28 Nisan 2012 Cumartesi

Özgürlük, emek ister, sorumluluk ister, savaşmak ister

Özgürlük, emek ister, sorumluluk ister, savaşmak ister.

Tıpkı Richard Bach’ın Martı’sı Jonathan gibi uçmayı (özgürlüğü) öğrenmeyi, uçmaya yeni boyutlar katmayı, yeni ufuklar keşfetmeyi ve öğrendiklerimizi öğretmeyi, öğrendikçe özgürlük ala­nımızın genişlediğini yeni dünyalara yelken açabildiğimizi göreceğiz.

Hukuk ve özgürlük evrensel değerlerdir. Bu değerler hepimizin bildiği gibi 20. yüzyılda tota­liter rejimlerin büyük saldırısıyla karşılaştı. Çok büyük acılar, kıyımlar yaşandı. Ancak; bu rejimler ve liderleri bugün nefretle anılıyorlar ve insanlık düşmanları olarak insanlar var oldukça anılacaklar.

Yaşadığımız yüzyılda da etnik, dinsel ya da milliyetçi bir temele dayanan hareketler bu de­mokratik hukuk ve özgürlük değerlerini yeniden tehlikeye atıyorlar.

Totaliter yönetimler, ayrım gözetmeden toplumun tüm kesimlerini, eğitimi, basını, özel ku­ruluşları, sivil toplum örgütlerini, kişinin özel yaşamını denetim altına almayı amaçlar. Aile bağları, ana-baba-oğul ilişkileri, dini inanışlar, her şey totaliter yönetimin gözetimi ve yönlendirilmesi altına girer. Propagandalardan kaçıp kurtulmak mümkün değildir.Her an, her yerde “abiniz” sizi gözetle­mektedir.

Amaç, toplumda bir korku, bir kuşku havası yaratmak, insanları sindirmektir. Ele geçirilmiş olan erkin ve yetkinin kötüye kullanılması ve korkunç, ezici bir güce dönüştürülmesi söz konusudur.

Tarihin hiçbir döneminde başarılı olamayan bu tür yönetimler hüsrana uğrayacaklardır. Hiç kuşkusuz bu türden haksız, hukuksuz, adaletsiz, ahlak dışı uygulamalara imza atanların kendi öz evlatları bir gün yüzlerine tükürecekler.

Dünyanın ekolojik dengesi hızla bozuluyor. Yani eko­lojik bunalım kapımızda. 1948 İnsan Hakları Evrensel Be­yannamesinden başlayarak birçok uluslararası sözleşme, şart ve senet, bu belgelere imza atan devletlerin, çevreyi bir insan hakkı olarak algılamakta görüş birliği içinde olduklarını ortaya koymuştur.

Ülkemizde çağa uymayan ekonomik ve kalkınma mo­delleri, ekolojik değerleri önemli ölçüde göz ardı etmekte ve önemsememektedirler.

Modern mimarlığın öncülerinden, aynı zamanda büyük şehirci Le Corbusier, geleceğin kentlerinin bir “Ahtapot” gibi genişleyeceğini söylüyor. Kaçınılmaz sonun gökdelen, çelik ve güçlendirilmiş beton olduğunu belirtiyor ve ekliyor. Hücreler (Konutlar) yirmi, kırk, altmış katlı ya­pılara sokulacak oysa ortalama boyu 1.70 m olan insan böyle bir kente alışmakta zorluk çekecektir. İnsanlar kent arasında denge kurulması gerekmektedir.

Ülkemizde bazı çevreler için emek her zaman zahmetli bir uğraş olmuştur. Bu çevreler kent­leri ve kent topraklarını babalarının malı gibi görürler. Kent ve kentli hakları umurlarında değildir. Yeter ki istedikleri gibi planlasınlar, istedikleri gibi talan etsinler.

Bilimsel ve teknik gerekçeler ileri sürerek kendilerini eleştiren demokratik kitle örgütlerini emir ve kumandaları altındaki basın ve yayın araçlarıyla “İstemezükçü” ilan ederler.

Bundan böyle biz de onlara “İSTERÜKÇÜLER” diyeceğiz.

Biliyorsunuz kent ileri gelenleri EXPO 2020 için İzmir’in aday kent olmasına uğraş veriyor. Hükümet de bu girişimi destekler görünüyor. Buraya ka­dar her şey normal.

Ancak; öteden beri “İSTERÜKÇÜLER” EXPO olacaksa İnciraltı’nda olmalı ve İnciraltı imara açılmalı diyorlar.

Elbette imarsız hiçbir kent parçası kalmamalı. Ama “İSTERÜKÇÜLERİN” kastettikleri planlama, plan­lama ilkeleri ve şehircilik ilkelerine uyuyor mu? Ekolojik dengeleri koruyor mu? Le Corbusier’nin dediği gibi in­sanla kent arasındaki dengeleri gözetiyor mu ?

Uzman Odalarımız böyle olmadığını söylüyor.

Expo’nun alınabilmesini İnciraltı’nın istedikleri şekilde planlanmasına indirgeyen çevrelere şunu da hatır­latmak gerekiyor.

Bu güne kadar EXPO yapılan dünya kentlerinde fuar alanı olarak o kentlerin eskiyen, çöküntülü alanları seçilerek, o alanların ayağa kaldırılması gerçekleştirilmiş­tir.

Burada ayağa kaldırılmak istenen İnciraltı’nda gerçek sahiplerinden ele geçirilen arsalar olmasın?

HKMO İzmir Şube Başkanı: S. Selçuk SAVCI

Kaynak: Harita veKadastro Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Bülteni, Ocak/Nisan 2012 Yıl:21 Sayı:91

22 Nisan 2012 Pazar

Ekonominin lokomotifi inşaat oldu

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği Başkanı Işık Gökkaya, 2011'de inşaat yatırımlarının 118 milyar lirayla tarihî bir rakama ulaştığını açıkladı. Bunun 41,5 milyar liralık kısmını kamu yatırımları oluşturdu. Özel sektör ise 76,5 milyar liralık toplam inşaat harcamalarıyla yeni bir rekora ulaştı. Gökkaya, "İnşaatta değerler kriz öncesini aştı." dedi.
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Işık Gökkaya, Türkiye ekonomisinin lokomotifi inşaat sektörünün 2011'de ekonomiye 300 milyar lira katkıda bulunduğunu söyledi. Geçen yıl alınan konut yapı ruhsatları ve yapı izinlerinin küresel kriz öncesi rakamları geride bıraktığını belirten Gökkaya, 2011'de 642 bin 972 adet konut ruhsatı, 547 bin 635 adet de konut yapı izni alındığını kaydetti. GYODER için Dr. Can Gürlesel, 'Türkiye Gayrimenkul Sektörü Temel Göstergeleri 2011' ve 'Türkiye ve Dünya Gayrimenkul Sektörü 2011 4. Çeyreği' başlıklı iki rapor hazırladı. Raporları bir basın toplantısıyla GYODER Başkanı Işık Gökkaya açıkladı. Anadolu illerinde gayrimenkul sektörünün gelişiminin daha belirgin olduğunu belirten Gökkaya, İstanbul, Ankara, İzmir dışındaki bu illerin konut satışlarındaki paylarını yüzde 58,3 ile artırmaya devam ettiğini kaydetti.
Gökkaya'nın açıklamalarına göre 2011 yılında konut satışları 2010 yılının üzerine çıktı. Sözleşmeli satışlar hariç olmak üzere 419 bin adet tapu devri gerçekleşti. 2011'de inşaat sektöründe de kaydedilen büyümeyle birlikte, inşaat maliyetlerinde de artış yaşandı. 2011'de inşaat maliyet endeksi konutta bir önceki yıla göre yüzde 14 artarak 168,5 seviyesine yükseldi. Konut fiyatları 2011'de, kriz öncesi 2007 rakamlarına ulaştı. 2007'de 100 olan endeks 2011'de 100,8 olarak gerçekleşti. Konut kiralarında ise 2011 yılı 2007 yılının 1,7 puan gerisinde kaldı. 2007'de 100 olan konut kira endeksi 2011'de 98,3 olarak gerçekleşti.
Küresel dalgalanma ortamına karşın yabancıların Türkiye'ye güveni 2011 yılında da sürdü. 2011'de yabancıların Türkiye mali riskleri 235,3 milyar dolarla 2007 ve 2008 yıllarının üzerinde gerçekleşti. Yabancıların doğrudan gayrimenkul yatırımları arttı. Ticari gayrimenkule yabancı girişinde artış oldu. Türkiye'de yabancıların sahip veya ortak oldukları alışveriş merkezi (AVM) sayısı 69'a, bunların kiralanabilir alanları ise 2 milyon 417 bin metrekareye yükseldi. Türkiye'de toplam perakende harcamaları 2011'de 266,6 milyar dolara ulaştı. 2011'de AVM yatırımları da yeniden canlandı. 2010'da 6,29 milyon metrekare olan AVM kiralanabilir alanı 2011'de 1,271 milyon metrekare büyüyerek 7,561 milyon metrekareye ulaştı.
Işık Gökkaya, inşaat sektöründeki gelişimi şöyle yorumladı: "Küresel kriz sonrası öngördüğümüz gibi 2010 normalleşme ve iyileşme, 2011 yılı ise yeniden büyüme yılı oldu. Kriz sonrası yeni dönemde Türkiye gayrimenkul sektörü, uluslararası yatırımcıların gözdesi olarak istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme yakaladı. Gerçekleşen toplam inşaat yatırımlarının büyüklüğü de sektörün Türkiye ekonomisindeki itici gücünü ortaya koydu. İnşaat yatırımları, toplamda 118 milyar lirayla tarihi bir rakama ulaştı. Bu rakamda kamu sektörü 41,5 milyar liralık harcama gerçekleştirdi. Özel sektör ise 76,5 milyar lira toplam inşaat harcamalarıyla rekor kırdı. İnşaat sektörü, 2011'de Türk ekonomisine yaklaşık 300 milyar lira katkıda bulundu. Türkiye gayrimenkul sektöründe, büyük illerin yanı sıra diğer illerin katılımıyla büyüme ve gelişme giderek derinleşiyor, daha sağlıklı, daha homojen bir yapıya kavuşuyor."
Konut kredilerindeki genişleme de sürdü. 2010'da 60,8 milyar lira olan konut kredileri, 2011'de 74 milyar 590 milyon liraya yükseldi. Takipteki konut kredileri 2009'da 962 milyon, 2010'da 860 milyon lira iken 2011'de 659 milyon liraya geriledi. 2010'da yüzde 5,53 olan konut kredilerinin GSMH içindeki payı 2011'de yüzde 0,23 artışla yüzde 5,76'ya çıktı. İstanbul, İzmir ve Ankara'nın 2008'de yüzde 60,6 olan konut kredilerindeki ortalama payı 2009'da yüzde 59'a, 2010'da 57,4'e, 2011'de ise 56,5'e geriledi. Diğer illerin ise payı yükseldi.

Kaynak: ZAMAN - 11.04.2012

20 Nisan 2012 Cuma

Islands in the stream: The extraordinary homemade dams holding back the Mississippi as desperate residents try to save their homes

Islands in the stream: The extraordinary homemade dams holding back the Mississippi as desperate residents try to save their homes

  • Residents go to extreme measures to save their homes

  • Flooding claims its first death

We've all undertaken home improvements but these residents in flood-stricken Mississippi have had to embark on major construction projects just to protect their houses and livelihoods.

These homes in Vicksburg are all situated along the Yazoo River, a tributary of the overflowing Mississippi River, and their owners have surrounded themselves with tons of earth and sand.
With questions over whether the main levees that protect the area from floods would hold, these farmers took no chances and have so far saved their homes and crops from destruction.

Leaking: This homeowner sealed off the driveway to their house but water has crept in over the back of the makeshift levee - not surprising when the Mississippi River's height has swollen to 56.3 feet - a record high


Braced: The flooding is expected to reach its highest point in Vicksburg tomorrow
Built up: This homeowner has turned their house into an island in the 300 acres of flooded farmland around the Mississippi River



DIY: This home in Vicksburg, Mississippi is surrounded by tons of earth and sand as its owner tries to hold back the floodwaters from the Yazoo River



The flooding, which has been ongoing since the last week of April, is expected to reach its peak in Vicksburg tomorrow.
However, temporary measures have not worked for everyone.

The flooding claimed its first life today, after an elderly man slipped while clinging to a fence and drowned before authorities could come to his aid.
Two firefighters on a boat patrol on Wednesday spotted Walter Cook, 69, holding on to the fence in chest-deep water. By the time they reached him, Cook was floating in the water.
The elderly man died overnight at River Region Medical Center in Vicksburg of 'hypoxic brain injury due to drowning,' the coroner stated.
Hypoxia is an abnormal condition resulting from a decrease in the oxygen supplied to or utilised by body tissue.

Access route: A small white boat at the right of this protected house gives some idea of how the residents may get to the road with their home cut off

No room with a view: The walls of the levee are almost the same height as the roof of the house
Not quite so resilient: The homemade dam around this home in Vicksburg wasn't quite high enough







Vicksburg has seen the worst of the floods with the Mississippi River's height swelling to 56.3 feet at its highest point, eclipsing the record set in 1927.
Employees at Dirt Works, Inc, a cement production business in South Vicksburg, built a makeshift levee to protect the business but it burst on Monday.
The Yazoo River's Backwater Levee connects with the main Mississippi River levee, and with the Mississippi River overflowing the Yazoo River has been forced to top its banks where they meet, near Vicksburg. 
With heavy rains having left the ground saturated there has been widespread flooding along three million acres of farmland from Illinois to Louisiana along the Mississippi. 
Around 15 miles of the Mississippi River, which had been closed since Tuesday, has now been reopened with the region and the nation absorbing huge financial losses from the closure.

Washout: Floodwater from the Yazoo river creeps across fields of crops near Yazoo City
If mother nature could paint: Water sweeps across acres of fields like a paint brush
Beautiful disaster: The image from above of water flooding fields looks like modern art
Devastated: This aerial shot over Vicksburg shows the ominous rise of floodwater around homes
Sinking: Little more than the tops of trees remain above the water's surface
The Yazoo River is a relatively thin tributary of the Mississippi River but their connection has led to the flooding of around 300 acres of farmland







Some 600 boats use the river every day, transporting 500m tons of cargo, keeping the river closed for any length of time would potentially cripple local industries and dent the American economy.
Economic experts had warned earlier this week that the closure of the river could cost $300m a day.
The 15-mile stretch at Natchez in Vicksburg had been closed because waters were near the very top of the levee and it was feared wake from passing ships may cause the levee to breach.
But on Wednesday, forecasters lowered their expectation for how high floodwaters will get.
They are now predicting that the Mississippi River will crest at Vicksburg at 57.1 feet tomorrow, lower than recent predictions, and that if the water does go over the Yazoo Backwater Levee, it will be only a trickle.
Barricade: Sandbags laid out in piles protect a road in Stepensville, Louisiana
Floating boaters: Dennis Barkemeyer (right) inspects a temporary levee built around a medical center in Vidalia, Louisiana

Read more: http://www.dailymail.co.uk/news/article-1388660/Mississippi-River-flooding-Residents-build-homemade-dams-saves-houses.html By Daily Mail Reporter, 19 May 2011

17 Nisan 2012 Salı

Ayışığı, şimdi ışıl ışıl

Yıkılmaya yüz tutan tarihi Ayışığı manastırı, duyarlılık gösteren Suzan Sabancı Dinçer tarafından üç yılda restore ettirilerek kültür hayatına kazandırıldı

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer'in restore ettirdiği Ayvalık'taki tarihi Ayışığı Manastırı'ndaki çalışmalar tamamlandı ve manastır, dün düzenlenen görkemli bir törenle açıldı. Açılışa iş, ekonomi ve sanat dünyasının tanınmış kişileri katıldı.
Suzan Sabancı Dinçer ve Haluk Dinçer'in ev sahipliğinde düzenlenen törenlerin ilki, Cunda Adası'ndaki Taş Kahve'de düzenlendi. Buradaki törende Yrd. Doç. İpek Yada Akpınar, ilçenin en önemli kültürel miraslarından biri olarak kabul edilen Ayışığı Manastırı'nın tarihçesini anlattığı kitabını imzaladı.
Konuklar daha sonra deniz yoluyla geldiği Ayışığı Manastırı'nın kapısında Suzan Sabancı Dinçer ve eşi Haluk Dinçer tarafından karşılandı. Açılış kokteylinde ve manastırın konuklara gezdirilmesi sırasında, Suzan Sabancı Dinçer'in sponsorluğunu üstlendiği Ayvalık Uluslararası MÜzik Akademisi (AIMA) öğreticilerinin klasik müzik dinletisi sunuldu.

HARABEDEN HAYATA
Manastırın Ayvalık bölgesi ve uluslararası alanlarda düzenlenecek toplantılara ev sahipliği yapacağını söyleyen Suzan Sabancı Dinçer, şöyle konuştu: "3 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından 170 dönümlük arazi üzerine Ayışığı Manastırı'nın yeniden ortaya çıkması mutluluk verici. Manastırı ülkenin kültürel varlıklarının arasına sokmuş olmaktan memnuniyet duyuyorum. Manastırı köhne ve yıkılmış bir haldeyken Fazıl ve Nilgün Katrinli ailesinden satın aldık, bu hale getirdik. Uluslararası tüm programlarda burası sanatsal faaliyetlerde kullanılabilir. Ayrıca dileyen herkes içini gezebilir."
Suzan Sabancı Dinçer'in eşi Haluk Dinçer ise Türkiye'deki en duyarlı çevrecilerden birisinin de kendisinin olduğunu kaydederek, tepki gösterenleri duyarlılıkları nedeniyle kutladı. Haluk Dinçer, "Ancak, biz burada endemik bitkilerin korunması konusunda inanılmaz bir hassasiyet gösterdik. Ağaçları ilaçlayarak daha verimli hale gelmelerini sağladık. Restorasyonu da manastırın orijinaline uygun olarak gerçekleştirdik" dedi.

RAHMİ KOÇ İSTEMİŞ

Ayışığı Manastırı'nı 30 yıl kadar önce satın almak istediğini ancak daha sonra vazgeçtiğini anlatan Rahmi Koç, şimdi Suzan Sabancı ve Haluk Dinçer ailesi tarafından restore edilmesinden memnuniyet duyduğunu ifade etti. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ise, "Kardeşim Suzan çok iyi iş çıkardı. Ben sık sık Ayvalık'a deniz yoluyla geldiğimde buralarda yürüyüş yapardım. Bu manastırın o zamanki içler acısı durumunu yakından biliyorum. Burayı titiz bir çalışma sonrasında mezbelelikten kurtarıp modern bir hale getiren kardeşim ve sevgili eşi Haluk Dinçer'i candan kutlarım" dedi.
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Ayvalık'ta doğmuş ve burada büyümüş birisi olarak ilçenin tarihi ve kültürel değerlerinin yeniden gelecek nesillere miras olarak bırakılacak olmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. TÜSİAD eski Başkanı Halis Komili de, Ayvalık'ın yerlisi olarak duyduğu sevincini ifade etti.

ÖNEMLİ İSİMLER KATILDI
Açılışa, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve işadamı eşi Cem Boyner, ünlü işadamı Halis Komili, Yaman Törüner, Ayışığı Manastırı'nın eski sahipleri Fazıl ve Nilgün Katrinli, Teoman Mardan, Hayri Çulhacı, Sabancı Üniversitesi Müzesi Müdürü Nazan Ölçer, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer ve yönetim kurulu üyeleri, Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi Başkanı Prof. Filiz Ali ve çok sayıda konuk katıldı.

Kaynak: Yeni Asır - 13.04.2012

10 Nisan 2012 Salı

İzmir'de ÇEKVA Yılmaz Koç Çorum Evi'nin de bulunduğu bina icradan 1.176.375,88-TL'ya satılık !

İzmir'de ÇEKVA Yılmaz Koç Çorum Evi'nin de bulunduğu bina icradan 1.1 milyon TL'ye satılık! İzmir 3. İcra Müdürlüğü, İzmir ili Bayraklı ilçesi Bayraklı mahallesinde bulunan Çorum Eğitim ve Kültür Vakfı (ÇEKVA) Yılmaz Koç Çorum Evi'nin de bulunduğu 3 katlı binayı 1.176.375,88 TL’dan satışa çıkardı. Satış 15 Mayıs 2012 Salı günü 09:30 – 09:40 saatleri arasında gerçekleştirilecek.

Verilen ilan şöyle;

Satılmasına Karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, evsafı;
TAPU KAYDI : İzmir İli, Bayraklı ilçesi, Bayraklı Mah, Cilt.2, sayfa 299,1979 ada, 1 parselde kayıtlı 1.320,00 m2 yüzölçümlü “kargir ev ve bahçe” vasıflı taşınmazın 1/1 hissesi.

İMAR DURUMU : Borca konu taşınmaz kentsel sit alanında kalmakta olup, parsel üzerinde tescilli eski eser bulunduğundan her türlü inşai ve fiziki müdahale öncesi koruma kurulundan izin alınması gerekmektedir. Anılan taşınmaza ait oturma raporu bulunmamaktadır.

ADRESİ: 1631 Sk. No.5 Bayraklı Mahallesi Bayraklı - İZMİR

ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ : Satışa konu taşınmaz İzmir ili, Bayraklı ilçesinde tapu ve belediye kayıtlarına göre Bayraklı Mahallesinde, 1631 sokaktan 5 numara alan tek katlı ve 5/1 numara alan 3 katlı taşınmazlar ev arsasının tamamıdır. Parsel kuzey batısında 1610 sokağa ,kuzey doğusunda 1641 sokağa, güney doğusunda 1631 sokağa cepheli olup güney batısında 2 ve 7 no.lu parsellere komşudur. Parsel üzerindeki bina kargir tarzında inşa edilmiştir. Taşınmazın oturma ruhsatı bulunmamaktadır. Parsel üzerinde yer alan taşınmazlardan tek katlı taşınmazın dıştan dışa brüt 5.12 x 12.18 ebatlarında olmak üzere 62.36 m2 alanlı, 3 katlı taşınmazın ise dıştan dışa brüt 9.30 x 9.70'mt ebatlarında 90.21 m2 taban alanlı ve 3 katın tamamında 270.63 m2 toplam alanlı olduğu, buna göre 3 katlı bina ve tek katlı binada toplam inşaat alanı 332.99 m2'dir. Satışa konu taşınmazın 1.320.00 m2 alanlı arsa ve üzerindeki 3 ve 1 katlı binalardan ibaret olup parsel etrafının taş duvar ilme çevrili olduğu, 3 katlı binanın zemin kat + 1 .kat + çatı arasından ibaret olup ÇEKVA (Çorum Eğitim ve Kültür Vakfı) -Yılmaz Koç Çorum Evi adı altında faal durumda olup 1 katlı taşınmazın görevli evi olarak kullanıldığı, 3 katlı taşınmazın zemin katında giriş antresi, salon (2 oda iken ara duvar kaldırılarak birleştirilmiş 2 ayrı kapısı mevcut)

, wc -lavabo bölümleri ile bu bölümden geçilen tek katlı görevli evinin ise 2 oda, mutfak, banyo- wc bölümlerinden ibaret olduğu, 1 katında 4 oda ve hol, 2.çatı arası katında 2 oda ve hol mevcut olup bina dış cephesinin sıvalı, çatısının kiremit kaplamalı kırma beşik çatılı olduğu, döşeme kaplamalarının zemin katta antre ve hol, wc-lavabo, mutfak, banyo bölümlerinde seramik diğer mahallerde ahşap döşemeli, ahşap tavanlı olduğu, merdivenlerin ahşap basamaklı ve ahşap trabzanlı olduğu, iç duvarların sıvalı sıvalı ve badanalı olup giriş antresindeki duvarın kağıt kaplamalı olduğu taşınmazın elektrik ve suyu mevcut olup belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır. Taşınmazın bahçesi kilit parke taş kaplamalı haldedir. Taşınmazın bulunduğu konum itibariyle; Eski Merkez camiine 53 mt, St.Antuan Katolik kilisesine 32 mt, Fuat Edip Baskı Mahalle Muhtarlığına 62 mt, Bayraklı Belediyesi Nikah Dairesine 138 mt, Bayraklı Polis Karakoluna 148 mt, Bayraklı Vapur iskelesine 275 mt, Ege körfezine en yakın 320 mt direkt ve yürüme mesafesinde yer almaktadır. Belediye hizmetlerinden yararlanmakta olup taşınmaza ulaşım kolaydır.

MUHAMMEN BEDELİ: 1.176.375,88-TL değer takdir edilmiş olup, belirlenen bu muhammen bedel üzerinden satışa çıkarılmıştır.

SATIŞ ŞARTLARI:

A- Taşınmazların birinci satışı 15/05/2012 günü olup; satışı saat:09:30-09:40 a kadar İZMİR 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla ikinci artırma günü: 25/05/2012 tarihinde ve yukarıda yazılı bulunan saatlerde ve belirtilen adreste kadar ikinci artırmaya çıkarılacaktır. İkinci artırmada ise rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve tahmin edilen kıymetin % 40’nı ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur.

B- Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir.ihale damga vergisi, K.D.V, tapu alım harcı ve masrafları, gayrimenkulün teslim masrafları alıcıya aittir. Tapu satım harcı, taşınmazın aynından doğan birikmiş vergiler ile tellaliye resmi, satış bedelinden ödenir.

C- ipotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplerinin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır.

D- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içerisinde ödenmezse IIK.nun 133.maddesi gereğince ihale feshedilir, iki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. Bu fark varsa öncelikle yatırılan teminattan tahsil edilir.

E- Taşınmaz, IİK m.132 gereğince tüm takyidatlarından ari olarak satışa çıkarılmıştır.

F- işbu satış ilanının gazetede yayınlanan ilanı, tapuda adresi olmayanlar için İIKrn 127 gereğince tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan ve tebliğ olunur.

G- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairemizde açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.

H- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderacaatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda numarası yazılı bulunan dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 29/03/2012

Kaynak: Emlak Kulisi - 09.04.2012

9 Nisan 2012 Pazartesi

Emlak Bankası Munzam Vakfı'ndan satılık tatil köyü!

Emlak Bankası A.Ş. Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardım Vakfı, İzmir Çeşme Boyalık'taki tatil köyü ile 7.674 m2 arsa üzerindeki lojmanını satışa çıkarmıştı. Yapılan açıklamalarda 18.175 m2 yüzölçümündeki arsa üzerinde yer alan 160 odalı 5 bloklu tatil köyü ve yan parseldeki 7.674 m2 arsa üzerindeki lojman satılık idi. Toplam 25.849 m2 taşınmaz için 21 milyon lira + KDV tahmini fiyat isteyen vakıf, kapalı teklif zarfı alarak, açık artırma ile satışı yaptı. İhale 24 Ağustos 2011 tarihinde vakıf merkezinde gerçekleştirildi.

Geçen sene  İzmir, Çeşme Tesislerini satın alan KORASU Gayrimenkul Yatırım Ltd. Şti. bu yıl da eski işletmeci Mavi Ay ile anlaşma sağlamış, Vakıf üyeleri ve banka personeline
2012 yılı fiyat listesi aşağıdaki gibidir.

VAKIF VE BANKA PERSONELİ - EMEKLİLERİ
GÜNLÜK KİŞİBAŞI HERŞEY DAHİL
2012 FİYAT LİSTESİ
TARİH TUTAR (TL)
01.06.2012-18.06.2012 80.-
19.06.2012-21.07.2012 100.-
22.07.2012-17.08.2012 80.-
18.08.2012-27.08.2012 150.-
28.08.2012-20.09.2012 80.-
GÜNÜBİRLİK 40.-
GÜNÜBİRLİK(C.TESİ-PAZAR) 50.-
DENİZ ŞEZLONG 10.-
HAVUZ ŞEZLONG 20.-
EXT.KAHVALTI 15.-
EXT.ÖĞLE YEMEĞİ 30.-
EXT.AKŞAM YEMEĞİ 35.-

Kaynak: KonutTimesEmlak Bankası Munzam Vakfı

7 Nisan 2012 Cumartesi

Tasarım harikası kıvrımlı çatı

Singapur’da bulunan Nanyang Teknik Üniversitesi’nin kıvrımlı çatısı hem görsel hem de işlevsel özellikleriyle görenleri hayran bırakıyor.

Singapur’daki ormanlık alanda bulunan Nanyang Teknik Üniversitesi’nin kıvrımlı, yeşil çatısı bulunduğu ortamın doğal yapısına uyum sağlamak için tasarlandı.

Yeşillikler içindeki kampüsün doğal görüntüsünü bozmayan yapı, çatısının aşağı uzanan kıvrımıyla da ortalama çatı yüksekliğinden daha düşük bir seviyede duruyor.

Çatının kenarlarında bulunan merdivenleri kullanarak yürüyüş yapan öğrenciler görsel olarak son derece ilgi çekici olan yapının fonksiyonel olarak da etkili olduğunu belirtiyor.

Kaynak: ntvmsnbc - 21 Mart 2012

Karşıyaka’da tramvaya onay

İZMİR Büyükşehir Belediyesi’nin Alaybey-Karşıyaka-Mavişehir arasındaki yaklaşık 10 kilometrelik güzergah üzerinde kuracağı tramvay hattının güzergahı, DLH Genel Müdürlüğü tarafından onaylandı.
15 durak ve 17 araçlı olarak planlanan tramvay hattı, gidiş-geliş olmak üzere çift hat ve kataner sistemli olacak. Metro sistemini tamamlayıcı nitelikte hayata geçirecek tramvay Alaybey’den başlayıp sahil tarafından Bostanlı İskelesi’ne, oradan da İsmail Sivri Sokak, Cemal Gürsel Caddesi, Şehit Cengiz Topel Caddesi, Selçuk Yaşar Sokak ve Cahar Dudayev Bulvarı’nı takip ederek İzban Çiğli Depo tesisleri yanında Mavişehir Banliyö İstasyonu’na gelecek. Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi, F. Altay Meydanı-Konak-Halkapınar arasında yaklaşık 13 kilometre uzunluğunda 19 durak ve 21 araçlı Konak tramvayı ile yaklaşık 5.5 kilometre uzunluğunda 9 durak ve 10 araçlı Şirinyer-DEÜ Tınaztepe Kampüsü tramvay hatları için de çalışmalarını sürdürüyor.

Kaynak: Hürriyet İzmir - 07.04.2012

4 Nisan 2012 Çarşamba

İzmir'i, EXPO'ya dünyaca ünlü isimler hazırlayacak

Dünyanın önde gelen firmalarıyla 18.5 saat süren pazarlığın ardından alan ihalesini CZ EXPO 2020 İzmir Konsorsiyumu, tema ihalesini ise McKinsey Danışmanlık kazandı

CZ EXPO 2020 İzmir Konsorsiyumu'nun en dikkat çekici yüzü olan Irak asıllı İngiliz mimar Zaha Hadid'in, adaylık sürecinde İzmir'in elini güçlendireceği belirtiliyor 
EXPO 2020 adayı İzmir, EXPO 2020 İzmir Alan Master Plan ve Fizibilite ile EXPO 2020 İzmir Tema Zenginleştirme ihalelerinde dünyaca ünlü isimler ve firmalarla anlaştı. Önceki gün geç saatlere kadar yapılan ve 5 firmanın katıldığı EXPO 2020 İzmir Alan Master Plan ve Fizibilite İhalesi'ni 10 ortaklı CZ EXPO 2020 İzmir Konsorsiyumu kazandı. Konsorsiyumun en dikkat çeken yüzü ise dünyaca ünlü Irak asıllı İngiliz mimar Zaha Hadid oldu. 7 firmanın yarıştığı tema ihalesinde kazanan ise, yine dünyanın en büyük danışmanlık şirketlerinden biri olan McKinsey Danışmanlık oldu. 1926 yılında Amerika'da kurulan McKinsey, 52 ülkede 99 ofisi ve 9 binden fazla danışmanı ile hizmet veriyor. Firmanın İstanbul ofisi 500'ün üzerinde projeye imza attı.

'HEDEF, KAZANMAK'
EXPO 2020 alanı olarak belirlenen İnciraltı'nı, EXPO 2020'ye hazırlayacak konsorsiyumun üyeleri organizasyon işlerinden peyzaja, mimarlıktan tasarım ve şehir planlamaya, hukuktan mali müşavirliğe, kendi alanlarında dünyanın ve Türkiye'nin önde gelen kuruluşları. Konsorsiyum adına konuşan Zed Etkinlik Yönetimi Yetkilisi Mark Deichmann, her biri alanında uzman 10 isim ve kuruluş olarak bir araya geldiklerini belirterek, "Dünya takımı oluşturduk, heyecanlıyız. Uluslararası bağlantılarımız çok güçlü. İzmir için her şeyi yapacağız. Bu sefer nihai hedefimiz kazanmak olacak. Çalışmalara hemen başlıyoruz. Kaybedecek zaman yok. Alanı hazırlama işinin çok büyük kısmını 2012 sonuna kadar tamamlayacağız" dedi.

'BÜYÜK ŞANS'
Konsorsiyumun ortaklarından Zed'in EXPO 2014 adaylık sürecinde görev aldığını ve etkin bir yönetim firması olduğunu belirten Deichmann, "Irak asıllı İngiliz mimar Zaha Hadid'i dünya tanıyor. Yine Hollanda kökenli kentsel tasarım ve peyzaj tasarımı ile uzman bir şirket konsorsiyumda var. Gordon Linden gibi EXPO konusunda uzman bir danışmanımız ile Prof. Dr. Süha Özkan gibi Ağahan Vakfı'nın genel sekreterliğini yapmış danışmanımız da bizim için büyük şans" dedi.

TATLI YORGUNLUK
Önceki gün İzmir Hilton Otel'de 08.00'de başlayıp aralıksız 18.5 saat süren ihaleyi, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve EXPO 2020 İzmir Yürütme Komitesi Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar yaptı. İhale fiyatlarında çok iyi bir indirime imza atan Yorgancılar, alan ihalesinde fiyatı 3 milyon 350 bin liraya, tema zenginleştirme ihalesinde ise 4 milyon 125 bin liraya indirmeyi başardı. İhaleler, EXPO Yürütme Komitesi Başkanı Mahmut Özgener'in onayından sonra sonuçlandı. İhaleden sonra açıklama yapan Yorgancılar, "18.5 saat süren pazarlıkları yaptım. Önce dinledik. Sonra pazarlık için çağırdık. Dünyanın önde gelen firmalarıyla çalışmanın tatlı yorgunluğunu yaşadık" dedi.

Güçlü destek

* Dünyaca ünlü mimar Zaha Hadid, Hong Kong'taki Tepe Kulübü, Galler'deki Cardiff Körfezi Opera Binası, Basel Kumarhanesi, Kahire EXPO City gibi bir çok projeye imza attı. 2004'te Pritzker Mimarlık Ödülü'nü alan ilk kadın oldu. Hadid'in alan hazırlanmasında vereceği desteğin İzmir'in EXPO adaylığı sürecinde elini güçlendireceği ifade ediliyor.
* Konsorsiyum ortağı Gordon Linden ise 2010'da Çin'in Şanghay kentinde yapılan EXPO 2010 ile İspanya'nın Zaragoza şehrinde düzenlenen EXPO'nun alan hazırlanmasında görev aldı.
* Hollandalı West 8 Urban Design&Landscape Architecture, 70 kişilik kadrosuyla dünyanın önde gelen şehirlerinin peyzaj tasarımını yaptı.
* Ankara ve İstanbul ofisleri bulunan ZED Etkinlik Yönetimi, EXPO 2015 İzmir'in iki uluslararası sempozyumunu düzenledi. Firma, geçen yıl düzenlenen İzmir Uluslararası Hava Gösterisi'ni organize etti.

Konsorsiyumun katılımcıları

* ZED Etkinlik Yönetimi ve Danışmanlığı
* Erginoğlu&Çalışlar Mimarlık
* Zaha Hadid Architects
* West 8 Urban Design&Landscape Architecture
* Prof. Dr. Süha Özkan
* Anser Peyzaj Mimarlık
* Gordon Linden
* Murat Olgun
* Fora&Şanlı Hukuk Bürosu
* Mehmet Altundağ Mali Müşavirlik

Kaynak: Yeni Asır - SİNAN DOĞAN - 30.03.2012

İnşaatçıların gözü İzmir'de

İzmir, kentsel dönüşüm projelerine hız verilmesiyle büyük inşaat şitketlerinin ilgi odağı olacak.

İZMİR - Arsa sıkıntısı nedeniyle inşaat sektöründe ülke genelindeki gelişim hızını yakalayamayan İzmir'de kentsel dönüşüm projelerine hız verilmesi ulusal ve uluslararası grupları harekete geçirdi. Kentte bu yıl sonundan itibaren büyük dönüşüm projelerine başlanması öngörülüyor.
Müteahhitler Federasyonu verilerinden derlenilen bilgilere göre Türkiye'nin en fazla 'şuyulu arsasına' sahip ili olan İzmir'de konutların yüzde 40'ı afet riski taşıyan alanlarda kurulu bulunuyor. Yapıların yüzde 55'inin kaçak olduğu kentte, ruhsatlı binaların da önemli bölümü deprem yönetmeliğine göre güçlendirmeye ihtiyaç duyuyor.
Kentte heyelan riski taşıyan Kadifekale'de İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı kentsel dönüşüm projelerinin ardından 12 dönüşüm projesi için yasal düzenleme bekleniyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın İzmir'deki kentsel dönüşüm projelerine ağırlık vereceklerini açıklamasının ardından müteahhitlik şirketlerinin yeni projeleri gündemlerine almaya başladığı belirtiliyor.
İzmir merkezli Müteahhitler Federasyonu'nun Başkanı Necip Nasır, İzmir'in bu yıl sonundan itibaren inşaat sektörü için en cazip merkez haline geleceğini belirtti.
Kentteki gecekonduların hızla dönüşümü için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bazı yasal düzenleme önerilerinde bulunduklarını, Bakan Bayraktar'ın önerileri olumlu karşıladığını belirten Nasır, EXPO 2020 adaylığı kapsamında İnciraltı bölgesi için hazırlanan özel yasanın meclisten geçmesiyle birlikte İzmir'in yeni bir döneme gireceğini ifade etti.
"En önemli yatırım merkezi İzmir olacak"
Alsancak-Turan bölgesinde hayata geçen Yeni Kent Merkezi planıyla zaten belli yatırımcı grupların ekiplerini İzmir'e yönlendirdiğine dikkat çeken Nasır, şöyle konuştu:
"Gelecek 10 yılda sektörün en önemli yatırım merkezi İzmir olacak. Kamunun yatırım yapmasına gerek yok, sadece biran önce planlamaları hayata geçmesi yeterli olacak. İnşaat sektöründe görülmemiş bir ivme yaşanacak. Şu anda aralarında yabancı oyuncular da olmak üzere bir çok grup İzmir'e gözünü dökmüş gardını almaya çalışıyor. İnciraltı kanunu iki hafta içinde onaylanırsa yatırımların startı da verilmiş olacak. Konak, Karşıyaka, Buca ve Karabağlar'ın kentsel dönüşümü için de özel kanun çıkarsa İzmir'in önünü kimse tutamaz."
Nasır, İzmir'in İstanbul kadar yüksek alım gücüne sahip nüfus kitlesine sahip olmadığını, bu nedenle krediye daha fazla ihtiyaç duyulacağını sözlerine ekledi.



Kaynak: Dünya - 28.03.2012

2 Nisan 2012 Pazartesi

Eski İzmir'den Levanten hazineleri

Kaynak: Yeni Asır, Gülengül Uslu yazısı - 01.04.2012

Bir arkadaşımın bana ulaştırdığı 'Levanten Hazineleri' başlıklı bilgi ve fotoğrafları bu hafta sonunda sizlerle paylaşmak istedim. Biz İzmirliler, Yahudi ve Levanten arkadaşlarımızla yetişmenin ve onların kültürünü paylaşmanın artılarını gerek ticarette, gerek özel yaşantımızda her zaman hissetmişizdir. Dün, Alsancak Dominikan Kilisesi'nde sevgili dostum, okul arkadaşım Silvana Valeri'nin ölümünün 10. yılı nedeniyle ailesi tarafından okutulan duaya katıldım. Ne güzel ki; biz de anlayalım diye dua Türkçe okundu. O arada kilisedeki arkadaşlara baktım da, bunca yıl birbirimizle nasıl da dostça, el ele, kol kola yaşamışız. Birbirimizin kardeşi olmuşuz.

Tarihi kaynaklara göre, Avrupa kökenli olup bir doğu limanında yaşayan Avrupalılara 'Levanten' deniyor. Levantenler 18 yy. başlarında İtalya, Fransa, Belçika, Avusturya ve Hollanda'dan İzmir'e geliyor, ticaretle uğraşıyorlar. Üzüm, incir, zeytin ve zeytinyağı gibi ürünleri İzmir Limanı'ndan dünyaya ulaştırıyorlar. İzmir'de denizciliğin, bankacılığın, ticaretin gelişmesine, İzmir Ticaret Borsası ve İzmir Ticaret Odası'nın kuruluşuna öncülük ediyorlar.

Levantenler genelde Bornova, Buca, Karşıyaka ve Alsancak'a yerleşmişler. Son yıllarda sayıları bir hayli azalan Levanten ailelerden ilk akıma gelen; Arkas, Aliotti, Giraud, Dologh, Bragiotti, Ragusin, Galya, Giz, Aliberti, Whittal, Baltazzi, Dutilh, Mainetti, Corsini, Şloser, Micallef, Pennetti, De Andrea, Blanche, Sponza, Clarke, La Fontain ve Solari gibi aileler halen yaşamlarını İzmir'de sürdürüyor ve İzmir'in ticaret hayatında önemli rol alıyorlar.
Aşağıda okuyacağınız tarihi binaların isimleri ve fotoğraflar İzmir'in sahip olduğu en önemli hazineler. Listede 'ev' olarak ismi geçen binaların büyük bir kısmı aslında muazzam 'köşk'ler.
Bu olağanüstü binaların tüm fotoğraflarını www.levantineheritage.com adresine girip, seçeceğiniz bina ismini tıklayarak görebilirisiniz.

BUCA'DAKİ BİNALAR

* Kız Kulesi
* De Jongh Evi
* Gabriel Russo Evi
* Forbes Evi
* Rees Evi
* Baltazzi Evi
* Stephanie Farkoh Evi
* Russo Evi
* Capuchin Manastırı
* Davut Farkoh Evi
* Gavrili/Pengelley Evi
* Blackler Evi
* Barff Evi
* 'All Saints' Anglikan Kilisesi
* Nicola Aliotti Evi
* Marcel Balladur Evi
* Guest Evi
* Manoli Otel
* Buca İstasyonu
* Buca Katolik Kilisesi (St John the Baptist)
* Caporal Evi
* Apack Evi
* Clician Evi
* Ernest Balladur Evi
* Aliberti Evi (Yıkılmış)
* Hanson Evi

BORNOVA BÖLGESİ

* Paterson Evi
* Edwards Evi
* Bornova Anglikan Mezarlığı
* Charlton Whittall Evi
* Aziz Meryem Ana Anglikan Kilisesi
* Belhomme Evi
* Bardisbanian Evi
* Davy Evi
* Pierre Pagy Evi
* Steinbüchel Evi
* Tristram Evi
* Aliberti Evi
* English Club
* Bornova Katolik Kilisesi
* Balliani Evi
* Barry Evi
* La Fontaine Evi
* Richard Whittall Evi
* Wilkinson Evi
* Edmund Giraud Evi

BAYRAKLI BÖLGESİ
* Aziz Anthony Kilisesi
* Stella Evi
* Yahya Hayati Paşa Evi

ALSANCAK BÖLGESİ
* Fransız Evi
* Aziz John Evangelist Anglikan Kilisesi
* Aziz Polycarp Katolik Kilisesi
* İngiliz Denizci Hastanesi
* Basmane Tren İstasyonu
* Alsancak Tren İstasyonu
* Rum Hastanesi
* Aziz John Katolik Katedrali
* Aziz Maria Katolik Kilisesi
* S.S. Rosario Katolik Kilisesi
* Lazarists Okulu
* Aziz Maria Katolik Kilisesi
* Bon Evi
* Dermond Evi
* Exarque Evi
* Papi Evi
* Aziz Antonio İtalyan Hastanesi
* Fransız Hastanesi Şapeli (Alsancak Devlet Hastanesi)

KARŞIYAKA BÖLGESİ
* Aziz Helen Katolik Kilisesi
* Löhner Evi
* Van der Zee Evi
* Panetti Evi
* Aliotti Evi

KONAK-KARATAŞ-GÖZTEPE-BASMANE BÖLGESİ
* Saat Kulesi
* Tram Depot
* Notre Dame de Lourdes Katolik Kilisesi
* Fransız Plague Hastanesi
* Aya Vukla Ortodoks Kilisesi
* Aya Fotini Ortodoks Kilisesi-Alsancak
* Aziz John Ortodoks Kilisesi-Kemeraltı
* Ermeni Okulu-Karataş