23 Aralık 2012 Pazar

Karşıyaka Belediyesi 2013’de de yatırım şampiyonu olmaya aday

Yatırım şampiyonu Karşıyaka Belediyesi 2013’e de hızlı giriyor. 2012’de onlarca prestij projenin açılışının yapıldığı kentte yeni projelerin startı 2013’ün ilk aylarında verilecek. “Karşıyaka’yı geleceğe hazırlıyoruz” diyen Belediye Başkanı Cevat Durak, en büyük projesi olarak nitelediği Sosyal Yaşam Merkezi’nin temelini de yılın ilk aylarında atacak.

156 milyon liralık 2013 bütçesinin yüzde 30’unu yatırıma ayırdıklarını hatırlatan Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, “9 yıllık görev süremizde 300’ün üzerinde projeyi hayata geçirdik. 250 milyonu kendi kaynaklarıyla olmak üzere 500 milyonun üzerinde yatırım gerçekleştirdik. 2013’de de Karşıyaka’yı proje patlaması bekliyor. Yapımı devam eden 9 büyük projenin açılışını yaparken, 30 projenin de temelini atacağız. Bu projelerden önemli bir bölümünün açılışları da yine aynı yıl içinde olacak. Karşıyaka’ya hizmette sınır tanımıyoruz” dedi.

Karşıyaka Belediyesi’nin 2013 yılında açılışını yapacağı projeler arasında Ahmet Piriştina Kültür Merkezi, eski lunapark alanı üzerine yapılan Sosyal Yaşam Alanı, Çarşı Tiyatro, Doğal Afet Eğitim Merkezi, Arşiv Binası, Bostanlı Açıkhava Tiyatrosu, Bahçelievler Balık Satış Merkezi, Temizlik İşleri Tesisi ile Kurban ve Adak Satış Yeri bulunuyor.

Yeni yılda Karşıyaka’da temeli atılacak tesisler arasında ise Sosyal Yaşam Merkezi, Yamanlar Sağlıklı Yaşam Merkezi, Karşıyaka Belediyesi Yüzme Havuzu ve Spor Kompleksi, Konser Salonu, Milli Mücadele Müzesi ve Parkı, Zübeyde Hanım Meydan düzenlemesi, Zübeyde Hanım ve Mustafa Kemal Mahallelerine kapalı pazaryerleri yer alıyor. Karşıyaka Belediyesi’nin 2013 yatırımları arasında 18 park ve sağlık evleri de bulunuyor.

2013 açılışlar yılı olacak

Kentle özdeşleşen eski lunapark alanında çalışmaları tüm hızıyla devam eden Sosyal Yaşam Alanı projesi engellilerin çalışacağı çay evi, 365 gün hizmet verecek aşevi, mini lunaparkı, çocukların kalbini çalacak “fil restaurant”ı ve spor sahalarıyla dikkat çekiyor. Proje yeraltı otoparkıyla da, hem bölgenin park sorununa çözüm getirecek, hem de sığınak ihtiyacını karşılayacak. Sosyal Yaşam Alanı’nın açılışı Mayıs 2013’ün ilk günlerinde yapılacak.

Şemikler’de yapımı devam etmekte olan Ahmet Piriştina Kültür Merkezi ise, 650 kişilik tiyatro salonu, sergi salonları ve düğün salonu ile kentin sanatsal etkinliklerinin yeni mekanı olacak. Dev merkezin açılışı eski Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’nın 9. ölüm yıldönümü olan 15 Haziran 2013’de yapılacak.

Çarşı Tiyatro, Temizlik İşleri Tesisi ile Kurban ve Adaklık Satış Yeri de yine 2013’ün ilk yarısında hizmete girecek yerler arasında bulunuyor.

Karşıyaka projeye doymuyor

Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın “En büyük projem” dediği Sosyal Yaşam Merkezi’nin temelinin yeni yılın ilk aylarında atılması planlanıyor. Zübeyde Hanım Mahallesi’nde 15 farklı sosyal proje için gerekli mekanı ihtiyacını karşılamak üzere projelendirilen tesiste, Geriatri Merkezi, Aile Planlama Merkezi, Engelliler Sosyal Yaşam Destek Merkezi, Sağlık Destek Merkezi, Çocuk Sanat Merkezi, Çalgı Aletleri Eğitim Merkezi ve Kariyer Ofisi gibi merkezler yer alacak.

Karşıyakalıların Cumhuriyet değerlerine göstermiş oldukları hassasiyetin yeni simgesi için de yeni yılda start verilecek. Yalı Mahallesi’nde yapılacak olan Milli Mücadele Parkı, aynı zamanda açık hava müzesi olarak tasarlandı. 2 bin 500 metrekare alana projelendirilen parkta, Anadolu insanının Çanakkale Savaşı’ndan başlayan kurtuluş mücadelesi heykeller, rölyefler, büstler ve kitabelerle anlatılacak.

Örnekköy Şantiyesi içinde yapılacak olan Doğal Afet Eğitim Merkezi de temel atma için gün sayıyor. Çocuklar başta olmak üzere, kent halkının doğal afetler konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi amacını taşıyan tesiste eğitimler uygulamalı olarak yapılacak.

2013’de, Karşıyaka’nın temel ihtiyaçları arasında yer alan sanat ve spor tesisi eksiğini giderecek Karşıyaka Belediyesi Yüzme Havuzu ve Spor Kompleksi ile 750 kişilik Konser Salonu’nun da temeli atılacak.

“Karşıyaka’yı geleceğe hazırlıyoruz”

2013’ü seçim yılı olarak değil, Karşıyaka için bir hizmet yılı daha olarak gördüklerini belirten Başkan Durak, yeni yılda yatırımların hız kesmeden devam edeceğini vurgulayarak, “Karşıyaka’yı geleceğe hazırlıyoruz. Attığımız her temelde, çaktığımız her çivide, bu kentin geleceğinin izleri var. Cumhuriyet’in 100. yılına yakışır bir Karşıyaka yaratma çabasındayız. Aydınlık yüzlü insanların yaşadığı sağlıklı, güvenli ve modern bir kent için elimizi değil, bedenimizi taşın altına koyduk. Bize, Karşıyaka’ya hizmet etme ayrıcalığını veren tüm hemşerilerime teşekkür ediyorum” dedi.   

Kaynak: RT Haber - 23.12.2012

21 Aralık 2012 Cuma

Bu güzellik koruma altında

İzmir Büyükşehir Belediyesi, deniz ve rüzgarın etkisiyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Homa Dalyanı’nın çevresini setlerle güçlendirerek Kuş Cenneti’nin korunması adına çok önemli bir adım attı. Çalışmaların sonunda ortaya çıkan fotoğraflar, Dalyan’ın görkemini ve yapılan işin önemini net biçimde gözler önüne serdi.

İzmir Kuş Cenneti’ninin önemli değerlerinden biri olan Homa Dalyanı, yok olmaktan kurtularak yeniden can buldu. Çekilen hava görüntüleri, kuşların en önemli beslenme ve üreme alanlarından olan Homa Dalyanı’nın büyüklüğünü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışmanın önemini net olarak gözler önüne serdi.

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin girişimiyle harekete geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi, rüzgar ve deniz aşındırması nedeniyle yok olma tehlikesi bulunan dalyanı çevreleyerek koruma altına aldı. Yaklaşık 5 ay süren çalışmalar tamamlanırken, bölgeye 3150 kamyon dolgu malzemesi döküldü ve deniz ile dalyan arasında sular altında kalmaya başlayan set güçlendirdi. Kıyıdan yaklaşık 4.5 kilometre içeriye kadar uzanan yolu da düzenleyen Büyükşehir Belediyesi, proje maliyetini yaklaşık 10 milyon TL olarak açıkladı.

Önce ceza, sonra teşekkür
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, 2009 yılında deniz suyunun yükselerek dalyanı tehdit etmesi üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yardım istedi. Büyükşehir Belediyesi, yaklaşık 100 kamyonluk dolgu malzemesi dökerek Homa Dalyanı ile deniz arasına set çekti. Bu set deniz suyunun rüzgarın etkisiyle dalyana karışarak dalyanı yok olmasını önledi. Ancak Belediye’nin koruma amaçlı döktüğü malzeme bazı gruplarca kamuoyuna “moloz” şeklinde yansıtıldı. İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na yapılan itiraz sonunda da, Büyükşehir Belediyesi koruma amaçlı bu malzemeyi yine “yüksek maliyetli bir çalışmayla” kaldırdı. Bu arada İçişleri Bakanlığı, Üniversite ve Belediye aleyhinde soruşturma başlattı. Kurumlar, soruşturmadan beraat etti. Ancak İl Çevre Müdürlüğü, işlemi yapan Büyükşehir Belediyesi ile talepte bulunan Ege Üniversitesi’ne 83’er bin lira para cezası kesti.

Daha sonraki süreçte Ege Üniversitesi tarafından hazırlanan planlar, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’na sunularak onay alındı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Homa Dalyanı’nı kurtarma çalışmaları yeniden başlatarak Dalyan’ın bugünkü sağlıklı görüntüsüne kavuşmasını sağladı.

Kaynak: RT Haber - 21.12.2012

20 Aralık 2012 Perşembe

İzmir'de denize nazır balık hali kuruluyor

Balık hali, deniz kıyısına 20 kilometre uzakta olan İzmir, denize nazır bir balık haline kavuşuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin İzmir Ticaret Odası (İTO) işbirliği sonucu yaptığı çalışma ile Güzelbahçe'ye modern bir balık hali kurulacak. Yeni balık hali ile İzmir yerli ve yabancı turistler için de yeni bir cazibe merkezine kavuşacak. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı çalışma ile deniz kenti İzmir'in deniz kıyısında bir balık haline kavuşacağını belirterek, "O bölge, insanların taze balıklarını aldığı, mezata katıldığı, hafta sonları dolaştığı bir yer haline gelecek" dedi. Geçtiğimiz hafta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile hem balık hem sebze meyve haline gezi düzenlediklerini hatırlatan Demirtaş, programa sabah 05.30'da balık çorbasıyla başladıklarını, ardından birinci sınıf restoranlarda yiyecekleri lezzet ve çeşitte balık yediklerini söyledi.

Güzelbahçe'de olacak

Buca Kaynaklar'daki balık halinin iyi hizmet veren, sistemli çalışan bir yer olduğunu dile getiren Demirtaş, ancak halin denizden oldukça uzak mesafede yer aldığını söyledi. Demirtaş, "Hepimiz yurtdışında deniz kenarında olan şehirlere gittiğimizde hemen balık hallerine uğrarız. Örneğin Hong-Kong'da insanlar sabah erken kalkıp, deniz kıyısındaki halde balık çorbasını içer. Denizden çıkan balıkları, mezatı görür. Bu bir turizm biçimi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız da balık hali ile ilgili bir proje geliştirmiş. Daha önce Seferihisar tarafında düşünülen hal, Güzelbahçe'de kurulacak" diye konuştu. Demirtaş, balıkçıların daha fazla taşıma yapmadan teknelerinden soğuk hava deposuna ve iç piyasaya balıklarını sev kedeceğini belirterek, "O bölge cazibe merkezi olacak. Güzelbahçe'de balıkçı limanı var. Ama yeni bir yer yapılacak. İkisi de birlikte çok büyük cazibe yaratacak. İzmirliler, hafta sonları gezmeye gidecek, mezata katılacak, taze balık satın alacak" dedi. Balıkçılığın artık deniz ve kültür balıkçılığı diye ikiye ayrıldığını belirten Demirtaş, "Denizin kıyısındaki halde deniz balıkçılığına, Buca'daki mevcut halde de kültür balıkçılığına hizmet verilecek" diye konuştu. Demirtaş, Buca'daki İzmir Sebze Meyve Hali'nin de genişleyeceğini açıkladı.

"Dalgakıran, dava sonucunu bekliyor"
İTO'nun 2 milyon 695 bin lira teklif vererek icradan aldığı Pasaport'taki tarihi dalgakıranın projelerini hazırlandığını açıklayan Ekrem Demirtaş, temyiz sonucuna göre hemen ışıklandırma ve su oyunlarına başlayacaklarını söyledi. Demirtaş, "Dalgakıranda temyiz sonucu bekliyoruz. İhaleye fesat karıştırma iddiasıyla ilgili davayı kazanmıştık. 8 ay gibi zaman kaybımız oldu. Ama, karşı taraf yüzde 10 tazminata mahkum oldu. Buna rağmen temyize başvurdular. Temyiz sonucuna göre dalgakırana çıkabilme imkanına kavuşacağız. Şu anda karşımızda duruyor ama üzerine çıkıp dolaşamıyoruz dahi. Hemen müdahale ediyorlar. Işıklandırmanın yılbaşına yetişmesi zor görünüyor. Şu an projelendirmesi yapılıyor. Aldığımızda, hemen ışık ve su oyunları ile burayı yaşayan bir yer yapacağız. Uygun bir deniz aracı ile insanları oraya çıkarmaya başlayacağız" dedi.

Kaynak: Yeni Asır, 19.12.2012

13 Aralık 2012 Perşembe

ULUPARK EVLERİ: Yeni cazibe merkezinde yeni proje

Bir Mete Tamer OMUR yazısı, Hürriyet Ege - 13 Aralık 2012

Topuz Yapı, son dönemde İzmir’in yeni cazibe merkezi olmaya aday Ulukent’te yapımına başladığı yeni projesi Ulupark Evleri’nin satışına başladı.

İZMİR’de yaptığı prestijli projelerle adını duyuran Topuz Yapı, yeni projesi Ulupark Evleri’ni uygun ödeme koşullarıyla müşterinin beğenisine sundu. Çanakkale yolu üzerindeki Ulupark Evleri, 18 bin metrekare alanda toplam 164 daireden oluşuyor.
Topuz Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Birol Gündoğan, 13 blokta 3’er katlı yapılacak evlerin özellikle, kent merkezinin yoğunluğundan bunalan ve ferah bir site ortamında yaşamak isteyen aileler için büyük fırsat yaratacağını söyledi. Projenin 135 ile 160 metrekare arasındaki farklı büyüklüklerde 3 + 1 dairelerden oluştuğunu aktaran Gündoğan, “280 araçlık yeraltı otoparkı, her 3 parselde de yer alacak yüzme havuzu, çocuk oyun ve geniş yeşil alanları, hem yazlık hem de kışlık olarak kullanılabilecek yapıda tasarlanıyor. Ulupark Evleri’nde ısı ve ses yalıtımına özel önem veriliyor. Projenin 3 katlı olması sayesinde depreme dayanımı daha da artırıldı. Her evde ebeveyn banyosu, soyunma odası, kiler, ankastre mutfak, doğalgaz uyumlu kalorifer sistemi yer alacak. Hiçbir ailenin otopark problemi olmayacak. Böylelikle hem site içinde görüntü kirliliği olmayacak, hem de toplam 3 bin 600 metrekare yeşil alan kullanıma sunulacak” bilgisini verdi.
2014’ün sonunda teslim edilmesi planlan projede anlaşmalı bankalarla çok uygun ödeme olanakları sağlayacaklarını ifade eden Gündoğan, örnek daireyi de bu ay sonunda ziyarete açacaklarını sözlerine ekledi.

Yüksek yapıdan bunalanlaraProjenin Karşıyaka, Çiğli, Çandarlı, Menemen ve Foça’ya yakınlığıyla yoğun talep görmesini beklediklerini anlatan Gündoğan, “Ulukent’te yeni bir yaşam fırsatı sunuyoruz. 3 ayrı parsel içinde kurulacak site içinde çocuk oyun alanları, geniş yeşil alan ve çevre düzenlemesi, çocuk ve yetişkin havuzu, toplantı odaları, 24 saat güvenlik ve kamera sistemi bulunacak. Gediz Üniversitesi, Gelişim ve Ekin Koleji ile diğer eğitim kurumlarına çok yakın konumda bulunan Ulupark Evleri, şehirdeki yüksek binalardan bunalan, doğayla iç içe huzurlu bir ortam arayan ailelerin tercihi olacak” dedi.

PRESTİJLİ PROJELER
LOBİ Platinium Mavişehir, Atıf Bey Konutları, Antalya Park Platinium Konutları, Bornova Platin Park, Nevzat Bey Konutları, Uslu Loft, Kartal Blokları, Kahya Sitesi, Topuz Yapı’nın prestij projeleri arasında yer alıyor.



İkinci etaba yatırımcı ilgisi
‘BÖYLESİ İstanbul’da Bile Yok’ sloganıyla eylül ayında satışa sunulan MYVIA Bahçe Projesi’nin 2. etap satışları, yatırımcı ve site konforunda yaşamak isteyenlerin yoğun ilgisini görüyor.
İnşaat yatırımları açısından her geçen gün cazibesini artıran Bornova’da konumlanan MYVIA Bahçe projesi, kaliteli konut birimlerinin yanı sıra iyi planlanmış spor ve yaşam alanları ile dikkat çekiyor. MYVIA Bahçe 1+0 (Single), 1+1 (Classic ve Big), 2+1 (Maxi ve Large) 1+1 Dubleks daireler, ofis ve otel katları, mağazalar olmak üzere farklı alternatifler sunuyor. 2. etap satışlarının yoğun ilgisinden çok memnun olduklarını belirten Gözde Grubu yetkilileri, ulaşım kolaylığının ofis, konut ya da dükkan sahibi olmak isteyenlerin oldukça fazla ilgisini çektiğini belirtti, “Ayrıca, yatırımcılara sunulan yüzde 10 peşin, 60 ay 0.79 vaiz oranı, hemen tapu verebilme olanaklarımız bu ilgiyi yoğunlaştırıyor. Projenin en büyük ilgi noktasının ise 12 ayda teslim edilmesinin planlanması” dedi.

Kaynak: Mete Tamer OMUR, Hürriyet Ege, 13 Aralık 2012

Bayraklı Sağlık Kampusü projesi hayata geçiyor

Kamu Özel Ortaklığı'nın açtığı ihalenin bin 775'inci turunda, yıllık 177 milyon 990 bin lira kira bedeli almayı içeren teklifi veren ortaklık ipi göğüsledi
İzmir'de sağlık sektörünün en büyük yatırımlarından biri olan, 2060 yatak kapasiteli Bayraklı Entegre Sağlık Kampusü'nün yapım ihalesini Türkerler İnşaat-Gama Holding A.Ş. iş ortaklığı kazandı. Ortaklık, ihaleyi, bin 775 tur sonunda, yıllık 177 milyon 990 bin TL "Her Şey Dahil Yıllık Kira Bedeli" ile kazandı. Buna göre, ihaleyi kazanan Türkerler-Gama ortaklığı, entegre sağlık kampusünü hem yapacak hem de 25 yıl süreyle işletecek. Yapım süresi 36 ay sürecek. İnşaat bittikten sonra geri kalan 22 yıl için Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan her şey dahil yıllık 177 milyon 990 bin TL kira alacaklar.

Hastane ve ticari alan

Sağlık Bakanlığı Kamu Özel Ortaklığı Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen ihale 5 saat sürdü. Açık eksiltme usulü ile yapılan ihale, 242 milyon 262 bin 560 TL bedelle başlayıp, 10'ar bin TL'lik indirimlerle, 500'üncü turda 219 milyon 710 bin TL, 1000'inci turda 206 milyon 70 bin TL, bin 775. turda ise 177 milyon 990 bin TL'ye ulaşıldı. Bu rakamı veren Türkerler İnşaat-Gama Holding A.Ş. İş Ortaklığı ihaleyi kazandı. Sağlık kampusü, 573 bin metrekare kapalı alanda toplam 2 bin 60 yataktan oluşuyor. Son teknoloji cihaz ve ekipmanların, yenilikçi enerji çözümlerinin ve akıllı bina sistemlerinin kullanılacağı proje genel hastane, KVC hastanesi, kadın doğum ve çocuk hastanesi, onkoloji hastanesi, yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi ve ticari alanlardan oluşuyor.

36 ayda tamamlanacak

Proje kapsamında Türkerler-Gama İş Ortaklığı, inşaatın yanı sıra mobilya ve medikal ekipmanı da temin edecek ve işletme süresi olan 25 yıl boyunca bina, mobilya ve ekipmanların bakım onarımını yapacak ve çeşitli hizmetleri verecek. Kampusün inşaatı 36 ayda tamamlanacak ve proje bittiğinde dünyanın en büyük 10 sağlık kompleksinden bir tanesi İzmir'de hizmet vermeye başlayacak.

Farklı alanlarda çalışmaları var

Türkerler Holding, geçtiğimiz yıl dünyanın en büyük 3 sağlık kompleksinden bir tanesi olarak kabul edilen 3 bin 566 yataklı Etlik Entegre Sağlık Kampusü ihalesini İtalyan Astaldi firması ile birlikte kazanmıştı. Türkerler, İzmir'de Park Yaşam Mavişehir Projesi'ni hayata geçiriyor ve İzmir Doğalgaz Dağıtım Şirketi İzmirgaz'ın büyük hissedarları arasında bulunuyor. Başta Türkiye ve Rusya olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde büyük inşaat ve mühendislik projelerine imza atan Gama Holding ise "Marmaray İstanbul Boğazı Demiryolu Tüp Geçiş Projesi"nin yapımına devam ediyor.
Kaynak: Yeni Asır, 12.12.2012

11 Aralık 2012 Salı

İnşaat sektöründe istihdam arttı

İnşaat sektöründe istihdam, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2 arttı.
 
TÜİK, İnşaat İşgücü Girdi Endeksleri 2012 üçüncü dönem sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, Üç Aylık İnşaat Sektörü İstihdam Endeksi 2012 yılı üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2 artış gösterdi.

Söz konusu dönemde, Bina İnşaatı Sektörü İstihdam Endeksi yüzde 1,6 artarak 82,0'dan 83,3'e, Bina Dışı İnşaat Sektörü İstihdam Endeksi de yüzde 3 artışla 122,2'den yüzde 125,8'e çıktı.

Çalışılan saat yüzde 1,6 arttı

Üç Aylık İnşaat Sektöründe Çalışılan Saat Endeksi 2012 yılı üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 arttı.

Bina İnşaatı Sektörü Çalışılan Saat Endeksi yüzde 1,4 artarak 79,6'ya, Bina Dışı İnşaat Sektörü Çalışılan Saat Endeksi de yüzde 1,9 artarak 126,6'ya ulaştı.

Brüt ücretler yüzde 16,5 yükseldi

Üç Aylık İnşaat Sektöründe Brüt Ücret-Maaş Endeksi 2012 yılı üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,5 yükseldi.

Bina İnşaatı Sektöründe Brüt Ücret-Maaş Endeksi yüzde 18,5 artışla 197,6'ya, Bina Dışı İnşaat Sektöründe Brüt Ücret-Maaş Endeksi de yüzde 14,3 artışla 278,6'yı buldu.

Kaynak: CNNTURK Ekonomi, 07.12.2012

9 Aralık 2012 Pazar

İzmir Homeros ile taçlandırılmalıdır

Bir Ayçe DİKMEN yazısı, Hürriyet Ege - 09 Aralık 2012

İZMİR Tevfik Fikret Fen Lisesi Müdürü İhsan İnekçi, arkeoloji ve güzel sanatlarla ilgilenen bir heykel sanatçısı. Kent kültürüyle de yakından ilgilenen İnekçi, İzmir’in simgesi haline gelmiş birçok binanın aslında ne kadar taş, beton göründüğünü fark etmiş ve mimari yapıları değiştirilmeden neler yapılacağını düşünmüş. Birçoğunu ölçümleyerek bu topraklarda yaşamış uygarlıklardan esinlenen süslemeler ve yüzey çalışmaları tasarlamış. Bunları gördükten sonra hergün önünden geçip de fark etmediğim birçok binanın aslında ne kadar kötü göründüğünü farkettim. Dışarıdan hapishane duvarı gibi görünen renksiz, ruhsuz ve soğuk görünümlü binalar bence de İzmir’e yakışmıyor. “Benim aşkım İzmir, Ege Bölgesi” duygularını dile getiren İnekçi’yle, “Belki büyük düşünüyorum ama keşke bunların onda biri olsa” dediği projelerini konuştuk.
BİRÇOK ÖNEMLİ EGELİ’NİN BÜSTÜNÜ YAPTIM
- Eğitimci ve okul müdürüsünüz ama birçok farklı alanda çalışmalar yapıyorsunuz...
- Arkeoloji ve Ege uygarlıklarına çok meraklıyım. Halikarnas Balıkçısı’nın manevi torunu ilan edildim. Ekrem Akurgal’la Artemis Tapınağı ve arkeoloji görüşmelerim oldu. Çeşitli maket çalışmalarım vardı, Akurgal’a gösterdim. Hemen Avusturya’yı aradı, benim için izinler alındı. Efes Müzesi Müdürlüğü’nden izin alarak Trojan Çeşmesi’ni elimde kumpasla aylarca ölçüp çizimlerini yaptım.
- Heykel çalışmalarınız da dikkat çekici. Kimlerin büstlerini yaptınız?
- Ortaokul dönemlerinden beri heykelle uğraşıyorum. Tevfik Fikret’in büstünü yaptıktan sonra çok beğenildi. Sonrasında Konak Belediye Başkanımız Hakan Tartan’ın önerisiyle, Kutlu Aktaş’ın rahmetli eşinin ve Şenel Aksu’nun büstlerini yaptım, çok beğenildi. Ayrıca Bergamalı tıpçı Galen, Efesli düşünür Herakleitos’un, Zeki Müren’in Dario Moreno’nun, Ekrem Akurgal’ın da büstlerini yaptım. Teos’lu Anakreon’un büstünü yapmayı düşünüyorum. Herakliatos’un büyük bir heykelini Selçuk’a yapmayı isterim.

ŞEHİRCİLİKTE YANLIŞ UYGULAMANIN TELAFİSİ EN AZ 50 YIL
- Kent kültürüyle ilginiz nasıl başladı?
- Zaten resim, heykele çok meraklıydım. İlk yurtdışına çıktığımda çok etkilendim. Avrupa’daki kentler çok planlı, sanat ve kültür etkinlikleri, sokak hayatlarıyla başka bir hayat yaşıyorlar. İzmir’e döndüğümde çok üzüldüm ve kent olgusunun eksik olduğunu düşündüm. Paris’teki gibi bir şehirde binaların, yapıların güzelliği o şehre olan ilginin temelini oluşturuyor.
- Tüm bunlardan sonra İzmir’e bakınca ne gördünüz?
- Maalesef birçok yanlış uygulama yapılmış. Yanlış bir uygulamanın telafisi en az 50 yıl alıyor. İzmir’de 100 yılda bile döndürülemeyecek yanlışlar yapılmış. O nedenle herşey tartışılsın, konuşulsun, oldu bittiye getirilmesin.
KADİFEKALE TEPESİ’NE DEV HOMEROS ANITI YAPILMALI
- İzmir ile ilgili büyük anıt projenizi anlatır mısınız?
- Homeros ve Hektor’a özel ilgim var. İzmir deyince Avrupa’da akıllara Homeros geliyor. Bence İzmir’in simgesi Homeros’la ilgili olmalı. Büyük bir Homeros anıtı yapılarak İzmir taçlandırılmalıdır. Agora’dan yukarıya doğru olan binalar kentsel dönüşüm çerçevesinde kaldırılırsa, bir büyük yol yapılarak yukarıdaki büyük Homeros Anıtı’na çıkılabilecek. Anıtta Homeros lir çalarken gösterilecek, iki tarafta da Amazon heykelleri olacak. Bu büyük anıt İzmir’in her yerinden görülecek. Bu bir rekreasyon ve peyzaj çalışması olabilir.
- Peki aradaki binalar yıkılmazsa?
- Yine yapılabilir. Agora’dan yukarıya yürüyüş yolu olmaz belki ama anıt tepenin üzerine konularak İzmir’in her yerinden görülebilir.

BİRÇOK BİNA İZMİR’E YAKIŞMIYOR, GÖRÜNÜMLERİ DÜZENLENMELİ
- İzmir’deki binalar hakkında neler düşünüyorsunuz?
- Ben birçok belirgin binanın mevcut mimari yapısına dokunmadan yapıştırma ve asmalarla, rötuşlarla görüntülerinin değişebileceğini iddia ediyorum. Hatta çoğunun ölçümlerini alarak çizimlerini bile yaptım. Mesela Kordon’daki orduevi denizden çok göze çarpıyor. Oysa madalyonlar, İon sütunları, çelenkler yapılarak bina bambaşka bir şekle dönüştürülebilir. Denizden gelen turistlerin görebileceği çok güzel bir bina olur. Zaten Kordon’da bu büyüklükte başka bina yok.
- Başka hangi binaları incelediniz?
- Mesela Fransız Kültür Merkezi’ni milim milim ölçtüm, ona da bazı süslemeler düşündüm. Dokuz Eylül Meydanı’ndaki Basmane vergi dairesi, eski Atlas Oteli hep incelediğim binalar. Bunlara birçok süslemeler yapılabilir. Roma dönemi, İon gibi eski Ege uygarlıklarını yansıtan birçok süsleme yapılabilir.

BU BİZİM KÜLTÜRÜMÜZ DEĞİL DİYEN CAMİLERİMİZİ İNCELESİN
- Peki Roma, Hellenik süslemeler yaptığınız zaman ‘bunlar bizim özkültürümüz değil’ diye karşı çıkanlar olursa?
- O zaman ben de onlara, ‘gidin Hisar Camisi’nin mimberine, kapısına bakın, Salepçioğlu Camisi’ne bakın’ derim. Hepsi Roma kökenli sanattan etkilenmiştir. Yani camilerimizde bile bu topraklardaki medeniyetlerin izlerini görüyorsunuz. Çünkü tüm bu medeniyetlerin sanatı, yansımaları katman katman birbirine geçmiştir.


FUAR BİR KÜLTÜR VE TARİH PARKI OLMALI
- İzmir Fuarı ile ilgili projeleriniz var mı?
- Homeros Anıtı Kadifekale’ye yapılmazsa, fuara da yapılabilir diye düşünüyorum. Ayrıca Homeros müzesi de yapılabilir, gelen turistler burayı ziyaret eder. Arkeoloji Müzesi, ‘Ege Uygarlıkları Müzesi’ adıyla fuara taşınabilir. Hatta fuar bence bir tarih ve kültür parkı olmalı. Bir tarafta Homeros Anıtı ve müzesi, diğer tarafta Zeus Sunağı replikası yapılabilir. Belki düşüncelerime şaşıranlar olacaktır ama bunların 10’da 1’i bile yapılsa İzmir’de büyük farklılıklar olacaktır. Hedefi her zaman büyük tutmak gerekli.
- Mimarlarla görüşüp yapılabilirliğini tartıştınız mı?
- Akademisyenlerle alaylılar arasında her zaman farklı yaklaşımlar olabiliyor. Ama Michelangelo, Bernini de alaylıydı. Efes ile ilgili kazıların başındaki Anton Bauer ile görüştüm. Ben birçok kişinin maalesef ufuklarının dar olduğunu düşünüyorum. Mesela Makedonya’da yeni yapılan arkeolojik müzesi bu şekilde. 3-5 milyonluk bir ülke bunları sahipleniyor. İyon uygarlığının, sanatının beşiği bu topraklar, esas bizim bu mimariyi sahiplenmemiz gerekiyor. Birçok uygarlık şu an yaşayanların soy devamcısı olmadığı kadim uygarlıklardır. Bu nedenle biz bu topraklarda yaşıyorsak, bu topraklardaki tüm uygarlıkları sahiplenmek zorundayız.

Kaynak: Hürriyet Ege, Ayçe Dikmen - 09.12.2012

8 Aralık 2012 Cumartesi

İzmir’i uçuracak projeler

Bir Mete Tamer OMUR yazısı, Hürriyet Ege - 06 Aralık 2012

Kavuklar Grubu, Ege Bornova'nın ardından, 2013'te birçok ilke imza atmaya hazırlanıyor. Şirket, Türkiye'nin üzeri açılır kapanır sisteme sahip AVM'sini İzmir'de yapacak.

İZMİR’e son yıllarda simge yapılar kazandıran Kavuklar Grubu, 2013’e hızlı giriş yapmaya hazırlanıyor. Firma, geçen ay satışa çıkardığı ve 60 konuttan 22’sinin satışını gerçekleştirdiği Ege Bornova’nın ardından, önümüzdeki yıl iki büyük projeyle adından söz ettireceğe benziyor. Yılbaşında başlayacak 300 bin metrekare inşaat alanına sahip ilk proje, İzmir’de alışveriş merkezi ve konutların bir arada olacağı en büyük karma proje olma özelliğini taşıyor. Üç kuleden oluşan, bin 100 konutun yer aldığı ve Eylül 2013’te satışa çıkması beklenen ikinci proje ise İzmir’de özel sektör tarafından tek seferde yapılan en büyük konut projesi olma unvanına talip. Birçok ilke imza atılacak her iki proje için 500 milyon doların üzerinde yatırım planlanıyor. Şirketin gündeminde ayrıca, uluslararası alanda önemli projelere imza atan firmalarla birlikte İzmir’de yatırım yapmak da yer alıyor. Kavuklar Gayrimenkul Geliştirme Grubu Başkanı Metehan Kavuk, şirketin devam eden ve yapılması planlanan projelerin anlattı, konut almayı planlayanlara önemli tavsiye ve uyarılarda bulundu.
Yatırımcılara kapalı
Yatırımcıyla sosyal donatıları kullanmayanlara kapalı olan Ege Bornova hakkında bilgi veren Kavuk, “Bu projeye satış kaygısı olmadan başladık. Biz komşularımızı arıyoruz. Dolayısıyla yatırım gözüyle bakan ya da sosyal alanlardan faydalanmayı düşünmeyenlere projemizin kapısını kapattık. Ciddi talep var. Ama seçici davranıyoruz. 60 rezidanstan şu ana kadar 22’sini sattık. Yılbaşına kadar projenin yarısını satmayı planlıyoruz. 2013’ün üçüncü çeyreğinde ise tamamını bitirmek istiyoruz.”

Olmayanları getirecek
Bitme aşamasında olan Bayraklı Tower için bu ay oturma ruhsatına başvuracaklarını ve Mart 2013’te projede yaşamın başlayacağını dile getiren Metehan Kavuk, projenin yüzde 93’ünün satıldığını, son şanslıları beklediklerini ifade etti. Kavuk, “Büyük bir hipermarket zinciri geliyor, slow food’un yine önemli bir temsilcisi Bayraklı’da yerini almaya hazırlanıyor. Bunun dışında birçok önemli marka burada olacak. Butik konseptte bir alan oluşturduk. İzmir’de olmayan markaları getirmek için çalışıyoruz” dedi.
Türkiye’de ilk olacak
İzmir Otobüs ve Terminal İşletmeleri A.Ş.’nin karşısına yapılacak ve dünyada ikinci, Türkiye’de bir ilk olan üzeri açılır-kapanır en büyük AVM ünvanına sahip projeye yılbaşında başlayacaklarını aktaran Metehan Kavuk, yanında 800 de konutun yer aldığını dile getirdi. Projenin detayları hakkında bilgi veren Kavuk, sözlerine şöyle devam etti:
“Proje, şu anda yaklaşık 300 bin metrekarelik inşaat alanı bakımından İzmir’de tek noktaya yapılan en büyük yatırım olarak görünüyor. Bizden daha büyük olan ise Adnan Menderes Havalimanı’nın yapımı süren iç hatlar kısmı. Yüzde 5 bizden daha büyük bir alan söz konusu. Ama özel sektör olarak biz ilk sıradayız. Proje için İngiltere, İtalya, İspanya, Portekiz, Amerika ile Türkiye’den İzmir ve İstanbul’dan 12 mimarlık ofisinin katıldığı bir yarışma düzenledik. İpi, Amerikalı HOK göğüsledi. Projede, 800 konut ve 50 bin metrekarelik kiralanabilir alanın bulunduğu AVM yer alıyor. AVM, 26 bin metrekarelik alanın üzeri açılır kapanır bir sistem oluşturacak. Bu, Türkiye’de bir ilk. Daha küçük ölçekli uygulamaları var, ama bu kadar geniş bir alanı kapsayanı henüz yok. Dünyada da ikinciyiz. Diğeri Miami’de yer alıyor. Alt kattan üst kattaki, üst kattan ise alt kattaki vitrini görebiliyorsunuz. Büyük vitrinler olacak. Bir temayla geliyoruz. Türkiye’de teması olan ilk AVM olacağız. Şu anda yapı denetim ve kazı ihalesi bitti. Kazık ihalesine çıkıyoruz. Ardından da kaba inşaata başlayacağız. Yüksek yapılardan geçtik. İnşaata ocak gibi başlayıp martta da ihaleye çıkmayı düşünüyoruz. Konutlar orta kesime hitap edecek, ama lüks hayatın standartlarını sunacak. Proje 325 milyon dolarlık yatırım değeri taşıyor.

İZMİR’E RÜZGAR OLACAK
Önümüzdeki yıl hayata geçirecekleri bir diğer konut projesinin daha bulunduğunu ifade eden Metehan Kavuk, orta gelir grubuna hitap edecek olan 1100 konutun yer aldığı Altındağ uçan yoldaki projenin Eylül 2013’te satışa çıkacağını açıkladı. 29 katlı iki, 14 katlı bir kuleden oluşan projenin 180 bin metrekarelik inşaat alanı olacağını ve tek seferde İzmir’de yapılan en büyük konut projesi olduğunu anlatan Kavuk, “Her iki projede de bulundukları bölgelerde kentsel yenilemeye çomak sokmuş olacağız. Projelerimizin tamamı Körfez’i görüyor. İzmir’e bir rüzgar getirmek istiyoruz” dedi.
YABANCILARLA DA PROJE
Son günlerde ardı ardına açıklanan projeleri de değerlendiren Metehan Kavuk, piyasanın hareketlendiğini, daha da hareketli günlerin yaşanacağına dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Biz her yapılan projeye İzmirli gözünden bakıyoruz. Gelen yatırım yapıyor, para getiriyor ve istihdam sağlıyor. Biz gelen yatırıma bu gözle bakıyoruz, rekabet olarak bakmıyoruz. Sonuçta benim kadar İzmir’i tanımaları mümkün değil. Bundan hareketle İstanbul’da da yatırımları bulunan Alman bir grup bizimle ortak yatırım yapmak istediğini iletti. ‘Lokal partnerim olursa yanlış yapmam’ şeklinde bakıyorlar. Biz de bu tip talepleri değerlendiriyoruz. ABD’nin önde gelen inşaat firmalarından Magellan da bunlardan biri.Biz ileride yabancı bir partnerle proje geliştirmek istiyoruz. Onların isminin İzmir’de geçmesi için uğraşıyoruz.”
UCUZ KONUT KORKUTUYORİnşaat piyasasında yaşanan son gelişmelere ilişkin de konuşan Metehan Kavuk, Türkiye’de son yıllarda belirli belirsiz birçok kişinin araştırma yapmadan sektöre girdiğini söyleyerek, şu bilgiyi verdi: “Böyle olunca bir anda piyasa şişti. Metrekaresi bin-bin 500 lira arasında olan konutlar çıktı. Bu maliyetlerle bunu kimse satamaz. Bu ileride tüketici için büyük bir risk anlamına geliyor. İnşaat geliştirmede yüzde 10-15 karla çalışırken bu fiyatlar korkutuyor. İzmir’de çok büyük hareketlilik olmadığı için bu gelişmelerden etkilenmedi. İzmirli tüketici çok dikkatli. Bizim yapıların satılmaması gibi bir korkumuz yok. Öncelikle doğru projeler yapıyoruz. Bunun yanında her yıl 1 milyon kişi orta gelir grubuna katılıyor. Projelerin de çoğu da bu kesime yapıldığı için sıkıntı yok.

Kaynak: Mete Tamer OMUR, Hürriyet Ege - 06 Aralık 2012

23 Kasım 2012 Cuma

İZMİR’le Manisa’yı birbirine bağlayan ve Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde “Korkunç Sabuncubeli” diye andığı geçitte, tünel imalatına başlandı.

Ege’nin iki büyük kentini yeraltından birbirine bağlayacak Sabuncubeli Tünelleri Projesi’nde, yapılan plan tadilatı çerçevesinde tünel uzunlukları 2 bin 800 metreden 4 bin 70 metreye çıkarıldı. İzmir yönünden başlanan çalışmada, sol tünelde 131 metre, sağ tünelde ise 59 metreye gelinirken, Manisa bölümünde ihtiyaç duyulan tadilatın tamamlanmasıyla kazıya iki yönden devam edileceği bildirildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Sabuncubeli’nin, medeniyetler var olduğundan bu yana korkulan bir güzergah olduğunu, yapımına başlanan tünel projesiyle geçilmezliğiyle dillere destan olan bölgeyi geçilir hale getireceklerini söyledi. Yıldırım, şunları kaydetti:
“Bu tünellerle Manisa’nın, İzmir’in nefes borusunu da açıyoruz. Türkiye’nin en büyük tünellerinden biri olacak, her biri 4 bin 70 metre uzunluğundaki Sabuncubeli Tünelleri ile İzmir ve Manisa’nın ekonomilerini ve kaderlerini birleştiriyoruz. Bu tünelleri tamamladığımızda Manisa ile İzmir arası seyahat süresi 15 dakikaya inecek. Sabuncubeli Tünelleri’ni yaparak sadece yolunuzu kısaltmakla kalmayacağız, İzmirli ve Manisalı hemşehrilerimizin can güvenliğini de sağlayacağız.”
Bakan Yıldırım, projenin iki kent arasında hızlı ve güvenli ulaşımın yanı sıra tüm bölge hatta ülke ekonomisine olumlu katkı sağlayacağını dile getirerek, “Bu tüneller aynı zamanda Aydın ve Muğla gibi turizm merkezlerini İstanbul ve Avrupa’ya açan bir kapı konumunda olacak” ifadelerine yer verdi.
 
Kaynak: Hürriyet Ege, 23.11.2012

MYVIA'da İlk etap çok hızlı satıldı

Gözde Grubu’nun Bornova’da inşa etmeye başladığı MYVIA Bahçe Projesi’nin birinci etap satışları 55 günde tamamlandı.
İnşaat ve sağlık sektöründe seçkin projeler yaratan Gözde Grubu’nun Bornova’da inşa etmeye başladığı MYVIA Bahçe Projesi’nin birinci etap satışları 55 günde tamamlandı. Dubleks daireler ile ofis ve otel katlarının, mağazaların yer aldığı proje ayrıca yoga alanları, barbekü locaları, açık hava sineması, havuz ve fitness salonu, hobi bahçeleri gibi farklılıkları olduğunu söyleyen Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Kalı, ikinci etap satışlarının kısa süre sonra başlayacağını belirtti. Kalı “Şu ana kadar yapılan satışlarda yöneticilerin, doktorların, akademisyenlerin ve serbest meslek sahiplerinin ön plana çıktığını gözlemledik. MYVIA hem konumu, hem de ofis ve ev hayatını bir arada sunması nedeniyle oldukça fazla ilgi gördü” dedi.

Kaynak: Hürriyet Ege, 23.11.2012

ÇAKMAKTEPE Alman borsasına

İzmir’deki en önemli enerji üretim tesislerinden Aliağa Çakmaktepe, Frankfurt Borsası’nın halka açılma çağrısına olumlu yanıt verecek.
İZMİR iş dünyasından 120 ismin ortaklığında 200 milyon Euro’luk yatırımla üretime başlayan Çakmaktepe Enerji Üretim A.Ş, gelecek planları arasına Frankfurt Borsası’nda halka açılmayı koydu. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ve Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Atıl Akkan ile birlikte geçen ay tesisleri gezen Alman borsacılarla yakın temaslarda bulunuldu. Kirschhoff Finansal Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Klaus Rainer Kirchhoff ile Frankfurt Borsası Başkan Yardımcısı Susanne Plewan bölgeyi ve firmayı ziyaret ederek üç saat boyunca ayrıntılı bilgi aldı.
Alman şirket temsilcilerinin işletmeye hayran kaldığını söyleyen Atıl Akkan, 245 megawatt olan kurulu gücü 285 megawata çıkarmayı hedeflediklerini de aktardıklarını söyledi. Alman yetkililerin Çakmaktepe için Frankfurt Borsası’na açılma çağrısı yaptıklarını kaydeden Akkan, “Küresel krize rağmen Türkiye’deki devamlı büyüme ve özellikle enerji firmalarının gösterdiği performans Alman finans çevrelerinin de dikkatini çekmişti. Dünyanın en eski borsalarından biri olan Frankfurt Borsası, Çakmaktepe’de incelemelerde bulundu. Firmamızı, Frankfurt Borsası’nda halka arz edilmesi ve şirket tahvillerinin bu Borsa’da satışı için teklifte bulundular. 2013’te Frankfurt Borsası’nda hisselerimizi halka arz edebiliriz” dedi.

İMKB’den de teklif
Yabancı borsaların her yıl kar payı (temettü) dağıtma potansiyeli bulunan şirketlere özel önem verdiğini, Çakmaktepe’nin de bu konumda olduğunu anlatan Akkan, benzer teklifi İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’ndan da aldıklarını belirtti. Akkan, şöyle konuştu:
“Mevduat faizlerinin düştüğü bir ortamda özellikle yabancı yatırımcılar için yılda yüzde 20- 30 kar payı dağıtabilecek potansiyeli olan Çakmaktepe paylaşılamıyor. Ancak, biz hisse başına yüzde 20- 30 daha fazla bedel veren, yani şirketimizin değerini daha yüksek belirleyen Frankfurt Borsası’nın teklifini değerlendirmeye aldık. Konuyu Yönetim Kurulu’nda müzakere edeceğiz. Halka arz için tüm hazırlıklarımız tamam. Hedefimiz 2013’in ilk yarısında bu işi sonuçlandırmak.”
Akkan ayrıca halka arz sonrasında ortaya çıkacak kaynağı kasaya koyarak şirket borçlarını kapatacaklarını, ardından da yeni yatırımları gündeme alacaklarını sözlerine ekledi.

Davet için geldiler
Almanya’nın en büyük aracı kurumu olan Kirschhoff Finansal Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Klaus Rainer Kirchhoff, PKF’nin İzmir Temsilcisi Sun Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı Şükürer’in daveti üzerine geçtiğimiz aylarda İzmir’e gelerek Almanya sermaye piyasaları ile ilgili bir sunum yapmıştı. Frankfurt Borsası Başkan Yardımcısı Susanne Plewan’ın da yer aldığı sunuma Gürel Grubu, AKG Grup, Kılıç Deniz Ürünleri, Küçükbay Yağ Sanayi, Çakmaktepe ve Enda Enerji, Sun Tekstil ile Üniteks başta olmak üzere 20’ye yakın firma temsilcisi katılmıştı. Türk firmalarını Frankfurt Borsaları’nda görmek istediklerini açıklayan Kirchhoff ise yaptığı açıklamada, “Almanya’daki Türkler, Türkiyeli firmalara yatırım yapmak istiyorlar. Ege Bölgesi’nde hızlı büyüyen güçlü firmalar var. Güçlü büyüme stratejisi olan şirketler için Frankfurt Borsası’nda kote olmak çok uygun bir hedeftir. Biz Egeli firmalara bu konuda her türlü desteği verebiliriz” ifadelerine yer vermişti.

Kaynak: Hürriyet Ege, 23.11.2012

21 Kasım 2012 Çarşamba

Şeker Sanayii, İzmir’de sosyal tesis, Balıkesir’de arsa satıyor!


Şeker Sanayii, İzmir Çeşme’de kamp, sosyal tesis alanları ve gazino binasını 5 milyon lira, Balıkesir Erdek’te ise tek arsayı 65 bin lira tahmini bedelle satışa çıkardı

Şeker Sanayii, İzmir Çeşme'de kamp, sosyal tesis alanları ve gazino binasını 5 milyon lira, Balıkesir Erdek'te ise tek arsayı 65 bin lira tahmini bedelle satışa çıkardı. Kamp evlerinin de dahil olduğu İzmir'deki taşınmazların geçici teminatı 150 bin lira olarak belirlenirken, Balıkesir'deki arsanın geçici teminatı ise 1950 lira olarak açıklandı. Taşınmazların ihalesi 21 Aralık 2012 günü saat 14.00'te Ankara'da yapılacak.

Ayrıntılar için tıklayın!

Kaynak: Emlakta Son Dakika, Uğurcan TOKAY - 21.11.2012

7 Kasım 2012 Çarşamba

Ege Perla: İzmir'in yeni kuleleri

Ege’nin incisi” sloganından ilham alınarak tasarlanan yeni yaşam merkezi projesi “Ege Perla”yı hayata geçiyor.

18 bin 392 metrekarelik alanda rezidans, ofis ve mağazalardan oluşacak karma projede metrekare fiyatları 3 bin dolar seviyesinde olacak. Aralık 2015’te tamamlanması planlanan ve maliyeti 150 milyon dolar olan projeyle ilgili düzenlenen toplantıda konuşan İş GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Süha Önder, “Ege Perla, İş GYO’nun tüm tecrübesini yansıtabileceği, İzmirlilere ve İzmir’i kalbinde hissedenlere hak ettikleri kaliteli yaşamı sunabilecek en değer verdiğimiz projelerimizden biri olacak. İzmir gibi geleceğin yükselen değeri olmaya aday bir kentte onun marka değerini ve cazibesini artıracak böyle bir projeye imza atmaktan ötürü gururluyuz” dedi. Rampadaki füze gibi İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes ise potansiyel barındıran tüm bölgelerdeki yatırımları takip ettiklerini, İzmir’in de yüksek yatırım gücüyle pek çok yatırımcının ilgi alanında olduğunu, “İzmir rampadaki füze gibi. Dolayısıyla o füzeye biz de eşlik etmek niyetindeyiz” sözleriyle vurguladı. Şirket olarak İzmir’in sahip olduğu bu gücü yatırımcılarıyla buluşturmak istediklerini söyleyen Tanes, “Ege Perla yüksek getirili ve akılcı gayrimenkul yatırımı yapmak isteyenlerin pek çok şey bulacağı bir proje olacak” dedi. Turgay Tanes, projenin yapı ruhsatını geçtiğimiz mayısta aldıklarını, şu anda altyapı ve deprem güçlendirme çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “Ekimde de ön talep almaya başladık. Ortalama metrekare fiyatları 3 bin dolar seviyesinde. Aldığımız duyumlar, Ege Perla’nın şimdiden çok büyük ilgiyle karşılandığı yönünde. Bu da göğsümüzü kabarttı. Bu ilgiden çok memnunuz” dedi. Tartan’dan çağrı Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan da kentlerin ancak kaliteli yaşam biçimine kavuştuktan sonra gelişebildiğini kaydederek, “Ancak mutlu kentler çağdaş kentler olabiliyor” görüşünü paylaştı. Yeni Kent Merkezi’nin İzmir için önemine de dikkat çeken Tartan, söz konusu alanın gelişimi için kaliteli yapıların inşasını üstlenen firma temsilcilerine teşekkür etti. Başkan Tartan ayrıca, bölgedeki tarihi elektrik fabrikasının kültür ve turizm mabedine dönüştürülebileceğini dile getirerek, İş GYO gibi büyük firmalara çağrıda bulundu.

Kaynak: Hürriyet Ege, 07.11.2012

Ege Perla'nın haritada yeri:
 
 

5 Kasım 2012 Pazartesi

Bu güzellik yakında yok olacak

EFEMÇUKURU / İZMİR


İzmir’de sonbahar denince akla gelecek en son yer belki de Efemçukuru’dur. Oysa bu mevsimde pastel renklerin gösteri yaptığı bir doğa harikasıdır. Menderes ilçesiyle Efemçukuru köyü arasındaki bölge son yıllarda altın madeniyle gündeme gelse de bölgenin gerçek serveti alfons tipi üzümdür. Çevredeki ormanlar kızılçamdan oluştuğu için güz renkleri bağlarda görülür. Menderes’ten çıktıktan sonra ilk durak Dereköy’dür. Buradan itibaren yol yavaş yavaş renklenmeye başlar. Çatalca’ya yaklaşırken artan renklenme bağların çoğalmasıyla Efemçukuru - Çamtepe arasında doruğa ulaşır. Sonbaharda burada birkaç gün geçiren fotoğrafçı sergi açacak kadar çok fotoğraf çekebilir. Ne yazık ki bu muhteşem renkler yakın gelecekte sadece fotoğraflarda kalacak. Altın madeninin suları kirletmesiyle başlayan süreç en sonunda bölgede yetişen üzümün de kirlenmesine yol açacak. Üzümler satılamayınca bağcılık bitecek, çevre bozkıra dönüşecek, renkler kaybolacak. Çok geç olmadan bir hafta sonunuzu buraya ayırın, masal dünyasını yaşayın. Doğal dengeleri gözardı eden ekonomi politikalarının bölgede onarılmaz yaralar açacağını unutmayın.


Kaynak: Hürriyet, 05.11.2012

30 Ekim 2012 Salı

Basmane’de bir Osmanlı Harikası

Özellikle 2000 yılından sonra birbiri ardına yapılan yatırımlarla İzmir’in “Oteller Bölgesi” olarak anılmaya başlayan Basmane’de yeni bir yıldız doğdu. Grand Corner Butik Hotel, Tarihi Gar’ın tam karşısında geçtiğimiz günlerde hizmete açıldı.

Osmanlı tarzıyla hazırlanmış göz alıcı mimarisi ve dekorasyonu ile göz kamaştıran Grand Corner Butik Hotel, genç, dinamik ve profesyonel kadrosuyla kısa sürede büyük ilgi gördü. Otelin yaratıcısı 15 yıldır İzmir’e bir çok otel otel kazandıran ve yine Basmane’de yer alan Alican Oteller zincirinin sahibi Zeki Işık. Sadece İzmir değil, Türkiye’de benzeri olmayan bir otel inşa ettiklerini söyleyen Işık, “Farkımızı görmeniz için otelin kapısından adımını içeri atmanız yeterli” diye konuştu.
Jakuzili olmak üzere altısı King Suit, beşi Family Suit, 52 Twin ve French şeklinde toplam 63 odalı otelde, adları Piri Reis ve Mimar Sinan olan 12 ve 30’ar kişilik iki de toplantı salonu var. Ege ve Osmanlı’dan günümüze Türk ile dünya mutfağından en seçkin lezzetleri ise Topkapı Restoran’da sunuluyor.
 
Kaynak: Hürriyet, 30.10.2012

26 Ekim 2012 Cuma

Green Park Grubu’ndan Yeşildere’ye otel yatırımı

Yeşildere'de Besaş'ın depo olarak kullandığı araziyi satın alan grubun Yönetim Kurulu Başkanı Adil Üstündağ, 400 oda ve 800 yataklı otel inşa edeceklerini söyledi

Son dönemde kent dışından yatırımcıların büyük ilgi gösterdiği İzmir'de bir yatırım da Green Park Zincir Oteller Grubu'ndan geldi. İstanbul, İzmit ve Diyarbakır'da 6 oteli bulunan grup, Yeşildere'de Besaş'ın depo olarak kullandığı araziyi satın aldı. Green Park, burada 400 oda ve 800 yataklı bir şehir oteli kuracak. Halen Ankara, Gaziantep, İstanbul-Pierre Loti, Mahmutbey, Maşukiye, Antalya Gazipaşa Otel projelerini sürdüren grup, İzmir'de de kuracağı otel ile bu kentte ilk yatırımını gerçekleştirecek.

KALİTELİ HİZMET
Green Park Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Adil Üstündağ, İzmir'e güzel bir şehir oteli kazandıracaklarını söyledi. Otellerinin Yenişehir'de 400 oda ve 800 yatak kapasiteli olacağını dile getiren Üstündağ, "Otelimizde toplantı salonları, spa ve fitness merkezi, Türk ve dünya mutfağının eşsiz sunumlarla sergileneceği modern restoranlar olacak. Otelin inşaat çalışmalarına kısa süre içinde başlayacağız. İnşaatı da kısa sürede tamamlayarak, İzmir'e yakışan bir oteli kente kazandıracağız" dedi. Ülke ekonomisine ve istihdamına daha çok katkı sağlayabilmek için yeni yatırımlara devam edeceklerini dile getiren Üstündağ, grup olarak her zaman ilklerin ve farklılıkların öncüsü olduklarını dile getirdi. Ülkemize daha fazla yabancı misafir getirebilmek için eğitimli ve kaliteli hizmetin önemini bildiklerini anlatan Üstündağ, "Turizm sektöründe yatırımcı ve işletmeci bir grup olarak, Ankara, Gaziantep, İstanbul-Pierre Loti ve İstanbul-Mahmutbey, Maşukiye, Antalya Gazipaşa'da yeni otel projelerimiz devam ediyor. Bunların arasına İzmir'i de ekledik" dedi.

TURİZME KATKI
Üstündağ, "Biz İstanbul'daki ilk otelimizle, 1995'te turizm yolculuğuna çıktık. Kısa sürede, Taksim-Merter-Bostancı'da üç kent oteli, Pendik'te 55 salonlu, 538 odalı ve 1700 kişilik oditoryumu olan otel-kongre merkezi, Kocaeli Kartepe'de 4 mevsim hizmet verdiğimiz dağ otelini ve 2011 yılında 800 yıllık geçmişi olan tarihi Çizmeci Köşkü'nün de bulunduğu Diyarbakır'ın tek 5 yıldızlı The Green Park Hotel Diyarbakır'ı Anadolu da turizmin hizmetine sunduk. Şu an şehir otelciliği, kış turizmi ve kongre turizminde iddialı konuma geldik" diye konuştu. Yurtdışında da otel kurmak için çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Üstündağ, uygun yer arayışı içinde olduklarını vurguladı. Üstündağ, "Saray-Bosna, Hırvatistan, Erbil ve Gürcistan ile görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Bu ülkelerin yatırım taleplerini değerlendiriyoruz. Amacımız, The Green Park Hotels&Resorts'u uluslararası zincir oteller yapmaktır. Bunların dışında sağlık turizmiyle ilgili araştırma ve incelemelerimiz de yurtiçinde sürmektedir" dedi.

Kaynak: Yeni Asır, Murat Şahin - 23.10.2012

24 Eylül 2012 Pazartesi

İki kavşak yılbaşında tamamlanacak

Toplam maliyeti 53 milyon lirayı bulan Ulukent ile Evka-5 köprülü kavşaklarının yılbaşında tamamlanarak hizmete açılacağı bildirildi.

İki açılışı birlikte yapmayı planladıklarını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bu çalışmalarla birlikte Anadolu Caddesi'nde kesintisiz ulaşım hedefimizi gerçekleştirmiş olacağız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şantiyeleri ziyaret ederek Büyükşehir Belediyesi'nin devam eden yatırımlarını inceledi, görevlilerden bilgi aldı. Anadolu Caddesi üzerinde inşaat çalışmaları süren Ulukent Katlı Kavşağı ve Evka 5 Köprülü Kavşağı şantiyelerine de uğrayan Başkan Kocaoğlu, çalışmaların hızından memnun kaldı ve emeği geçen personele teşekkür etti. Ulukent'te tamamlanma oranının yüzde 75, Evka 5'te ise yüzde 70 civarında olduğunu dile getiren Başkan Kocaoğlu, yılbaşına kadar ya da en geç 2013'ün ilk aylarında iki kavşağın da açılışının yapılacağını söyledi. Anadolu Caddesi'nde trafiğin kesintisiz akması ve İZBAN hattının hemzemin geçitlerinin aşılması için yaptıkları çalışmaların hızlı bir tempoyla sürdüğünü ifade eden Başkan Kocaoğlu, “Hem Anadolu Caddesi'ndeki trafik ışıklarını, hem de demiryolu hattındaki hemzemin geçitleri kaldırıyoruz. Ulukent Katlı Kavşağı da, Evka 5 Köprülü Kavşağı da bir aksilik olmazsa yılbaşı gibi ya da 2013'ün ilk aylarında devreye girecek. Dolayısıyla kesintisiz yol hedefini yaptığımız yaya üst geçitleri, yaya altgeçitleri ve iki büyük kavşakla gerçekleştirmiş olacağız. Bundan sonra gelişmelere göre nerede yeni yatırımlar yapmak gerekiyorsa, orada gerekeni yapıp yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
EVKA 5 KAVŞAĞI
İnşaatların yüzde 70 oranında tamamlandığı Evka 5 Köprülü Kavşağı sayesinde, Evka 5'ten gelen araçlar Ata Sanayi Sitesi ve Organize Sanayi Bölgesi'ne, Anadolu Caddesi ve raylı sistemi kesmeden kavşak üzerinden geçiş yapabilecek. Evka 5 ve Organize Sanayi Bölgesi'nden gelen araçlar ise Aliağa ve kent merkezi istikametine yine Anadolu Caddesi'ni kesmeden geçebilecek. Evka 5 Köprülü Kavşağı için 26 milyon 331 bin TL'lik kamulaştırma bedeli ödeyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, projeye yapım ve çevre düzenlemesi ile birlikte yaklaşık 40 milyon TL harcayacak.
ULUKENT KAVŞAĞI
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin geçen ekim ayında temelini attığı Ulukent Katlı kavşağında tamamlanma oranı yüzde 75'e ulaştı. Anadolu Caddesi'nde Ulukent ve Seyrek girişlerinin bulunduğu alanda inşa edilen Ulukent Katlı Kavşağı sayesinde, kent merkezinden gelip Seyrek'e girmek isteyen sürücüler, güvenli bir şekilde ve trafik kesilmeden geçiş yapabilecek. Kent merkezinden gelip Ulukent'e girmek isteyen sürücüler ise yeni kavşağa gelmeden önce açılacak imar yolundan emniyetli bir şekilde giriş yapacak. Ulukent'ten gelen ve kent merkezine gitmek isteyen araçlar da, yine köprülü kavşağı kullanarak Anadolu Caddesi'ne inebilecek. Ulukent ve Seyrek beldelerine giriş-çıkışlar yeni kavşak ve imar yolu aracılığıyla yapılacağından, Anadolu Caddesi üzerindeki trafikte birikme ve bekleme olmayacak, transit geçiş sağlanacak. Kavşak toplam 13 milyon TL maliyet ile yaşama geçirilecek.

Kaynak: Hürriyet, 24 Eylül 2012

23 Eylül 2012 Pazar

Türkiye’nin en pahalı evleri

Türkiye, özellikle İstanbul ve güneydeki sahil bölgeleriyle dünya emlak piyasasında zirve tırmanışında. İlk sırada Boğaziçi yer alıyor. Erbilgin ailesine ait Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı, köşkleri ve korusuyla birlikte 345 milyon TL değere sahip.
Ayıkcan Emlak’ın sahibi Yüksel Ayıkcan, Boğaziçi'nin en pahalı yalısını Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı olarak açıkladı. Erbilgin ailesine ait Yeniköy’deki yalı, iki köşküyle birlikte 150 milyon Euro (345 milyon TL) değerinde. Üslubu neo-barok eğilimli, 100 yıllık geçmişe sahip yalıya, Erbilgin ailesi 1985’te sahip olmuş. Yalının önceki sahipleri ise Abdülhamit’in oğlu Şehzade Münip Paşa, daha sonra Burhanettin Efendi ve Mısırlı Ahmet İhsan Bey. Arsası 2 bin 808 metrekare, toplam kullanım alanı 3 bin 630 metrekare olan yalının, Sait Halim Paşa Yalısı’ndaki gibi, 1957 yol istimlakı sebebiyle köprüsü yıktırıldığında, korusu caddenin karşısında yüksekçe bir duvar içinde kalmış.

115 MİLYON TL'YE VİLLA
İstanbul’un en pahalı villası ise Bebek sırtlarında dört tarafı deniz gören, Çolakyan ailesine ait üç salonlu, sekiz odalı villa. Değeri 50 milyon Euro (115 milyon TL). Bahçesi 900 metrekare, kullanım alanıysa bin 815 metrekare. Dört ayrı banyonun bulunduğu evde yedi-sekiz araçlık otopark bulunuyor.

18 MİLYON TL'YE REZİDANSİstanbul’da rezidanslar arasında birinci sırada İstanbul Sapphire yer alıyor. Sapphire’in en büyük dairesinin fiyatı 9-10 milyon dolar (16-18 milyon TL) arasında değişiyor. En büyük özelliği 'ilk defa bir gökdelenin doğal havalandırmaya sahip olması' olan rezidansta, Hülya Avşar ve Hadise'nin de evi bulunuyor.
 
İZMİRİzmir’in en pahalı evleri Arkas Holding’in sahibi Lucien Arkas’a ait. Aile yadigarı olan Bornova’daki tarihi ev, ‘Deniz Tarihi Müzesi’ haline getirildi. Müzede 89 gemi maketi, 126 parça gemi antikasıyla deniz temalı 67 tablo bulunuyor. Arkas’ın Bornova’da bulunan ve ikamet ettiği evse çok geniş bir arazi içinde, yüksek duvarlarla çevrili bir malikane. Evin değerinin yaklaşık 20 milyon dolar (36 milyon TL) olduğu belirtiliyor.
BODRUM
Mandarin Oriental Resorts’da villalar 4.5 milyon Euro (10.5 milyon TL) konutlarsa 2 milyon Euro’ya kadar çıkıyor. Diğer bir lüks proje olan Vicem Yalıları'nda ise 4 milyon Euro değerindeki en pahalı ev 594 metrekare.
ANKARA
Ankara’da Bilkent’te yer alan eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı’ya ait konut, yakında müze olarak hizmet vermeye başlayacak. TURYAP Bilkent Yetkilisi Emel Candemir’e göre, 10 bin metrekareden büyük arsası olan evin fiyatı yaklaşık 15 milyon dolar (27 milyon TL).
ALAÇATI
Çeşme’nin en güzel evi olarak, Aya Yorgi Koyu’ndaki yer hizmetleri alanında çalışan Çelebi ailesinin evi gösteriliyor. Alaçatı’daysa Alaçatı Port, öne çıkan projelerden biri. Sitede Muhtar Kent’ten, Hüsnü Özyeğin ve Cem Boyner’e kadar tanınmış isimlerin evleri bulunuyor.
RİZE
Rize’deki Tuzcuoğulları Konağı tarihi dokusuyla en bilineni. Yapı, Rize’nin merkezinde, Piriçebi Mahallesi’nde. 1700’lü yıllarda yapılan konak, iki dönümlük bir arazi içinde yer alıyor. Bodrumda depolar, zemin katta 200 metrekare bir salonla banyolu ve şömineli dört oda bulunuyor. Üst katta da yedi oda ve bir salon yer alıyor. 1000 metrekarelik yapının değerinin en az 10 milyon dolar (18 milyon TL) olduğu tahmin ediliyor.
MARDİN
Hürriyet Gazetesi'nden İpek Özbey'in haberine göre; Mardin'de 'en pahalı ev' denildiğinde Yenikapı Mahallesi’nde, Emineddin Külliyesi’ne yakın, Tokmaklar Evi geliyor. Satışa çıksa 7 milyon dolar (12.6 milyon TL) edeceğini söyleyen emlak uzmanı Bedirhan Çırık; yapının bir apartman gibi dairelere ayrıldığını, bazı yarı açık mekânlara ek yapıldığını söylüyor.
 
Kaynak: NTVMSNBC, 23 Eylül. 2012 Pazar

21 Eylül 2012 Cuma

İNŞAATTAKİ BÜYÜME DURDU SEKTÖRÜN MORALİ BOZULDU

TÜİK’in 2012 yılı 2. çeyrek verilerine göre inşaat sektöründe yaşanan düşüş, sektör temsilcilerini karamsarlığa itti. Sektörün önde gelen isimleri, inşaatta yaşanan ivme kaybına dikkati çekerek, sürdürülebilir projelerin önemine değindi

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (İMSAD) düzenlediği yılın üçüncü Ekonomi Toplantısı’nda “Türk İnşaat Sektörünün Geleceği ve Sürdürülebilir Binalar” konusu ele alındı.
Toplantıda konuşan İMSAD Başkanı Hüseyin Bilmaç, ekonominin can damarı olan inşaat sektörünün son dönemdeki görünümünün olumlu olmadığını belirterek, TÜİK’in açıkladığı 2012 yılı 2. çeyrek büyüme verilerinde yer alan inşaat sektörüyle ilgili rakamlara dikkati çekti. Sektörde bir ivme kaybı yaşandığını belirten Bilmaç, TÜİK verilerine göre Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) gelişme hızında yüzde 2,9 oranında artış yaşandığını, aynı dönemde inşaat sektörünün ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,4 oranında bir büyüme gerçekleştirdiğini anımsattı.

2012 yılı ilk 6 ayı sonunda GSYİH’da yüzde 3,1, inşaat sektöründe yüzde 1,5 büyüme gerçekleştiğini hatırlatan Bilmaç, “Kısacası 2009 yılında gördüğümüz negatif gelişme dönemlerinden bu yana ilk defa sektör sıfırlı büyümelere yaklaştı” dedi. 2012’de Türkiye’de yüzde 4 büyüme öngörüldüğünü söyleyen Bilmaç, “İnşaat sektörü büyüme beklentileri yüzde 7 civarındaydı. Ancak genel büyümenin yüzde 3’ü aşmaması durumuna uygun olarak görünen o ki sektörel büyümemizi de eksi yönde revize etmemiz gerekecek” yorumunu yaptı.
Sektördeki büyümenin beklentilerin altında kalmasının nedeni olarak yatırım yapma eğiliminin yılın ikinci çeyreğinde de düşük seyretmesini gösteren Bilmaç, “1. çeyrekte özel sektör yatırımları 2. çeyreğe göre iki kat daha fazla. Bireylerin harcama ve yatırım yapma eğiliminin yılın 2. çeyreğinde zayıf seyretmesi de inşaat sektörünün güç kaybetmesinde etkili oldu” diye konuştu.
Yeşil kalkınma
İnşaat malzemeleri ihracatı konusuna değinen Bilmaç, “Haziran 2012’de gerçekleşen toplam ihracatın yüzde 13,1’i inşaat malzemelerine ait. Buna karşın sektörde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 247. Toplam 1 milyar 726 milyon dolarla inşaat malzemesi Haziran ayında ihracatta liderliğini korudu” dedi.
‘Yeşil kalkınma’ stratejisinin önemini vurgulayan Bilmaç, şunları söyledi: “Eğer yeşil binalardan, yeşil kalkınma stratejilerinden, geleceğin binalarından konuşuyorsak ve ileride sıfır enerjili binalardan da bahsedeceksek inşaat sektörünün bu değişim, dönüşüm ve devamlılığa kendini çok hızlı adapte etmedeki öncülüğü önemli nedenlerden biridir. ‘Sürdürülebilirlik’ başlığının her yönüyle ulusal ve uluslararası lider isimler tarafından masaya yatırılacağı 4. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi 13 Kasım’da gerçekleştirilecek.”
İNŞAAT HIZLI TEPKİ VERİYOR
Yıllar Türkiye İnşaat

1999 -3,4 -3,1
2000 6,8 4,9
2001 -5,7 -17,4
2002 6,2 13,9
2003 5,3 7,8
2004 9,4 14,1
2005 8,4 9,3
2006 6,9 18,5
2007 4,7 5,7
2008 0,7 -8,1
2009 -4,7 -16,3
2010 9 17,1
2011 8,5 11,3
2012 (ilk yarı) 3,1 1,5
*GSYH gelişme hızı
Nazmi Durbakayım Teknik Yapı Başkanı
‘Büyüme artacak’

İnşaat sektöründeki büyüme rakamlarını değerlendiren Teknik Yapı Holding Başkanı Nazmi Durbakayım, rakamların önemli bir gerçeği ortaya koyduğunu belirterek, inşaat sektöründeki büyümenin genel ekonomik büyümenin bile altında kaldığını söyledi. Ekonominin dinamosu sayılan inşaatta böylesine bir daralmanın iç açıcı bir gelişme olmadığına vurgu yapan Durbakayım, “İnşaat sektörünün büyümemesi başta istihdam olmak üzere yerli üretim ve milli hasılayı önemli oranda etkileyecektir” dedi. Durbakayım, inşaat sektöründeki büyüme hızının bundan sonra daha da artacağını beklediklerini anlatarak, şunları söyledi:
“Çünkü üçüncü çeyrekte yaz tatili, ramazan bayramı, KDV belirsizliği gibi tüm olumsuzluklar üst üste gelmişti. Yılsonunda yeni projelerle birlikte büyüme artabilir. Bu büyüme oranı dördüncü çeyrekte yüzde 2’nin üzerine çıkabilir. Yıllık ortalama ise maalesef yüzde 2’nin altında kalabilir. Dördüncü çeyrek performansımız yıllık ortalamayı belirler.”
‘Türkiye % 3 büyür’
İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin de inşaat sektöründe bir ivme kaybı olduğunu ve ikinci 6 ayda sektördeki gelişimin ekonomideki gelişime bağlı olduğunu belirterek, “2. çeyrek büyüme sonuçlarının açıklandığı bugünlerde yumuşak inişin sonunun gelip gelmediğini merak ediyoruz. Küresel ekonomide zaten var olan risklere yenileri de eklenebilir mi hep beraber göreceğiz” dedi.
Alkin, “Türkiye’nin 2012 yılını yüzde 4’ün altında, hatta belki de yüzde 3’e yakın bir ekonomik büyüme ile tamamlaması kaçınılmaz gözüküyor. Bu temel risklerin ışığında, 2013 için de büyümeyi yüzde 5’in üzerine çıkarmamak, doğru bir strateji olarak tartışılabilir” diye ekledi.

‘Hedef sürdürülebilir projeler olmalı‘
Soyak Holding Üst Yöneticisi (CEO) Emre Çamlıbel ise, Türkiye’de binalarda enerji verimliliği konusunda son yıllarda atılan adımların umut verici olduğunu, yeni yürürlüğe giren “Enerji Verimliliği Strateji Belgesi 2012-2023”te de yapı stokunun belli bir kısmının sürdürülebilir yapı haline getirilmesinin hedeflendiğini vurguladı.
Çamlıbel, Türkiye’de hâlâ mantolaması olmayan büyük bir bina stoku varken sadece mevcut binaların kimliklendirilmesinin yetmediğini, yaptırımların da olması gerektiğini söyleyerek, “Türkiye’de bundan sonra yapılacak konutların tamamı yeşil bina olarak yapılsa, 2023 yılında toplam tasarruf 25 milyar dolar olur” dedi.

‘Yeşil binaya vergi indirimi yapılsın’
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur da, gayrimenkul sektörünün değer tablosunda yeşil olan ve olmayan binaların ayrı liglerde değerlendirilmeleri gerektiğini dile getirerek, “Tüm yeşil uygulamalara teşvikler verilmeli, yeşil binalara KDV ve emlak vergisi indirimleri yapılmalı” dedi.
Devletin sürdürülebilirlik konusunda öncü rolü üstlenmesi gerektiğini belirten Sur, SPK’nın da gayrimenkul değerlemelerinde, yeşil bina belgeli binaların daha değerli olarak nitelendirilmesi için çalışma yürütmesi gerektiğini vurguladı.
Dönüşümde yıkımları Türk firmalar yapacak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye genelinde yaklaşık 14 milyon konutun elden geçeceği 6.5 milyon konutun ise yeniden inşa edileceği afet riski altındaki alanların dönüşümünde yeterliliği olan yıkım firmalarını belirledi. İhaleler sonucunda belirlenen yıkım firmaları konut yoğunluğunun fazla olduğu ve birinci derece deprem bölgesi olan Marmara ve İstanbul çevresinde yoğunlaşacak.
80’nin üzerinde firmanın başvurusunu inceleyen Bakanlık iş deneyimi konusunda yeterliliğini sağlamış firmaları ihale sürecine dâhil etti. Yapılan ihale sonucunda en uygun teklifi veren firmalar, afet riski altındaki alanların dönüşümünde başta kamu binaları olmak üzere, deprem performansı göstermeyen özel mülkiyet binalarının da hak sahiplerinin talebi halinde yıkımını gerçekleştirecek.
Bakanlık, yıkım yapacak firmaların dağıtımı ve bu firmaların görev alanlarının belirlenmesini bölgelere göre yapacak. En fazla yıkım firması konut yoğunluğunun fazla olduğu ve birinci derece deprem bölgesi olan Marmara Bölgesi’nde yoğunlaşacak. Bölgeyi daha sonra Ege Bölgesi ve diğer bölgeler takip edecek. Yıkımlar Türk firmaları tarafından gerçekleştirilecek.

Yeni bir iş kapısı olacak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yıkım sektöründeki firmaları teşvik ederek yeni bir sektör oluşturmak istediğini de açıkladı. Buna göre, Bakanlık, yıkım sektöründe Avrupa’daki gibi profesyonelleşmek isteyen firmalara gerekli her türlü desteği sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Yeni bir sektöre öncülük etmek isteyen Bakanlık binlerce kişiye de yeni bir iş kapısı sağlamış olacak.
‘Sıfır atık komisyonu’ kuruldu
Bakanlık kentsel dönüşümde çıkacak olan molozları çevreye zarar vermeden ekonomiye geri kazandırmak için de çalışmalarını sürdürüyor. Bakanlık “sıfır atık” projesini hayata geçirmek için bir komisyon kurdu. Geri dönüşüm tesislerinin kurulması için teşvikler verecek olan Bakanlık, Avrupa’daki geri dönüşüm tesislerini mercek altına aldı.
Avi Alkaş, Perakende Gayrimenkul Zirvesi’nde juri başkanı
Bu yıl Çin’in Şangay kentinde 12-14 Eylül 2012 tarihlerinde düzenlenen ICSC Dünya Perakende Gayrimenkul Zirvesi’nde sektörün önde gelen global liderleri, dünya çapındaki perakende gayrimenkul piyasasının sosyo-ekonomik ve kritik etkileri ile genel ekonomik rolleri üzerinde görüşlerini paylaşıyorlar. Jones Lang LaSalle’in Araştırma Sponsoru olduğu ICSC Dünya Perakende Gayrimenkul Zirvesi’nde Jones Lang LaSalle Türkiye Başkanı Avi Alkaş da konuşmacı olarak katılıyor.
Avi Alkaş, jüri başkanı olarak görev yaptığı ICSC Avrupa özelinde, perakende sektörü ve alışveriş merkezleri hakkında bilgi aktarımında bulunacak.

Konuyla ilgili açıklama yapan Avi Alkaş, şunları söyledi: “Kentleşme sürecinde geniş kapsamlı karma projelerdeki alışveriş merkezleri şehirlerde giderek daha önemli unsurlar arasında yer alıyor. Bununla birlikte AVM’ler içerdikleri yeşil alanları ve kent meydanları ile geniş kitlelerin bir araya gelip eğlendiği sosyal / kültürel ve eğitsel alanlar sunmaya, daha emniyetli ve güvenilir alanlar oluşturmaya başladı. Bu doğrultuda rekabet mi oluşturacağı sorgulanan internet satışları ve sosyal medya araçlarının kullanımı ile teknoloji, tüketici trendlerini takip etmede ve bağlantılı olarak da AVM’lerin yenilenmelerinde ve farklı pazarlama etkinliklerinde önemli bir unsur olmaya devam ediyor.”
AĞAOĞLU İDDİALI KONUŞTU: 1 AYDA 3 BİN KONUT SATARIM
Gayrimenkul sektörünün renkli simalarından biri olan Ağaoğlu Şirketler Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, yine çok iddialı konuştu. Maslak’ta inşaatına başladığı 5 bin 300 konutluk projesindeki iddiasını “1 ayda 3 bin konut satarım” diyerek gösteren Ali Ağaoğlu, bunun için 20 kişiyle takım elbise karşılığında iddiaya bile girdiğini söyledi. Daha önce de ‘1 ayda 2 bin konut satarım’ diyerek iddiaya girdiğini ve kazandığını hatırlatan Ağaoğlu, “Bu projede kendi rekorumu kırmak istiyorum. Bu proje sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en önemli projelerinden biri olacak” dedi.

Fiyatları şaşırtacak
Ağaoğlu’nun Maslak’taki dev projesi 5 bin 300 konutun yanı sıra alışveriş merkezi ve ofislerden oluşuyor. Projede binalar 60 katın üzerine çıkabilecek. İstanbul Boğazı’nı gören projenin en önemli özelliği ise kuşkusuz fiyatı olacak. Herkes Ağaoğlu’nun konutların metrekaresini 10 bin lira civarında satışa çıkaracağını beklerken, fiyatlar yüksek olmayacak.
Ağaoğlu’nun yatırımcısına kazandırmak için ilk etaptaki konutları 5 bin liranın altındaki fiyatlardan satışa çıkaracağı kesin gibi görünüyor.
Dubai’de Tarkanlı lansman
Ali Ağaoğlu, Maslak projesinin lansmanını da Ekim’de Dubai’de düzenlenecek Cityspace Fuarı’nda yapacak. Türkiye’nin onur konuğu olduğu fuarda Ağaoğlu gövde gösterisinde de bulunacak. Mega star Tarkan’ın da vereceği konserle tanıtılacak proje dünyada da satışa sunulacak.
Ispartakule’de konutları 10 ay erken teslim ediyor
Artaş İnşaat'ın Ispartakule'de inşa ettiği Avrupa Konutları Ispartakule 3 projesinde teslimler ekim ayında başlıyor. Belirtilen teslim tarihinden 10 ay önce teslim edilecek projedeki son daireler de satışa sunuldu. Anlaşmalı bankalar aracılığıyla 60 aya kadar yüzde 0,92, 120 aya kadar ise yüzde 0,94 faiz oranlarıyla vadelendirme imkânı bulunan projede, banka kredisi kullanıldığında dosya ve komisyon masrafı alınmıyor.
644 konutun ve alışveriş ünitelerinin yer aldığı projede, 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçenekleri bulunuyor. Konutların büyüklüklerinin 72 ile 171 metrekare arasında değiştiği projede, dairelerin yüzde 70'i sahiplerini buldu.
Hangi daire kaç lira?
Alanı(m2) Fiyat
1+1 153.000-194.000
2+1 249.000-290.000
3+1 312.000-401.000
4+1 364.000-441.000
Yeni kampanyada peşinatı teslim tarihine öteledi
Teslim tarihinin Aralık 2013’ten Eylül 2013’e çekildiği VIA PORT Houses&Suites’ten yaza veda kampanyası geldi. Kampanya kapsamında, daire alırken ödenmesi gereken yüzde 25’lik peşinatın ilk etapta sadece yüzde 1’i ödeniyor, geri kalan yüzde 24’ü ise konutların yeni teslim tarihi olan Eylül 2013’te ödeniyor. Kalan tutar da projeye özel anlaşmalı banka kredisi ile ödenebiliyor.
VIADMC projesi olan VIA PORT Houses & Suites, 26 bin metrekarelik arazi üzerinde konumlanıyor. 10 katlı 4 bloktan ve 3 katlı özel houses ünitelerinden oluşan projede toplam 617 daire bulunuyor. Kurtköy’de konumlanan projede, fitness center, açık ve kapalı yüzme havuzu, spa merkezi gibi sosyal donatılar bulunuyor.
Yüzde 25 peşin verene yüzde 13 indirim yapıyor
Okkalar İnşaat’ın Kurtköy’deki projesi ARMA Business&Life’tan kampanya haberi geldi. İlk etap satışlarının tamamlandığı projede, “Sonbahar Kampanyası” adı verilen kampanyada alıcılara tamamı peşin ödemede yüzde 15, yüzde 25 peşin ödemede ise yüzde 13 indirim fırsatı veriliyor. Bunun yanı sıra projede, peşinatın teslimde ödenmesi ya da ödemenin 24 ay vadeye yayılması gibi farklı ödeme seçenekleri de sunuluyor. Teslim tarihinin Haziran 2014 olduğu projede metrekare fiyatları ise 2 bin 200 liradan başlıyor.
264 bağımsız bölüm ve 20 dükkândan oluşan proje, 14 bin metrekare arsa, 30 bin metrekare inşaat alanına sahip. Projedeki, dairelerin büyüklükleri ise 48 ile 235 metrekare arasında değişiyor.
Babacan Yapı, öğrencilere ekstra indirim uyguluyor
Babacan Yapı, öğrencilere özel indirim yapıyor. Buna göre, Crown Tower’da yüzde 15 indirimli fiyat üzerinden ekstra 2 ve 3 bin lira, Novatrium projesinde ise ekstra 2, 3 ve 4 bin lira indirim fırsatı başladı. Öğrenci belgesi ile başvuran herkes ekstra indirim fırsatından yararlanabiliyor.
Crown Tower’da, stüdyo daireler 84 bin, 1+1’ler ise 140 bin liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. 35 katlı ve 420 konutlu projede, yüzme havuzu, fitness salonu bulunuyor.
Novatrium’da ise fiyatlar stüdyo dairelerde 68 bin, 1+1 dairelerde 118 bin ve 2+1 dairelerde ise 179 bin liradan başlıyor. Projede dairelerin büyüklükleri 49 ile 122 metrekare arasında değişiyor.

Kaynak: Milliyet, 13 Eylül 2012

16 Eylül 2012 Pazar

8 bankadan İzmir otoyolu için 1.3 milyar dolar

İstanbul-İzmir otoyolunun ilk aşaması olan Gebze-Orhangazi arasının tümüyle Türk bankalarının finansmanı ile yapılması kesinleşti. Projenin finansman tablosunun, yapımcı firmalar tarafından, geçtiğimiz Perşembe günü Karayolları Genel Müdürlüğü’ne verildiği öğrenildi.
İSTANBUL-İzmir otoyolu tümüyle iç kaynaklarla finanse ediliyor. Otoyolun ilk aşaması olan Gebze-Orhangazi arasının tümüyle Türk bankalarının finansmanı ile yapılması kesinleşti. Şimdiye kadar en büyük iç finansmanlardan biri olacak projenin finansman tablosunun, yapımcı firmalar tarafından, geçtiğimiz Perşembe günü Karayolları Genel Müdürlüğü’ne verildiği öğrenildi. Proje hakkında bilgi veren yetkililer, 2.7 milyar dolarlık toplam finansman ihtiyacı ortaya çıktığını, bunun yarısının özkaynak konularak karşılanıp, geriye kalan 1 milyar 350 milyar dolarlık yarı finansmanın ise 8 Türk bankasından sağlanmasının kesinleştiğini söylediler.
Hangi bankalar
Bu 8 Türk Bankası; Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıfbank, İş Bankası , Garanti Bankası, Akbank, Yapı ve Kredi Bankası ile Finansbank olarak belirlendi. Dolayısıyla Türkiye’nin en büyük 8 bankası İstanbul–İzmir Otoyolunun hemen hemen yarısını tümüyle finanse etmiş olacak. Gebze–Orhangazi arasında, asmaköprünün de bulunduğunu, dolayısıyla 45 kilometrelik yolun da bulunduğu bu bölümün toplam projenin yüzde 45’ini oluşturduğunu kaydeden yetkililer bu finansmanın başlamasının hayati öneme sahip olduğunu kaydettiler. Yetkililer Ekim ayı içinde Hazine ve diğer ilgili kuruluşlarla da yapılacak müzakerelerin ardından, bu finansmanın kesinleşeceğini tahmin ediyorlar.
21 banka ile görüşüldü
Finansman süreci hakkında bilgi veren proje yetkilileri, projenin tümü için yerli-yabancı 21 banka ile görüşmeler yaptıklarını, belirli bir aşamaya da gelindiğini ama yabancılarla müzakerelerin, küresel finans sıkıntısının devam etmesinin de etkisiyle, fazla uzadığını söylediler. Bunun üzerine Gebze-Orhangazi arasının yeniden projelendirilip, 3.2 milyar dolarlık kısmın 2.7 milyar dolara indirildiğini, zaten görüşülen 21 banka içinde yeralan 8 Türk bankası ile yeni yeniden müzakere edildiğini kaydeden yetkililer, böylece işin hızlandırıldığını belirttiler. Projenin temeli atılırken, projeyi üstlenen firmaların toplam 400 milyon dolarlık özkaynak koyup işlere başladığını, şu an büyük bir şantiyenin işlediğini hatırlatan yetkililer, şimdi bunun üzerine yapımcı firmaların 950 milyon dolar daha özkaynak koyacaklarını söylediler.
Yüksek özkaynak ikna etti
İlk kez proje finansmanına çıkılırken, yatırım maliyetinin yarısını yapımcı firmaların koyduğunu, bu oranın çok yüksek olduğunu kaydeden yetkililer, “8 Türk bankasının bu finansmana ikna edilmesinde, konulan bu yüksek özkaynak miktarı çok önemli rol oynadı” dediler. Bu arada sorumuz üzerine yetkililer, projenin hızlandırılması için Hükümetin de bu konuda kendilerine büyük destek verdiğinin altını çizdiler.
İkinci bölüm için yeniden müzakere
PROJE yetkilileri, yabancı bankaların da bulunduğu 21 banka ile görüşmelerinin devam ettiğini belirterek, Otoyolun geriye kalan bölümü için gereken finansmanın sağlanması için yine bu finansman imkanının korunduğunun altını çizdiler. Gebze-Orhangazi arasının sağlanan bu finansman sayesinde kısa sürede bitirilmesine çalışılacağını kaydeden yetkililer, bu kısmın devreye sokulması ile birlikte işletme gelirlerinin de tahsil edilmesine başlanacağını, dolayısıyla geriye kalan bölümün finansmanında bu işletme gelirlerinin devreye girmesinin büyük kolaylık sağlayacağını kaydettiler. Başka bir deyişle; asmaköprünün de içinde bulunduğu Gebze-Orhangazi arasını biran önce bitirmenin yapımcı firmaların da en büyük hedefi haline geldiğini söylediler.
İstanbul-İzmir 3.5 saate inecek
İstanbul-İzmir Otoyolu Projesi, iki şehir arasındaki mesafeyi 3.5 saate indirecek. İstanbul-Bursa arasındaki mesafenin de 1 saate kadar inmesi sağlanacak. 22 yıl 4 aylık yapım ve işletme ile en kısa süreli teklifi verip ihaleyi kazanan Nurol-Özaltın-Makyol-Astaldi-Yüksel-Göçay İnşaat Konsorsiyumu tarafından gerçekleştirilecek otoyol inşaasının toplam maliyetinin 6-7 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Proje; Gebze’den başlayacak. İzmit Körfezi’ni asma köprü ile aşarak Orhangazi ve Gemlik yakınlarından geçecek ve Ovaakça Kavşağı ile Bursa Çevre Yolu’na bağlanacak. Bursa üzerinden devam edecek otoyol, Balıkesir’den geçerek İzmir’e uzanacak. Otoyol uzunluğu 421 kilometre olacak proje kapsamında, 30 viyadük, 4 tünel, 209 köprü, 18 gişe alanı, 5 otoyol bakım işletme merkezi, 7 servis ve park alanı inşa edilecek. Proje mevcut devlet otoyolunu yaklaşık 140 kilometre kısaltarak, İstanbul-İzmir arasındaki 8-10 saatlik mevcut ulaşım süresini 3.5 saate kadar indirecek. Otoyolun inşaası kapsamında yapılacak İzmit Körfez geçisi, dünyanın en büyük köprükerinden birisi olacak. İnşa edilecek asma köprünün ortak açıklığı 1.700 metre, toplam uzunluğu 3 bin metre olacak.

Kaynak: Hürriyet, 15.09.2012

İzmir yılın 8 aylık döneminde kaç turist ağırladı?

Kente yılın ilk 8 ayında gelen turist sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 13 bin kişi artarak 1 milyon 304 bin olarak gerçekleşti.
İzmir Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü verilerinden alınani bilgiye göre, geçen yılın ilk 8 ayında 1 milyon 304 bin 749 olan İzmir'e giriş yapan turist sayısı, bu yılın aynı döneminde 1 milyon 317 bin 855'e çıktı.

Deniz, kum ve güneş turizminin yanı sıra Efes Antik Kenti gibi ören yerleri ile 2012 yılında da dünyanın 91 ülkesinden ziyaretçi alan İzmir'e en büyük ilgiyi 240 bin 411 turist sayısı ile Almanya, 97 bin 463 turist ile Fransa, 91 bin 630 turist ile İtalya gösterdi.

İzmir'e ilk 8 ayda 70 bin 18 İngiliz, 62 bin 266 Hollandalı, 50 bin 696 Belçikalı turist geldi.

Ziyaretçi sayısı fazla olmasa da Makedonya'dan İzmir'e gelen turist sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 300, Kosovalı turist oranı yüzde 100, Bosna Hersek'ten gelenlerin sayısı ise yüzde 86 artış gösterdi. Bahreyn, Katar, Kuveyt, Tunus, Lübnan'dan gelenlerin de kente olan ilgisi arttı.

SEFERİHİSAR VE ÖZDERE'Yİ TERCİH ETTİLER

İzmir Kültür ve Turizm İl Müdürü Abdülaziz Ediz, İzmir'e gelen turist sayısında ilk sıraları Avrupa ülkelerinden gelenlerin aldığını ancak ekonomik kriz nedeniyle 2011 yılına oranla Avrupalı turist sayısının düştüğünü anlattı.
Avrupa ülkelerinden gelen turist sayısını özellikle kruvaziyerlerin yükselttiğine dikkati çeken Ediz, 2012 yılı sonuna kadar 89 gemi daha beklediklerini, gelecek gemilerle Avrupalı turist sayısının da artacağını söyledi.
Ediz, İzmir'e yılın ilk 8 ayında özellikle Balkan ülkeleri, bazı Orta Doğu, kuzey ülkeleri ile Türki cumhuriyetlerden ziyaretçi yoğunluğu yaşadıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
''Avrupa'daki kriz ile birlikte ilk dört ülkenin sıralaması değişmese de sayısı değişti. Genel turist sayısında azalma yok. Bu dengeyi de Balkanlar, bazı Orta Doğu, kuzey ülkeleri ve Türki cumhuriyetler sağladı. Avrupalı turist daha çok Çeşme ve bölgesini tercih ederken bu yıl Seferihisar ve Özdere'ye de çok kişi geldi. Sıcak bir bölge olması, suyu ve doğası tercih edildi. Seferihisar, Özdere ve Çeşme farklı konseptler. Seferihisar ve Özdere bölgesindeki turizm yatırımları da önemli. Bölgenin hızlı şekilde gelişeceği inancındayım. Efes Antik Kenti'ne yakınlığı da turistlerin bir başka tercih nedeni oluyor.''
 
Kaynak: Turizm Güncel, 15.09.2012

Sanayi otelleri kuruluyor

OSB'lere akın eden yerli-yabancı işadamları için sanayi otelleri kurulmaya başlandı. Gebze'de Ertaş-Ulusoy ortaklığı, Dudullu'da ise IMES yönetimi ilk adımı attı

Organize Sanayi Bölgeleri'ndeki iş yoğunluğu turizme yaradı. Bölgelere iş amaçlı gelen yabancı ve yerli işadamlarının sayısı arttıkça bunların uzun dönemli konaklama ihtiyacını karşılamak için iş otelleri kurulmaya başlandı. Başta İstanbul ve çevresindeki sanayi bölgeleri olmak üzere, Türkiye genelinde artan bu ihtiyaç karşısında bazı gruplar bu alana odaklanıyor. Sanayiden gelen ve daha sonra inşaat alanına giren Ertaş-Ulusoy ortaklığı da bu alana yatırım için kolları sıvayan grupların başında geliyor. B Suites markasıyla ilk otelini Tuzla ve Gebze Sanayi Bölgeleri'nin birleştiği yerde açan grubun genel müdürü Oğuz Ünver, özellikle Türkiye'ye ortaklık ya da incelemeler yapmak için gelen yabancı yatırımcı ve çalışan sayısının hızla arttığını, bunların sanayi merkezlerine uzak şehir otelleri yerine daha yakın yerlerde konaklamayı tercih ettiklerini söyledi. Ünver, sanayi bölgelerine iş yapmak için gelen yerli ve yabancı çalışanların konaklama ihtiyacının birkaç gün değil birkaç hafta, hatta aylar aldığını belirterek uzun dönemli konaklamaya odaklandıklarını da anlattı.

İHTİYAÇ ARTTI Ünver, sanayi bölgelerinin çevresinde kaliteli otel sayısının çok az olduğunu tespit ettiklerini, bu nedenle de yatırıma başladıklarını anlattı. B Suites adıyla açılan ilk oteli 8 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdiklerini söyleyen Ünver, "Markayı büyütmeyi hedefliyoruz. 20 milyon dolarlık yatırımımız da devam ediyor" dedi.

Hedef 15 otele çıkmak
Ünver, "İlk otelimiz fizibilite çalışmalarına uyan, bölgedeki konaklama ihtiyacına cevap veren, ayakları yere basan bir tesis oldu. Amacımız sanayi kuruluşlarının misafirlerine ekonomik, çağdaş, güvenli ve temiz bir konaklama imkânı sağlamak" diye konuştu. Şehir içlerinde de suit kategorisinde ve uzun dönem kiralamaya yönelik fırsatları araştırdıklarını söyleyen Oğuz Ünver "Amacımız yıl sonuna kadar bir işletme sözleşmesi daha yapmak. Orta vadede İstanbul'da 5, toplamda ise 15 otel işletmesine sahip olmak" dedi.

İtalyan ve Fransızlar ağırlıkta
Uzun dönem kiralama imkânı sunmaları nedeniyle fiyat konusunda çok iddialı olduklarını söyleyen Ünver, "Bu otellere gelenler 1-2 ay kaldıkları için her gün dışarıda yemek yerine bazen otelde kalmak istiyor. Bu nedenle odalar içinde açık mutfaklar ve yemek için malzemeler var. İstediklerinde kendi yemeklerini yapabiliyorlar. Bunu tercih eden çok fazla müşterimiz var" dedi. İtalyan, İspanyol ve Fransız müşterilerin sanayi bölgelerini sıklıkla ziyaret ettiğini ve otellerinde konakladığını söyleyen Ünver, son dönemde Körfez bölgesinden de yatırımcıların geldiğini kaydetti. Müşterilere sunulan odaların büyüklüğü ise 50 metrekare.

'Sanayi bölgelerindeki iş bize yansıyor'Ünver, "Sanayi bölgeleri yoğun bir iş trafiğine sahip. Dünya ekonomisindeki çalkantılara karşın Türkiye'de işler iyi gidiyor. Yabancılar krizden sonra Türk şirketlerle daha çok çalışıyor. İş trafiğindeki artış bu bölgelerde uzun dönemli konaklama ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Sanayi bölgeleri çevresinde bu konuda bir açık olduğunu gördük ve bu alana odaklandık" diye konuştu. Ünver, inşaatı tamamlanan bazı hazır projelere de teklif verdiklerini kaydetti.


Kaynak: Sabah, 15.09.2012