25 Haziran 2014 Çarşamba

Boyalık Beach'e mavi bayrak

İZMİR'in Çeşme İlçesi'nin en güzel koylarından biri olan Boyalık'ta yer alan ve bu yıl ikinci sezonuna giren Boyalık Beach Otel, ilk kez mavi bayrak almanın gururunu yaşıyor.

Çeşme'de mavi bayraklı 9 plajdan biri olarak Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından 2014 yılında mavi bayrak ödülü almaya hak kazanan Boyalık Beach, 120 metre uzunluğundaki ince kum plajında misafirlerine deniz keyfi yaşatacak.
Boyalık Beach Otel geçtiğimiz günlerde mavi bayrak sertifikasını alırken, kısa bir süre içinde de mavi bayrak plajda dalgalanmaya başlanacak. Merkezi Danimarka'da bulunan Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı'na bağlı olan ve Türkiye'de bu alanlardaki çalışmaları yürüten Türkiye Çevre Eğitim Vakfı Boyalık Beach Otel'e deniz suyunun temizliği, donanım, hizmetler, çevre yönetimi ve çevre eğitimi konularında mavi bayrak kriterlerine göstermiş olduğu uygunluktan dolayı mavi bayrak ödülüne layık gördü.
Otellerinin dünyanın en güzel koylarından biri olan Boyalık'ta yer aldığını dile getiren Boyalık Beach Otel Mali ve İdari İşler Müdürü Orhan Belge, mavi bayrak ile plajlarının çevre konusunda dünya standartlarında olduğunun belgelendiğini söyledi. 120 metrelik ince kuma sahip plajlarına ilk kez mavi bayrak ödülü verildiğinin altını çizen Belge, "Çeşme'de mavi bayraklı 9 plajdan biri olduk. Çevreye çok önem veren bir kurumuz. Mavi bayrak almanın birçok kriteri var. Biz bütün kriterleri yerine getirerek bu bayrağı almaya hak kazandık. Bundan sonra da her yıl bu bayrağı alarak, misafirlerimize tertemiz plajda sağlıklı ve güvenli deniz keyfi yaşatmaya devam edeceğiz" dedi.

YEŞİL YILDIZ BELGESİ DE ALACAK
Türkiye Çevre Eğitim Vakfı ve Taşınabilir Pil Üreticileri ve İhracatçıları Derneği iş birliğinden 31 Ekim tarihine kadar en çok atık pil toplayan mavi bayraklı işletmelerin ödüllendirileceği yarışmaya da katıldıklarını anlatan Belge, Türkiye'de bu konuda sertifika ile ödüllendirilecek ilk 10 otel içinde yer almak istediklerini söyledi. Belge, ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın başlattığı "Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisleriö projesi kapsamında çevreye duyarlı işletmelere verilen yeşil yıldız belgesini almak için çalışmalara başladıklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: Hürriyet, 25.06.2014

23 Haziran 2014 Pazartesi

İZMİR'İN YENİ GEMİLERİNİN İSİMLERİ BELİRLENDİ

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin deniz ulaşımını geliştirmek amacıyla sipariş ettiği 13 yeni yolcu vapuru ile 3 arabalı yolcu gemisinin isimleri anketle belirlendi. 
 
Büyükşehir belediyesinden yapılan açıklamada, İzmir'in yeni gemilerinin isimlerini belirlemek için internet üzerinden başlatılan anket sonuçlandı. Mayıs ayında isim önerilerinin alındığı işlem sonucunda, bine yakın öneri arasından daha önce başka bir gemiye verilmiş isimlerle ahlak kurallarına aykırı olanlar, ticari mesaj içerenler, ya da harf ve yazım hataları barındıran isim önerileri sistem tarafından elendikten sonra en çok oyu alan 50 ismin oylamasına geçildi.
 
İzmirlilerin yeni gemilerin isim annesi ya da babası olmak için kıyasıya yarıştığı anket büyük ilgi gördü. 45 gün süren ankette 511 bin 190 oy kullanıldı. İzmir kulüplerinin taraftarları arasındaki rekabetin de tüm heyecanıyla yansıdığı anket sonucunda kentin duyarlılıkları da ortaya konmuş oldu. "Soma ve Gezi" isimlerinin de yarışa ortak olduğu ankette en yüksek oyu "1881-Atatürk" ismi aldı.
21 Haziran'da son bulan anket sonuçlarına göre, İzmir'in yeni gemilerine verilecek 16 isim, "1881-Atatürk, Gürsel Aksel, Cengiz Kocatoros (Gode), Soma, Gezi, Vahap Özaltay, Attila İlhan, Buca, Dario Moreno, Hasan Tahsin, Yalı Çapkını, Sait Altınordu, Umur Bey, Kubilay, Ahmet Piriştina, Metin Oktay" olarak belirlendi.


Kaynak: Karşıyaka Haber, 23.06.2014

13 Haziran 2014 Cuma

İKİ İŞADAMI, İKİ OTEL

EBSO Meclis Üyesi Mustafa Kepi ve Koç İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cem Koç, Ege Serbest Bölgesi, yeni büyüyen Adnan Mendres Hava Limanı, fuar alanı ve her geçen gün büyüyen sanayisi nedeniyle Gaziemir'i seçtiklerini belirttiler

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis üyesi Mustafa Kepi ve Koç İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cem Koç, İzmir'e otel yatırımı yapacak. Mobilya sektörünün dev kuruluşlarından BY Kepi'nin sahibi olan Mustafa Kepi yaklaşık 10 milyon dolar bir yatırımla Sarnıç'a 88 odalı 4 yıldızlı bir otel yaparken, Müteahit Cem Koç ise 80 odalı 4 yıldızlı 10 milyon dolarlık bir tesise imza atacak. Her iki işadamı da
Ege Serbest Bölgesi, yeni büyüyen Adnan Mendres Hava Limanı, fuar alanı ve her geçen gün byüyen sanayisi nedeniyle bu bölgeyi seçtiklerini dile getirdiler.
Türkiye bu yıl 40 milyona yakın turist, 35 milyar doların üzerinden turizm geliri planlarken, turizm hedeflerine en büyük katkıyı yapması beklenen otel yatırımları hız kesmiyor. İzmir Basmane'de son olarak işadamı Nuri Sevil'in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu SEVKON Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nın yaptığı 5 yıldızlı Ramada Plaza otel yatırımın ardından, bu kez İzmirli iki işadamı Mustafa Kepi ve Cem Koç da otel yatırımına el attı.

Mimari de değişik

By Kepi markasının sahibi ve yaratıcısı İzmirli Mustafa Kepi, mobilya ve dekorasyonda İzmir'den Türkiye'ye oradan da dünyaya açılan bir başarı hikayesinin yarattıktan sonra artık turizimde de boy gösterecek. Bir süre önce Bursa'da da yeni bir mağaza açan By Kepi markasının genç patronu Mustafa Kepi, şimdilerde Sarnıç'ta dev otel yatırımına hazırlanıyor. 4 yıldızlı 88 odalı otele yaklaşık 10 milyon dolar gibi bir yatırım planladıklarını ve çalışmaların başladığını belirtti. Mustafa Kepi şunları söyledi; "13 yıldır sektördeki deneyimimizi kendi otelemizde adeta gözler önüne sereceğiz. Muhteşem mimarisi ve özenle hazırlanmış iç dekorasyonu ile adından sıkça söz ettirecek, toplantı ve konferans salonları olan herkesin tercihi olacak bir otel yaratacağız. Neden Sarnıç denilecek olursa, Ege Serbest Bölgesi, Adnan Menderes Hava Limanı, yeni fuar alanı ve Sarnıç'da her geçen gün büyüyen sanayi ve yeni yatırımlar bu bölgede otel ihtiyacının olduğunu gösterdi" dedi. Kepi ayrıca otelin mimari olarak da çok farklı olduğunu açık ve kapalı havuzunun bulunduğunu bin 500 metrekare büyüklüğünde özel bir spa merkezinin bulunduğunu en alt katında 8 özel mağaza bulunduğunu belirtti.

4 büyük proje

Koç İnşaat, bugüne kadar Gaziemir'de inşa ettiği bine yakın konut ve 4 büyük proje ile başarı grafiğini yükseltmeye devam ederken turizm sektörüne de el attı. Koç inşaat olarak il genelinde önemli projelere imza atmaya hazırlandıklarını dile getiren Koç İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cem Koç, "Bu zamana kadar hep Gaziemir ve değişik bölgelerde inşaat yaptık. Yine Gaziemir'deyiz ancak bu kez inşaat sektörünün dışına çıkıyoruz. Gaziemir'in hızla büyüyen ekonomisi, artan nüfusu ve Ege Serbest Bölgesi, yeni fuar alanı, fabrikalar ve iş dünyasının hedefleri bizi otel yapmaya yöneltti. Yaklaşık 10 milyon dolar gibi bir yatırımla 80 odalı butik tarzı kişiye özel bir otel inşaat edeceğiz. Otelde toplantı ve konferans salonları olacak. Ayrıca Koç İnşaat olarak sürpriz projelerimiz var" dedi.

Kaynak: Yeni Asır, 13.06.2014

12 Haziran 2014 Perşembe

Alaçatı'da alkollü restoranların da bulunduğu 22 dükkan Diyanet'e devredildi

Büyükşehir Yasası ile mahalleye dönüştürülen İzmir'in Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı Beldesi'ne ait, aralarında içkili restoran ve içki satışı yapanların da bulunduğu 22 dükkan ile tarihi belediye binası ve 4 dönümlük arsa, Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredildi.

İzmir Valiliği tarafından oluşturulan komisyon, tüzel kişiliği kaldırılan Alaçatı Belediyesi’ne ait taşınmazları Diyanet İşleri Başkanlığı’na devretti.

Diyanet’e verilen taşınmazlar arasında kiliseden camiye dönüştürülen ve belediyece yaptırılan restorasyonun ardından Hıristiyan figürleri perdeyle kapatılarak hem cami, hem kilise olarak kullanılan Pazar Yeri Camisi’nin yanı sıra, caminin çevresindeki 22 dükkan, Orta Kahve semtindeki tarihi belediye binası ve şehir merkezinde 4 dönümlük arsa yer alıyor.

Devredilen dükkanların içerisinde içki satışı yapılan dükkanların ve içkili restoranların bulunması dikkati çekti. Çeşme Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, devir işlemlerinin ardından Diyanet İşleri’ne geçen restoran ve içki satışı yapılan dükkanlar şöyle:

“Balıkçım Kenan, Balıkçı Bayram, Abone Market, Angel Cafe Bar, Lila Cafe, Dana Rosto, Eftelya, Selin Cafe, Meyhane Şerefe, Gizem Cafe, Sailors Otel, Orta Kahve, Pole Cafe ve Sakızlı Kahve”


‘ÇEŞME BELEDİYESİ’NE BIRAKILMALI’
CHP ’li Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Alaçatı Belediye’sine ait olan malların direk olarak Çeşme Belediyesi’ne devredilmesi gerektiğini vurgulayıp şöyle konuştu:

“Malların Çeşme Belediyesi yerine Diyanet’e verilmesi ise ironik bir durum. Özel İdare’ye ait mallarda da aynı şey geçerli... Nasıl ki Özel İdare’nin personeli belediyelere devrediliyorsa malları da devredilmelidir. Belediye’ye ait malların Diyanet’e devredilmesi ile ilgili hukuki yollara da başvuracağız.”


DEVREDİLEN MÜLKLER
Çeşme Belediyesi’nin açıkladığı kapatılan Alaçatı Belediyesi’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü ve Maliye-Diyanet’e devredilen mülkleri şöyle:

3461 ada 5 parselde bulunan Süreyya Muzaffer Baskıcı Camisi’nin içinde yer aldığı 2 bin 100 metrekare cami alanı ve çevresi, 3920 ada 1 parsel 3 bin 740 metrekarelik Alaçatı merkezdeki konut alanı, 4 bin 642 parselde bulunan restorasyonu belediye tarafından gerçekleştirilen ve Bartholomeos ziyaretiyle tanınan eski kilise binası olan ve Cumhuriyet’in ilanından günümüze Pazaryeri Camisi olarak kullanılan bina ile çevresindeki 11 adet işyeri (2.000 metrekarelik alan), 4559 parsel Pazaryeri Camisi yanında yer alan 2 bin 79 metrekarelik alanda yer alan 11 dükkan, 4586 ve 4587 parsel Alaçatı Meydanı 2 ayrı parsel olarak toplamda 131 metrekare 4566 parsel eski belediye binası ve avlusu, 185 metrekare alan.

Kaynak: Radikal, 12.06.2014

11 Haziran 2014 Çarşamba

İzmir Alsancak Limanı'na kruvaziyerle yarım milyon turist gelecek

Kruvaziyerlerin son yıllarda Türkiye'de en çok yabancı turist getirdiği İzmir Alsancak Limanı'na yıl sonuna kadar yarım milyon turistin gelmesi bekleniyor.
"Yüzen kentler" olarak adlandırılan kruvaziyerlerin son yıllarda Türkiye'de en çok yabancı turist getirdiği İzmir Alsancak Limanı'na yıl sonuna kadar yarım milyon turist bekleniyor.
Kruvaziyer turizminin parlayan yıldızı, turist sayısında İstanbul, Kuşadası ve Antalya limanlarını geride bırakan İzmir Alsancak Limanı'na yılın ilk 5 ayında ABD'li ve Avrupalı yolcu taşıyan 43 gemi sefer düzenledi. 
İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz, kruvaziyer turizmi konusunda dünya genelinde bir daralma olduğunu ancak Türkiye'deki destinasyonların hala cazibesini koruduğunu, İzmir'in de Türkiye limanları arasında yükseldiğini belirtti. 

"KRUVAZİYER TURİZMİ HIZ KAZANDI"
Türkiye'de kruvaziyer turizminin son 7-8 yılda hız kazandığını anlatan Ediz, "Kruvaziyer yolcusu İzmir'e kültür turizmi için geliyor. Bu konuda İzmir'in çok önemli bir potansiyeli var. Efes gibi ören yerleri İzmir'i ilk sıraya taşıyor. Kentimiz daha uzun süre bu öncülüğünü ve farkındalığını sürdürecek" dedi. 
Kruvaziyer turizminin sürdürülebilir olması için limanın fiziki koşullarının iyileştirilmesi gerektiğine işaret eden Ediz, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"İzmir'e daha çok Avrupalı ve ABD'li turist geliyor. Bazı kruvaziyerler Akdeniz'den sonra Karadeniz'e geçiyor. Turist sayısı hedefinde bu yıl geçen yıllara göre çok iddialı değiliz. Sanıyorum Alsancak Limanı 2014 yılında 400 binin üzerinde yabancı turist ağırlayacak, yaklaşık yarım milyon turist hedefliyoruz diyebiliriz. Liman konusunda ciddi bir yenilenmeye ihtiyaç var. Alsancak Limanı yeterli değil. İzmir'in kültürel mirası cazip ama turistleri bu cazibeye taşıma konusunda sıkıntımız var."
Abdülaziz Ediz, geçen yıl kruvaziyerlerin sıkça uğramaya başladığı Çeşme Limanı'nın da yıldızının parladığını ve gittikçe daha fazla konuk ağırlayacağını sözlerine ekledi.

Kaynak: Deniz Haber Ajansı, 11.06.2014

10 Haziran 2014 Salı

FOÇA’DA, ORTAK PROJELERE İMZA ATILIYOR

Bostanlı Esnaf Sanayici ve İşadamları Derneği (BESİAD) Başkanı Feyyaz Sungur ve yönetim kurulu üyeleri, foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ’ı ziyaret etti ve Foça’da incelemelerde bulundu.
BESİAD Başkanı Feyyaz Sungur, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, “Biz, Karşıyaka’da faaliyet gösteren Bostanlı Esnaf Sanayici ve İşadamları olarak, Foça’nın başarılı belediye başkanı Gökhan Demirağ’ı ziyaret ve tebrik etmek için geldik. Foça’da, çok güzel işlerin yapıldığını gördük. Başkan Demirağ’a sorduk; ‘BESİAD olarak, Foça’ya katkı yapabilir miyiz?’ diye. Eylül ayında tamamlamak üzere, bir park yapma isteğimizi ilettik. Başkanımızda bu isteğimizi olumlu karşıladı. BESİAD ve Foça Belediyesi ile birlikte, parkımızın açılışını yapacağız’’ dedi.
"ORTAK PROJELER"
Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ da, BESİAD Başkanı ve yönetim kurulu üyelerini Foça’da ağırlamaktan dolayı memnun olduklarını söyleyerek, “ Karşıyaka ve Foça, iç içe olan bir bölge, hep beraber yaşadığımız bir coğrafya. Biz de onların desteklerini hep yanımızda görüyoruz. Bundan sonrada ortak projelere imza atma kararı aldık. Eylül ayında, bir yeşil alanda park yapımı projesini hayata geçireceğiz. BESİAD Başkanı Feyyaz Sungur ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ederim. Onları, her zaman Foça’da görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Böyle birliktelikler, bölgelere güç Katar” diye konuştu.

Kaynak: Milliyet, 10.06.2014

9 Haziran 2014 Pazartesi

İzmir'de Dönüşüm Ne Aşamada?

İzmir'de kaç kişi riskli binalarda yaşıyor?
 
İzmir'de 500 bina halen risk altında ve deprem tehdidiyle karşı karşıya. Deprem arkamızdan koşarken, dönüşüm çalışmaları da davem ediyor. Kanunlar, iyileştirmeler devam ediyor fakat hala kentsel dönüşüm çalışmalarında hedeflenenin gerisindeyiz. Kentsel dönüşüm için çalışmalar devam ederken, İzmir'de kaç kişi riskli binalarda yaşıyor?
 
Tektaş Kentsel Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çatalkaya, İzmir’de depreme dayanıksız 500 bin bina için tek çözümün dönüşüm olduğunu söyledi.
 
İzmir, gerek deprem riskli bina sayısı,  gerekse nüfus yoğunluğu ve ekonomiye katkı bakımından Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilk yetkili kuruluşlarından olan Tektaş Kentsel Dönüşüm ’ün Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çatalkaya’ya göre İzmir’de olası bir depremde hasar görmesi öngörülen 500 bin bina var. Bu binaların güvenli binalar olarak yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Bu da kentsel dönüşümden geçiyor.
 
Kentsel Dönüşümden 3 bin bina yararlandı
 
Çatalkaya, Kentsel Dönüşüm Kanunu ile ilgili şunları söyledi: “6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm kanunu Mayıs 2012’ de yürürlüğe girdi.İzmir’de vatandaş talebi ile bu kanundan 3 bin bina yararlandı.Şehirde talep her geçen gün artıyor. Kentsel Dönüşüm Kanunu ile vatandaşlar bürokrasiyi beklemeden kendi binalarını yeniden inşa edebiliyor. Kentsel Dönüşüm Kanunu’ndan bir binanın yararlanabilmesi için bina mülk sahiplerinden 1 kişinin Bakanlık yetkili kuruluşuTektaş Kentsel Dönüşüm’e başvuruda bulunması yeterli.” 
 
Hakan Çatalkaya, “Başvurudan sonra binanız için devlet teşvikli çok uygun faiz oranları ile kentsel dönüşüm kredisi kullanabilir, kira – taşınma yardımı alabilir, tüm belediye, noter harçlarından muaf olup, KDV indirimlerinden yararlanmaya hak kazanırsınız. En önemli avantajı ise binanızda 2/3 çoğunluk kararı ile müteahhidinizi siz seçebilir, yeni binanız için tüm kararları alabilirsiniz” şeklinde konuştu. 
 
Kentsel dönüşüm süreci tek elden yürüyor
 
Tektaş Yönetim Kurulu Başkanı Çatalkaya, “ Vatandaşlar, kentsel dönüşümün tüm süreçlerinde tek elden, kendileri bu süreci takip edebiliyorlar. 1 Haziran 2014 yürürlüğe girmesi beklenen yeni imar kanunu 1 Ocak 2016’ya ertelendi. Kentsel dönüşümden yararlanmak isteyen vatandaşların bunu gözardı etmemesi gerekiyor” dedi.
 
Kaynak: Milliyet, 09.06.2014

İzmir'de tarihi miras yarışmayla korunuyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tarihi yapıların korunmasını teşvik amacıyla 12. kez düzenlediği "Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri"ne başvurular başladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi yapıların korunmasını teşvik amacıyla 12. kez düzenlediği “Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri”ne başvurular başladı. Büyükşehir sınırlarının genişlemesi nedeniyle yarışma, ilk kez bu yıl 3 ayrı bölge üzerinden gerçekleştirilecek.
İzmir’de, geçmiş uygarlıklara ait mirasa hak ettiği saygının gösterilmesi ve tarihi yapıların korunmasını teşvik amacıyla düzenlediği yarışmaya başvurular 1 Ağustos’a kadar sürecek.
Ödül Programına bu yıl tarihi konutunda yaşamayı sürdüren tarihe duyarlı kişileri ve yapıları kapsayan "Tarihi Yapıda Yaşam Ödülü", basit onarım, esaslı onarım ve emek dallarını kapsayan "Tek Yapı Ölçeğinde Koruma Uygulamaları Ödülleri", "Kentsel Sit Alanlarında ve Koruma Alanlarında Yeni Uygulama Ödülü", "Tarihi Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Dalında Katkı Ödülü" ve öğrencilerin okulları öncülüğünde kültürel miras odaklı çalışmalarını değerlendiren "Tarihi ve Kültürel Miras Konulu Okul Projeleri Teşvik Ödülü" kategorilerinde düzenleniyor.
Yeni yasa ile Büyükşehir sınırlarının genişlemesinden dolayı başvuruları daha ayrıntılı değerlendirmek için 3 bölge oluşturuldu. Buna göre Konak, Karabağlar, Buca, Gaziemir, Bayraklı, Karşıyaka, Çiğli, Bornova, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Urla, Çeşme ve Karaburun ilçesinde yaşayanlar "Merkez"de; Menemen, Foça, Aliağa, Dikili, Kınık ve Bergama'dan katılacaklar "I.Bölge"de; Kemalpaşa, Bayındır, Ödemiş, Kiraz, Beydağ, Tire, Selçuk, Torbalı ve Menderes'ten katılacaklar ise "II.Bölge"de değerlendirilecek. Sonuçlar 3 Eylül ’de açıklanacak.
Başvurular için detaylı bilgi için: http://tarihesaygi.izmir.bel.tr/ 0 232 2931613

Kaynak: Radikal, 09.06.2014

8 Haziran 2014 Pazar

Konut tahtını dövize kaptırdı

2010-2013 yılları arasında getiri şampiyonu olan konut, tahtını dövize kaptırdı. Parasını euroda tutan yüzde 27,54, dolarda tutan yüzde 18,73 getiriye ulaştı. Konutun getirisi yüzde 12,99’da kaldı.

Geçen yıla kadar alternatif yatırım araçları içerisinde yatırımcısını en çok sevindiren konut 2014’te yatırımcısını üzdü. Bu yılın mart ayı ile geçen yılın mart ayı karşılaştırmasını yapan Merkez Bankası konuttaki getiriyi yüzde 12,99 olarak hesapladı. Aynı dönemler ele alınarak yapılan alternatif yatırım araçları karşılaştırmasında euronun kazancının yüzde 27,54’e çıktığı gözlendi. Getiride euroyu dolar takip etti. Arka arkaya 3 yıl şampiyon olan konut ise bu yıl getiride 3’üncü sıraya düştü.

Fark 14 bin 600 lira

 2013-2014 yılı mart ayı karşılaştırmasında öne çıkan getirilerde euro getirisi ile konut getirisi arasındaki fark 14 bin 600 lira olarak hesaplandı. Geçen yıl 100 bin lirasını euroda değerlendiren parasını 127 bin 990 liraya çıkardı. Aynı miktardaki para dolarda 118 bin 730 lira, konutta 112 bin9 990 lira oldu. Altın ve borsada ise 100 bin lira sırasıyla 92 bin 600 ve 82 bin 830 liraya geriledi.

Reel getiri yüzde 4,24

Bir önceki yılın mart ayına göre yüzde 12,99 artan Türkiye Konut Fiyat Endeksi, aynı dönemde reel olarak ise yüzde 4,24 kazandırdı. Metrekare başına konut değeri olarak hesaplanan birim fiyatlar 2013 yılı mart ayında 1.193,63 liradan, bu yılın mart ayında 1.342,03 liraya çıktı. Türkiye Yeni Konut Fiyatları Endeksi (TYKFE) ise bu yılın mart ayında bir önceki aya göre yüzde 0,84 artarak 151,01 düzeyinde gerçekleşti. Endeks, bir önceki yılın Mart ayına göre yüzde 13,19 ve reel olarak yüzde 4,43 arttı.

İstanbullu kazandı

Üç büyük ilin konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2014 yılı Mart ayında bir önceki aya göre İstanbul, Ankara ve İzmir'de sırasıyla yüzde 1,90, yüzde 1,47 ve yüzde 1,35 artış görüldü. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul'da yüzde 19,23, Ankara'da yüzde 11,31 ve İzmir'de yüzde 13,44 artış gösterdi. Türkiye genelinde en fazla kazanç ise Kilis, Adıyaman ve Gaziantep’te yaşandı.

Şanlıurfa kaybettirdi

Son bir yıl­lık sü­re­de en dü­şük yıl­lık de­ği­şi­min ger­çek­leş­ti­ği il­ler yüz­de 2,69 ile Di­yar­ba­kır ve Şan­lı­ur­fa­’da göz­len­di. Zon­gul­dak, Bar­tın ve Ka­ra­bü­k’­te ge­ti­ri yüz­de 2,82, Sam­sun, Ço­rum, Amas­ya ve To­ka­t’­ta yüz­de 4,34 ola­rak ger­çek­leş­ti.

Kaynak: Bugün, 08.06.2014

Konut satışları yavaşladı

CHP'nin hazırladığı Ekonomik Görünüm Raporu'nda "yılın ilk 4 ayında konut satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,5 gerileyerek 341 bin 463'e indiği" belirtildi.

CHP Basın Birimi'nden yapılan yazılı açıklamada, Parti Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcılığı, Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak'ın koordinasyonunda hazırlanan 94. Ekonomik Görünüm Raporu'na yer verildi.

Yılın ilk 4 ayında konut satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,5 gerileyerek 341 bin 463'e indiğinin, "ipotekli konut kredisiyle" satın alınan konut sayısının da aynı dönemde yüzde 33,5 gerileyerek 104 bine düştüğünün ifade edildiği raporda, "Banka kredisiyle alınan konutlar başta olmak üzere, konut talebinde bu yıl ciddi bir yavaşlama olduğu görülüyor" denildi. 

Konut satışlarındaki yavaşlamanın ardında yatan nedenlerin masaya yatırıldığı raporda, geçen yıl ABD Merkez Bankasının tahvil alımlarını azaltma kararını açıklamasının etkisiyle faizlerin arttığı, bu süreçte 2013'ün ilk yarısında yüzde 8'lere kadar düşen konut kredisi faizlerinin 2014'ün ilk üç ayında ise yüzde 13'ü aştığı belirtildi.

Raporda, faizlerdeki artışın konut satışlarının düşüşünde önemli rol oynadığı ifade edilerek, "AKP'nin izlediği büyüme stratejisinin bel kemiğini inşaat sektörü oluşturuyor. Bir dönem İspanya'nın uyguladığı ve küresel krizde çökerek bu ülkeyi büyük bir kaosa sürükleyen modelin, 2007'den sonra hızlı bir şekilde Türkiye'de uygulamaya konulduğu dikkati çekiyor" yorumuna yer verildi.

Raporda, şunlar kaydedildi:
"TOKİ ve Emlak Konut aracılığıyla yaratılan 'kupon arazilerde', hasılat paylaşımı modeliyle, iktidarın "itimadına mazhar" müteahhitlere kuleler veya lüks alışveriş merkezleri yapılmasının yolu açılıyor.
Bu modelde, bankaların dışarıdan topladığı borçlar vatandaşa kredi olarak kullandırılıyor. Böylece havuz müteahhitlerine yaptırılan konutlara talep yaratılıyor. Fakat AKP'nin uyguladığı bu modelin önünde şimdi iki engel çıkmış durumda. Bu engellerden ilki, ABD Merkez Bankasının tahvil alımlarını azaltma kararıyla ucuz borca erişim kanallarının önümüzdeki dönemde tıkanmaya başlayacak olması. İkinci sıkıntı ise izlenen modelin bizzat kendi içsel kırılganlığı."

TÜİK'in verilerine göre 2013 ile 2014'ün ilk üç ayı arasında konut piyasasına yeni giren ve kullanma izin belgesi alan daire sayısının yaklaşık 956 bin, yeni konut satış rakamının ise 649 bin 341 olduğunu ifade edildiği raporda, "Dolayısıyla, 2013'ün başından bu yana arz fazlası 306 bin 509 konut var. Bu, son 15 ayda üretilen konutların üçte birinin satılamadığını gösteriyor" denildi.
CHP'nin raporuna göre 2014'ün ilk üç ayında yapı ruhsatı verilen daire sayısı 279 bin 306 ile son 3,5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. 2010'dan bu yılın mart ayına kadar konut fiyatları yüzde 50,8 artarken, enflasyon ise yüzde 32,9'da kaldı. Konut fiyatları, genel fiyat seviyesinin 17,8 puan üzerinde arttı.

Kaynak: Dünya, 08.06.2014

7 Haziran 2014 Cumartesi

Çeşme Marina’dan fotoğraf yarışması

Çeşme Marina fotoğraf yarışması açtı. Bu yaz sezonunda değişik tarihlerde 3 kez tekrarlanacak olan fotoğraf yarışmasının ilki...

Çeşme Marina  fotoğraf yarışması açtı.  Bu yaz sezonunda değişik tarihlerde 3 kez tekrarlanacak olan fotoğraf yarışmasının ilki  10 – 30 Haziran tarihleri arasında çekilen fotoğraflar arasında yapılacak.  Çeşme Marina Konukevi’nde 5 gün 2 kişilik konaklama, Hayal Kahvesi’nde bir konsere ücretsiz giriş ve 2 kişilik yemek ödülü konan yarışma için aranan şartlar arasında  Çeşme Marina’da telefonla fotoğraf çekmek ve bunu instagram adlı mobil uygulamada#BuradaMutluyum @iccesmemarina etiketiyle paylaşmak. Ardından Çeşme Marina’nın facebook sayfasına girip özel olarak oluşturulmuş yarışma sayfasından fotoğrafınızı onaylamak. 
En beğenilen fotoğraflar arasında birinciyi ise  IC Holding Yönetim Kurulu Üyesi Salih Çeçen, IC Holding Kurumsal İletişim Direktörü Mine Homriş, IC Çeşme Marina Ticari ve İdari İşler Müdürü Toker Gürer, IC Çeşme Marina Genel Müdürü Can Akaltan ve Kabin Ekibi Sanat Yönetmeni Aras Attila’dan oluşan jürinin; en beğenilen fotoğraflar arasından seçeceği fotoğrafa ödül verilecek. Jüri seçecek. Birinci fotoğrafın sahibi Çeşme Marina’da 2 kişilik rüya gibi tatil yapma fırsatını yakalamış olacak.

Kaynak: Haber Hürriyeti, 07.06.2014

3 Haziran 2014 Salı

Kentsel Dönüşüm ve Yeşil Kent İzmir Zirvesi

Dönüşümün başarısı “uzlaşıda” gizli
‘Kentsel Dönüşüm ve Yeşil Kent İzmir Zirvesi’nde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Kentler rant yaratıyor. Bütün problem de bu rantın paylaşılmasından çıkıyor. Uzlaşı olmazsa başarı olmaz. Biz, inşaat firmasının maliyeti ve kârı dışındaki bütün rantın orada yaşayan insanlara bırakılması taraftarıyız. Belediye kar makamı değil” diye konuştu. Başkan Kocaoğlu, “Yasal olmayan hiçbir işte yokuz. Yasal olan her işte de sonuna kadar varız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu; Milliyet Gazetesi tarafından ve Büyükşehir Belediyesi’nin çözüm ortaklığında gerçekleştirilen ‘Kentsel Dönüşüm ve Yeşil Kent İzmir Zirvesi’ne katıldı. Türkiye’nin önde gelen inşaat ve gayrimenkul yatırım şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Başkan Kocaoğlu, kentin ve kentlilerin gelir düzeyini yükseltmek için bir çok projeleri bulunduğunu ve bunların içinde en önemlilerinden birinin kentsel dönüşüm olduğunu hatırlattı. Başkan Kocaoğlu, “İzmir’de bu konuda yatırım yapmak isteyenlere yasal çerçeve içinde her türlü desteği vermeye hazırız. Yasal olmayan hiçbir işte yokuz. Yasal olan her işte de sonuna kadar varız” dedi.

“Tasarlayarak dönüştüreceğiz”
Kenti yeniden tasarlamayı ve kent dönüşümünü de bu şekilde gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Başkan Aziz Kocaoğlu,sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir’de üç tane halka var. İlki planlı halka. İkincisi, ilk çarpık yapılaşmanın başladığı bir çember yani 30-40 yıl önce gerçekleşen, kentin çeperindeki gecekondu bölgeleri. Üçüncü halka ise son 20 sene içinde gelen bir bölge. Eğer kentsel dönüşüme, son 20 senede gelişen bölgeden başlarsanız burada başarılı olma şansınız çok az. Planlı bölgeden başlayacak kadar da varlıklı ve zengin değiliz. O zaman dönüşüme, kente adaptasyonunu büyük oranda tamamlamış, apartmanda yaşayan, üç kuşaktır bu kentte yaşayan, okuyan, sabit işi olan bu insanların yaşadığı yerlerden başlamak gerekiyor. Eğer dönüşüme sondan başlarsanız, o iş gecekonduyu apartman haline getirmek olur. Bizim yol haritamız böyle.

Yık binayı yap binayı olmaz
Bir bölgeyi ve kenti; caddeleri, bulvarları, kent ormanları, parkları, spor alanları yani tüm sosyal donatı alanlarıyla birlikte planladıklarını ifade eden Başkan Kocaoğlu, “Yoksa yık binayı, yap binayı mantığı kentsel dönüşüm değil. Yoğunluk arttırarak yapacağınız kentsel dönüşüm, yine dikeye doğru gecekondulaşmak demektir. Kentte kamu alanlarını, insanların birbiriyle etkilenmesini, ortak yaşamı paylaşmasını sağlayacak alanları kurmazsanız, bu sadece bina yapıp bina yapmak demektir” dedi.

Uzlaşı şart
Kentsel dönüşüm konusunda iki ayrı mevzuat olduğunu hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Birisi, bizim de İzmir’deki 6 bölgede üzerinde çalıştığımız 5393 sayılı Belediye Yasası’nın 73. maddesi. Diğeri ise 6306 sayılı Riskli Alanlar Yasası. Eğer kentsel dönüşümü, uzlaşı temelinde gerçekleştirmezseniz, bunu başarmanız mümkün değil. Uzlaşarak, ikna ederek yapmanız lazım. Bu da çok ciddi zaman ve emek alıyor. Bizim çalıştığımız 6 bölgenin haricinde, çok istediğimiz ama merkezi hükümetin riskli alan ilan ettiği bir bölge var. Çalıştığımız bölgelerde 6 tane ofisimiz var. Orada yaşayan insanları ikna ederek bu işi yapıyoruz. Ancak yerel seçim arefesinde, kentsel dönüşüm konusunda hızlı bir şekilde ilerlerken, kentsel dönüşüm siyasete malzeme oldu ama şimdi seçim bitti, herkes yerine oturdu. Sanıyorum bundan sonra daha kolay toparlarız. Olmazsa olmazımız, orada yaşayan insanların öyle ya da böyle, elinde tapusu olanların yaşadığı, doyduğu, akraba ilişkilerini gerçekleştiği yerde dönüşüm yapılmasıdır. Uzlaşma konusu çok hassas bir iştir” diye konuştu.

İşin püf noktası
Kentsel dönüşüm konusunda tasarımın önemine değinen Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti: “İzmir’in gecekonduları Ankara gibi tek katlı değil, ortalama 2.5-3 katlıdır. Bu, dönüşümde bizim handikabımız ama bizim çok büyük bir avantajımız var. Bu alanların hepsi körfez manzaralı yerler ve İzmir bir çanak kent. Çanağın dışına çıkınca zaten kentten kopuyorsunuz. Bizim 30 yıllık planlamada öngördüğümüz İzmir’in konut ihtiyacı, çanağın içinde kentsel dönüşümle gerçekleşecek. Kentler rant yaratıyor. Bütün problem de bu rantın paylaşılmasından çıkıyor. Bu rantı kim alacak? Bu rantın kime gitmesi lazım? Bizim görüşümüze göre, inşaat firmasının, maliyeti artı karı haricinde bütün rantın orada yaşayan insanlara kalması, hasledilmesi gerekiyor. Eğer bunu yapıyorsanız kentsel dönüşümü gerçekleştirirsiniz. Diyeceksiniz ki, buradan belediyenin, Bakanlık’ın ne karı olacak. Kurumlar, insanlarına, hemşehrilerine hizmet ediyor, belediyenin de merkezi hükümetin de karı bu alacak. Biz kar makamı değiliz. Tabi inşaat sektörü iş yapacak. Bu rantın paylaşımı bu işin yürümesinde püf noktasıdır.

Kamu erki olmalı
Özel sektörün ne kadar güçlü olursa olsun, kentsel dönüşümü tek başına yapamayacağını ifade eden Başkan Kocaoğlu, bu işin sadece yanayla yapılacak bir iş olmadığını vurguladı. Başkan sözlerini şöyle tamamladı: “Özel sektör, boş bir arazide en büyük projeleri yapabilir ama kentsel dönüşümü tek başına yapamaz. Çarpık yapı sahibi ile yüklenici firma arasında mutlaka, hem konut sahibine hem de yükleniciye garanti verecek, o dağılımı dengeyi sağlayacak, gecekondu sahibinin hakkını koruduğu kadar yüklenicinin de hakkını koruyacak ya devlet ya belediyenin yani bir kamu gücünün, erkinin arabuluculuğuna ve düzenleyiciliğine ihtiyaç var.

Bila: “Çağdaş kentler oluşturulmalı”
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila ise, zirvenin bir sosyal sorumluluk projesi olarak gerçekleştirildiğini söyledi. Zirvede, sosyal boyutu çok önemli olan kentsel dönüşümü masaya yatırdıklarını kaydeden Bila, “Kentlere yapılan göç, bir çok sorunu ortaya çıkardı. Yatırımlar, salt ticari olarak yapılmıyor. Sosyal fayda analizleri bundan çok daha önemli. Çağdaş kentler oluşturmak bu açıdan çok önemli. Bu zirvenin kentsel dönüşüm konusunda Türkiye’ye ışık tutacağına inanıyorum” dedi.

Rönesans Gayrimenkul Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yanıkömeroğlu, “İzmir Türkiye için önemli bir kent. Bireysel yönü ön plana çıkan İzmir insanının sorgulayıcı bir yapısı var. Bu da bizim şirketimizin titizlik anlayışıyla örtüşüyor” diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanı Suphi Şahin ise yaptığı sunumda, Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği kentsel dönüşüm çalışmaları ile ‘İzmir’in Kentsel Dönüşüm Vizyonu’nu anlattı. “Kamu kurumu olarak en büyük hedefimiz halkla bütünleşerek, onların hedef ve beklentileri projelere yansıtmaktır” diyen Şahin, daha sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kadifekale, Gürçeşme, Bayraklı, Uzundere, Ege Mahallesi, Ballıkuyu, Aktepe-Emrez, Yeşildere ve Örnekköy’de yürüttüğü kentsel dönüşüm projeleri hakkında bilgi sundu.
 
Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi, 03.06.2014

Milliyet, İzmir'in Kentsel Dönüşümünü Masaya Yatırdı

İNŞAAT Sektörü yatırımcıları “Kentsel Dönüşüm ve Yeşil Çevre Zirvesi"nde İzmir'e olan ön yargının kırıldığını, yatırımcıların ilgisinin İzmir'e çevrildiğini, kentsel dönüşümün bu alanların başında geldiğini söyledi....
 
İNŞAAT Sektörü yatırımcıları “Kentsel Dönüşüm ve Yeşil Çevre Zirvesi"nde İzmir'e olan ön yargının kırıldığını, yatırımcıların ilgisinin İzmir'e çevrildiğini, kentsel dönüşümün bu alanların başında geldiğini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da yatırımcılara yasal her türlü hızlandırmayı yapacaklarını belirterek, "Kentsel dönüşümün püf noktasının kentsel rantı kimin alacağıdır. İnşaat firmasının maliyet ve karı dışındaki tüm rantı bölgede yaşayan hak sahiplerinin alması gerekir" dedi.
İzmir Swiss Otel'de Milliyet Gazetesi'nin düzenlediği 'Kentsel Dönüşüm ve Yeşil Çevre Zirvesi'nde yerel yöneticiler ve inşaat sektörü temsilcileri buluştu. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila'nın açtığı zirvede konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu İzmir'de kentsel dönüşümünde püf noktanın rantın dağılımı olduğunu söyledi. Kocaoğlu, kentlerin rant yarattığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Tüm çıngar da bu rantın paylaşılmasında çıkıyor. Bu rantı kim alacak? Bize göre inşaat firmasının maliyeti artı karı haricinde tüm rantın orada yaşayan insanlara kalması gerekir. Eğer bunu yapıyorsanız kentsel dönüşümü gerçekleştirirsiniz. Bakanlık ve belediyenin karı ise kentin güzelleşmesi, daha yaşanılabilir kent dönüşmesi olacaktır. Rantın paylaşımı bu işin yürümesinde püf noktasıdır. Olmazsa olmazımız orada yaşan insanların, doğduğu, doyduğu yerde kalmasıdır. Kent dönüşümde uzlaşma konusu hassas bir iştir. Özel sektör bunu kamu erki olmadan tek başına gerçekleştiremez. Arabulucu, düzenleyici işleviyle hem konut sahibine hem de yükleniciye garanti verecek kamu erki bakanlık veya belediye dağılım dengesini sağlayacak."
Başkan Kocaoğlu, kenti yeniden tasarlayarak kentsel dönüşüm yapmayı hedeflediklerini anlatırken, kentsel dönüşümde uzlaşarak ikna etmenin önemine dikkat çekti. Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti:
"Bunlar zaman ve emek istiyor. Yerel seçim arifesinde kentsel sekteye uğradı. 'Daha çok vereceğiz' söylemi bunda etkili oldu. Ancak, seçim sonrası taşlar yerine oturdu. Bundan sonra kolay toparlarız."
Kocaoğlu, ketsel dönüşümle ilgili veya başka projelerde yatırımcıları İzmir'e yatırım yapmaya çağırdığını, yasal her türlü hızlandırmayı da yapacaklarını söyledi.
Kocaoğlu, belediye hizmetlerinde kentin kalkınmasına faydasının sorgulanması gerektiğini söyledi. İzmir'de bugüne yaptığı icraatlardan örnekler veren Kocaoğlu, arıtma tesisleri, devam eden kıyı tasarımı projesi, Körfez'i yüzülebilir hale getirme projesini anlattı. Kendisine yönelik 'Beceriksiz başkan& eleştirisi yapıldığını belirten Kocaoğlu, şöyle devam etti:
"Bir beceriksizlik daha yaptık. Tek başımıza Büyükşehir Belediyesi olarak 400 milyon TL harcayarak Türkiye'nin en büyük Fuar Alanı'nı yapıyoruz. Ülkenin en nitelikli konser salonu olan Ahmed Adnan Saygun'u yaptık. Karşıyaka'da deniz kıyısına Opera binası yapacağız."
İzmir'in son 45-50 yılda, 25 yıllık inişli- çıkışlı bir dönem, daralma geçirdiğini belirten Kocaoğlu, "İzmir son 10 yıldır üzerindeki tozunu silkeliyor. Ayağa kalktı. Kim isterse istesin ben dahil olmak üzere İzmir'i geri götürecek büyüme trendini geriye işletecek, kentin paçasından çekecek gücü kendisinde bulamaz" dedi.

TANES: MARKA KENT İZMİR OLMALI

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kensel Dönüşüm Daire Başkanı Suphi Şahin'in İzmir'de sürdürdükleri kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili bilgi vermesinin ardından “Yüksekten Uçanlar" konulu CNBS-e Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım yönettiği panelde Rönesans Gayrimenkul Yatırım Yönetim Kurulu üyesi Murat Özgümüş, Vartaş Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Barata, Soyak Holding CEO Dr. M. Emre Çamlıbel, İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes, Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay görüşlerini açıkladı. Barata, kentsel dönüşümün kamusuz gerçekleşme şansının çok zor olduğunu söyledi. Tanes ise marka şehir yaratılacaksa ilk sırada konuşulması gereken kentin İzmir olduğunu belirterek, "En batıda liman şehri olan İzmir varken sürekli İstanbul'a yatırım yapılıyor. Geçmişte Şanghay İzmir yarışırdı. Bu ülkenin tek lokomotifi İstanbul olamaz" dedi. Çamlıbel, Türkiye'nin kentsel dönüşümde ana unsurun deprem olduğunu belirterek kamuoyunun bu şekilde bilgilendirmesi gerektiğini dile getirdi. Okay, İzmir'in tutuculuğu sayesinde korunduğunu, Türkiye ve dünyadaki örneklerden faydalanarak yanlış yapma şansınız azaldığını söyledi.
Konuşmacılardan gelen tarihi İstanbul ve İzmir gibi kentlerde yüksek yapılar inşaa edilmesinin çelişki olup olmadığı sorusuna yanıt veren Turgay Tanes, şöyle konuştu:
"Yüksek yapıya gösterilen reaksiyon var. Çin tarihi çok eskilere dayanan bir ülke olmasına karşın çok yüksek yapı var. Paris'te de aynı şekilde. Her yüksek yapı gayri estetik değildir, her alçak yapı da estetik değildir. Sanki muhteşem şehirleşmişiz de yüksek yapılarla bozuyormuşuz gibi bir anlayış var. Sahil bulvarında yan yana 6 katlı binalar var. İçeriye hava girmiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi yeni kent merkezi planıyla çok iyi iş yaptı." .

SANCAK: İZMİR ÖNYARGISI KIRILDI

İzmir'in dönüşümü panelinde konuşan Folkart Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak konuşmasına geçmişte İzmir ile ilgili yatırımcılarda önyargı olduğunu ancak bunun artık yıkıldığını söyledi. Sancak, "İşlerinin yürümeyeceğini düşünüyorlardı. Biz 8 yıl önce başladığımız yatırımla bunu aştık. Bu algı yıkıldı. İşlerimiz iyi gitti. Kamu kurum ve kuruluşları, belediyelerde zorluklarla karşılaşmadık" dedi.
Zirvede Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ve Karabağlar Belediye Başkanı Muhitten Selvitopu da ilçelerindeki kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.

Kaynak: DHA - Milliyet, 03.06.2014

1 Haziran 2014 Pazar

New York Times: İstanbul’daki inşaat balonu patladı patlayacak

Amerikan gazetesi New York Times, Türkiye’deki inşaat sektöründe yakın zamana kadar yaşanan patlamayı mercek altına alıp ‘balonun patlamaya çok yaklaştığını‘ yazdı.
Gazete Türkiye’yi, ‘bankalar, müteahhitler ve siyasetçiler arasındaki ittifakların yol açtığı emlak balonlarının, faizlerin yükselmesiyle birlikte bütün ekonomiye zarar verecek şekilde patladığı‘ İspanya ve İrlanda’ya benzetti. Makalede, Torunlar İnşaat’a ait Mall of İstanbul projesinin Türkiye’de ‘AVM’lerin Titanik’i’ olabileceği yorumuna da yer verildi.

‘Alarm zilleri’
New York Times’ın Türkiye’den emlak uzmanları ve ekonomistlerle görüşerek hazırladığı ‘İstanbul’un inşaat patlaması alarm zilleri çalıyor’ başlıklı haberinde öne çıkan bölümler özetle şöyle:
* Emlakçının “İstanbul’u yeniden fethediyoruz” diye anlattığı Maslak 1453 projesi, 2015′te bittiğinde, bütün Avrupa’daki en büyük emlak projesi ve belki de, Türkiye’nin İslamcı Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın yönetiminde sahne olduğu hızlı büyümenin temelini oluşturan ve paldır küldür meydana gelen inşaat patlamasının ‘şahikası’ olacak.

‘Zamanlama mükemmeldi ama…’
* Erdoğan’ın zamanlaması mükemmeldi; inşaat patlaması, dünyanın önde gelen merkez bankalarının gelişmiş endüstriyel ekonomilerde büyümeyi ekonomik kriz sonrasında sürdürmek için piyasayı likiditeye boğduğu bir döneme denk geldi. Bunun bir sonucu, Türkiye’deki bankalar kredileri ciddi biçimde artırdı; bu kredilerin büyük kısmı da müteahhitlere gitti. Fakat Türkiye’de faiz oranları aniden artarken ve ekonomi yavaşlarken, bankacılar ve emlak uzmanları İstanbul’un emlak piyasasının çöküşe doğru gidiyor olmasından endişeli.

‘İyi yönetilmezse çöküş ciddi olabilir’
* Bankacılar ve emlakçılar, İspanya ve İrlanda’da yaşananlarla burada olanlar arasındaki benzerlikleri hatırlıyor. Bu iki ülkede, bankalar, müteahhitler ve siyasetçiler arasındaki ittifaklar emlak balonlarının yaratılmasına katkıda bulundu. Ve bu balonlar, faiz oranları yükselmeye başlayınca, bütün ekonomiye zarar verecek biçimde patladı. Emlak danışmanı Hakan Eren, “Resmi rakamlar riske işaret ediyor. Eğer iyi yönetilmezse, bunun sonucu ciddi bir çöküş olabilir” diye konuştu.

‘İstanbul’da 1.5 milyon boş konut var’
* Bugüne kadar piyasa dikkat çekici biçimde dirençliydi; faiz oranlarındaki küresel artışın ve Taksim Meydanı’ndaki hem hükümet, hem kalkınma karşıtı sokak protestolarının üstesinden geldi. Fakat Emlak Konut’a göre, bu yılın ilk üç ayında, yeni apartman dairelerinin satışı geçen yıla kıyasla yüzde 60 oranında düştü. Dahası, emlak danışmanı Hakan Eren’e göre satılmayan konutların sayısı 1.5 milyona çıktı; bu sayı geçen yıl sıfıra yakındı. Tüm bunlar, yavaşlayan ekonominin ve yükselen faiz oranlarının talebi azalttığını gösteriyor.

‘TOKİ’nin rolü dikkat çekici’
* Emlak sektöründe çöküş ihtimali, kısmen karanlık bir kurum olan TOKİ’nin patlamayı ateşlemedeki rolünün de altını çiziyor. Geleneksel olarak daha hesaplı konutlar için teşvik verme yetkisiyle donatılmış bürokratik bir kurum olan TOKİ, seçilmesinden bir yıldan kısa süre sonra Tayyip Erdoğan’ın doğrudan kontrolüne geçirildiği Ocak 2004′ten sonra konut açısından bir güç merkezine dönüştü. TOKİ, Erdoğan’ın desteğiyle değerli arazileri düşük masrafla veya hiç para harcamadan elinde toplayıp ihaleye çıkardı ve kârdan pay aldı.
* Ekonomist Mustafa Sönmez’e göre, TOKİ Erdoğan’a yakın müteahhitlerin lüks projelerini desteklemekte özellikle saldırganca davrandı. Sönmez, “Erdoğan’ın yükselişiyle Türkiye’de inşaat sektörünün yükselişi birbirinin ayrılmaz bir parçası” dedi.

Titanik benzetmesi
* Son 10 yıldaki sıradışı büyümenin ışığında, İstanbul’un silüetinin büyük bir değişimden geçmesi bekleniyordu ve gerçekten de İstanbul’un yeni inşaat projelerinin birçoğu mali açıdan başarılı oldu. Fakat daha yeni ve büyük projelerden bazıları daha sorunlu görünüyor. Bu projelerden en yakından izleneni, Erdoğan’ın sınıf arkadaşı da olan Aziz Torun’un Mall of İstanbul projesi. Emlak uzmanlarına göre, bu tür büyük projeler giderek artan volatileden etkilenebilir. AVM’nin nisan için planlanan açılışı hazirana ertelendi. Mustafa Sönmez, “Mall of İstanbul Türkiye’deki AVM’lerin Titanik’i’ olabilir diyor. diken.com.tr

Kaynak: 1insaat, 01.06.2014