Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atilla Uluğ, İzmir ve çevresindeki fay hatlarının büyük depremler üretebileceğini, İzmir’deki fay hatlarının yalnızca küçük depremler üretir düşüncesinin yanlış olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Uluğ, burada yaptığı konuşmada, İzmir ve çevresinin, Türkiye’nin 1. derece deprem kuşağında bulunduğunu ve bölgede 10’un üzerinde diri fayın yer aldığını söyledi.İzmir ve çevresinde tarih boyunca depremler meydana geldiğini ve pek çok medeniyetin bu depremler sonucu yok olduğunu hatırlatan Uluğ, diri faylardan herhangi birisinin orta büyüklükte bir deprem üretmesi halinde kentte büyük hasarlar oluşacağını bildirdi.İzmir’de 10’un üzerindeki diri fay hattının geçmişte de 7-7.5 civarında depremler ürettiğini belirten Uluğ, ’’Bu fayların kısa olduğu, bu nedenle daha sık ve küçük depremler üretebildikleri doğru değil. Unutmayalım ki geçmişte bir yerde bir deprem olmuşsa, gelecekte de o yerde yeni bir deprem olabilir’’ dedi.İzmir ve çevresinde Karaburun-Gülbahçe, Seferihisar ve Zeytindağ-Yuntdağı fay hatlarının çok aktif oluğuna işaret eden Uluğ, yeni oluşumlar üzerindeki sahil kesimlerinin yerleşim açısından daha riskli, dağlık kesimlerin ise daha güvenli olduğunu kaydetti.Uluğ, Karaburun fayının 7 ve üzerinde deprem yaratabileceğini söylerken, "Bu fay, Midilli Adası’nın güneyinden başlayarak Karaburun Yarımadası’nın doğu sahilleri boyunca güneye doğru devam ediyor. Daha sonra Sığacık açıklarında tekrar deniz içinde Sisam Adası’nın kuzeyine kadar uzanıyor. Depremin büyüklüğünün fay uzunluğuyla orantılanması doğru değil. Fakat Karaburun fayı, büyük yıkıcı bir etki yaratabilir” dedi...
Kaynak: HaberX.Com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder