İddia etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İddia etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Mayıs 2014 Salı

'Sadece Datça değil, Fethiye, Dalaman, Köyceğiz de...'

TMMOB, Datça'da Çevre Planı revizyonuna itiraz etti: Sadece Datça değil, Fethiye, Dalaman, Köyceğiz ile ilgili de yeni planlar yapılmış. Yapılaşma yasağı olan kıyı bandı imara açılıyor. Kaçaklara af getiriliyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Datça Bozburun’da yapılaşmanın önünü açan plan revizyonu tartışılırken, Türkiye Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) 1 Nisan’da askıya çıkan Çevre Düzeni Planı revizyonuna itiraz etti. TMMOB itirazında, plan değişikliğiyle ‘turizm tesis alanlarının genişletildiğini ve gizli yapılaşmanın önünün açıldığını’ öne sürdü.
TMMOB, büyük tartışma yaratan Datça’daki revizyonla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Muğla İl Müdürlüğü’ne itirazda bulundu. TMMOB, itiraz dilekçesinde planın hiçbir yerden görüş alınmadan dayatmayla oluşturulduğunu savundu. TMMOB, itiraz dilekçesinde şu noktalara dikkat çekti:
“1/25.000 ölçekli Datça-Bozburun Çevre Düzeni Planı Revizyonu’nun, güncellenmiş, arkeolojik, kentsel ve doğal SİT sınırlarına göre hazırlanmadığı görülmüştür. Bu planda Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun görüşüne de rastlanmadığından Koruma Kanunu’na aykırıdır. Doğal ve arkeolojik SİT derecelerinde değişiklik yapılarak bu alanlarda turizm alanları, yerleşim alanları, günübirlik alanlar ve kamping alanlarının planlandığı görülmüştür. Maden ocakları işletme ve rezerv alanları planda gösterim olarak işaretlenmiş olup bu konuda verilmiş ruhsat ve izinlerden bahsedilmediği gibi, orman alanında gösterilen maden alanlarının ne kadarlık alana yayılacağı koordinatlarla birlikte planda açıklanmalıdır.
Çeşitli koylarda planlanan günübirlik tesis alanlarının ve kamping alanlarının daha sonraki süreçlerde amacının dışına çıkılarak farklı kullanımlara dönüşeceği endişesi oluşmuştur. Örneğin, Hisarönü Körfezi’nde SİT paftalarında 1. derece doğal SİT alanı olarak belirlenmiş koylarda kamping alanları oluşturulmuştur. Yine günübirlik alanlarda yüksek yapı yoğunluğu önerilmektedir. Çok küçük ve korunan koylardaki günübirlik tesis alanları iptal edilebilir. Plan, gizli bir yapılaşmanın önünü açabilir. Tüm bölgede turizm tesis alanları genişletilmiştir.”

Dava açılacak

TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu, planla ilgili dava hazırlığında olduklarını belirterek şunları söyledi: “Sadece Datça değil, Fethiye, Dalaman, Köyceğiz gibi kıyı alanlarıyla ilgili de yeni planlar yapılmış. Onların da kısa sürede askıya çıkacağıyla ilgili bilgiler geliyor. Kıyı Yasası gereği kıyı bandında yapılaşma yasağı var. Datça’da başlatılan yeni planlarla yapı yasağı olan yerler imara açılıyor. Kıyılarda ayrıca kamuya ait dinlenme tesisleri var, bu tesislerin yıkılıp yapılaşmaya açılmasının da önü açılmış oluyor. ‘Dinlenme tesisi’ yerine ‘turizm, ticaret merkezi’ planlanıyor. Kıyıdaki kamu tesislerinin dışında fiilen yapılan binalar var. Yeni planlar bu gibi yapılara da af getirebilir. Otel ve işyeri gibi kaçak binalar var. Bunlar da yasallaştırılabilir. Datça’daki planlar bu işin başlangıcı.”
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu ise “Büyük oteller yaygınlaşacak. Plan, bölgeyi ranta açma sürecinin tam hız devam ettiğinin göstergesi” dedi.

Kaynak: Radikal, 06.05.2014

Datça'da ne olacak?

Muğla Mimarlar Odası üyesi Necati Sağır Çevre Bakanlığı'nın yeni çevre düzeni planını DHA'ya değerlendirdi: Büyük yatırımcı parselleri toplayacak, küçük yatırımcının turizm şansı kalmayacak. Milyonlarca yılda oluşan tarım arazileri amaç dışı kullanılacak. Knidos'un yanı başındaki marina, yapılaşma ve kirlilik getirecek.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nün, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi'ne ait yeni 1/25 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyon kararları tepki topladı. 1 Mayıs'ta askıdan indirilen yeni plan, küçük yatırımcının turizm yapmasını engelleyeceği öne sürüldü. Muğla Mimarlar Odası üyesi Necati Sağır, plan hakkında DHA’ya çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Daha önceki planda, turizm tesis alanlarında ifrazdan sonra oluşacak parsellerin 2 bin metrekareye yakın olacağı hükmünün yer aldığını hatırlatan Sağır, şöyle dedi:

BÜYÜK YATIRIMCI PARSELLERİ TOPLAR

"2 bin metrekarelik turizm tesis parsellerini oradaki yöre insanı, kendi başına bir turizm tesisi haline getirebilir. İmkanları buna el verir. Ama orada büyük turizm parselleri oluşturulursa ki planda bununla ilgili açıklayıcı bilgi yok. Yani, parselin sınırını söylemiyor. Bu alanlarda turizm bakanlığından belgeli proje olmadan tesis yapılayacağı vurgulanıyor. Kısacası yöre insanının turizm faaliyeti yapması engelleniyor. Çünkü yöre insanının, turizm bakanlığından tescilli turizm tesisi yapmaya maddi gücü yetmeyecektir. Yöre insanı buralarda, küçük parselleri sahipler. Bir iki dönümlük arazileri var. Eğer, 30 dönümlük bir otel parseli oluşturulursa, hisse sahiplerinin bir araya gelerek yatırım yapmaları söz konusu olmaz. Böyle olunca, büyük yatırımcı bu parselleri toplayacak. Yerli insan ister istemez arka plana gitmek zorunda kalacak. Bir kısmı belki arsalarını satacak."

DOĞAL SİTLER KORUNACAK

Planda arka kısımlar için de yeni bir anlayış getirildiğine dikkat çeken Sağır, yöre insanlarına, 'Agro turizmi' olarak nitelendirilen yeni tarıma dayalı turizm yapılması önerildiğini söyledi. Sağır, şöyle devam etti: "Bunun için de bir takım kolaylıklar getirilmiş. Plan esas itibariyle, yarımadaya girdiyi sağlayan turizm yatırımlarını, yöre insanının işletemeyeceğini öngörüyor. Doğal SİT alanlarının korunması planın olumlu yönlerinden birini oluşturuyor. Doğal SİT'lerde arazi kapatma peşinde koşanlar, istedikleri sonucu alamayacaklar."

"TARIM ARAZİLERİNE TESİS YAPILMASIN"
Kişisel olarak birinci derece tarım arazilerinde, turizm tesis alanlarının oluşturulmasına karşı olduğunu belirtirten Sağır, "Mesudiye Ovası, Palamutbükü Ovası ve Kızlanaltı milyonlarca yılda oluşan tarım arazileridir. Tarım arazilerinin imara açılması kadar yanlış bir durum olamaz" dedi. Sağır, Knidos Antik Kenti"ne çok yakın olan Bağlarözü"ne marina yapılacak olmasının kirlliğe ve yapılaşmaya neden olacağını da belirttti.

DATÇA’NIN DOĞAL GÜZELİKLERİ YAPILAŞMAYA AÇILACAK

Sağır, “Marina demek, yapılaşma demektir. Bağlarözü bu anlamda yapılaşmaya açılacaktır. Ve oranın doğal ve tarihi SİT özelliklerine darbe vuracaktır. Yine Knidos’un kuzey tarafından yer alan Değirmenbükü Mevkisi planda balıkçı barınağı olarak işlenmiştir. Orada herhangi bir yerleşim yoktur, balıkçı da yoktur. Barınağı neden olsun? Buradan başka bir anlam çıkarmak zorunda kalıyoruz. Acaba buraları birileri için yapılaşmaya mı açılacak sorusu akla geliyor” diye konuştu.

KARGI NEDEN ÖNEMLİ?
Datça’ya 5 kilometre mesafedeki Kargı Koyu bölgesinin de imara açılacağını ifade eden Sağır, “Çok bakir bir koy olan bu bölge, yerleşim alanı olarak planda işaretlenmiştir. Daha önce koruma bölgesi idi. Anıtlar Kurulu’na dayalı bir plan vardı. Bu plan ortadan kaldırıldı. 3 üncü derece arkeolojik SİT olma hasebiyle Kentsel SİT adı altında yerleşime açık hale getirilmiştir. Bu da oranın doğal sazlık, azmaklar, sulak alan ve aynı zamanda arkeolojik özelliklerine zarar veren bir durum yaratacaktır” dedi.
Türkiye genelinde 13 koruma bölgesinin bulunduğuna değinen Sağır, “Datça-Bozburun yarımadası da 13 bölgeden biridir. Doğal yaşamı ile korumaya uygun bir bölge olduğu için, korunacak miraslar listesine alınmıştır. Koruma planları, her şeye kapalı anlamına gelmez. Burada koruma ve kullanma prensibine uygun planlama ilkesi ile hareket edilmesi gerekir. Kullanma ve korumanın bir bütünlüğü olmalıdır. Öyle bir plan olmalı ki, hem kullanmaya hizmet edecek, hem de aynı zamanda da tabiat özelliklerini bozmayacak özellikte olmalıdır” diye konuştu.
Sağır, itirazların bakanlık tarafından değerlendirmeye alınacağını ve istekler doğrultusunda yeni bir düzenleme yapılacağını umut ettiğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: Radikal, 05.05.2014

Sıra Datça'da...

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Datça- Bozburun yarımadasında 'imar' atağına kalktı. Ev pansiyonculuğu ve butik otellerin yer aldığı koylar otel turizmi, marina ve konut yerleşimine açılıyor: Knidos'un yakınına marina, Palamutbükü'ne büyük oteller geliyor. Kargı Koyu imara açılacak.

Datça’nın koylarının yeni imar atağıyla baştan sona değişeceği iddia edildi. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Çiğdem Toker, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi 1/25 000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonu Plan Hükümleri’yle Datça’da yaşanacak değişimleri yazdı. Toker, plan hükümlerini Datça Mimarlar Odası’ndan Necati Sağır’a sordu:
“Palamutbükü, Mesudiye gibi Datça’nın en “mutena” koyları turizm tesis alanları olarak tanımlandı. Daha önce de tanımlanmıştı. Ama şimdi “otel turizmi” getirilerek yapılaşma verilecek.
Anlamı: Bugüne kadar pansiyonculuk ve en çok butik otele verilen izin, büyük parseller için büyük otelleri kapsayacak biçimde geçerli olacak. Yerli halk, kendi yerinden fiilen kovulmuş olacak. Ekmeğinden edilecek. O sahillere herkes elini kolunu sallayarak özgürce giremeyecek. Herkesin sahilleri, “paket tur” satın alanların paralı sahiline dönüşecek.
- Knidos antik kentine çok yakın mesafedeki Bağlarözü’ne marina yapılacak.
Anlamı: 1. derecede arkeolojik koruma altındaki bu alana marina, yapılaşma ve kirlilik anlamına gelecek.
- Kargı Koyu konut yerleşimine açılacak.
Anlamı: Datça’da İskele Mahallesi’ne çok yakın bu alan sazlık ve sulak özelliğiyle çok özel, değerli bir alan. 3. derecede arkeolojik sit. Kentsel yerleşime uygun bir alan değil.
- Agro turizmi “İyi bir şey” gibi gösterilen “ziraat turizmi” de yeni bir düzenleme olarak planın içinde yer alıyor.
Anlamı: İktidar diyor ki, “Biz sahilleri büyük turizm tesislerine açalım. Buranın asıl sahipleri, pansiyoncular, arkaya geçip orada bahçeyle tarlayla uğraşsın.”
Köylüler de soruyor: “İyi de içme suyumuz yokken, ‘tarım turizmi’ yapın diye gösterdiğiniz araziyi nasıl sulayacağız?”

1 MAYIS'TA SÜRE DOLDU
Toker’in verdiği bilgiye göre Datça-Bozburun yarımadası ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “revize plan” için tanıdığı “askı süresi” 1 Mayıs’ta doldu. Datça İnşaat Mühendisleri Odası, Datça Mimarlar Odası; Mesudiye Muhtarlığı’nın yanı sıra, Necati Sağır’ın ifadesiyle “Yerli halktan da 400’e yakın” itiraz başvurusu, sonucu beklemeye başladı. (radikal.com.tr)

Kaynak: Radikal, 05.05.2014