2 Temmuz 2012 Pazartesi

Doktor olan Yamen, şarapçılık tutkusunu butik bir işletmeye döndürdü. Şimdi bölgedeki 7 bilgenin ismini verdikleri şarapları üretiyor ve satıyor.

Bilge ve Gülgün Yamen çifti, Hacettepeli iki hekim. Bilge Yamen, göz uzmanı ve Kuşadası’nda hekimlik yapıyor. Gülgün Yamen ise çocuk sağlığı uzmanı, aynı zamanda çocuk endokrinoloğu. Yeni uğraşları nedeniyle hekimliğe biraz ara vermiş. Yaklaşık 8 yıl önce hekimlikten artakalan zamanlarında yakalandıkları bağcılık ve şarapçılık tutkusu, bugün butik bir işletmeye dönüşmüş durumda. Toscana Vadisi’ni andıran Selçuk’un Çamlık Köyü’nde kurdukları şaraphanede bu yıl 31 ton şarap üreten çift, dünyanın değişik tatlarını şarapla buluşturan bir de restoran açmış. Keyifle yemek yiyip, şarap içip araba kullanamam diyen müşteriler için ise 6 odalık bir butik otel hizmete hazır. Bilge ve Gülgün ile emeklilik hayali olarak kurdukları, ama emekliliği bekleyemeden inşa ettikleri ‘7 Bilgeler’ şaraphanesinde görüştük. İşte sorularımıza aldığımız yanıtlar:

Hekimlerin müzik gibi alanlara olan ilgisi bilinir. Sizin bu alana ilgi duymanızın hikâyesi nedir? Nereden çıktı bu iş?
Gülgün: Fikir, Bilge’nin üniversite yıllarında, şarap içerken beliren, söze dökülüp belirginleşen bir hayalle başladı. Erken emeklilik için kurduğu şarap üretim hayalini anlattığında bana da çok cazip gelmişti. Birlikte belki en çok keyif aldığımız şeylerden biri yeni bir şeyler öğrenmek; biz bunu bazen ‘doktorluk hastalığı’ olarak tanımlıyoruz. Bilge’nin fikri anlattıktan sonra bana da bulaştı. Her attığımız adımda bu fikir beslendi, işlendi. Önce uygun mekân aradık. Türkiye’de butik üretim yapan birçok şaraphaneyi; süreç ve işleyiş hakkında bilgi sahibi olmak ve şarap üreticileriyle tanışıp, sektörü tanımak adına dolaşıyorduk. Sektördekilerin farklı konularda yılgınlıkları, sıkıntıları vardı, bürokrasi zaten yorucuydu. “Kolay gelsin” dediler bize… Sektörün çok dışında olmamız korkutuyordu tabii. Yorucu bürokratik işlemlerde kuzen Murat Cebbaroğlu’nun büyük emeği var. Hazırlıklar hep önolog ( şarap uzmanı) Jean Luc Colin’in önerileriyle yapıldı. Keyifle, uzun sürede yenen bir yemek ve eşliğinde alınan şaraptan sonra yola çıkmak istemediğimizi düşündük, konaklama yerimiz de olsun dedik, proje büyüdü.

Sınavda gibi heyecanlıydık
Tarımla uğraşmak amatör bir hobi olarak eğlenceli ama bu büyüklükteki bir bağcılık profesyonellik gerektiriyor. Siz kendinizi nereye koyuyorsunuz?.

Bilge: Bağcılık için de danışma alıyoruz, bahçıvanımızı eğiterek sürekliliği sağlıyoruz. Bağ alanı yapılması planlanan alanın farklı bölgelerinden 30-60-90 cm derinliklerden toprak analizleri alınarak Bordeaux’da LCA Laboratuvarları’na gönderdik. Analiz sonuçları değerlendirilerek asma anaçları belirlendi ve iklime uygun asmaları Bordeaux’dan ithal ettik. Bağlarımızda Merlot, Malbec ve Cabernet Sauvignon ve Shiraz var.

Peki ya şarap bilgisi? İki doktorun ‘hadi yapalım’ dediğinde hemen yapılabilecek bir konu değil. Şarap bilginiz nedir?
Gülgün: Daha çok başındayız tabii… Ama ilgimiz, algımız şaraba tamamen yöneldiğinden beri çok fazla değişim var. Şarapla ilgili iyi bir kütüphanemiz var. Bu kitapları anlamak, tıp eğitimi sırasında aldığımız biyokimya, mikrobiyoloji vs. sayesinde bizim için gerçekten diğer meslek dallarına göre oldukça kolay oldu tabii... Eylül 2011 gelip, üretim başladığında sınava tam hazırlanamamış çocuklar gibi telaşlıydık, çünkü tam hâkim değildik, olamazdık. Şarap uzmanlarımızın yakın desteği ve önerileriyle telaşımızı attık. Üretimin teknik kısmını da kardeşim H.Hüseyin Asar yapıyor. Bu işte bağ, güneş, yağmur, toprak bizi hep amatör tutar, “Yok, oldum ben artık” dememize izin vermez, bizimle alay eder gibi geliyor bana… Şarap ; yaşam gibi, insan gibi… Değişim, şarap için esas. Şıradan şaraba kadar olan süreç de; şarap fıçıya girdikten sonra da; şişede geçirdiği zaman da; üretim yılları arasında da esas olan ‘değişim’. Çok kontrollü gidiyorsan, ‘yaşadıklarından öğrendiğin bir şeyler varsa’ daha iyiye; gücün düşerse, direncin kırılırsa daha kötüye… İyi şarabı anlamak gözünü, burnunu, damağını eğitmekle ilgili… Egeli biri taze fasulyenin, bir Karadenizli mısır ekmeğinin, bir Gaziantepli baklavanın iyisini seçmede nasıl zorlanmıyorsa, şarabı severek içen, damağını bu yönde eğiten biri de zorlanmayacaktır.

Yemekler bir bilenin elinden çıkmış gibi. Mönüleriniz şaraplara uyumlu mu hazırlandı?
Bilge: Anadolu’nun misafir ağırlama geleneğini sürdürmek amacıyla özendik mutfağımıza. Egeli bir dünya mutfağı, bir füzyon mutfağı yarattık. Mönüde dünya mutfağının şaraba uyumlu tariflerini Türkiye’nin dört bir yanından gelen yerel tatlarla yeniden yorumladık. Olabildiğince doğal, katkısız ve taze ürünler, itinayla seçilen üreticilerden tedarik ediliyor. Zeytin ve zeytinyağı 7 Bilgeler’in bahçesinden. Kaşar, gravyer, çeçil peynirleri ve bal Kars’tan. Tarhana ve otlar civar köylerden. Bahçemizde bulunan kekik, biberiye, fesleğen ve defne, yerel tatlarla harmanlanarak tadına doyulmaz lezzetlere dönüşüyor. Kaz ve ördek, tanenli bir şarapla çok iyi uyum sağlar. Mönüde; ördek, ördek dolması ve Osmanlı mutfağından bıldırcın dolması yer aldı. Buğday pilavı ve ev yapımı yumurtalı makarna da yemeğin eşlikçisi olarak yerini aldı.

Gülgün: Mönüde hazır ürünlerden kaçılması benim değişmezim tabii ki. Bir çocuk doktoru ve endokrinolog olarak, kendime ve öğrendiklerime karşıt duramazdım. Şaraplarımız ve uyumlu yemekler esas alınarak mönü oluşturuldu.

Efes, Meryem Ana gibi önemli merkezlerin olduğu bu bölgeye gelen turistlerin beklentileri yüksek. Bunu karşılayabilecek misiniz?
Bİlge: Tüm dünyada turizm anlayışı değişmekte ve kültür, doğa, gastronomi turizmi gelişiyor. İnsanlar alternatif turlar, yollar arıyor. Bu kapsamda da, şarap ve gastronomi oldukça rağbet görüyor. Bölgelerin yerel mutfakları ve ülkelerin kendi şaraplarını tatmak istiyorlar. Şarapseverler arasındaki bir inanış da, her bölgenin şarabının o bölgenin ürünleriyle iyi gittiği şeklinde. Bizim de sunmayı hedeflediğimiz bu zaten...

Nasıl gidilir
Özel Araçla: İzmirAdnan Menderes Havalimanı’na 74 km. uzakta. İzmir- Aydın otobanıyla Selçuk’a geldikten sonra Selçuk-Ortaklar karayolunun 7. kilometresinde. Çamlık Tren Müzesi’ne uzaklığı 900 metre. İzmir Alsancak Garı’ndan trene binilip, Osmanlı döneminde yapılmış ilk tren hattıyla Çamlık Köyü’ne varılabilir. İstasyondan 250 metre yürünerek de ulaşılabilir. İletişim bilgileri: 02328948257, info@yedibilgeler.com.tr, www.yedibilgeler.com.tr

Nereler gezilir
Yedi Bilgeler’e yürüme mesafesinde Avrupa’nın en büyük Tren Müzesi var.
Sadece 9 km. uzaklıkta Rum köyü Şirince var.
2004 yılından bu yana ekolojik tarım projesi geliştirmekte ve yürütmekte olan Kirazlı Köyü sadece 6 km. mesafede.
Kuşadası Milli Parkı, Efes Antik Kenti, Meryem Ana, Yedi Uyuyanlar Mağarası, dünyanın 7 harikasından biri olan Artemis Tapınağı, İsa Bey Camii, Avrupa’nın en önemli müzelerinden biri olan Selçuk Müzesi, St.John Kilisesi, Bizans Su Kemerleri gibi tarihi yerleri ziyaret edebilirsiniz. 15-20 dakikada ulaşılabilecek bir mesafede.
Magnesia ad Maeandrum Antik Kenti 16 kilometre mesafede.
Priene Antik Kenti 36 kilometre uzakta.
80 kilometrelik bir yolculukla Milet’e ulaşılabilir

Şefin önerileri
ANAXAGORAS - (CHARDONNAY) ile ızgara somon
SOLON – (SHIRAZ) ile bıldırcın dolması
THALES – (CABERNET SAUVIGNON, MERLOT, SHIRAZ) ile ördek ve ördek dolması

Yedi şaraba yedi bilge
Şarapların isimlerini nasıl seçtiniz? Bu yıl toplamda 56 ton üzüm işledik ve 31 ton şarabımız var. Şaraplarımızın her birine de bu bölgede yaşamış 7 bilgenin isimlerini verdik. Chardonnay; Urlalı (eski adıyla Klazomenai) bilge ‘Anaxagoras’ın adıyla çıktı. Shiraz; yaptığı reformlarla Atina demokrasisinin temelini attığı kabul edilen, var olduğu sürece adaleti sağlamayı görev edinen, antik çağın en eski şairlerinden olarak da tanımlanan ‘Solon’ adıyla ve adalet simgeli etiketiyle çıktı. Doğa, etik, astronomi, geometri ile de uğraşan, felsefe tarihinde ilk filozof olduğu için felsefenin ve bilimin öncüsü, kurucusu kabul edilen ‘Thales’in ismi de kupaja verildi. Diğer bilgeler de meşelerde yeterince olgunlaşınca fıçılardan şişelere dolacak şaraplarımıza isimlerini verecekler (Bias, Pythagoras, Khilon, Pittakos…)

Kaynak: Radikal, 24.06.2012

Hiç yorum yok: