olarak kullanılıyor. İzmir'de yapılan kapalı otopark 5 bin 500, trafiğe giren araç sayısı 700 bin. Yeter mi bu otoparklar. Bizim havalimanına yaptığımız otopark 5 bin 300 kapasiteli. Ama İzmir'de bu yapılmıyor. Amma para alınıyor. Otopark paraları alınıyor. Tüm Türkiye'de böyle. Otopark ruhsatı alınır, sonra dükkana dönüşür. Bu uygulamaya son veriyoruz. Akıllı ulaşım sistemiyle şehre 35 dalçık yapıyoruz. Akıllı sistem 7/24 çalışacak. Akıllı sistemler trafik 24 saat takip edilecek. Vatandaşta alternatif gidişlerini görecek, ona göre yoluna gidecek."
 
İzmir'in tiyatro sayısı ve sinema sayısı bakımından İstanbul ve Ankara'nın gerisinde olduğunu belirten Yıldırım, sinema, gösteri ve tiyatro sayısını artıracaklarını söyledi.
 
"KONAK MEYDANINI BÜYÜTÜYORUZ"
 
İzmir'de sosyal hayatta da önemli projeleri olduğunu aktaran Yıldırım, "Konak meydanını büyütüyoruz. Körfezle buluşturuyoruz. İzmir'in sembolü meydanı bu haliyle insanlar arayıp bulamıyor. Bu halden çıkarıyoruz. Denizle yol arasındaki kesintiyi önleyerek, 3 kat meydanı büyütüyoruz" dedi.
İzmir yeşil alan fakiri olduğunu söyleyen Yıldırım, bunun için kent parkları, yeşil alanlar, yaşam alanları projelerini bütün ilçelerde gerçekleştireceklerini ifade etti.
 
"ACİLİN ACİLİ İŞİMİZ ÇÖPLERİ ENERJİYE DÖNÜŞTÜRMEK"
 
Sürdürülebilir ekolojik bir hayat için 600 üzerinde proje tasarımları olduğunu anlatan Yıldırım, İzmir'de 31 Mart'ta göreve geldikleri takdirde ilk işlerinin çöp depolarını, atıklarını çöp fabrikalarına dönüştüreceklerini dile getirdi. Bu atıklar değerlendirilerek hem gübreye hem enerjiye dönüşeceğini anlatan Yıldırım, şunları söyledi: "Bunu İstanbul, Bursa başardı. Acilin acili budur. 31 Mart'ta başlayacağımız iş budur. Çünkü insan hayatı herşeyden önemlidir. Teknoloji o kadar gelişti ki bugün İsveç çöp ithal ediyor ve bunu gübre ile enerjiye dönüştürüyor ve yok satıyor. Biz ise elimizdeki çöpü nereye koyacağımızı bilemiyoruz. Ekolojik hayatla ilgili 179 proje var. Bunda biri ekolojik hayat, Çiğli önünden kanal açıyoruz. İç körfezin sirkülasyonunu sağlayacağız."
 
İzmir'in en önemli konularından birinin kentsel hayat oluğunu söyleyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Afet sayısı 313 bin. 1 milyon İzmirlinin bu yapılardan çıkması lazım. Boğaziçi Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre İzmir'de 6,5 şiddetinde deprem olursa 11 ilçe merkezi etkilenerek, 196 konut yıkılıyor, 5 bin ile 20 bin arasında can kaybı riski var. 50 bin üzerinde yaralanma riski var. Böyle bir duruma karşı önlem ise yok maalesef. Zaman kaybetmeden 1 milyon hemşehrimizin yaşadığı ruhsatsız yapılardan kurtarmamız, konforlu ve rahat sitelere dönüştürmemiz gerekiyor. Bunu gönüllülük esasıyla yapacağız. Kimseyi yerinden yurdundan etmeyeceğiz. Kendi rızasıyla yapacağız. Bunu kooperatiflere yaptıracağız. Ama hemşehrilerimizin güvencesi biz olacağız. Emsal usulüyle değil kütle imar ile şehir yenilemesi yapacağız. Yani sosyal, yeşil alan, yaşam alanları merkezleri herşeyin kararını biz vereceğiz ve uygulatacağız. Zaten bu başladı bin 600 konut şu an muhtelif ilçelerde yapılıyor. Bu kişilere 650 TL kira yardımı yapıyoruz. Yapım esnasında da kiraları ödenecek ve rahatsızlık yaşamayacaklar. Kentsel dönüşüm anlamında elle tutulur tek iş TOKİ'nin yaptığı 14 bin konuttur. Tabi geçmiş dönemde yapılan projelerde var ancak yeterli değil. Doğu ve kuzey aksında şehir nasıl gelişecek. Bunun kararını vereceğiz. İzmir'in bir bölü binlik planları var. İzmir gelişigüzel büyüyor."
 
İzmir'in sıcak havası, iklimi ile sağlık için önemli olduğunu belirten Binali Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: "Sağlık olsun demekle sağlık olmuyor. EXPO'da da sağlık için önemli projeler yaptık. Bayraklı'da 2 bin 100 yataklı 7 hastaneden oluşan komplekse 12 Mart'ta başlıyoruz. Güneyde de bin 500 yataklı şehir hastanesi yapılıyor. Seferihisar'da da uluslararası sporcu kamp merkezi kuracağız. Yerli yabancı spor kulüpleri gelerek kamp yapabilecekler."
 
İzmir'in engelliler için de engel olduğunu ifade eden Yıldırım, engellilerin yaşamını kolaylaştıracak uygulamaları en birinci görevleri olacağını ve onlara bulundukları yerde hizmet götüreceklerini söyledi.
 
Kaynak: Deniz Haber, 24.02.2014

21 Şubat 2014 Cuma

İzmir arıtmada lider!

TÜRKİYE İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son verilerine göre İzmir, Avrupa Birliği standartlarında arıtma sayısı ve kişi başına düşen arıtma miktarıyla Türkiye liderliğini korudu. İzmir'de bir yılda Avrupa standartlarında arıtılan kişi başına atık su miktarı 66.92 metreküp olurken, bu rakam İstanbul'da 20.44, Ankara'da ise sadece 4.2 metreküpte kaldı.

TÜİK tarafından açıklanan, tüm belediyelere uygulanan "2012 yılı Belediye Atık Su İstatistikleri Anketi' sonuçlarına göre İzmir, Avrupa standartlarında arıtma sayısı ve kişi başına düşen ileri biyolojik atık su arıtma miktarıyla yine ilk sırada yer aldı. Türkiye'de bulunan 70 ileri biyolojik atık su arıtma tesislerinden 14'ü İzmir'de yer alırken, İzmir'i 11 arıtma tesisiyle Antalya, 7 arıtma tesisiyle Muğla, 5 arıtma tesisiyle İstanbul ve Konya izledi. Diğer illerdeki arıtma sayısı ise 2 veya 1 oldu.

2012 yılında İzmir'de biyolojik, ileri biyolojik ve doğal olmak üzere 28 arıtma tesisinde 273 milyon 718 bin metreküp su arıtıldı. Bunun yüzde 97.9'u ileri biyolojik yöntemlerle arıtıldı. İstanbul'da ise bu oran yüzde 25.20 olarak gerçekleşti. 2012 nüfusuna göre ise 13 milyon 854 bin 740 kişinin yaşadığı İstanbul'da yılda kişi başına düşen ileri biyolojik atık su arıtma miktarı 20.44 metreküp, Ankara'da 4.2 metreküp ve Antalya'da 52.9 metreküp olarak gerçekleşirken, Avrupa standartlarında arıtma sayısı ile liderliği elinde tutan İzmir'de bu miktar 66.92 metreküp oldu.

TÜİK verilerine göre, 2012 yılında Türkiye'de işletilen 460 atık su arıtma tesisinde toplam 3 milyar 256 milyon 980 bin metreküp atık su arıtıldı. 460 adet tesisin 57'si fiziksel, 244'ü biyolojik, 70'i ileri biyolojik, 89 adedinin ise doğal arıtma tesisi olduğu belirlendi. Arıtılan toplam 3 milyar 256 milyon 980 bin metreküp suyun yüzde 38.2'si yani 1 milyar 245 milyon 977 bin metreküpü Avrupa standartlarında arıtıldı.

Çevre mevzuatında AB kriterlerine uyarak biyolojik arıtma sisteminde "ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri' kurmayı tercih eden İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2008-2013 yılları arasında 10 ileri biyolojik atık su arıtma tesisini hizmete aldı. Bugün ise Bergama, Ödemiş, Kiraz belediyelerinin de arıtmalarıyla birlikte İzmir'de 28 arıtma bulunuyor. Kentte Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen arıtma sayısı 25.

Büyük Kanal Projesi kapsamında İzmir kent merkezinin evsel atıkları halen Türkiye'nin en büyük ileri biyolojik atık su arıtma tesisi olma özelliğini koruyan Çiğli'nin (2000 yılı) yanı sıra, 2001 yılında Güneybatı ve 2004 yılında Havza ile 2008 yılında Foça ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri hizmete girdi. 2008-2013 döneminde 872 bin 500 kişinin evsel atığını arıtacak kapasitede biri biyolojik, 10'u ileri biyolojik olmak üzere 11 arıtma tesisi daha hizmete alındı. Torbalı, Bayındır, Ayrancılar-Yazıbaşı, Kemalpaşa, Menemen, Özdere, Doğanbey, Seferihisar, Kemalpaşa, Urla ve İzmir Yüksek Teknoloji arıtmaları ile bu ilçelerdeki evsel atık su sorunu çözüldü. Büyükşehir Belediyesi, 11 arıtma için 90 milyon liralık yatırım yaptı.

Kaynak: Hürriyet, 21.02.2014

17 Şubat 2014 Pazartesi

Folkart'tan İzmir'e yeni proje

Folkart Bornova'da 40 milyon TL bedelle 25 bin metrekarelik bir arsa satın aldı.

250 milyon TL yatırımla 850 adet konut ve ticaret alanlarından oluşacak projenin inşaatına Mayıs ayında başlanması planlanıyor.

Folkart, Avrupanın en yüksek kulelerinden Folkart Towers’ın ilk kulesini tamamlayıp Şubat sonunda teslim etmeye başlamasının ardından yeni projenin lansmanı için hazırlıklara hız verecek.
Mart ayı itibarıyla ön talepler toplanmaya başlanacak. Mayıs ayında başlayacak inşaat 18 ay sürecek ve 2016 sonunda teslim edilecek. Konut ve ticaret alanlarının yanısıra geniş ve kaliteli sosyal alanları, spor sahaları, yüzme havuzları ve zengin peyzaj uygulamalarıyla da dikkat çekecek. Huzurlu bir ortamda, konforlu ve güvenli bir yaşam sürmek isteyenler Folkart’ın yeni projesinde buluşacaklar.
Ulaşım kolaylığı
Merkezi konumu ile modern konut ve perakende yatırımlarının yeni odak noktasında yer alacak projenin en büyük avantajlarından biri ulaşım kolaylığı. Bölgeye otobüs, minibüs, ve metro gibi çeşitli toplu taşıma araçları ile kolayca ulaşılabiliyor. İzmir otobanına 500m., Bornova metro durağına 1km İzmir şehirlerarası otobüs terminaline 2 km uzaklıkta inşa edilecek proje Ege Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi, Forum Bornova AVM, IKEA, ve Baumaxx’a yürüme mesafesinde olacak. İzmir’in en önemli noktalarına çok yakın mesafede konumlanacak projeye ilginin çok fazla olması bekleniyor.
Yeni proje ile ilgili olarak bilgi veren Mesut Sancak “Yeni projemizde daha geniş kitlelere hitap edecek daha uygun fiyatlı daireler olacak. Folkart’lı olmak isteyen herkesi bütçelerini fazla zorlamadan Folkart kalitesi ile tanıştırmayı hedefliyoruz. Bu yüzden m2 fiyatlarının 3.000 – 3.500 TL bandında seyredeceği, 1+1, 2+1, 3+1, ve 4+1 daire seçeneklerinin olacağı 8 katlı binalardan oluşan bir proje hazırlıyoruz. 850 daire ve alışveriş alanlarından oluşacak projede 18.000 m2 yeşil alan olacak” dedi.
İnşaat sektörü büyüyecek
Folkart Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak’a göre Türkiye’de güven ve istikrar ortamı herşeye rağmen devam edecek. Sancak; gayrimenkul ve inşaat sektörünün, mevcut büyüme potansiyeliyle bu yıl da Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörleri arasındaki yerini koruyacağını, 2014 yılında inşaat sektöründe yüzde 7 oranında büyüme beklediklerini kaydetti. Mesut Sancak “ Biz Türkiye’nin geleceğine ve İzmir’e çok güveniyoruz. İzmirliler de bize güveniyorlar ki şimdiye kadar tüm yatırımlarımızın karşılığını aldık. Söz verdiğimiz gibi, Şubat sonunda teslim edeceğimiz Folkart Towers A Kulenin şu anda %95’i satılmış durumda. Beklenenden çok daha iyi bir proje ortaya çıktı ve şimdiden İzmir’in simgesi haline geldi” dedi.

Kaynak: Posta, 17.02.2014

14 Şubat 2014 Cuma

Atek Address: Hayat devam ediyor projeler yükseliyor

EKONOMİNİN dışında her şeyin konuşulduğu bir gündem yaşıyoruz. Ama bütün olumsuzluklara rağmen gayrimenkul sektöründe de projeler yükselmeye devam ediyor. Bunlardan biri de Atek Yapı’nın inşaat ettiği Atek Adress.

Atek Yapı İnşaat A.Ş., İzmir’de üçüncü projesine başladı. ‘Yeni Kent Merkezi’ olarak adlandırılan Bayraklı’da yapımı süren, 28 katlı ve 135 işyerinin yer aldığı Atek Adress’in birkaç ay içinde satışa çıkması bekleniyor.
İnşaatın yanı sıra elektro mekanik ve çocuk eğlence merkezleri sektöründe de faaliyet gösterdiklerini dile getiren Atek Yapı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Güç’le yeni projelerini ve gelecek planlarını konuştuk.

Güç, gayrimenkul sektöründe ilk projelerini Buca’da yaptıklarını belirterek, “Onu tamamladık ve teslim ettik. Daha sonra Karşıyaka’da bir projeye başladık. Orada da satışlarımız devam ediyor.
Son projemizi ise İzmir’in gelecekte yıldız bölgesi olarak gösterilen Bayraklı’da yapıyoruz. Adliye’ye çok yakınız. Şu anda inşaat çalışmaları devam ediyor. Birkaç ay içinde de satışa çıkarmayı planlıyoruz” dedi.

Eylül 2015’te teslim Atek Adress’in iş merkezi konseptli bir proje olduğunu anlatan Ercan Güç, Eylül 2015’te teslim etmeyi planladıkları yapıda 135 bağımsız bölümün yer aldığını aktardı. Güç, şöyle devam etti: “İş merkezlerinin yanı sıra alt katta bir showroom bulunacak. Bunun yanında toplantı salonları ve çeşitli aktivite merkezleri yer alacak. Farklı bir proje ortaya koymak adına sürekli çalışıyoruz.”

Altın çağını yaşıyor
Atek Yapı Gayrimenkul Geliştirme Koordinatörü Tolga Hikmet Duğles ise inşaat sektörünün son 4-5 yıldır altın çağını yaşadığına dikkat çekerek, “Bizde bu süreçte sektörde iyi projelerle yerimizi aldık. Şu ana kadar iyi bir satış grafiği yakaladık. Şimdi bunlardan aldığımız güçle üçüncü projemizin lansmanına hazırlanıyoruz. Hem Bayraklı, hem de Karşıyaka projelerinin ardından yeni çalışmalar gündeme gelebilir. Stokta arsalarımız var. İlerleyen yıllarda bunları değerlendireceğiz” bilgisini verdi.

Kaynak: Hürriyet - Mete Tamer OMUR, 13.02.2014

11 Şubat 2014 Salı

İzmir'de Hava Ulaştırma Fakültesi açıldı

THK Genel Başkanı Osman Yıldırım, "Kendi uçaklarımızı kendimiz yapmayı, bakımını üstlenmeyi ve personelimizi yetiştirmeyi hayal ettik. Türk Hava Kurumu Üniversitesi bu hayali gerçekleştirmek için büyük bir adım attı" dedi.
 
Yıldırım, Selçuk'ta THK Üniversitesi Hava Ulaştırma Fakültesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, fakültenin 2014-2015 akademik döneminden itibaren öğretime başlayacağını söyledi.
Havacılık eğitiminin önemini anlatan Yıldırım, THK'nın 89. yılını kutladığını, bu yılda açacakları yeni meslek yüksekokulları ve fakültelerle havacılık ve eğitim alanlarına ciddi destek vereceklerini belirtti.

Yıldırım, "Kendi uçaklarımızı kendimiz yapmayı, bakımını üstlenmeyi ve personelimizi yetiştirmeyi hayal ettik. Türk Hava Kurumu Üniversitesi bu hayali gerçekleştirmek için büyük bir adım attı. Bu fakülte Ege'de kurulacak üniversitenin habercisi. Üniversitenin ismini Egeliler koyacak" diye konuştu.

Sektör altın çağını yaşıyor
İzmir Valisi Mustafa Toprak da ülkelerin gücünün beşeri ve sosyal sermayesiyle ölçüldüğünü, yüksek teknolojinin ülkeler için üstünlük aracı olduğunu, eğitimde, araştırma-geliştirmede başarı sağlamış ülkelerin dünya ekonomisini kontrol ettiklerinin görüldüğünü söyledi.
Son yıllarda yapılan yatırımlar ve sağlanan desteklerle Türk havacılık sektörünün altın çağını yaşadığını söyleyen Toprak, "Bunun bilimsel faaliyetlerle taçlandırılması gerekir. Sektör ülke genelinde lüks olmaktan çıkmış, yaygın kullanılır hale gelmiştir" dedi.

2023 hedefleri İzmir'le mümkün
Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "Türkiye'nin 2023 hedeflerini yakalaması ancak ve ancak İzmir'le mümkündür" dedi.

11 yıllık bakanlık görevinde en çok havacılık alanında iş yaptığını anlatan Yıldırım, "hava yolunu halkın yolu" yaptıklarını belirtti. İç hatlarda 8.7 milyondan aldıkları yolcu sayısını 76 milyona çıkardıklarını anlatan Yıldırım, "Havacılık o kadar büyüdü ki bu büyüme ekonomimize büyük bir katkı sağladı. İnsanlar uçakla seyahat etmenin konforunun hızını yakaladı. 16 milyondan fazla vatandaşımız ilk defa uçağa bindi. Bizim nesil 20'li, 30'lu yıllardan sonra binebilirdi, şimdi bebekler bile uçakla seyahat edebilir hale geldi" diye konuştu.

Yıldırım, THK Üniversitesi'nin Ulu Önder Atatürk'ün "İstikbal göklerdedir" ülküsünü gerçek anlamda yerine getirecek önemli bir adım olduğunu sözlerine ekledi.
AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu ise uçak mühendisi olduğuna değinerek, sivil havacılık alanının serbest rekabete açılmasıyla gelişme sağlandığını dile getirdi.
Açılışta THK Üniversitesi öğrencilerinden oluşan ekip halk oyunu gösterisi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Çad uyruklu siyahi öğrenci de zeybek ve Ankara oyun havası eşliğindekli oyunu ilgi gördü.

Selçuk Belediye Başkanı Ülgür'den yazılı açıklama
Bu arada açılışa katılmayan Selçuk Belediye Başkanı Vefa Ülgür ise yaptığı yazılı açıklamada, fakültesi için talep edilen yeni derslik, laboratuvar, idari birimler gibi desteklerin Selçuk Belediyesi olanaklarıyla yapıldığını belirterek, şu açıklamalara yer verdi:
"Açılacak fakültenin eski bir bakan olan ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayına mal edilmeye çalışılması, çağdaş eğitim kurumları üzerinden siyasi sömürü yapılıyor olması kabul edilebilir davranış değildir."

Kaynak: Hürriyet, 11.02.2014

8 Şubat 2014 Cumartesi

Urla'daki villalarla ilgili yeni iddia

İzmir İl Genel Meclisi Başkanı CHP'li Serdar Değirmenci, Urla Zeytineli Köyü, Hacılar Koyu’ndaki villaların bir kısmının Hazine arazisi üzerinde olduğunu ileri sürdü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tatilini geçirdiği İzmir’in Urla İlçesi’ne bağlı Zeytineli Köyü, Hacılar Koyu’nda 1'inci Derece SİT alanı üzerinde yapılan villalarla ilgili yeni iddia daha ortaya atıldı. İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, villaların bulunduğu bölgedeki parsellerden birinin Hazine’ye ait olduğunu ileri sürdü. Meclis’in dün yapılan toplantısının açılışında konuşan Değirmenci, “Üç kez yazı yazmamıza rağmen Milli Emlak’tan yanıt alamadık” dedi.

Hacılar Koyu’nda 1609, 1607, 1608, 1611, 1819 numaralı parsellerin bulunduğunu ifade eden Değirmenci, “İzmir İl Özel İdaresi, mülkiyeti Maliye Hazinesi adına kayıtlı bulunan 1819 No’lu parsele ilişkin olarak, parsel üzerinde yer alan ruhsatsız yapıların yıktırılması konusunda 775 sayılı kanun gereği 16.04.2012, 19.03.2013 ve 23.05.2013 tarihlerinde Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı’na yazı yazmıştır. Ancak bu konuda ne yapıldığına dair bir yanıt alamamıştır” diye konuştu.

GÖREVDEN ALINDILAR

Villaların yapıldığı Hacılar Koyu’nun İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından 1995 yılında 1'inci Derece Doğal SİT alanı olduğunu ifade eden Değirmenci, villalar ile ilgili olumsuz karar alan kamu görevlilerinin yerlerinin değiştirildiğini söyledi. Değirmenci, “Para cezası ve yıkım kararı için karar alan, bu konuda yıkım paralarını da ilgili ilçelere gönderen İl Encümeni’nin başı zamanın İzmir Valisi Cahit Kıraç apar topar Diyarbakır’a tayin edilmiştir. Bu ve bunun gibi kararlara direnen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önce elinden yetkileri alınmış, Bakan Ertuğrul Günay görevden alınmıştır. Son olarak konuya mesafeli duran henüz 6 aylık Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü Fethi Şahinoğlu da görevden alınmıştır” dedi.

Hacılar Koyu ile ilgili olarak çok sayıda sorunun cevap beklediğini hatırlatan Değirmenci, “İzmir 1 No’lu Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu bahse konu olan alanın SİT derecesinin düşürülmesi için bir karar almış mıdır? Bu kararı almışsa hangi gerekçelerle almıştır? Bu kararı alırken, bu karara gerekçe olan raporları hazırlayan bilirkişiler kimlerdir? Bu komisyon kimlerden teşekkül etmektedir? Bu karar alındıysa onay için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gidecektir. Yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı sayın İdris Güllüce aynı yoldan mı gidecektir? Bu soruların bir an önce yanıtlanması, kamuoyunun aydınlatılması gerekmektedir” diye konuştu.
Haber Kaynağı: DHA
 
Kaynak: Haber Ekspress, 08.02.2014

5 Şubat 2014 Çarşamba

Roma dönemi İzmir'de yaşatılacak!

Roma Dönemi konseptiyle hizmet verecek olan ve inşaatı devam eden Türkiye’nin ilk tema parkı "Cittantica Ephesus Park" Nisan ayında İzmir Selçuk’ta hizmete açılacak. Park, antik çağın otantik ruhuna hayat verecek ve konuklarına binlerce yıl önceki gündelik yaşamı yaşatma fırsatı sunacak.

Tema park konseptiyle Nisan ayında açılması hedeflenen 6 bin 500 metrekare kapalı alanı bulunan Bilintur ve Tura Turizm'in ortak çalışması olan ve Bi-tu Turizm tarafından inşa edilen tesis Selçuk girişinde yer alıyor.
Cittantica’nın İşletme Direktörü Celal Coşkun, "Kompleks içinde yer alan Artemis adındaki çok amaçlı salonumuzda grup yemekleri, düğünler, konserler ve benzeri sosyal etkinlikleri düzenleyebileceğiz. Cittantica Ephesus Park bu özelliği ile bile sadece Selçuk’un değil tüm bölgenin ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte olacak. Bölgedeki turizmciler olarak bunu söylüyorum; biz gelirimizi artırmak için hem daha üst gelir düzeyindeki turistleri çekmeliyiz, hem de tekil ziyaretçileri (bağımsız gezen turistler) kazanmalıyız. Turizmin dinamiklerini görebilmeliyiz. Görmediğimiz sürece zamanın içinde yok olup gideriz. Bu parkı bir turizm inovasyonu olarak görüyoruz" dedi.
Coşkun, bölgede farklı çekim ögelerine ihtiyaç olduğunu, Cittantica Ephesus Park'ın da bu ihtiyacı kısmen karşılayacağını, ancak farklı çekim merkezlerine hala ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Coşkun, "Turizm diğer sektörlere benzemez. Turizmde fiyat kırmanın kendi ayağınıza kurşun sıkmadan farkı yok. Dolayısıyla farklı olmak zorundasınız. Farkı kaliteyle, sunumla yaratmak zorundasınız. Kaliteyle var olmaya çalışmalısınız. Bunları yaptığınız sürece ayakta kalırsınız" diye konuştu.

100'DEN FAZLA KİŞİYE İSTİHDAM
Bölge turizmi içinde Selçuk’un çok özel bir yeri olduğunu hatırlatan Coşkun, "Bölge turizmini bir yüzüğe benzetirsek Efes ve Meryem Ana bu yüzüğün üstündeki pırlantalardır. Bu değerleri turizm ürünlerimizle beslemeliyiz. Turizm diğer sektörlere benzemez. Turizmde sadece fiyat kırarak rekabet edilemez. Bir fark ortaya koymak zorundasınız, sunumunuzu iyileştirmek zorundasınız. Kaliteyle var olmaya çalışmalısınız. Bunları yaptığınız sürece ayakta kalırsınız" ifadesinde bulundu.
Tesiste çalışacak olan personelin tamamının ilçe vatandaşlarından oluşacağı ve sadece sezonda değil bütün yıl aktif olacak olan tesiste 110 kişiye istihdam sağlanacağını belirten Coşkun, bu anlamda yabancı dil bilen, satış yeteneği olan, turizm kariyeri yapmak isteyen, vizyonu açık Selçuklu gençleri istihdam etmek istediklerini duyurdu.

TEMA PARKI
Tema parkın içinde ayrıca kervansaray mantığıyla bir alan oluşturacaklarını belirten Coşkun, bu alanda pazar yerinin oluşturulacağını, bölgenin özelliklerini taşıyan ve buraya özgü hediyelik eşya üreten kişilerle çalışmak istediklerini duyurdu. Coşkun, şunları kaydetti: "Pazaryeri gibi düşünebileceğiniz bu alanda hediyelik eşya niteliğinde üretim yapan esnaf ve zanaatkarın bu temada yer almasını istiyoruz. O yüzden buradan Selçuklu girişimcilere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Sabun, keçe, cam vs. eşya niteliğinde üretim yapan esnaf ve zanaatkarlara da kapımız açık. Burada kira bile ödemeden ürünlerini satabilirler. İşlerinin show kısmına ve sunumuna ağırlık vererek bu tema parkta yer bulabilirler. Kısacası parkın içinde bulunan pazar yerinde değerlendirilebilecek, bölgenin özelliklerini taşıyan ve buraya özgü hediyelik eşya üreten kişilerle çalışmak isteriz"

Kaynak: Star Gazete, 05.02.2014

İzmir turistler için cazibe merkezi

İzmir'e son bir yılda gelen turistlere "İzmir'i nasıl buluyorsunuz?" diye soruldu, ortaya kente atfedilen"sevindirici" özellikler çıktı.

İZMİR (ANKA) - İzmir'e gelen turistler Yaşar Üniversitesi MYO Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı Öğretim Görevlisi Dr. Özge Adan'ın tamamladığı doktora tezine konu oldu. Kenti çağdaş bir kişinin özellikleri ile nitelendiren turistler İzmir'in, batılı, modern, yaratıcı, dürüst, neşeli ve arkadaş canlısı olduğunu söylediler.
YÜZLERCE TURİST İLE GÖRÜŞÜLDÜ
Yaşar Üniversitesi MYO Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı Öğretim Görevlisi Dr. Özge Adan'ın tamamladığı doktora tezinde İzmir iline son bir yılda kruvaziyer ve sağlık amacı ile gelen turistleri konu aldı. 450 turist ile anket çalışması gerçekleştiren Adan kente gelen turistlerin İzmir'in kişiliğini ve imajını nasıl algıladıklarını araştırdı. İzmir'e gelen turistlere yönelik geliştirilecek pazarlama çalışmalarına da ışık tutacak çalışması hakkında bilgi veren Adan, "Tez çalışmamda hem kruvaziyer hem de sağlık amacı ile gelen turistlerin İzmir ilini nasıl algıladıklarını ve kentten ne gibi beklentileri olduğunu araştırdım. Her iki pazar bölümü içinde İzmir'e atfedilen ortak kişilik özellikleri olduğunu tespit ettim. Bu özellikler arasında batılı, modern, yaratıcı, gerçekçi, erdemli, dürüst, aklı başında, arkadaş canlısı, sosyal ve neşeli gibi özellikler yer aldı" dedi.
BOZULMAMIŞ MEKANLAR SEÇİLİYOR
Yabancı turistlerin destinasyon seçimlerinde gittikçe daha özellikli, gerçeğe uygun ve bozulmamış mekanları tercih ettiğine dikkat çeken Dr. Adan turizm faaliyetlerini artıracak şu önerilerde bulundu:
"İzmir'in gelişimi kentin özellikleri bozulmadan sağlanmalı ve bu algı sürdürülebilir kılınmalı. Yerel yönetimler tarafından da turlar geliştirilmeli. Ayrıca turların güzergâhları çeşitlendirilmeli ve kruvaziyer ile gelen turistlerin İzmir ilinde daha uzun süreli olarak kalmaları sağlanmalı. Kruvaziyer ile gelen turistlerin yüzde 62,2'sinin Avrupa kıtasından geldiği belirlendi. Türkiye'nin Avrupa'ya olan yakınlığı göz önünde bulundurulduğunda kente kruvaziyer ile gelen turistlerin tekrar ziyaret etme olasılığını arttırmakta. Bu durum İzmir ve hatta Türkiye için bir fırsat olarak değerlendirilmeli. İzmir Limanı içine veya yakın çevresine kurulabilecek olan turist danışma bürosunda İzmir ve Türkiye'yi tanıtıcı broşür, katalog ve ücretsiz tanıtım filmi gibi tanıtıcı araçlar yanında özellikle İngilizce, İtalyanca ve Fransızca dillerini iyi bilen çalışanlar istihdam edilmeli.
İZMİR'İN İKLİMİ TURİSTLERİ CEZBEDİYOR
Sağlık turizmi için ise sağlık olanakları kadar iklim faktörü çok önemli. İklim şartlarının uygun olmadığı destinasyonlarda sağlık turizminin yapılması mümkün değil. Sağlık turistlerine yapılan anket sonuçlarına göre İzmir ili için en önemli imaj değişkeninin iklim olduğu tespit edilmiştir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, özellikle İskandinav ülkeleri gibi soğuk iklime sahip ülkelere yapılacak olan sağlık turizmi kapsamındaki pazarlama faaliyetlerinde İzmir'in iklimi üzerinde durulmalı. Bu kapsamda iklim koşullarını elverişliliği konusunu çağrıştıracak uygun destinasyon sloganları ve logoları geliştirilebilir. Böylece İzmir'in sağlık amacı ile gelen turistlerin akıllarında daha kalıcı bir şekilde kalmaları sağlanabilecek."
HEM OKUMUŞU HEM ZENGİNİ GELİYOR
Tez kapsamında İzmir'e gelen turist profilini de tespit eden Adan yalnızca sağlık amacı ile gelen turistlere İzmir Balçova Termal Oteli Sağlık Merkezi'nde, kruvaziyer ile gelen turistlere ise İzmir Limanı Yolcu Salonu'nda anket uygulandığını söyledi. Adan, ortaya çıkan anket sonuçlarını şöyle sıraladı:
"-İzmir'e gelen turistlerin cinsiyet dağılımda önemli bir farklılık yok
-İzmir'e sağlık amacı ile gelen turistler en yüksek yüzde 31 oranla "55-64 yaş" grubundan; kruvaziyer ile gelen turistler ise en yüksek yüzde 27,9 oranla "45-54 yaş" grubundan oluşmakta. Buna göre İzmir'e sağlık amacı ile gelen turistlerin yaş ortalaması kruvaziyer ile gelenlere oranla daha yüksek
-Sağlık amacı ile gelen turistler yüzde 76,4 ile; kruvaziyer ile gelen turistler yüzde 63,6 ile üniversite ve üstü mezunu.
-Gelir grubuna bakıldığında sağlık amacı ile gelen turistlerin yüzde 86,1'i; kruvaziyer ile gelen turistlerin ise yüzde 72,1'i 50 bin doların üstü gelire sahip
-Araştırmaya katılan turistlerin geldikleri kıtalar incelendiğinde kruvaziyer ile gelen turistlerin yüzde 27,8'i Amerika kıtasından, yüzde 62,2'si Avrupa kıtasından gelmekte. Sağlık amacı ile gelen turistlerin çoğunluğu ise kuzey Avrupa'dan gelmekte.
-İzmir'e sağlık amacı ile gelen turistler ortalama 15 gün kalıyorlar."
İzmir Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü verilerine göre İzmir'e 2013 yılında 1 milyon 407 bin turist geldi. 2013'te şehre gelen turist sayısı yüzde 2,8 oranında arttı. Ocak-Aralık 2013 döneminde İzmir'i ziyaret eden yabancıların 874 bin 225'i havayolu, 533 bin 15'i ise denizyoluyla geldi. Aralık ayında ise İzmir'i toplam 37 bin 701 kişi ziyaret etti. Yabancı misafirlerin yüzde 25'ini Alman, yüzde 11'ini İtalyan, yüzde 9'unu Fransız, yüzde 8'ini İngiliz, yüzde 6'sını da Hollandalılar oluşturdu.

Kaynak: Gerçek Gündem, 05.02.2014

KAP : AKFEN Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.S. / AKFGY Özel Durum Açıklaması (Genel)

Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri:III, No:48.1 sayılı Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği uyarınca, Şirketimiz portföyünde yer alan İzmir İbis Otel'e ait 31 Aralık 2013 tarihli değerleme çalışması TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş'ye yaptırılmıştır.
Şirketimiz portföyünde yer alan İzmir İbis Otel'e ait 31 Aralık 2013 tarihli değerleme raporu ekte yer almaktadır.
Kamuoyu ve yatırımcılarımızın bilgilerine sunarız.

Bu haberin KAP'ın sitesindeki orijinal hali ve ekli dosyalarını görebilmek için LINK'i tıklayınız!

Kaynak: BigPara, 05.02.2014

4 Şubat 2014 Salı

İzmir'e sağlık yatırımları

Sağlık Bakanı Yardımcısı Agah Kafkas, toplam yatak kapasitesi 680'e çıkarılan Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin bu yıl ağustos, eylül ayı gibi hizmete açılacağını söyledi.

Kafkas, Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ve AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ile yapımı süren hastanenin inşaat çalışmalarını inceledi.
Hastanenin temelinin 13 ay önce atıldığını ve binanın yüzde 60'ının tamamlandığını belirten Kafkas, normalde 400 yatak olarak planlanan hastanenin kapasitesinin yaptıkları bir çalışmayla 680 kişiye çıkarıldığını dile getirdi.
Urla Devlet Hastanesi'nin 30 Mart öncesinde açılabilecek duruma geleceğini, Çeşme Devlet Hastanesi'nde çalışmaların başladığını ancak resmi temelin atılmadığını ifade eden Kafkas, Gaziemir ilçesindeki hastanenin de bittiğini açılışa hazır olduğunu kaydetti.
Torbalı ve Bornova devlet hastanelerinin ihalesinin yapıldığını, Bayraklı'da yapılacak şehir kampüs hastanesinin de kısa sürede temelinin atılacağını belirten Kafkas, "Toplam 680 yatak kapasiteli Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni bu yıl ağustos, eylül gibi açacağız. Hastane Çiğli ve çevresindeki ilçelere hizmet verecek" diye konuştu.
Kafkas, İzmir'e 17 yeni ambulans getirdiklerini, kentteki ambulans filosunu güçlendirdiklerini sözlerine ekledi.
- Kazmayla bir süre çalıştı
Binali Yıldırım ise hastane inşaatında kazmayla bir süre toprağı kazarak işçilere yardım etti.
Hastanenin temelini aralarında yabancı bakanların da bulunduğu 5 bakan ile attıklarını, normalde 2015 yılının ortalarında bitmesi gereken hastanenin tamamlanma işini bir yıl önceye çektiklerini dile getiren Yıldırım, şöyle dedi:
"Hastane 400 yataktan neredeyse 700 yatağa dönüyor. Bu çok sevindirici. Şehir hastanesi yapılıncaya kadar buradaki eksikliği bu hastane karşılayacak. İzmir'de yapılan birçok yatırımı üst üste koyduğumuzda sağlıkta son 10 yılda 1 milyarın üzerinde bugüne kadar gerçekleşmiş yatırım var. Sağlık göstergelerinde de İzmir çok mesafe kaydetti. Aslında bizim iktidarımızın son 11 yılda en başarılı olduğu alanların başında iki sektör geliyor. Birisi sağlık diğeri ulaşım sektörü. Bunda da başarı sıradan değil. Çünkü hemen hemen her insana dokunan bir işten bahsediyoruz. Herkesin hastaneyle, seyahatle işi var."

Kaynak: TIMETURK, 04.02.2014

İzmir’de haberleşme müzesi açıldı

İzmir’de Karşıyaka Belediyesi tarafından hayata geçirilen Haberleşme Müzesi düzenlenen törenle açıldı. Müzede 300 parça tarihi özelliklere sahip manyetolu, çevirmeli ve tuşlu telefonlar, mors, telgraf, teleks, kripto cihazı, telefon santralleri, santral parçaları, operatör kulaklıklar, filatelik malzemeler, telefon kartları, sahra telsiz telefonları, radyolar, denizaltı radyo alıcı cihazları gibi materyaller bulunuyor. 

Haberleşme tarihini bünyesinde barındıran müzenin açılışında konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, müzelerin tarihin kütüphanesi olduğunu belirterek, “Karşıyaka’yı kütür ve turizm vizyonuyla geleceğe hazırlarken butik müzeleri itici güç olarak seçtik“ dedi. Sanayisi ve tarımı olmayan Karşıyaka’da turizm ve kültürü öne çıkarmak için başlattıkları çalışmalar kapsamında Karşıyaka’ya altıncı müzeyi kazandırdıklarını vurgulayan Durak, “Türk Telekom’da yıllarca çalışıp telefonları biriktiren Abdullah Erek’in önerisi ile yola çıktık. Bir inşaatın şantiyesi olarak kullanılan bu binayı yeniden planlayarak hazırladık. Tarihe ışık tutacak bu müzeyi hazırladık. Karşıyaka’da butik müze sayısını ona çıkaracağız. Eski araçlar müzesi de hazırlanıyor, çok yakında açılacak” diyerek yeni müze müjdesi de verdi.
Müzelerin kolay hazırlanmadığını da belirten Durak, “Turizm dediğimizde bize güldüler. Karşıyaka, Çiğli ve Bayraklı’nın ayrılması ile küçüldü. Ancak ne kadar küçülürsek küçülelim, bir damladan dev olabiliriz. Göreve geldiğimde kentimizde tesis yok denecek kadar azdı. Bugün birçok konser, kongre salonları, düğün salonları bulunuyor. Geçmişten ders alan, geleceği hazırlarken kendi kimliğini de öne çıkaran bir çalışma içinde olduk. Geçmişten ders almazsak bilimden uzaklaşırız, her şeye bireysel bakarız“ diye konuştu.
Karşıyakalıların kendi kentlerinde yaşamaktan mutlu olduklarını da belirten Başkan Durak, “Karşıyaka artık 10 yıl öncesinin Karşıyaka'sı değil. Kendine has sesleri ve renkleri ile hareket ediyor. Karşıyaka’da yaşayan herkes 'Karşıyakalıyım' demekten gurur duyuyor. Burada yaşayan herkes mutlu olduğunu söyleyebiliyorsa önemli olan budur“ şeklinde konuştu.

HABERLEŞME MÜZESİ
Örnekköy 7445 Sokak'ta özgün mimari yapısı ile dikkat çeken Karşıyaka Belediyesi Haberleşme Müzesi’nde 300 parça tarihi özelliklere sahip materyal bulunuyor. Müzede manyetolu, çevirmeli ve tuşlu telefonlar, mors, telgraf, teleks, kripto cihazı, telefon santralleri, santral parçaları, operatör kulaklıklar, filatelik malzemeler, telefon kartları, sahra telsiz telefonları, radyolar, denizaltı radyo alıcı cihazları, diktafon (eski dönem ses kayıt cihazı), gemi içi haberleşme telefonları, antika güvercin yarışı hakem saati, duvar telefonları bulunuyor.

Kaynak: Star Gazete, 04.02.2014