25 Temmuz 2012 Çarşamba

Mahvedilen İstanbul

Andrew Finkel'ın New York Times'da Yenikapı üzerine yazdığı makale...
Marmara Denizi kıyısında konumlanan Yenikapı, İstanbul'un yanı sıra dünyanın en önemli tarihi yerleşim bölgelerinden biridir. 2004 yılında, burada yer alacak metro istasyonu için yapılan kazılar esnasında, bir Bizans Limanı'nın yanı sıra 36 geminin de içinde bulunduğu çok sayıda kalıntı ortaya çıkarıldı. Gemilerde yer alan kargo ve yükler bile tek başına Ortaçağ'da bölgedeki yaşam hakkında özgün bir rehber niteliği taşıyor.
Harvard Üniversitesi tarih profesörü Michael McCormick kalıntılardan "bizim dönemimiz için piramitlerin keşfi" olarak bahsetmişti. Bölgede yapılan kazılarda aynı zamanda geç neolitik döneme ait 8.000 yıllık insan kalıntılarının bulunması, İstanbul Boğazı oluşmadan yani kara Avrupa ve Asya olarak ikiye bölünmeden önce de bölgede yerleşim olduğunu ortaya çıkardı.
Günümüzde İstanbul'a verilen hasar, 4. Haçlı Seferi sırasında Haçlıların Konstantinapolis'e verdiği hasarla boy ölçüşebilir. 1202'de Bizans döneminde Latin istilacılar şehri din adı altında yağmaladılar, günümüzde ise şehir ilerleme ve kazanç adı altında yağmalanıyor.
Birçok büyük şehir gibi İstanbul'da modern metropolün çok geniş altyapısal ihtiyaçlarının, tarihi geçmişinin dar geçitleri arasına sıkıştırılmaya çalışılmasının problemleri ile yüzleşiyor. 2004 yılında bulunan kalıntıların ardından itibarlarını göz önünde bulundurarak şehir otoriteleri, arkeologların çalışmalarını tamamlayabilmeleri için büyük bir ihtiyaç olan metro istasyonunun yapmının ertelenmesine sancılı bir süreç sonunda karar verdi.
Ve yine itibarı için 2010 yılında Belediye, Yenikapı'nın sadece tünel ve metro istasyonu olarak değil aynı zamanda şehrin altında gömülü 1.000 yıllık geçmişin vitrini olacak arkeolojik bir park olarak yeniden ele alınarak inşa edilmesi için uluslararası bir yarışma organize etti. Nisan ayının ortalarında kazanan üç proje açıklandı ve kazananlara bir araya gelerek bir konsorsiyum oluşturmaları ve ortak bir plan hazırlamaları teklif edildi.
Fakat sonrasında merkezi hükümetten gelen bir emirle, belediye bomba niteliğinde bir açıklama yaptı. Oldu bittiye getirilmiş plana göre Yenikapı'da mitingler, gösteriler ve açıkhava etkinlikleri için kullanılmak üzere 270 bin metre kare büyüklüğünde denizin doldurulması ile oluşturulacak bir meydan yaratılacaktı.
Tarihi Yarımada'nın kıyısında bu şekilde dairesel bir büyüme yaratmayı istemek ciddiye alınamayacak kadar budalaca bir istek. Böyle bir şeyi istemenin Sen Nehri'ni düzlemekten veya Colosseum'u futbol stadına çevirmekten bir farkı yok.
Neden birileri Ayasofya ve Sultanahmet Camii gibi şahaserlerlerin yanıbaşında böylesine korkunç büyüklükte, metruk, boş bir alan yaratmak ister ki? Cevabı kimse bilmiyor çünkü Yenikapı için önerilen bu proje Ankara'da kapalı kapılar arkasında, kamunun bilgisi dışında tezgahlandı.
Makul olmak için fazla bayat olan bir açıklama şu şekilde, İstanbul çevresinde devam eden çok sayıdaki kazı ve tünel çalışmasını sürdüren müteahhitlerin molozları boşaltmak için boş bir alana ihtiyaçları var.
Bİr diğer açıklama ise projenin bir güç gösterisi, Erdoğan hükümetinin İstanbul'da kalıcı ve görünür bir işaret bırakmak için son teşebbüsü olduğu şeklinde. Yapılıyor çünkü yapılabilir.

 Kaynak: ARKİTERA, 25.07.2012
Yazının orjinal metni için lütfen tıklayın

Hiç yorum yok: