28 Mayıs 2014 Çarşamba

Yarımada'ya bir darbe daha

Doğa ve turizm cenneti Yarımada'yı balık çiftlikleri, rüzgar enerjisi için kurulacak tribünlerinden sonra şimdi de taşocakları tehdit ediyor

İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler Yarımada’daki taş ocaklarını Meclis gündemine taşıdı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın yanıtlaması istemiyle verdiği yazılı soru önergesinde Çeşme’nin önemine değinen Güler, “İzmir’in – Türkiye’nin gözde turizm yeri olan Çeşme, marka değeri ile dünyada aranan yerlerin başında gelmektedir. Yarımada’nın bu cennet köşesi balık çiftlikleri ve rüzgar enerjisi için kurulacak tribünler sonrası şimdi de taş ocaklarının tehdidi altındadır” dedi.
İşletmesine izin verilen taş ocağının, Yarımada’nın su gereksinimini karşılayan Kutlu Aktaş Barajı’nın koruma alanı içerisinde olduğunun altını çizen Güler, “yeni taş ocağı izni ile Çeşme’nin doğal güzelliklerine ve turizm değerine bir darbe daha vurulmaktadır” dedi.

SU KAYNAKLARI VE ZEYTİNALANLARI DA TEHDİT ALTINDA
Taş ocağına ilişkin projenin bir çok eksiklikleri ve soru işaretlerini barındırdığını belirten Güler şöyle dedi: “Reisdere ve Germiyan Mahallesi’nde üçüncüsü açılacak olan taş ocağı maden izni başta yöre insanı olmak üzere kamuoyunda büyük endişelere neden olmuştur. Projede ÇED raporuna gerek görülmemesi, açılacak madenin Kutlu Aktaş Barajı’nın koruma alanı içerisinde bulunması nedeniyle DSİ görüşünün olmaması akla ilk gelen sorular. Yine tozluluğun ölçüm hesaplanmasında Çeşme Meteoroloji İstasyonu yerine söz konusu alana çok daha uzak mesafedeki Selçuk İstasyonu verilerinin kullanılması gibi pek çok konu kamu vicdanında yanıt bekleyen sorulardır. İzin verilen taş ocağının Yarımada’ya içme ve kullanma suyu sağlayan Kutlu Aktaş Barajı’nı tehdit etmesi vahim bir sorun. Çünkü bu yıl yağışsız geçen kış ayları ve kurak geçeceği öngörülen yaz ayları göz önüne alındığında, Yarımada’nın içme ve kullanma suyu kaynaklarını tehdit edecek böyle bir girişimin sonuçları çok daha vahim olacaktır. Ayrıca tesisten gerek patlatma gerekse ocaktan çıkan kalkerin, kırılıp elenmesi, stoklaması,  yüklenmesi ve taşınması sırasında çıkacak tozdan zarar görecek zeytin alanları var.  Konu tüm yönleriyle yöre insanını ve kamu vicdanını rahatsız etmiş, akıllara kuşku düşürmüştür. Konunun, projenin kamu yararı – çıkarı lehinde titiz ve eksiksiz bir şekilde incelenmesi, soruna telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaşanmadan çözüm bulunması zorunludur.”
YANITLANMASI İSTENEN SORULAR
İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği yazılı soru önergesinde yanıt bekleyen sorular şunlar:
Projesine onay verilen maden ocağının Kutlu Aktaş Barajı koruma alanı içerisinde kaldığı ve bu anlamda içme ve kullanma suyu kaynaklarını tehdit ettiği doğru mudur?
Konuya ilişkin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün(DSİ) görüşü alınmış mıdır? DSİ’nin raporu varsa ne yöndedir? Yoksa bu bir eksiklik değil midir?
Projede, tesisten gerek patlatma sırasında  gerekse ocaktan çıkan kalkerin kırılıp elenmesi ve taşınması sırasında ortaya çıkacak tozumanın hesaplanmasında; bölgenin hemen yanı başında bulunan Çeşme Meteoroloji İstasyonu yerine çok uzakta bulunan Selçuk İstasyonu verilerinin kullanılmasının nedeni nedir?
Proje onayı verilen tesisin kurulacağı yerin 1. derece yangına hassas bölge olması bağlamında ne gibi tetkik çalışmalar yapılmış buna göre ne gibi önlemler alınmıştır? Bunlar nelerdir?
Kurulması öngörülen tesisin Germiyan ve Reisdere mahallelerinde, mera alanında olduğu doğru mudur?
Eksiklikleri ve kusuru bulanan projeye onay veren, iş ve işlemlerde imzası bulunan yetkililer hakkında ne gibi işlemler yapılacaktır?
Yargıya intikal eden konu sonuçlandırılıncaya kadar yapılan iş ve işlemleri durdurmayı planlıyor musunuz?

Hiç yorum yok: